- 1 Temmuz 2018
- 3.670
- 8.415
- Konu Sahibi berlin8982
- #121
Bence yabancilar biraz daha ilgili oldugu icin :) ilgiye tok oluyor cocuklar :) bizim türkler canim cigerim böbregim diye sapur supur öper anca simartir :))) devamida gelmez malesef ...
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Ayynen! Doğum randevusunu 12. Haftada alınca yaşadığım şoku hâla atlatabilmiş değildim oysaYaaaaa aynısını teyzem söyledi bugün doğmamış çocuğa don biçmenin kita hali
Ayynen! Doğum randevusunu 12. Haftada alınca yaşadığım şoku hâla atlatabilmiş değildim oysa
Evet, benimkini 12.haftada aldım.Oha .
Berlin’de misin sende? Benim istediğim hastane 30.haftada alıyor
Seni çok iyi anlıyorum annelik hakkında giçbir bilgim olmadan hamile olduğumu öğrendim son aylar aldı beni bi telaşe tek başıma memleketimden yüZlerce kilometre uzakta naparım nasıl yaparım nasıl doyurur altını temizlerim gece top atsan uyanmam nasıl olucak derken bebeğimi kucağıma aldığım ilk saniye sanki bi yağmur gibi üzerime annelik yağdı annelik bilinci oluşuverdi o senin bi parçan sen onun dilini herkesten daha iyi anlıcak bir bakışından ne derdi olduğunu biliceksin merak etme kimi sallar ayağında beşiğinde kimi de anne kucağında uyur kimi de öyle sadece yattığı yerde bende iki tane var kardeş ten kardeşe bile huyu suyu değişiyo olumsuz konuşanlara kapat gözünü kulağını sakin ol o bebişide karnında kaygılandırma derim annesiHerkese selamlar mutlu pazarlar
28 haftalık gebeyim (tüp bebek tedavisi sonrası 2.5 seneden sonra gelen bir mucize ) öncelikle tüm hamileler (bende dahil ) kolaylıkla alalım bebeklerimizi kucağımıza , bebek sahibi olmaya çalışan herkesin de dilerim en kısa sürede duaları kabul olur
Konuya giriyorum ;
çok şükür güzel bir evliliğim var , bir gün eşimle anlaşmazlığa düşüp ayrılsak bile (allah korusun) yine babası , eşim olduğu için mutluluk duyacağım bir adamla evliyim bu yüzden de bir bebeğimiz olsun çok istedik doğru .. Ama bir problem var ki ; ne yapmam, çocukla nasıl ilgilenmem gerektiği konusunda hiç bir fikrim yok..
Misal kuzenimin çocuğunu seviyorum ama 10 dakikadan sonra sıkılıyorum , oyalayacak birşey bulamıyorum . Sürekli kucak isteyen bütün ilginin kendisinde toplanması gereken bu küçük şeylere karşı donanımlı değilim evet bunu hep biliyordum ama şimdi daha çok farkediyorum . Bazıları bebek görüyor çıldırıyor , seviyor öpüyor , oynuyor. Bende niye böyle değil ? Ben en fazla ‘ a çok tatlı’ diyip yanağını seviyorum . Devamı gelmiyor içimden. Çalışıyorum , çalıştığım yere çocuklar geliyor bağrış çağrış abartmıyorum dengem bozuluyor resmen ... ne yapacağımı bilmiyorum , ya doğduktan sonra kendi çocuğumdan sıkılırsam ? Ya iyi bir anne olamazsam ? Her gece bu düşüncelerle savaşıyorum , sonra onun bir tekmesini hissediyorum ‘Allahım ben napıyorum , ne düşünüyorum nolur beni onunla sınama’ diyorum . Onu şimdiden çok seviyorum Bunu başaracağıma inanıyorum ama ertesi gün yine aynı düşünceler, bağıran çağıran ağlayan bir çocuk görüyorum bütün dünyam adeta ters dönüyor ...
ben çocuğumu sallamayacağım diyorum ‘ya ya olsun da bir gör’ diyorlar .. onu yapmayacağım diyorum ‘ah ah bizde öyle diyorduk diyorlar’ resmen bütün enerjim çekiliyor , mutluluktan çok korku sarıyor içimi ..
Çocuk ağlayınca napılır? Çocuk nasıl uyutulur ? Altı nasıl değişir ? Nasıl tutulur ? Çocuk ne zaman başlar yürümeye ? Bu çocuklar niye sürekli hasta olur ?
Vs vs ... bu liste uzar da gider ...
Bide yurtdışında yaşıyorum , Türk çocukları ile yabancı çocuklar arasında gerçekten o kadar fark var ki bunu hemen görüyorum . Türk anneler , oturup bir kahve içemiyor çocuklar bağrış çağrış çığlık kıyamet , yabancı çocuklar aynı yaşta oturuyor koca adam gibi çok çok nadir öyle çığlık çığlığa karşılaştığım . Nedir bu aradaki fark ? Neden onların çocukları duruyor bizimkiler durmuyor ?
Lütfen söyleyin a dostlar, sizin hata yaptığınız ama bunu sonradan farkettiğiniz şeyler neler ? Neler için ‘yapma’ dersiniz bana ??
Çok uzattım nolur kusura bakmayın fakat hormonlardan dolayı mı nedir sükunetimi kaybetmiş durumdayım . Ağlayan biri değilimdir ama dokunsalar ağlayacak durumdayım .
3 aylik 12 saat nasil uyuyor? Yöntemini bana da öğret, 2 aylik gece 1 den 2 den önce uyumuyor. Gündüzleri de kuş uykusu.
Annelik öğrenilebilir bir şey değildir. Bebeğin temel ihtiyaçlarını nasıl karşılamanız gerektiğini öğrenebilirsiniz. Emzirme, alt değiştirme, ek gıdaya geçiş, banyo vs. Ancak her bebeğin/çocuğun kendine has özellikleri ve karakteri vardır. Ve dahi her annenin de. Çocuk gelişimi ile ilgili kitaplar ve uzman önerileri sadece genel bilgiler edinmenizi sağlar. Bittabi faydalıdır lakin asla "olması gereken" "mutlaka aynı şekilde uygulanacak" öneriler değildir.
Annelikle ilgili size önerebileceğim en önemli konu, evladınızla yaşadığınız kriz anlarında (illa ki olacak) şu an yaptığım eylemin ve söylediğim sözlerin çocuğuma zararı/faydası var mı? Duruma bir çözüm sağlıyor mu? Sonrasında pişman olacak mıyım? Şu an kendimi mi yoksa çocuğumla ilişki mi düşünüyorum? Sorularını sormak. Sadece beş dakikanızı alır. Bunların cevabını verdiğinizde annelik serüveniniz çok daha sağlıklı ve huzurlu ilerleyecektir.
Bir de her dönemin bir zorluğu var ve emin olun hepsi geçici. Temel bakımını her anne gibi siz de layığıyla yaparsınız, şüpheniz olmasın.
Benim 40 aylık annelik serüvenimde her geçen gün yeni bir şey öğreniyorum. Hatalar yapıyorum, bunalıyorum, bazen öfkeleniyorum. Ancak oğluma fiili yahut psikolojik olarak bir zarar vermediğim sürece asla anneliğimi sorgulamıyor ve sorgulanmasına müsaade etmiyorum. Ben böyle bir anneyim. Oğluma göre şekilleniyor, onunla birlikte anneliği öğreniyorum.
Böyle düşüncelerinizin olması korkunç değil, aksine olumlu bir durum. Neden ve nasıl diye sorduğumuz sürece gelişmeye devam edebiliriz ancak. Sağlıkla alın kucağınıza ufaklığı :)
Dediklerin çok doğru bence, doğal ebeveynlik konusunda hiç okudun mu? Benim aklıma yatıyor o ekoldeki çoğu görüş :)
Bir de bebeklerin biraz büyümüş halinde ne olur bilemiyorum ama küçüklerken bebekler huylarına göre gruplara ayrılmışlar: melek bebek, kitap bebek, nazlı bebek, hareketli bebek, huysuz bebek diye bi sınıflandırma okudum uyku eğitimiyle ilgili bir kitapta.
Bana “kitap bebek” denk geldi galiba. Kitaplarda o hafta o ay ne yazıyorsa (gelişim, davranış vs) benim kızda aynen öyle gelişmeler oluyor, ne bir eksik ne bir fazla robot gibi programlanmış sanki mübarek.
Okudum bebeklik çağında o gruplama mümkün olabilir ama iki yaştan itibaren hiçbir yöntem tam manasıyla uygulanamıyor :) çocuğun kendi karakteri oluşuyor.
Benim yeğenim oğlumla aynı yıl doğumlu. Dışarıya çıktığımızda ona arabaların ne kadar tehlikeli olduğundan bahsedince korkup elime yapışıyor. Benim oğlan da caddenin ortasına gidip "araba bana çarpsın ehe" diyor. Aynı ses tonu ve yöntemle yaklaşıyorum ikisine de ama aynı etkiyi oluşturmuyor. Yeğenim uyuduktan sonra kıyamet kopsa uyanmıyor benim oğlanın yanında çıt çıkarınca gözlerini bereltiyor. Yeğenim başkalarının ona yemek yedirmesine ihtiyaç duyarken benim sıpa salçanın kavrulmasını bile kendi yapmak istiyor.
Diyeceğim o ki, öğrenilmiş bilgiler her çocukta aynı şekilde uygulanmıyor :)
Ay bugün un ister, şeker ister ver, yarın senden alamayacağın sahip olamayacağın şeyler isteyecek alacan onu da almak zorundasın bu çocuk yok nedir bilmez. İğreniyorum bu tarz ailelerden ve çocuklardan.bir evlat onların ki çünküTürk çocuğu ile Avrupalı çocuğun farkını yazmaya geldim, Avrupalı annenin arkasında çocuğuna disiplin vermeye çalışırken sürü gibi “ağlatma annesi ne istiyosa ver günah”, “al teyzem al teyzem tamam tamam ağlama oyyy kıyamam”, “ne istiyomuş aslanım ağlama oğlum al hepsi senin” diye gezen Türk akrabaları yok da ondan.
Elektrik süpürgesi üç saat açık da kalır, mutfak bankosunda da yürünür, un helvasının kahvenin tadına da bakılır. Aman yeter ki bir damla gözyaşı akmasın! Bugün bu konuyla ilgili çok doluyum. Disiplin anlayışı tek ve tavizsiz olmalı. Söyleyeceklerim bu kadar.
Bence de özellikle yürümeyle ve konuşmayla beraber her şeyin değişeceğini düşünüyorum
Senin oğlana da hastayım çok orijinal bi çocuk