eşim dün bana bayramda napıcaz dedi, evde oturucaz napıcaz dedim. daha yasak ilan edilmemişti. sonra akşamına yasak ilan edildi. ben söyleniyordum işte "halk şuursuz olunca devlet mecburen yasak koyuyor tabi koymasa millet hiçbişey yokmuş gibi bayramlaşmaya gitmeyi düşünür" dedim. bana verdiği cevap "ben hala düşünüyorum" neymiş kaçak yollardan gidermişiz köyüne. ben kesinlikle gitmeyeceğimi söyledim kendisi giderse de 2 hafta eve almayacağımı söyledim.
ya sanki ana baba bi tek kendisinde var. ben de özlüyorum annemi babamı ben bu kadar gitme gelme lafı etmiyorum. insan nasıl bu kadar düşüncesiz olabilir? bizi koruyacağı yerde ben gitmek istesem bile hayır diyeceği yerde yaptığına bakın.
bunu teklif etmesi, ben tamam dersem gidecek olması bile beni üzüyor hiç mi düşünmüyor bizi?
benim bronşitim var üstelik risk grubundayım, az bi soğuk alsam ciğerlerimin hırıltısını kulaklarımla duyuyorum nefesim daralıyor.
eşimin ailesi zaten umursamaz, yasak günlerde bile kaç kez şehre gidip geldiler. nasıl o ortama girmeyi düşünebilir? nasıl gidip orda elli kişiyle görüşüp aynı sofraya oturmayı düşünebilir? daha da kötüsü ben gidelim desem beni de çocuğumuzu da götürmeyi nasıl düşünür aklım almıyor.
bi de tutmuş diyorki "e ben çalışıyorum işyerinde kaç insanla görüşüyorum zaten risk altındayız"
e oldu o zaman madem sen işe gitmek zorundasın madem zaten risk altındayız hadi hepten salalım ben dışarı çıkıp insanlarla görüşeyim markete gideyim maske takmayım oraya buraya dokunup elimi yıkamayım zaten sen işe gidiyorsun risk altındayız ne gerek var benim bu kadar kendimi kapatmama dimi...
ben korkumdan sitenin bahçesine inemiyorum bi iki kere bahçeye indim baktım başkaları da iniyor hele birisi yere maskesini atmış tüylerim ürperdi bi daha bahçeye bile inemedim adamın bana dediğine bakın... yazarken bile nefesim daralıyor bunalıyorum.
en son artık dedim ki "kendi kocamı ihbar ettireceksin bana"
böyle bizim sağlığımızı hiçe sayması umursamaması ne kadar zoruma gidiyor. sanki virüs de diyecekti ki "ama bu bayram dokunmayım bu seferlik gidip gelsinler"