• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Obsesif Kompülsif Bozukluk (OKB) - Takıntı Hastalığı Bilgi Ve Paylaşım Alanı

Bence kesin konuşmamalı ben sağlık anksiyetemin getirdiği takıntıları %90 yendim inanın umrumda değil hastane vs takıntı yapsam dahi bir kaç dakikadansonra uçup gidiyor zihnimden oh be diyorum ben yıllardır neden tam teşekküllü tedavi görmemişim hastaymışım meğer keşke erken müdahele edilseydi.Beni kimse hasta olarak görmemiş hiçbir sağlık kuruluşu eğer ciddiye alıp doğru düzgün tedavi edilseydim gebeliğimde de patlama olmayacaktı neyse diyorum doğrusu böyleymiş hayırlısı böyle diyorum
Peki hastalığı %90 yenmenizi sağlayan kurum, hastane hangisi? Doktorunuzun adı ne?
 
Peki hastalığı %90 yenmenizi sağlayan kurum, hastane hangisi? Doktorunuzun adı ne?
Buradan doktor adı verilir mi ? Bilgi paylaşımı yapamam bu şekilde.Öncelikle mucize kendinizsiniz,ben kendime inandım psikiyatriste de güvendim.Size psikiyastrinin konumunu söylesem dahi bana verdiği güveni size veremezki belki beni iyi ederken diğerine kasvet vermiştir vs bakın verilen ilaçlarda zaten belli başlıdır sen nasıl tepki verirsin o ayrı.ben iyileştim ve iyileşmiş biri olarak söylüyorum; beni kurtaran kendim miydim? doktor muydu ?ilaçlar mı ?başka bir yere gitseydim daha hızlı iyi olamaz mıydım ?yada daha mı kötü mü olurdum ? Şuanda bu sorulara cevap olarak büyük oranda ben yaptım ben başardım ben inandım hastayken çok inanmışım çabalamışım diye cevap verebiliyorum.Tabiki iyi bir psikiyatriste düşmem de benim için şanstı doğru ilacı bulmam falan bunlarda zaman aldı şırpatanak bir anda olmadı.Benim olayım önce Allah a sonrada kendime inanmaktı bir an bile vazgeçmedim.İyi olmayı görev edindim belki de.Hergün damlaya damlaya iyi bir his akıttım içime iyileştim diyorum ama kolay da oldu demiyorum.Çok kötü hissettiğim dönemlerde oldu ona da şükrettim en azından ilerleme kaydediyordum çok uzatmak istemiyorum ama siz anladınız bu yol inişli çıkışlı ama elbet bitiyor.
çoğumuz kendindeki gücü görmüyor yahut önemsemiyor bunu kendinize yapmayın tahmin edemeyeceğimiz kadar dayanıklısınız insankendine inanmadığı zaman herşeye inanır madden manen sömrülmeye hazırdır.
 
Son düzenleme:
Buradan doktor adı verilir mi ? Bilgi paylaşımı yapamam bu şekilde.Öncelikle mucize kendinizsiniz,ben kendime inandım psikiyatriste de güvendim.Size psikiyastrinin konumunu söylesem dahi bana verdiği güveni size veremezki belki beni iyi ederken diğerine kasvet vermiştir vs bakın verilen ilaçlarda zaten belli başlıdır sen nasıl tepki verirsin o ayrı.ben iyileştim ve iyileşmiş biri olarak söylüyorum; beni kurtaran kendim miydim? doktor muydu ?ilaçlar mı ?başka bir yere gitseydim daha hızlı iyi olamaz mıydım ?yada daha mı kötü mü olurdum ? Şuanda bu sorulara cevap olarak büyük oranda ben yaptım ben başardım ben inandım hastayken çok inanmışım çabalamışım diye cevap verebiliyorum.Tabiki iyi bir psikiyatriste düşmem de benim için şanstı doğru ilacı bulmam falan bunlarda zaman aldı şırpatanak bir anda olmadı.Benim olayım önce Allah a sonrada kendime inanmaktı bir an bile vazgeçmedim.İyi olmayı görev edindim belki de.Hergün damlaya damlaya iyi bir his akıttım içime iyileştim diyorum ama kolay da oldu demiyorum.Çok kötü hissettiğim dönemlerde oldu ona da şükrettim en azından ilerleme kaydediyordum çok uzatmak istemiyorum ama siz anladınız bu yol inişli çıkışlı ama elbet bitiyor.
çoğumuz kendindeki gücü görmüyor yahut önemsemiyor bunu kendinize yapmayın tahmin edemeyeceğimiz kadar dayanıklısınız insankendine inanmadığı zaman herşeye inanır madden manen sömrülmeye hazırdır.
ne kullandınız ne kadar süre
 
Buradan doktor adı verilir mi ? Bilgi paylaşımı yapamam bu şekilde.Öncelikle mucize kendinizsiniz,ben kendime inandım psikiyatriste de güvendim.Size psikiyastrinin konumunu söylesem dahi bana verdiği güveni size veremezki belki beni iyi ederken diğerine kasvet vermiştir vs bakın verilen ilaçlarda zaten belli başlıdır sen nasıl tepki verirsin o ayrı.ben iyileştim ve iyileşmiş biri olarak söylüyorum; beni kurtaran kendim miydim? doktor muydu ?ilaçlar mı ?başka bir yere gitseydim daha hızlı iyi olamaz mıydım ?yada daha mı kötü mü olurdum ? Şuanda bu sorulara cevap olarak büyük oranda ben yaptım ben başardım ben inandım hastayken çok inanmışım çabalamışım diye cevap verebiliyorum.Tabiki iyi bir psikiyatriste düşmem de benim için şanstı doğru ilacı bulmam falan bunlarda zaman aldı şırpatanak bir anda olmadı.Benim olayım önce Allah a sonrada kendime inanmaktı bir an bile vazgeçmedim.İyi olmayı görev edindim belki de.Hergün damlaya damlaya iyi bir his akıttım içime iyileştim diyorum ama kolay da oldu demiyorum.Çok kötü hissettiğim dönemlerde oldu ona da şükrettim en azından ilerleme kaydediyordum çok uzatmak istemiyorum ama siz anladınız bu yol inişli çıkışlı ama elbet bitiyor.
çoğumuz kendindeki gücü görmüyor yahut önemsemiyor bunu kendinize yapmayın tahmin edemeyeceğimiz kadar dayanıklısınız insankendine inanmadığı zaman herşeye inanır madden manen sömrülmeye hazırdır.
Neden verilmesin? Bu sitenin olayı doktor adı vermek...
 
Eki Görüntüle 1799901

Anksiyete türü bir rahatsızlık olan obsesif-kompülsif bozukluk (OKB), insanları tekrarlanan düşünce ve davranışlar döngüsüne hapsederek kısıtlayan bir hastalıktır. Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler, kontrol edemedikleri yinelenen ve stres yaratan düşünceler, korkular veya görüntüler (obsesyonlar) nedeniyle huzursuz olurlar. Bu düşüncelerin yarattığı anksiyete bazı ritüelleri ya da rutinleri acil olarak gerçekleştirme ihtiyacına (kompülsiyonlar) neden olur. Ritüeller takıntılı düşünceleri önleme veya akıldan uzaklaştırma girişimiyle yapılır.

Ritüel anksiyeteyi geçici olarak durdurur, obsesif düşünceler tekrar oluştuğunda kişinin ritüeli hemen tekrar etmesi gerekir. Bu OKB döngüsü kişinin gününden saatler çalarak normal günlük işlerini yapmasını engelleyebilir.

Obsesif-kompülsif bozukluğu olan kişiler saplantılarının ve takıntılarının gerçek dışı veya manasız olduğunun farkında olabilirler, fakat kendilerini durduramazlar.

OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) belirtileri nelerdir?
Yaygın obsesyon belirtileri:
  • Pislik veya mikrop bulaşmasından korkma
  • Başkasına zarar vermekten korkma
  • Hata yapmaktan korkma
  • Rezil olmaktan veya sosyal açıdan kabul edilemez bir şekilde davranmaktan korkma
  • Şeytanca veya günahkar düşünmekten korkma
  • Düzen, simetri, kusursuzluk ihtiyacı
  • Aşırı kuşku ve sürekli güvence ihtiyacı

Eki Görüntüle 1799904


Yaygın kompülsiyon belirtileri:
  • Tekrar tekrar yıkanma, duş alma veya ellerini yıkama
  • El sıkışmayı veya kapı tokmağına dokunmayı reddetme
  • Kilit, ocak gibi şeyleri sürekli kontrol etme
  • Rutin işleri yaparken içinden veya yüksek sesle sürekli sayı sayma
  • Sürekli bir şeyleri belli bir biçimde düzenleme
  • Belirli bir sıraya göre yemek yeme
  • Genellikle rahatsız edici olan, akıldan çıkmayan ve uykuyu bölen kelimelere, görüntülere veya düşüncelere takılıp kalma
  • Belirli kelimeleri, cümleleri veya duaları tekrarlama
  • İşleri belirli bir sayıda yapma ihtiyacı
  • Değeri olmayan şeyleri toplama veya biriktirme
Obsesif-kompülsif bozukluğa ne neden olur?
Nedeni tam olarak anlaşılmamış olsa da, araştırmalar biyolojik ve çevresel faktörlerin OKB ile ilişkili olabileceğini göstermiştir.

Biyolojik faktörler: Beyin karmaşık bir yapıdır. Bedenin normal işleyişi için ihtiyaç duyulan, nöron adı verilen milyarlarca sinir hücresi vardır. Nöronlar elektrik sinyalleri yoluyla iletişim kurar. Nörotransmiter adı verilen kimyasallar bu sinyallerin nörondan nörona iletilmesine yardım eder. Araştırmalar serotonin adı verilen nörotransmiterin seviyesinin düşmesi ile OKB gelişimi arasında bir bağlantı saptamıştır. Serotonin dengesizliğinin ebeveynden çocuğa geçtiğine dair kanıt da vardır. Bu da obsesif-kompülsif bozukluğun genetik olabileceğinin göstergesidir. Ayrıca beynin belirli bölgeleri serotonin dengesizliğinden etkilenir, bu da OKB’ye yol açar. Bu problemin, beynin sağduyu ve planlama ile ilgili bölgeleri ve bedensel hareketleri içeren mesajları süzen bölgeleriyle bağlantılı olan beyin yolaklarıyla alakalı olduğu görülür.

Araştırmalar Streptokok bakterisinin neden olduğu belli bir tür enfeksiyon ile OKB arasında bir ilişki de saptamıştır. Eğer bu enfeksiyon nükseder ve tedavi edilmezse, OKB gelişimine ve çocuklarda diğer bozukluklara sebep olabilir.

Eki Görüntüle 1799902


Çevresel faktörler: Bazı çevresel stres yaratıcı faktörler OKB’yi tetikleyebilir. Belirli çevresel faktörler ise kişide var olan bu rahatsızlığı kötüleştirebilir. Bunlar;

  • Taciz
  • Yaşamsal değişiklikler
  • Hastalık
  • Sevilen birinin ölmesi
  • İş veya okulla ilgili değişiklikler veya problemler
  • İlişkiyle ilgili kaygılar

OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) ne kadar yaygındır?
OKB ABD’ de 3.3 milyon yetişkini ve 1 milyon çocuk ve genci etkilemektedir. Rahatsızlık ilk olarak çocuklukta, gençlikte ve yetişkinliğin ilk yıllarında ortaya çıkar. Irk ve sosyoekonomik alt yapı fark etmeden tüm kadın ve erkeklerde eşit oranda görülür.

OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) teşhisi nasıl konur?
OKB için laboratuvar testi yapılmaz. Doktor hastanın ritüellere ayırdığı zaman da dahil olmak üzere hastanın belirtilerini değerlendirerek teşhisini koyar.

OKB (Obsesif Kompülsif Bozukluk) nasıl tedavi edilir?
OKB kendi kendine geçmez, bu yüzden tedavi edilmesi önemlidir. En iyi tedavi yöntemi ilaç ve bilişsel davranış terapisidir.

Bilişsel davranış terapisi: Bilişsel davranış terapisinin hedefi, obsesif-kompülsif bozukluğu olanların ritüellerini gerçekleştirmeden korkularıyla yüz yüze gelmelerini ve anksiyetenin azaltılmasını sağlamaktır. Bu terapi obsesif-kompülsif bozukluğu olanlarda sıkça görülen abartılmış veya felaketler içeren düşünceleri azaltmaya da odaklanılır.

İlaç tedavisi: Trisiklik antidepresanlar, selektif serotonin geri alım inhibitörleri OKB tedavisinde yardımcı olabilir. Hastaların ilaç ve bilişsel davranış terapisine cevap vermedikleri şiddetli vakalarda Eloktrokonvulsif Terapi (EKT) veya beyin cerrahisi kullanılabilir. EKT esnasında hastanın başına elektrotlar takılır ve beyne nöbete sebep olan bir dizi elektrik şoku verilir, bu nöbetler beyinde nörotransmitterlerin salınmasına sebep olur.

Sürekli tedavi sonucunda hastalar normal veya normale yakın yaşam sürerler. Erken teşhis her zaman tedavi süresini azaltır.


ALINTIDIR...
Ben de sık sık Ocak düğmelerine bakıyorum kapalı mı açık mı diye
 
Üzücü bi tecrübe ve ben sana yazmadığım halde neden cevap verdin anlamadım
Burası bir forum. Yazılan her yoruma her kullanıcının cevap verme hakkı var. Çünkü konu hepimizi ilgilendiriyor. Bir de senin takıntı ettiğin şeyleri merak ettim yanında obsesif bir şekilde ocak düğmelerini kontrol etmenin çok masum kaldığı
 
Back
X