Oğlum ve ben

Canım benim yaa kıyamam ben ona..Ama maşallah çocugunuz çok akıllıymışş..benimde oglum 16 aylık,çalışmıyorum..Eminim bırakıp gitmek zor geliyodur..

saol canım herşeyi konuşuyorum oğlumla ben o anlamaz demiyorum elmden geldiğince açıklıorum anlıycağı cümlelerle . çok zor bırakmak çok ağladım işe gitmiyce diye ama mecburuz.. üşenmedim 1 yıl öğlen eve gidip emzirdim oğlumu o benim canım
 

benim evim darma duman :) ilk gün bırakmak daha zor oluyor. bugünde yeni bir cümle kurdu arabaya bindik o çalıştırdı şimdi seni babaanneye bırakcam ben işe gidcem dedi bana. afallayarak baktım yüzüne
 

hergün söylüyorum annen seni çok özlüyor işte ama sana mama almak için çalışmak zorunda diyorum daha az çalış diyor bana. 1 ay kaldı yıllık iznime iple çekiyorum.
 

dedesi hergün parka getiriyor . bu ara bir otobüs sevdası var otobüsle üsküdara gidip geliyorlar vapurlara bakıyorlar. ağzının içine bakıyor ikiside . mahalleyi desen zaten havalar ısındığından beri hep dışarda anaokulu gibi her yaşdan çocuk var dışarda . akülü motor bile aldım uzaktan kumandalı araba aldım yani bir dediği iki olmuyor yavrumun . ama ne bilim çok duygusal .. birde hala emiyor akşam 30 dak emme faslımız var
 

saol canım biliyorum baya okurum o konuları . işte o iş hayatı avrupada olsa 3 yaşına kadar baktırıyorlar burda 6 aylık ücretsiz izin alsan iş yeri yeni eleman alma hakına kavuşuyor.
 

çamaşırları beraber asıyoruz mesela
 
masallah cok akilli bir evladin var..simdiden neler diyor bidik..icim eridi..bence de kaynanizla konusun sanirim o da ev isi falan yaparken cocukla fazla ilgilenemiyor.yada bi is yaparken oglunuzu da yaniniza alin ona da ufaktan is verin..

saol canım kaynanamla konuşsam darılır bakamıyormuyum diye o yüzden o işleri eşime söylüyorum. zaten arayıp salya sümük ağlıyorum bugün şunu dedi bugün bunu dedi diye
 

ben evde olduğum zaman benle uyuyor kalktığımı radar gibi anlıyorki zaten memem ağzında uyuyor bırakması mümkün değil. babaanede uyuduğu zaman yat uyu oğlum biraz daha diyor ( ben yokum tabi) yatıp uyuyor. herşeyi anlatıyorum çokta bol konuşuyorum niye lerinin hepsine yanıt veriyorum sıkılmadan.
 

ahh arkadaşım bende 2 aylıkken bıraktım .heleki küvezde bırakıp gitmek çok daha zor ama aslında yoksunluk falan değil çocukların yaşadığı onlar için onların geleceği için çalışıyoruz.
 
çalışmaya mecbur olan annelere söylenecek en can acıtıcı sözler bunlar.
bu yaşlardaki annesi çalışan çocuklarda sevgi yoksunluğu oluyor ve biz mecburen çalıştığımız için evladımızı yoksun bırakıyoruz değil mi?
mecbursanız çalışacaksınız, ben keyfi çalışmayanlara söyledim demeyin sakın.
çalışmak çalışmaktır; keyfi ya da mecburen farketmez.
neden çocuklar sevgi yoksunu olsun; nasıl bir vicdan azabı çektirecek bir cümle bu biliyor musunuz?

benim bebeğim kuvözden çıkışının 10.günü işe başladım ben.
benimkinin çektiği nsaıl bir yoksunluk o zaman? ya da benim çektiğim evlat yoksunluğu nasıl acaba??
[/QUOTE]


Canım, benzer şeyler yazacaktım ben de o saygısız mesaj için..
Ama sonra değmeyeceğini düşündüm.. Kasıtlı olarak can acıtan ve ne dediğini bilmeyen bir insana ne yazayım.. Umarım sana ve bana cevap verip de daha fazla sinirlerimizi zıplatmaz.
Seni ve yavrunu sevgiyle kucaklıyorum..a.s.
 
Seni o kadar çok iyi anlıyorum ki şöylede bir durum var kimse evladını keyiften bırakıp gitmez Zaten çalışan annelerin bir yanı hep ezik oluyor bütün gün evladını görememenin verdiği üzüntü onu iç dünyasına yetememek birde evlatlarımız dillenipte böyle konuşmaya başlayınca iyice insanın üstüne suçluluk duygusu çöküyor Benim oğlum 5 yaşında kreşe gidiyor şu an ve bana da aynı şeyleri söylüyor sen neden beni almaya gelmiyorsun diyor ? herkesin annesi almaya geliyor ben neden servisle gidiyorum ? hep böyle şeyler ama elimden geldiği kadarıyla bazı şeylere yetmeye çalışıyorumöğlen onu almaya gidiyorum hafta sonu komle ona ayırıyorum istediği yere götürmek için geçen gün yıl sonu gösterisi yapmışlar öğretmenleri kameraya çekmiş onları çalışan annelerin çocukları annelerini ne kadar özlediklerini dile getirmişler hepimiz salya sümük ağladık Ama çektiğimiz bütün sıkıntılar hep onlar için iyi bir gelecek için annelerin ayakları üstünde durduklarını görüp ilerde anneleriyle gurur duymaları için
 

saol canım en azından benim gibi çalışan annelerin duygularını öğreniyorum yoksa cidden psilkolağa gitmeyi bile düşünüyordum . çünkü zaten bir vicdan azabıyla yaşıyorsun birde böyle konuştukça oğlum resmen kalbime bir hançer batıyor. çok düştüm üstüne oğlumun ama bence demekki ona yeterli gelmiyor. birde herşeyi sorgulayan bir çocuk bir dediğimi iki etmez. yapma oğlum düşersin ordan canın acır dedim manam der :) yani mesela bir çocuk onu itince kalkıp itmez neden beni itiyor diye sorgular. herşeyi konuşcaksın kendisiyle öyle bir yapıda zaten birde balık burcu tam duygusal :)
 
Çocuklar çok akıllı. Öyle uyanıklarki anneme ne yapsamda vicdan azabı çekse, otursa evinde benle ilgilense, parmağımda oynatsam onu, diye sık sık düşünürler ve başarılıda olurlar çoğu zaman.

Arkadaşım, asla çocuğuna bu pişmanlığını vicdan muhasebeni hissettirme. Sen çalışıyorsun, sabah çıkıp akşam geleceksin, bunun bilincinde olmalı.Bu böyle, ve böyle devam edecek.

Hepimiz geçtik o dönemlerden. Bırak ütün yapılmasın, evin her zaman derli toplu olmasın, ama çocuğunla geçireceğin o 2-3 saat onun için en güzel saatler olsun.Ben kendimden örnek vereyim, oğlum küçükken (yakında 6 yaşına girecek) sadece 3-4 saat uykuyla işe giderdim.Ütüm, bulaşığım, çamaşırım, yemeğim hepsini onları yatırdıktan sonra yapardım. Yani gece benim için saat 10 dan sonra başlardı her zaman. Akşam yediğimiz sofrayı bile kaldırmazdım. Evde ne kadar yapılacak iş varsa hepsini onlar yattıktan sonra yapardım.Olan tabi anneye oluyor bu arada ama annelik=fedekarlık.

Daha az uyursunuz, öyle çeşit çeşit yemek koymazsınız sofraya ama çocuklarınızla, ailenizle geçirirsiniz vaktinizi. Bırakın iş kalsın. Bir şekilde halledilir.

Sevgilerimle

(mektup gibi oldu ya la busempatiksalakcinni)
 

zaten senin yorumlarına bayılıyorum. yok eve girsen hırsız girdi sanırsın o durumda yani :)
eşim hergün takım giyiyor mecbur ütü yapıyoruz cumartesi çalışmasam sorun yokda bir pazarım oluyor ne yapıağımı şaşırıyorum bu aralar yeni taktik uyguluyorum cuma gününden evimi topluyorum çamaşırlarımı yıkıyorum c.tesi pazar yenilcek yemekleri yapıyorum pazar gününüde oğlumla gezerek vakit harcayarak geçiriyorum. bakalım bu nekadar gitcek
 
canım ne kadar da akıllıymış nazarlardan uzak :)
içim ezildi inan aynı şeyleri yaşıyoruz. benim de oğlum yakında 3.5 olacak. bir anneannede bir babaannede. çok üzülüyorum ama ben de çalışmak zorundayım. 1.5 yıldır çalışıyorum daha yeni yeni bu duruma alışmaya başladı. önceden sabah uyanıp beni yanında göremeyince bile feryadı basıyordu, annem anlatırdı nasıl ağladığını "anne anne" diye
benim de şu anki işim çok rahat, evime çok yakın. bazen annem yanıma getirir öpüşürüz koklaşırız parka gider sonra anneannesiyle. eve dönüşümde mutlaka bişey alırım (bir sakız bile olsa) "bak bitanem bugün çalıştım para kazandım sana bunu aldım" derim çok sevinir. böyle böyle alıştı. ama hala istisnasız her gece sorar "anne yarın işe gidecek misin" diye. "evet" dediğimde of puf yapar yüzünü buruşturur alır sarılırım ona sıkıca, yine başlarım anlatmaya, "oğlum bu yüzden oğlum şu yüzden" diye :)) benim oğlum da çok duygusal. günde 50 kere "seni çok seviyorum anneciğim" der, erir biterim :)
eylül'de anaokuluna gidecek. o yüzden çok seviniyorum. en azından yokluğumu daha az hissedecek.
onlar bizim meleklerimiz. canımız feda olsun ama daha rahat yaşamaları için çalışmak zorundayız ne yazık ki. hiç takma kafana canım. mutlaka alışacak. zaten anlatıyorsun, anlat canım bıkmadan usanmadan. elbet anlayacak.
 

benim oğlumda annemmmm diye sarılır öper beni . aynı şeyleri yaşıyoruz demekki. bazen gitme der ne olur der yada son bikere benle oyna snra git dr bazen surat yapar. günğ gününe tutmaz
 
sevildiğimi hissetmekten her kadın gibi çok hoşlandığım için, hamileyken çok dua etmiştim oğlum sevgisini göstersin diye. şükürler olsun ki Allah dualarımı kabul etti.
eşim televizyon izlerken oğlumla defalarca "anne" "efendim bebeğim" "seni çok seviyorum" gbii diyaloglar geçer aramızda. ben de takılırım eşime "bak bak da ders al benim küçük erkeğimden" diye. eşim de gösterir sevgisini sözleriyle davranışlarıyla ama oğlum başka. her eksik alanı dolduruyor yavrularımız. nasıl bir bağ ise bu. iyi ki yapmışım oooh sefam olsun :))
 


sorma bende oğluma sen benim canımsın hııı aşkımsın hııı bide zuzu diyor evet kuzumsun hııı iyiki doğurdum seni bitanem diyorum sarılıyoruz.. bende hamileyken hep oğlum olsun bana düşkün olsun diyordum oldu . diyorum eşime dünya bir yana oğlum bir yana . anne olmak çok farklı bir duygu allah isteyen herkese yaşatsın
 
Efsunum, benim kızımda sorardı "yarın işe didcekmisin" diye..
Ne zamanki okula başladı.. O soru "anne yarın okula didcekmiyim" şeklinde dönüştü..
Arada zarf atıyorum "gitmesen mi acaba" diye.. "hayır, sözleştik biz, tiyatro var yarın, şu var bu var" diyor heyecanlı heyecanlı

sevgiler sana ve bebişine..
 
Bütün bunlar geçecek canım. Üstelik çocuklarda öyle izlerde bırakmıyor merak etme. Bende çalışan bir anneyim oğlum 10 yaşında ikincisi de inşallah 3 ay sonra gelecek. Oğlum 5-6 yaşlarındaydı çok sık hasta olurdu onu öyle bir yabancıya bırakıp gitmek ölüm gibiydi. Birinde bana yaramaz anne bari bu gün gitme bak ben hastayım dedi, ama ben gitmek zorundaydım. Hala o sesi kulaklarımda. Şimdi çalışmamım ona sağladığı imkanları farkında , çalışmasam özel okula yollayamazdık, isteklerini kısıntısız karşılayamazdık. Üstelik gayet mutlu ve huzurlu bir çocuk. Ogünü ben hiç unutmadım ama o hatırlamıyor bile. Kısacası canım korkma çocuğun senin kadar etkilenmiyor.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…