Konu sahibi, mesleği öğretmenlik, kişisel bir sıkıntısını dile getirmiş, bir üye tarafından "
siz öğretmensiniz yahu.çok mu zor müdür beye şunu şunu demek.. denmiş, ifade; "
günümüz öğretmenleri bir tuhaf" ile bitirilmiş. Bir başka üye bunun üzerine, niye genellediniz ki demiş. İlk üye, karşısındakinin kişilik haklarına saldırmadan-
bunu önemsiyor yanlış anlamadıysam- cevap vermiş;
"Siz niye üstünüze alınıyorsunuz ki ? Sizde hamile olup söyleyemiyor musunuz da bu kadar dokundu size ? "
Üye, tekrar açıklama yapıp genellemenin doğru olmadığını işaret edince, şöyle açıklama yapılmış;
Birçok eğitim okuyan yurtta arkadaşlarım vardı. Daha otobüsten inerken inecekleri durağı söyleyemez benden rica ederlerdi. Hatta bir tanesi sevgilisine ne yazacağını bile bize sorardı. Konuyu da görünce haliyle öyle yazdım. Çünkü öğretmenlik özel bir meslektir. Daha ineceği durağı söyleyemeyen insanın öğretmen olması çok abes oluyor.
Şimdi ben burada, otobüstekilerin tamamı eğitim okusa ne, sayısı milyonu bulan öğretmenler içinde hadi hepsi üye hanımefendiye denk gelse ne, bu ikisi arasında anlamlı bir pozitif korelasyon oluşturmak için örnekleme sayısı ne, demeyeceğim, ama şunu diyorum; Bir kadının "bireysel" olarak yaşadığı zorluğu, bir meslek gurubuna tahmil edip "
günümüz öğretmenleri bir tuhaf" denmesi, en zarif tabirle, genellemedir. Dayanağını otobüsteki öğrencilerden alan genellemeye, meslek üyelerinin reaksiyon göstermeleri olağandır. Kimilerinin gülüp geçecek olmaları da mümkündür ama eleştirenler de olur.
Genellemeyi yapan üyeye göre kendisi makul bir eleştiri yapıyor, diğer üyelerin reaksiyonları "alınma" ve "savunma".
"
Niye bu kadar savunma modundasiniz ki.", "
Ben kendimde olmayan handikap için alınıp savunmaya geçmem "v.s..
Sonra hop! "
Ülkedeki eğitim kalitesi, öğretmenlerin durumu ortada ". Halbuki ne konu bu, ne de eleştirilen genellemesi bu...
Kelimeleri tanımak, kavramların içeriğine vakıf olmak mühim. Genelleme nedir, eleştiri nedir, analoji, safsata, demagoji nedir vs... Ha bir de son ikisinin girdabı var, kapılıyor insan ara ara
Konu sahibi; Bir faks/mail gönderin, hamilelik lâfını telaffuz etmek zorunda değilsiniz;
"
...Müdürlüğüne,
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 104/A maddesi uyarınca, ......... tarihinden itibaren mazeret iznine( analık izni mazeret izinleri arasında yer alır)
ayrılmak için başvuru yapacağımdan [ boşluğa 32. haftayı hesaplayıp yazın]
, kurumumuzdaki eğitim ve öğretimin aksaması yönünden gerekli düzenlemelerin yapılması için, durumu bilgilerinize arz ederim..." Eğer 32. haftadan sonra da çalışmaya devam etmek isteyecekseniz, bir "çalışabilir" raporu sunmanız gerekecek ama bunları biliyorsunuzdur sanırım.
Sonrasında, faksınızın/mailinizin ulaşıp ulaşmadığını teyit etmek için iletişim kurarsınız. Haberim yok diyene, tekrar yolluyorum dersiniz v.s..
Allah sağlıkla kolaylıkla kucağınıza almayı nasip etsin.
Öğretmen değilim.