Her iş yeri bir eleman alırken geçmişe ve çalışma referanslarına neden bakar biliyor musun? En az bir sene istikrarı var mı tek bir iş yerinde en önemlisi budur, buna bakmalarının sebebi o insanın sorumluluk özveri ve azmini görmek istemeleridir. Her iş yeri bir sene içinde sürekli iş değiştiren bir insandan kaçar işe almak istemez. Çünkü o insan sorumluluk sahibi değildir özverili değildir ve hiç birşeye azmi yoktur. Armut piş ağzıma düş şeklinde yaşayan insanları iş verenler bile istemez...
Var gerisini sen düşün. Bu tablo çok tanıdık bana. Senelerce çalışan bir anne evde akşama kadar yatan bir baba, aldığı maaştan kendine bir çaput bile alamayan anne çocuklarının ihtiyaçlarını bırak dolapta doğru düzgün yemek bile olmayan bir ev. Mutsuzluk kavga gürültü.
Bide bunun başka bir versiyonu var. Sürekli iş değiştirdiği dönem dönem evde yattığı iş arıyormuş gibi gözüküp aslında ya gelip yattığı, çalışan kadın birde hamile kalınca çalışamaz duruma gelmesi ve ailelere muhtaç kalınması. Kim ne verirse geçinmeye çalışılması. Mutsuzluk kocayı suçlama değersiz hissetmek cabası...
Kısa ve net çok seviyor olsanda inan sevgi bu şartlar altında çok kısa sürede bitiyor.
Sana anlattığım ilk versiyon öz annem ve babam
İkinci versiyonsa benim ilk evliliğim.
Sonuç mu
Annem 25 yıl sonra ayrılabildi biz dört kişilik bir aile olarak mutlu mesut yaşadık
Ben bir buçuk yaşındaki oğlumla anne evine geri döndüm ailem paşalar gibi baktı bana büyüdü çalıştım oğluma baktım, sorumsuz babalar bizden uzaktalar mesafe kısa gönül uzak.
Şimdi mi
Annem abimle dubleks havuzlu bir evde yaşıyor elhamdülillah kızları ve oğlu kendi yetim aylığı gül gibi yaşıyor, babamla evli kalmış olsaydı Bi bodrum katta yaşıyor olurdu herhalde hala

Bense, ikinci evliliğimi taşı sıksa suyunu çıkaracak bir adamla evlendim kimseye bizi muhtaç etmeyen gerekirse hamallık bile yapıp eve ekmek getirecek bir adam. Şuan hamileyim oğluma baba bana dağ oldu. Erkek bebek bekliyoruz adını çınar koyacağım, çünkü eşim bana bu hayatta çınar oldu ben onun gölgesinde dinlendim, dallarında korundum, korunuyorum..
Şimdi soruyorum sana sen nişanlını bu anlattığım üç hikayenin hangisinde görüyorsun?
Kendi değerini yaşamının değerini önce sen belirlemelisin, sevgi varsa herşey olur dedim ben kaçarak evlendim sonum hüsran oldu...
Ama sevgi o şartlar altında bende bir sene bile sürmedi...
Şunu yanlış anlama maddiyatı Bi süre göz ardı ettim ama maddi huzursuzluğun getirdiği kavgalar çoğalınca tembelliği bizi başkalarına da muhtaç etmesi tuzu biberi oluyor...
Şuandaki yuvamda bile Allah gün geliyor sınıyor bizi maddi yetersizlikle, o günlerde bile deli gibi aşık olan biz kavga edip birbirimizi yiyebiliyoruz...
Ama geçiyor çünkü eşim ne babam gibi ne oğlumun babası gibi nede nişanlın gibi...
Azimli özverili çalışkan, hem dışarıda iş konusunda, hem ilişkimizde hem evimizde çalışkan...
En başında dediğim gibi
İstikrarsız olanı iş verenler bile kabul etmezken sen yol yakınken dön bacım