- Konu Sahibi cherry_jam
-
- #261
Ecel-i kazayı, iyilik etmek geciktirir. Fakat, Ecel-i müsemma değişmez.
Ecel-i kaza denilen, mesela, bir kimse, eğer iyi iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir. Vakit tamam olunca, eceli bir an gecikmez. Birinin üç gün ömrü kalmış iken akrabasını, Allah rızası için ziyaret etmesi ile, ömrü otuz seneye uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de, akrabasını terk ettiği için, ömrü üç güne iner. ( Herkesin ömrü ve ömürlerin kısalması hep yazılıdır.) açıklaması budur.
Ezelde, Cenabı Hakk ın bir takdiri var. semuş' a takdir ettiği bir ömür var. Bu ömür 3 gün sonra sona erecek, bugünden sonra 3 gün sonra ben öleceğim, fakat Cenabı Hak bunu biliyor, ben bilmiyorum ve önüme bir fırsat sunuluyor, bu fırsatın ne olduğunu bilmiyorum ? bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmek benim elimde ve iyi bir şekilde değerlendirirsem ömrüm uzayacak, ancak bunu ben bilmiyorum ?, kimse bilmiyor ? , melekler de bilmez bunu, bir tek Allah bilir.
Vakit tamam oldu, zaman dolmak üzere, o zamana kadarda uzun bir süredir görüşmediğim bir akrabam vardı, içimden onu ziyaret etmek, bir anda kalbimden geçti ve ben o an hadi canım kaç zaman oldu görüşmedik, şimdide görüşmesek olur demeyip.... Allah rızası için ziyaret etmek istedim ve gittim ziyaret ettim... oda mutlu oldu bende..
Allah, bu yaptığıma karşılık ömrümü değiştirecek, işte bu noktada ömrüm otuz sene uzadı.( bunu ben bilmiyorum ?, kimse bilmiyor ? , melekler de bilmez bunu, bir tek Allah bilir.)
Peki, o an kalbimden geçen, bu ziyareti yapmasam ne olacak? ömrüm 3 gün sonra sona erecek ve ben öleceğim.
Ecel-i Kaza; bir kimse, 30 senelik bir ömürle takdir edilmiş, bu kişi eğer iyi bir iş yapar, yahut sadaka verir, hac ederse ömrü 50 sene olacak.. bunları yapmaz ise; 30 sene olarak takdir edilen o gün de ölecektir.
ölüm saati degişmez . ruhlarımız yaratılırken ölüm tarihlerimzde atılmış. sadakaya gelince sadaka başına gelecek ufak tefek belayı def eder bu anlamda kullanılmıştır.kafanızı yormayın bunlarla pskolojiniz bozulur. mekanı cennet olsun ... bazı insanlar derler 'hastaneye yetiştirseydik ölmezdi' çok yanlış VADESİ DOLMUŞSA çözüm yok...
cevabınız için teşekkür ederim. Allah razı olsun.
şimdi anlattıklarınızı defalarca okuyorum, anlamaya çalışıyorum. çok soru soruyorum kusura bakmayın ama, benim anladığım şudur. Bir örnekle anlatayım:
"Diyelim bir insana 50 yıl ömür biçilmiş. Sadaka ve duayla bu ömür atıyorum 60 sene oluyor; ama iyilik yapılmaz, sadaka verilmez ise, bu ömür 40 sene oluyor." doğru mudur?
Allah affetsin, tabi ki örneklerimiz mecazi, sadece anladığımı somutlamak için böle örnekler veriyoruz.
Ayrıca eceli kaza ile eceli müsemmanın ayrı ayrı olmasının manası nedir? Bir insan ne kadar iyilik yaparsa yapsın, sadaka versin, gene aynı yaşta eceli geliyor ise bu eceli müsemma mıdır?
Eceli müsemmanın ve eceli kazanın aynı insanda bulunması mümkün mü?
Kavram yanılgılarım olabilir. affedin. çünkü ilk defa duyduğum terimler..
Ölüm Rabbim günah yazmasın ama ölüm hayatta en çok nefret ettiğim en çok korktuğum bir gerçektir...hayatım boyunca hep yakınlarımı kaybetmekten ve ölmekten korktum bugün sabah uyandığımda eşim yanımda hala nefes alıp veriyor ve ailemden kötü haber almadıysam bugün benim için bayramdır çok şükür diyorum ama yarınlardan her zaman korktum ani kayıplar yaşadım ilk amcamı kaybettim beyin kanaması 3 günde gitti.sonra teyzem kan kanseri iyiye gidiliyor denildi ve kaybettk sonra anneannem hiç bir hastalığı yoktu sabah dedem kapıya geldi hanım vefat etti dedi ağlayarak çocuk gibi yine içim yandı,hayatta en ağır şey sevdiğini yitirmek seni çok iyi anlıyorum canım benim ama hepimizin malesef yaşayacağı duygular bunlar sen bol bol dua et zamanla yokluğuna alışıyorsun ama yıllar geçsede aklından çıkmıyor heleki anne hiç unutulmaz düşünme yalnız kalma canım geceleride uykun tam gelmeden yatağa girme düşünme canım düşünme sakın....
amin cnm inşallah. sağolasın..
laftan anlamıyor bu yürek..
anlayacak canım sen ona söz geçirebilecek yaştasın çünkü kuvvetli ol bak yüreğinde seninle gurur duyup seni zafere çıkaracak
evi temizledim bugün ağlaya ağlaya.. her köşesi annem, her noktası annem..
canım benim yapma böyle bak çoook çoook zor bi durum senin yerine koyuyorum kendmi haklısın sonuna kadar ama sen güçlü olmazsan sen dimdik ayakta durmazsan biz daha çok üzülürüz bak bi sürü arkadaşlarımız var burda hepside ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar bizide üzmek istemezsin herhalde dimi öpüyorum canım seni çok acını doya doya yaşa ama annen seni böyle görse nasıl üzülür bide onu düşün tamamı tatlım
başın sağolsun, Allah rahmet eğlesin cnm. belki de ben anneme bakabilseydim bu kadar vicdan azabı yapmayacaktım kim bilir.. keşke bakabilseydim..
annem de ölmeden evvel uzun zamandır yemek yemiyordu, son gün biraz yedi, iyileşiyor sandım, sevinmiştim. annemin de tansiyonu sürekli düşüktü. kalp krizi geçirdiğinde aslında ayaklarını yukarı kaldırsaymışım, tansiyonu düzelirmiş. ve hemen doktora götürebilseydim keşke.. inan aylarca hiçbişi yiyemedi. yediyse de kustu. açlıktan mı, uykusuzluktan mı, zatürreden mi, kalpten mi, doktor hatasından mı, ilaçların yanlış kullanılmasından mı, yoksa üzüntüden mi(ben çok sinirli bir insanım, kötü sözler ederdim hep garip anamahastayken bile niye çenemi tutamamışım) işte bu düşünceler beni yiyip bitiriyo kardeşim..
Allah hepimize sabır versin..
evet canım son günün iyiliği işte ama tansiyon konusunu hiç kafana takma bak annemin tansiyonu da çok dütü eve dr çağırdık kalbe kuvvet iğne yaptı maden sodası ile ayran yaptık bol tuzlu tansiyonu çıksın diye tadına baktım anne dedim çok kötü bu içebilecek misin?zehir olsa tadı içerim dedi....hastanede bile ertesi güne kadar serumlar verdiler filan ama tansiyon çıkmadı oysaki yüksek tansiyon hastasıydı ....erkek kardei ve annesini istedi yanına izmirden gelene kadar bekledi sanki sonrada anneanneme dedi ki kızın ölüyo anne....ve gitti...baktım nefes almıyor hemireyi çağırdım geldi,ler makineye bağladılar ve baınız sağ olsun dediler...çıktılar...baktım uyuyor ölmüş gibi değil sonra dedim gelip almasınlar benden ...yatağa çıktım yanına yattım sarıldım öptüm kokladım ne kadar kaldık bilmiyorum içeri girip beni gördü hemşireler özür dileriz deyip çıktılar yarım saat daha bıraktılar bizi ağlamadım yattım yanak yanağa ...kötü söz söylerdim deyip üzme kendini sen herhalde anne olmadın daha olsan bilirdin ki hiç bir sözün anneni üzmez...onun içten söylenmediğini çocukça kapris olduğunu bilir anneler ...üzme endinide rahat uyusun anacığın artık kendi hayatına dön annene de dua et için rahat olsun biz aslında kendimize üzülüyoruz onları göremeyeceğiz diye üzme canım kendini kabullen herşey Allah'tandır...O izin vermese yaprak düşmezdi
yattıkları yerler cennet olsun tüm ölmüşlerimizin..
annemin bu kadar erken öleceği hiç aklımın ucundan bile geçmemişti. insan sevdiği insanlarla sanki hep ömür boyu yaşayacakmış gibi sanıyor..
ne diyeyim kaderdaşım, Allah sana da sabırlar versin. Allah bizleri sevdiklerimizle cennetinde buluştursun inşallah.
o gözlere bidaha bakabilecek miyim yarabbim.. şu cuma selası aşkına.. sen su serp yüreğime.. sen ölmüşlerimizin rahat uyumasını nasip eyle yarabbimmmm. AMİN.
evi temizledim bugün ağlaya ağlaya.. her köşesi annem, her noktası annem..
Canım beni ağlattın( Ben de o kadar zor zamanlar geçiriyorum ki anlatamam.Anneme yaklaşık 10 gün önce yumurtalık kanseri tanısı konuldu.Evresi ileri içim nasıl yanıyor anlatamam,o kadar zor bir imtihan ki.Cennette sorum yok sıkıntı yok ayrılık yok.Rabbim orda ayrılık vermesin.Analarımız bizi incitmedi rabbim de onları incitmesin inş
Canımmm şu an iş yerindeyim ve göz yaşlarımı tutamıyorum.Annemi kaybetmek istemiyorum ama düşük bir ihtimal.Dün markete gittim annem sağlıklıyken beraber giderdik ağladım orta yerdehiçbir yere sığamıyorum,kocaman dünya bile öyle dar ki
Rabbim şifayı veren inş.iyi olur diye dua ediyoruz.Bu dünyanın geçici olduğunu,cennette buluşacağımızı ve sonsuz beraberlik yaşayacağımızı düşündükçe içime su serpiliyor.
bütün mesajları gözlerim dolu dolu okudum içim yana yana
ben de dedeciğimi kaybettim 7 ay önce
hastalığında hep yanındaydım, çocuk gibi hep baktım ona 1 yıl boyunca
yemeğini yedirdim, ilacını verdim, tansiyonunu şekerini ölçtüm, gezdirdim
bana hep sen cennetliksin benim sabırlı yavrum derdi..zor yazıyorum bunları meğerse içime atmışım bunca zaman
ilk zamanlar tabi çok ağladım kendimi çok yıprattım ama başka telaşlar girdi ve sanki o acı askıya alınmıştı
şimdi yine canlandı gibi hissettim
ölmeden önceki son gece yoğun bakımda yanında olan son kişiydim
çorbasını içirdim, ağladı gözlerini sildim
üşüyorum dedi üstünü örttüm, anlayamadım meğerse öleceği için öyle ağlamış öyle mahsun mahsun bakmış
daha durabilirdim yanında ama çorbasını içirdikten sonra sen uyu dedeciğim hadi, ben yarın da gelicem dedim
öyle gözü yaşlı mahsun mahsun baktı
ahhh bilseydim gider miydim hiç?
onu son görenin ben olacağımı bilseydim, sabahına öleceğini bilseydim gider miydim hiç?
herkesin keşkeleri oluyo, keşke o akşam gitmeseydim o öyle gitme der gibi bakarken diyorum, keşke daha çok ilgilenseydim diyorum
içim yanıyo zaman zaman
benim dedeciğim yaşlıydı, kanserdi, çok çekti ama ne olursa olsun kıyılmıyo hiç
ben onun yanında büyüdüm, zaman zaman çok kızdırdı beni zaman zaman ben de ona bağırdım
bu acı öylece duruyo anlaşılan.. hafiflemiyo ama alışılıyo bu fikre
Allah rahmet eylesin arkadaşım..Mekanı cennet olsun inşallah
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?