Çok haklısınız. Toplumsal olaylar benim ruh sağlığımı o derece bozdu ki, ne olursa olsun gideyim derdindeyim. Girişimcilik bende de yok, ben de pasif kalanlardanım, giden şanslarsa geri gelmiyor

ama yine de geç değil bakın, bir sonraki ilk fırsatta şu anki pişmanlığınızı aklınıza getirip var gücünüzle çabalayın. Söylemesi çok kolay, biliyorum, size söylüyorum ama kendim de belki bir noktaya kadar yapabilirdim) Ama yaşınız şu an çok elverişli yeni hayatlar başlatmaya. Bu ülke ve düzen, bizim cinsiyetimize sadece buhran, korku, huzursuzluk ve paranoya vermeye başladı. Ben artık katlanamaz durumdayım((( Sizi de çok iyi anlıyorum. Türk kadınını ancak Türk kadını anlar...
Tıp okuyan bir kuzenim, stajını İsveç’te yapmıştı. Staj mı artık, adı ne tam bilemiyorum ama... Mezun olduktan sonra... Pratisyenlik midir artık, siz daha iyi bilirsiniz. Ama İskandinavya’da sağlık sistemi berbat diyordu. Doktorların çoğu bir şey bilmiyormuş, hasta geldiğinde ben bunu bilmiyorum deyip işin içinden çıktıkları çok oluyormuş. Böyle olacağını hiç sanmazdım ama Türkiye çok çok çok iyi sağlık alanında diyordu. Hatta orada devam etmesi için teklif almasına rağmen, Türkiye’ye döndü. Hem sistemsel başarıdan dolayı hem de daha fazla hasta görüp deneyim kazanma açısından... Tabi İsveç’te nüfus da yok. Bir basit kan tahlili için bile 3 ay 4 ay bekliyor hasta, tahlil çıktıktan sonra da doktorların toplaşıp ne olduğuna karar vermesi, kendi aralarında mail’leşmeleri ve hastayı doğru branşa yönlendirmeleleri vb. için de yine aylarca bekliyor diyordu... Tıp alanında İngiltere ve Amerika’yı iyi buluyordu Türkiye’den sonra