- 3 Şubat 2018
- 6.706
- 25.551
- 548
- 28
- Konu Sahibi Bir Eylul Aksami
- #1
Merhaba, iyi akşamlar herkese.
21 yaşında üniversite öğrencisiyim. Bu sene üçüncü sınıfa geçtim, okul seneye bitiyor kısmetse.
Okullar açılalı bir ay oldu ve o günden bu yana hayatın monotonluğu altında koşturup duruyorum sanki. Ne yöne gittiğimi, ne için gittiğimi bilmiyorum.
Okuduğum bölüm çok ağır, sosyal aktiviteye ayıracak ne vaktim ne de param olmadığı için tek sosyal ortamım okul ve kaldığım yurt. Bu yüzden her gün aynı insanlarla konuşmaktan, aynı yüzleri görmekten öyle sıkıldım ki. Hayat çok boş, çok yavan gelmeye başladı. Bu şekilde düşünmemi tetikleyen başka şeyler de var:
Okuldaki en yakın iki arkadaşım birbirleriyle sevgili oldular (biri kız biri erkek. Özellikle kız olanla aşırı yakınım). Aslında bu güzel bir şey, iyi de anlaşıyorlar. Fakat sevgili olduklarından bu yana ister istemez kendimi eksik hissediyorum. Artık onlar birbirlerine daha çok zaman ayırıyorlar ve baş başa planları oluyor haliyle. Bu çok doğal bir şey fakat dediğim gibi dışlamış hissediyorum. Ayrıca yine erkek olan bir arkadaşımla durduk yere sudan sebeplerle aramız bozuldu, ben ona gayet iyi davrandığım halde kendisi bütün arkadaş grubumuza sebepsizce tavır alıp yolları ayırdı. Okulda başka arkadaşlarım da var. Ama hepsi kız. Aslında bu durum bile beni sıkmaya başladı artık. Ben de doğru insanı bulmak, hayatımı doğru insanla paylaşmak istiyorum fakat bir türlü çıkmıyor karşıma. Ve çıkmadıkça da kendimi çok eksik hissediyorum. Okulun bitmesine bir sene var, gençliğin en güzel yılları yalnız başıma akıp gidiyor.
Aynı zamanda eski sevgilimle aynı sınıftayız (ne yazık ki). 6 aylık sevgililik sürecinin sonucunda beni terk etti ve hayatına mutlu mesut devam etti. Günün birinde birini bulur da benden önce mutlu olur diye çok korkuyorum. Belki de hâlâ onu seviyorum içten içe. Öyle zor bir durum ki bu. Arada onu bir kızla görüyorum, arkadaş gibi duruyorlar. Ama garantisi yok ki, belki de sevgili olurlar ilerde. Hem terk eden o, hem mutlu olan o. Bunu hazmedemiyorum bir türlü. Haftanın her günü dip dibeyiz aynı sınıfta.
Bir yandan da gelecek kaygısı var tabii. İleride nerede yaşayacağım, mesleğimi nasıl icra edeceğim, ev tutma derdi, maaş derdi vs. derken düşünmekten kafayı yemek üzereyim. Belki bu dert dediklerim size çok basit gelecektir, haklısınız. Ama Allah dağına göre kar verir derler. Ben duygusal ve etrafındaki insanlara değer veren biriyim. Bu yüzden sosyal ilişkilerimde sorun yaşayınca her şey üstüme üstüme geliyor. Her şeyden bunalmış sıkılmış durumdayım. Lütfen akıl ve moral verin
21 yaşında üniversite öğrencisiyim. Bu sene üçüncü sınıfa geçtim, okul seneye bitiyor kısmetse.
Okullar açılalı bir ay oldu ve o günden bu yana hayatın monotonluğu altında koşturup duruyorum sanki. Ne yöne gittiğimi, ne için gittiğimi bilmiyorum.
Okuduğum bölüm çok ağır, sosyal aktiviteye ayıracak ne vaktim ne de param olmadığı için tek sosyal ortamım okul ve kaldığım yurt. Bu yüzden her gün aynı insanlarla konuşmaktan, aynı yüzleri görmekten öyle sıkıldım ki. Hayat çok boş, çok yavan gelmeye başladı. Bu şekilde düşünmemi tetikleyen başka şeyler de var:
Okuldaki en yakın iki arkadaşım birbirleriyle sevgili oldular (biri kız biri erkek. Özellikle kız olanla aşırı yakınım). Aslında bu güzel bir şey, iyi de anlaşıyorlar. Fakat sevgili olduklarından bu yana ister istemez kendimi eksik hissediyorum. Artık onlar birbirlerine daha çok zaman ayırıyorlar ve baş başa planları oluyor haliyle. Bu çok doğal bir şey fakat dediğim gibi dışlamış hissediyorum. Ayrıca yine erkek olan bir arkadaşımla durduk yere sudan sebeplerle aramız bozuldu, ben ona gayet iyi davrandığım halde kendisi bütün arkadaş grubumuza sebepsizce tavır alıp yolları ayırdı. Okulda başka arkadaşlarım da var. Ama hepsi kız. Aslında bu durum bile beni sıkmaya başladı artık. Ben de doğru insanı bulmak, hayatımı doğru insanla paylaşmak istiyorum fakat bir türlü çıkmıyor karşıma. Ve çıkmadıkça da kendimi çok eksik hissediyorum. Okulun bitmesine bir sene var, gençliğin en güzel yılları yalnız başıma akıp gidiyor.
Aynı zamanda eski sevgilimle aynı sınıftayız (ne yazık ki). 6 aylık sevgililik sürecinin sonucunda beni terk etti ve hayatına mutlu mesut devam etti. Günün birinde birini bulur da benden önce mutlu olur diye çok korkuyorum. Belki de hâlâ onu seviyorum içten içe. Öyle zor bir durum ki bu. Arada onu bir kızla görüyorum, arkadaş gibi duruyorlar. Ama garantisi yok ki, belki de sevgili olurlar ilerde. Hem terk eden o, hem mutlu olan o. Bunu hazmedemiyorum bir türlü. Haftanın her günü dip dibeyiz aynı sınıfta.
Bir yandan da gelecek kaygısı var tabii. İleride nerede yaşayacağım, mesleğimi nasıl icra edeceğim, ev tutma derdi, maaş derdi vs. derken düşünmekten kafayı yemek üzereyim. Belki bu dert dediklerim size çok basit gelecektir, haklısınız. Ama Allah dağına göre kar verir derler. Ben duygusal ve etrafındaki insanlara değer veren biriyim. Bu yüzden sosyal ilişkilerimde sorun yaşayınca her şey üstüme üstüme geliyor. Her şeyden bunalmış sıkılmış durumdayım. Lütfen akıl ve moral verin