"Öldürmek de dogru degildir ama karşında seni öldürmek isteyen birisi varsa bir anda en dogru şey oluverir. Dolayısıyla sana inançlarından ötürü ya da sürü psikolojisinden ötürü ayrımcılık yapanlara karşı tepki vermek gayet dogrudur, hatta tepki vermemektir asıl yanlış olan."
Bu cevap benim soruma cevap değil. Öldürmek doğru değildir beni öldürmek isteyen biri varsa da birden doğru falan oluvermez. Her meşru müdafa ölümle sonuçlanmaz.
Örnek yanlış.
Soru şu: Müslümanlar veya hristiyan, bir din grubunca yapılan bir şey yanlışsa, başka bir grup yapınca nasıl doğru olabilir?
Bu olay özeline gelirsek hele tamamen yanlış. Avustralya gibi bir ülkede müslümanlar çoğunluk mu ki sürü psikolojosinden ötürü ayrımcılık yapacaklar da Avustralyalı restoran kalkıp tepki koyacak.
Bu yaklaşımın elle tutulur bir tarafı yok.
Elinizin altında internet var. Açın Avrupa veya Amerika'da ayrımcılığa karşı açılan davalara ve hangi olay sonunda ne cezalar verildiğine bakın.
Hristiyanlara veya yahudilere müslümanlar yapıyor. Onlar da müslümanlara yapar. İşin doğası budur, gerisi polaynnacılıktır yaklaşımı, sonu faşizme gidecek bir görüşün ilk basamağıdır.
Sizin bakış açınıza göre, şu anda Türkiye'de yapılan her türlü haksızlık normaldir, olması gerekendir.
Adaletten uzak düşünme tarzını şöyle ya da böyle bırakacak insanoğlu. Bu konuda çok ilerleme de kaydedildi fakat gidecek daha çok yol var elbet.
Sen benim yazdıgım çogu şeyi anlamamışsın bile... Mesela sürü psikolojisinden ne kast ettigimi hiiiç anlamaışsın. Klişe cümlelerle sürekli bozuk teyp gibi başa sarılacagını zaten biliyordum bu konunun ama neyse...
Hala söylüyorum ki, o paragraf senin soruna cevaptır. Her nefsi müdafaanın ölümle bitmesi falan gerekmiyor bunun için. Önemli olan kasıttır, ve bu kasıt da ''kendimi korumak için karşımdakini etkisiz hale getirmek''tir. Karşındaki seni öldürmek için can hıraş saldırıyorsa, olay öldürmeye kadar da gider ve bu yapılabilecek en dogru şeydir o anda. O seni öldürmeye çalışırken, ''ay öldürmek çok yanlıştır, gel kardeş olalım'' dersen ölürsün ve bu durumda bu ideayı savunmak seni idealist degil aptal yapar çünkü ölmüşsündür artık, anlatabildim mi? Hadi bunu anlamayacaksan bir de çocugunu öldürmeye çalışan iri yarı bir adam düşün ve yakınında da bir silah var... Nabardın? ''ay katil kardeş, sevelim sevilelim'' mi derdin, yoksa o anda tek dogru olan şeyi mi yapardın? Umarım artık o paragrafın soruna cevap oldugunu anlamışsındır çünkü ben sıkıldım detaylı anlatmaktan.
Karşında sana ayrımcılık yapan, kendisini senden ayıran bi ideoloji varsa, ona yapacagın şey ters tepki vermektir. Senin bahsettigin ''ama bu faşizme giderkine?!?!?'' durumu zaten var çünkü ortadaki ideoloji faşist, totaliter bir ideoloji. Dolayısıyla bu ideolojiye iman edenlerin inancı zaten bu yönde. Totaliter ideolojiye eger yumuşak davranırsan da bunun ceremesini sen çekersin.
Demokrasi, bireysel özgürlük, insan hakları... vs gibi şeyler islamın düşman oldugu kavramlardır. Sadece kendisine uyum sagladıgı kadar izin verir bu kavramların varlıgına. Fakat bir yerde islam güçlü degilse henüz (mesela bahsettigin gayrimüslim ülkelerde...), o zaman yapılan şey demokrasin, bireysel özgürlük, insan hakları gibi kavramların boşluklarını kullanıp bunları devirme çabasıdır... ta ki güçlenen kadar... Bu, tarihte her yerde aynen bu şekilde olmuştur.
Mesela bireysel özgürlük derler güçsüzken... Bireysel özgürlük adı altında her türlü şeyi isterler. Cami isterler, örtü takmak, sakal bırakmak, namaz molası, ezan sesi isterler günde 5 vakit, sonra daha çok cami isterler çünkü gitmemelerine ragmen cami yapılmasını çok severler, ardından örtüyle kamuda çalışmak isterler, inançlarını her yerde yaşayabilmek isterler falan.... Bunları hep özgürlük adı altında beklerler. Ama günün birinde güçlü olduklarında bireysel özgürlük diye başka bir dinin mensuplarına hiçbir hak vermezler, sürekli taciz ederler, aleyhlerinde uyduruk propagandalar yaparlar, söylenti yayarlar... Yaşatmazlar yani anladın mı? Burada bile alevilere neler söyleniyor. Mum söndü iftirası mı dersin, onların yaptıgı yemek yenmez cümlesi mi dersin... Alevilere baskı mı dersin... Bu ülkede bile var.
İşte bireysel özgürlük gibi insan haklarını, demokrasiyi... vs yi de böyle kullanır bu ideoloji. Çünkü totaliter bir ideoloji. Demokrasinin de altını oyarlar. ''demokrasi var hepimizin hakkı savunulmalı'' derler güçsüzken, güçlü olduklarında ise''demokrasi var çogunluga uymak zorundasınız'' derler. Laiklik de aynı şekilde... Laikligin anlamını kaydırırlar ve ''laiklik var, herkesin dinine saygı gösterin'' derler fakat güçlendiklerinde ''kahrolsun laiklik, biz Allah'ın emrinden başkasını tanımayız'' derler. Bunların hepsine örnek olarak bütün şeriat ülkeleri ve bütün islami cemaat ve oluşumlar örnek verebilirim. Yani senin gibi sadece klişe ve laftan öte gitmeyen şeyler yazmıyorum.
Anlayabildin mi? Neden sürekli magdurlar zannediyorsun? Magdur oldukları için mi gerçekten, yoksa sürekli bir şeyler talep ettikleri için mi? Talepkar ideoloji karşısında senin gibi düşünenler oldukça daha çogunu almaya devam edecekler. Katı totaliter (senin faşist dedigin) ideolojilere karşı yumuşak olunmaz, çünkü bunu suistimal ederler sürekli olarak ve sonunda ah laiklik diye agıt yakarsınız.
Bu liberalimsi görüşlerin konu eger islamsa çöpe gider. Dünyanın diger ülkelerini de boş yere örnek verme. Önce müslüman ülkeleri adam edin. Kendi dindaşlarınızı yani... Kendi dininizi reforma tabi tutun, düzeltin. Ancak daha sonra ayrımcılıktan falan bahsedin.