Çok ama çok normal şeyler yaşıyorsunuz... Yazdıklarınızı okurken kendi aldatılmışlığım ve o zamanki yaşadıklarım aklıma geldi. Harfi harfine ben de yaşadım bunları, harfi harfine...
Yapmanız gereken tek şey var, affetmek... Biliyorum bu çok acımasızca bir yorummuş gibi gelecek size. Hatta belki bana da kızacaksınız "bu da sanki kolaymış gibi atıp tutuyor oturduğu yerden" diye... Ayrılmak üzere olduğunuz adama hakaretler yağdırmamdı hoşunuza gidecek olan belki de...
Hiç kolay değil, biliyorum. Benim yaşadığımın üzerinden 2 sene geçti. Ama hala daha yolda saçlarını siyah üzerine sarıya boyatmış, bronz tenli, ince ve uzun kadınları görünce içimden bir öfke kıvılcımı yükseliyor... Ama artık bana acı çektirmesine izin vermiyorum. Affediyorum ve bırakıyorum...
Siz de en azından içinizdeki öfkeye değil de affetmeye yöneltmeye çalışabilirsiniz kendinizi... Sizin onları affetmemeniz inanın onların hiç umurunda değil. Siz affetmeyerek, kininizi büyüterek sadece ve sadece kendinize zarar verirsiniz... Affedip bırakmak tek kurtuluş yolu, TEK...
Unutmayın, GEÇMİŞ KÜLDÜR! Bunu hayatınızda açılan yeni bir sayfa gibi görün... Anınızı kızgınlığınızla, kininizle, acınızla siyahlara boyamayın... Siyah da elbette hayatın renklerinden biri, ama hayatın tek rengi değil. Daha nice nice renkler, nice nice yaşanacaklar var önünüzde... Kırmızılar, pembeler, griler, morlar, sarılar, yeşiller... İnsan ne yaparsa kendine yapar... Ya kendi iyiliğine, ya da kendi kötülüğüne...
Ha bu arada... Bilimsel olarak kanıtlanmış bir şey var ki, insanoğlunun bir duyguyu eskisi gibi yaşaması sadece beyin yeni sinir ağları örene dek devam ediyor... Eğer acınızı beslemezseniz, beyniniz yeni nöronlar geliştirecek ve kaçınılmaz son; UNUTACAKSINIZ...