Halıdaki basit bir lekeden bahsetmiyorum, ya da zarar gören fabrikasyon bir sandalyeden.
2 aylık emek verilen özel bir çalışmadan bahsediyorum, bunu en yakın nasıl anlatabilirim bilmiyorum, biraz "Eser" mantığı var bunda, eşya denilip geçilemez.
Düşün ki ilk kez birinin evine gidiyorsun ve huyunu bildiğin çocuğu çocuk parkına bırakır gibi bırakıyorsun evin içine.
O misafirliğe geldiğin kadının evinde eşyadan öte şeyler olabilir, atıyorum rahmetli ninesinden tek yadigar bir vazo? Olamaz mı? Ben ailemde böyle bir şey görmedim, üstelik ilk gelen misafire kapı kilitlenmez, böyle bir saygı anlayışım var düşünün ne derece ince ve anlayışlı davrandığımı.
Gelecek çocukların huyunu bilmiyorum ve bu yüzden diğer çalışmaların hepsini topladım, kalemleri yukarılara kaldırdım, şövaleyi katlayıp üzerinde çalışmamla dolap-duvar arasına sıkıştırıp üzerini örttüm. Bir çocuğun bu denli ileri bir karıştırma huyu varsa, annesi affedersin o çocuğun kıçından bir saniye bile ayrılmamalı. Çocuk ortalarda yok ve kadının umurunda değil.
Sandalyeyle çıkıp almışlar boyaları, düşünün ki odada pencereleri açık bıraksam belki tepe üstü son kattan betona çakılacak çocuk. Olmaz. Bu çift taraflı düşünülesi bir konu; "Yabancı bir evde çocuğun ne kadar güvende" kısmı da var işin.
Ben bu olayı yaşadıktan sonra eşime dedim yani bir daha çağırmam, gelirlerse de ona göre muamele görürler. Bu.
Yoksa çok affedersin annemin bi komşusu var onun lafıdır ;"Çocuktur, açsan bilmem nerenle de oynar" der.
Annelerine çok kızıyorum çokk...
Not: Bu arada atarım kendi kendime lütfen üzerine alınma, eski olay aklıma geldi sinirlendim yine.