neyin iyi neyin kötü olduğunu tabi ki bilebiliriz neden bilemeyelim.
neden olaya böyle baktığınızı anlamadım?bi arkadaş daha aynı şeyi yazmış, zenginsen ve yardım da yapıyosan iyi bi insansın yani öyle mi?hepsi bu mu?
açlıktan ölmek üzere olup fakirlikle sınanan bi çocuk ekmek çaldığı için suçlu oluyor, ve testten geçememiş oluyor yani öyle mi?!
çalmasa ölecek ama!o nasıl olacak?
size uzak gelebilir ama afrikada bu olayın yüzlerce örneği var.
bırakın allah aşkına hayat bu kadar basit değil.
dünyadaki en büyük sorun ve en adaletsiz durum dengesiz gelir dağılımıdır.
dünyanın ilk 3 zengininin parası tüm dünyadaki açlığı çözecek kadar çok.
ama kimin umrunda?!fakir olan sınanıyor, sınandığı için kaderine razı olup testten geçmeye çalışmalı.
bu görüş fakir halkları uyutmak ve kaderlerine razı olmaları için antik çağdan beri ortaya atılmış bi masaldır.
ayrıca da hayata bi kere geliyoruz.
bu tür hırsızlar yalancılar dolandırıcılar tecavüzcüler ve diğer kötü kim varsa benim bütün hayatımı mahvettikten sonra
diğer tarafta onların cehennemde cayır cayır yanacak olması içimi rahatlatmıyor açıkçası
bana ne faydası var bunun
doğru yorum yapabilmek için tüm konularınızı okudum.
esasında dışarıdan kaynaklanıyor gibi sandığımız pek çok şey bizim iç savaşımızın gördüğümüz dünyayı şekillendirmesi sonucu meydana geliyor.
"güzel bakan güzel düşünür, güzel düşünen hayatından zevk alır" pek çok kişisel gelişim kitabının mottosudur.
sizde hep bir karamsarlık hep bir şikayet hali hakim durumda. eminim ki yaşadıklarınızın bunun üzerinde etkisi çok fazla ama görünen o ki şikayet etmek dışında pekbir şey yapmamışsınız.
eşe karşı, kayınbiradere, kayınpedere, görümceye karşı hep bir hırs sezinledim yazdıklarınızda. dediğim gibi haklı olduğunuz durumlar elbette vardır ama genel itibariyle her sıkıntıda direkt isyan etme olayı var gibi görünüyor.
yanlış anlamayın lütfen eleştirmiyorum asla. söylemek istediğim şey olaylara verdiğimiz tepkinin o olayı küçük veya büyük hale getirdiği. biraz dinginleşmeyi deneseniz, kişileri olayları kıyaslamaktan vazgeçmeyi vs.
ve "adaletin eşitlik olmadığını" fark etseniz.
tüm konular içerisinde şu an açtığınız konuyla ilintilediğim ve şikayette haklı olmadığınızı düşündüğüm bir nokta var belirtmek istedim.
bir konunuzda "özelleşmiş kurumsal bir yerde çalışıyorum.torpille girdim.2000 lira maaş alıyorum" demişsiniz. adaletsiz bir şekilde bir olaya dahil olmuş birinin yine adaletsizlikten şikayet ediyor oluşu çok ironik.
sıkıntılarınızı atlatmanız dileği ile...
merak etmeyin diğerde tarafta cenneti hakedenlerden olabilirsek dünyada yaşadıklarımızı unutacağımız için kimse kendini kötü hissetmeyecek.
"bu görüş fakir halkları uyutmak ve kaderlerine razı olmaları için antik çağdan beri ortaya atılmış bi masaldır." sözünüz size kendinizi sadece anlık iyi hissettirir, sonra yine ne için geldik dünyaya sorunuzla başbaşa kalırsınız. adaleti bu dünyada göreceğimiz masalına kim inandırdı sizi? evet malesef küçük kız-erkek çocukları tecavüze uğruyor, diyorsunuz ki bundan ne kazançları olacak?ben de anneyim düşünüyorum çocuklarıma biri o düşünceyle baksa sadece baksa bana kalsa onu cehenneme şimdiden sokarım! düşüncesi bile bizi öldüren şeyleri yaşayan insanlar var ve olacak,onlar eğer bu bana Allahtan gelen bir şey der gerçekten sonunda onun rızasına nail olacağına inanırlarsa 5 dk acı çekip bir ömür o acıyı hiç hatırlamadan mutlu olacaklar gibi bişey olacak (sonsuz hayatı sonlu ömrümüzle anlamamız pek kolay olmadığından böyle basit bir örnek vermek istedim) ben hoca değilim, yanlış bir şey söyleyip kimsenin hakkına girmek istemem. Allahın en sevdiği kul olan Peygamberimiz(s.a.v) dünyada en çok maddi sıkıntı yaşayan manevi işkence gören, çocuklarının 1 i hariç hepsini kendisi hayatta iken kaybeden,ölmeden 3 gün can çekişen insan olduğunu biliyoruz,sizce adalet nerede ozaman? ya da bizi Yaradan bu kadar acımasız (haşa)mı da en sevdiğine bile bunları yaşatmış? dünya sadece sınav dünyası.sınav sonrası mutluluk için inanmak ve razı olmak gerekiyor.kimse size hakkınızı aramayın, zulm karşısında susun demiyor ama,babanızı örnek vereyim tekrardan, hastanede sedyedeki haline çok üzüldünüz alo 184 s.bakanlığı şikayet hattını arayarak hastaneyi ve hekimi şikayete edebilirsiniz.emin olun çok dikkate alınıyor bu şikayetler. amacım size başka bir bakış açısı göstermekti kimse yanlış anlamasın vaiz değilim fetva vermiyorum. kendinizi iyi hissetmeniz için öneriydi benimki sadece. bana göre dar olan pencere sizin bakış açınız
evet aynen öyle girdim.ama hakettiğim yere torpille girdim.birileri gibi sahte sınavlarla ya da hayali diplomalarla değil.
üstelik okuduğum okul ve dereceme göre hakettiğimin altında bir yer olmasına rağmen.
zaten tuhaf olan şey insanların hakettiklerini bile torpille alması bazılarının da hiç alamaması.
siz konuyu anlayamamışsınız.
Selamlar..
Bu aralar kendimi çok karışık hissediyorum.Hayatta iyi ve güzel şeyler olduğuna dair inancımı tamamen kaybettim.Ne için savaştığımı ve yaşadığımı bilemiyorum..
Geçenlerde başıma gelen bir mevzu beni çok sarstı ve yaraladı neden bilmiyorum.Benim babam nerdeyse 40 yıldır devlet memuru hala emekli olmadı.Devletin bugüne kadar beş kuruşuna tenezzül etmemiş, eve devletin bir kalemini bile getirmemiş, hatta iş yerindeki arkadaşlarının şahsi telefon konuşmalarını kendilerine ödetmiş bir adam benim babam.E tabi ki tahmin edebileceğiniz üzere, böyle bi adam olduğu için ne terfi edebildi ne başka bişey.Çünkü doğru düzgün..Yıllardır aynı görevde, avukat..Hakkı olmasına rağmen defalarca kez hakkı yendi ve onun hakettiği göreve başkaları atandı..
Geçenlerde 39.5 derece ateşi çıktı ve hastaneye kaldırdık.Acilde sıra bekledik, pratisyen hekime yalvarmalarımız sonucunda bi saat sonra bize buram buram afedersiniz sidik kokan bi sedye verdi..Babamı mecbur oraya yatırdık.Serumunu taktılar gittiler, orası acil servis ama inanın ölseniz 3 gün sonra haberleri olur yaklaşık 200 hastaya bakan bir adet pratisyen hekim var ve burası Ankara'nın en önemli hastanelerinden birisi..
Babama o sedyede yatarken baktım.Şu devlete 40 yıllık hizmet verdi, tek kuruş para çalmadı, bir kuruş vergi kaçırmadı,60 küsür yaşına geldi ve onca emeğinin karşılığında, yaşlılığında, hastalığında devletin ona layık gördüğü şey sidik kokulu bi sedyeydi.
Şimdi bu kaset olaylarını hepimiz biliyoruz.Zaten bu olaylar olmasa da ödediğimiz vergilerden, maaşımızdan geriye elimize kalan paradan, aldığımız hizmetlerden paraların nerelere gittiğini tahmin edebiliyorduk.Bu mu adalet diyorum.Siyasete girmek istemiyorum ama adalet bu mu diyorum sürekli.
Evliliğimde eşim bir işe 350 bin parasını yatırdı ve paramızı alamadık, evliliğimin bitme sebeplerinden biri de budur mesela.Çünkü torpilimiz yoktu parayı alacak.Eşim bunalıma girdi, biz boşanma aşamasındayız ama geçenlerde duydum intihar etmiş, zor kurtarmışlar..
Geçenlerde facebookta bir arkadaşım bir yerin fotoğrafını paylaşmış.Başka bir ülkede cennet bahçesi gibi bir yer.Önü deniz, yeşillikler içinde bir ev.Buralarda da yaşayan insanlar var işte, bir yandan evi bile olmayanların olduğu bir dünyada.
Bu dünyada yöneten zenginler ve yönetilen fakirler var.Biz üç kuruş bulup doğru düzgün tedavi olamazken ya da birileri açlıktan ölürken diğer kesim de akıl almaz bir hayat yaşıyor.
Adalete olan tüm inancımı kaybettim kısaca.Bu ülkede hayatım boyunca çalışıp muhtemelen yaşlılığımda da babamınkine benzer bi sedyede sürünerek ölücem.
İyiliğin bu dünyada beş para etmediğini öğrendim de, illa kötü mü olmak lazım?İlla birilerinin canını yakıp sömürmek mi lazım?Anca o zaman mı istediğimiz gibi yaşayabilicez?Gerçekten hak ettiklerimizi alabileceğimiz bi düzen neden yok?
Bunu arkadaşlarımla ya da ailemle konuştuğumda Allah bizi sınıyor diyolar..
Allah hep bizi mi sınıyor?Neden zenginleri sınamıyor?
Lütfen bana şükürden duadan falan bahsetmeyin..Benden kötülerin haline acıyıp neyse ki onlar gibi değilim demek bana göre değil..
Sadece içimi dökmek istedim, okuyanlara teşekkürler..
hak edilse idi torpile lüzum yoktu diye düşünüyorum.
sizin torpil kullanarak bir yere girmeniz (ki o işe başvuran kişiler de diploma sahibidir eminim) diğer hak eden insanların ve belki de sizden daha fazla hak eden insanların elenmesine sebep olmuş.
ilk önce kendimizi düzelterek başlamalıyız her işe "kendi bahçesinin karını temizlemeyen, komşunun damındaki kardan şikayet edemez" demişler pek de güzel söylemişler.
konunuzu anlayacak kadar ya da ne söylediğinizi anlayabilecek kadar dikkatli okudum merak etmeyiniz.
derdim polemiğe girmek değil bir şeyler anlatmaya çalışıyorum sadece. dilediğiniz gibi düzelsin herşey inşallah.
canım öncelikle çok geçmiş olsun
altını çizdiğim yere çok dikkat et
sen kendi ağzın ile yazmışsın
zenginler sınanmıyor mu diye
canım işte o zenginlerde paraları ile sınanıyorlar bunu unutma
ALLAH C.C DİYORKİ
BEN KULLARIMI YA SAĞLIKLARI İLE YA MALLARI İLE YADA EVLATLARI İLE SINARIM
demkki herkesin bir imtihan derecesi var
ve biz bu imtihanlara ne kadar sabır edersek emin ol ki
ALLAH katında derecatımız o derece aratacaktır ve mükafatı ya burda yada eninde sonunda ahirette alacağız
bende buna inıyorum benimde senin gibi düşündüğüm dönemşer çok oldu ama artık şimdi diyorum ki
RABBİM HELALİNDEN VE ÇOK VER
HELAL OLMADIKATAN SONRA DÜNYALAR BENİM OLMUŞ NEYİME
çalan çırpanalara siyasete girmeyecepğim
eğer yapıyorlar ise tabiki bende helal etmem hakkımı
km olursa olsun!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Zenginlik fakirlik konusunda bir şey diyemem, çünkü hiç bir zaman dünya malına tamah etmedim. O tür şeyler hayalim olmadı yani
Ama kötülerin daha mutlu olduğunu bende düşünüyorum. Gerçekten mutlular üstelik...
Ama yine de bunları düşünüp şükürsüzlüğe düşmek istemem.
Sabırlı olmak, kanaat etmek gerek
Babanızın yaşadığı durum çok acı evet, ama hastanesine göre değişiyor bence
Ben bizim burdaki devlet hastanesinde bir iki kendini beğenmiş doktor haricinde kötü bir şey görmedim
Rabbim kimseye göstermesin de.
televızyonda haber izlemiyorum , sürekli takip ettiğim bir dizi veya program yok dolayısıyla düzenli olarak televizyon açmıyoruz
siyasetten anlamam , takım tutarım
gazetelerde magazın harıcı haber okumuyorum , ev oturmalarına pek gitmiyorum , sosyal ağlarda beni rahatsız eden şeyleri takip etmiyorum
Oglum ıcın yasıyorum, kocamıda seviyorum
hep beraber daha iyi bir bugün ve yarınlar içinde çalışıyoruz
ne için yaşıyoruz?
tabiki Allah'a kulluk etmek için yaşıyoruz..
evet herkesin bu dünya da çektiği acılar bir değil..
o yüzden cennetteki derecesi ve mükafatı da bir değil...
nerden bilebilirsiniz bunu?
pardon da kimsiniz iş değerlendirme uzmanı mı?
içiniz rahat etsin diye söylüyorum, çalıştığım yerde torpilin olsa da kurumun mülakatından geçemezsen hiçbir torpil fayda etmiyor
ben bitirdiğim okulu bölüm birincisi olarak bitirdim 3.92/4 ortalamayla
benim diğer işlerden elenmem de başkalarının torpilleri yüzünden o zaman, sizin mantığınıza göre aynı şey
ayrıca oraya da yazdığım gibi, iş yerimde boş boş oturuyorum bişey yaptığım yok.
bu sebeple kaç kere istifa etmek istedim, yollamadılar burdan da.
"hak edilseydi" demişsiniz de kpss yıllardır torpil skandallarıyla çalkalanıyo
torpilin yoksa hiçbi devlet kurumunun kapısından geçemiyosun
o zaman 90 alıp açıkta kalanlar haketmemiş, 70 alıp atananlar haketmiş mi oluyor sizin düşüncenize göre
kpssye girmeyip devlet kurumunda çalışan insanlar biliyorum
ya bu ülkede işlerin nası yürüdüğünü bilmiyosunuz ya da kuru muhalefet hoşunuza gidiyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?