• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

"ölüm saati değişmez" ?

yaaa canım meslektaşım(ben de öğretmenim) beni mahfettin gerçekten:43: ilk sayfayı okuyup yorum yapmıştım, şimdi diğerlerini de okudum, içimi kıydın canım yaa:43:
ben de yirmi dokuz yaşındayım abla olarak gör beni , Allahım bağışlarsa 5 yaşında bi kızım var. Bence anacığın senden razıdır, Allah da razı olur inşallah:43:
Hangimiz üzmüyoruz ki anneciklerimizi, Allah benim de kızımı senin gibi hayırlı eylesin inşallah, varsın arada üzsün anneler hep affeder, yeter ki büyük kırmasın kalbimi, anneciğine bakmışsın, etmişsin, üzme yıpratma kendini, bilsen ona bişey olacak gidip yatar mısın hiç, suçlama böyle kendini canım yaa, böyle olmaz kafayı yersin
bak belki boş konuştuğumu düşüneceksin ama, önünde kocaman bi hayat var, seni seven biri olacak, yavruların olacak inşallah, acın daha çok taze geçmez elbet ama hafifleyecek

anneciğinde seni görüp mutlu olacak, Rabbim sizi cennetinde buluştursun inşallah:43:

ananenede ayrı üzüldüm, ona hiç girmeyim boğulurum burda, Allah onada sabır versin inşallah, Amin.

sen de beni mahvettin cnm. öle yürekten yazmışsın ki.. ben de tutamadım kendimi senin yazdıklarını okuyunca..
bu sene sabahçıydık ve görev yaptığım okuldaki öğrenciler beni sinir hastası yaptı bu sene. şimdi o okuldan nefret ediyorum. bazen diyorum ki keşke devam etmeseydim göreve, annemle ilgilenseydim hep.. çünkü stresliydim ve hep bağırıp çağırıyordum. yapım böyle.. şimdi de böyleyim.. iyi bir evlatlık yapamadığımı düşünüyorum. anneciğimin canı hiçbişi istemiyordu. bi yemek istediydi birgün. yaptım. beğenmedi. iyileşir kendin yaparsın. bıktım. gibisinden laflar ettim. ne güzel evladım di mi?

ama okuldaki arkadaşlarımı çok seviyorum. sağolsunlar çok destek oldular.. her sabah işe giderken annem camdan bakar el sallardı. koca kız olmama rağmen.. ben de ona el sallardım. annemin vefatından 10 gün sonra arkadaşlar müdür yardımcıları falan çağırdılar. zorla başlattılar göreve. kafan dağılsın dediler.. annemin vefatından sonra ilk defa tek başıma dışarı çıkmıştım. cama baktım anneannem. el sallıyordu garibim.. ben de ağladım. o da ağladı farkettim.. o yollarda nasıl yürüdüm nasıl ayakta durdum anlatamam. sanki sahipsiz bir insan gibi sadece yürüyordum.. o ilk günü hiç unutamıyorum hiç..
ama şimdi diyorum ki.. iyi ki devam etmişim işe.. biraz da olsa kafam dağıldı. acım aynı ama biraz uyuşuyorum işle beraber..

evden çıkarken gözüm hep camda.. hala koca kızım evet.. ama bir el sallayanım yok artık anneeee..

amin cnm. Allah tüm ölmüşlerimizin mekanını cennet eğlesin, kalanlarına sabır versin inşallah..
 
sen de beni mahvettin cnm. öle yürekten yazmışsın ki.. ben de tutamadım kendimi senin yazdıklarını okuyunca..
bu sene sabahçıydık ve görev yaptığım okuldaki öğrenciler beni sinir hastası yaptı bu sene. şimdi o okuldan nefret ediyorum. bazen diyorum ki keşke devam etmeseydim göreve, annemle ilgilenseydim hep.. çünkü stresliydim ve hep bağırıp çağırıyordum. yapım böyle.. şimdi de böyleyim.. iyi bir evlatlık yapamadığımı düşünüyorum. anneciğimin canı hiçbişi istemiyordu. bi yemek istediydi birgün. yaptım. beğenmedi. iyileşir kendin yaparsın. bıktım. gibisinden laflar ettim. ne güzel evladım di mi?

ama okuldaki arkadaşlarımı çok seviyorum. sağolsunlar çok destek oldular.. her sabah işe giderken annem camdan bakar el sallardı. koca kız olmama rağmen.. ben de ona el sallardım. annemin vefatından 10 gün sonra arkadaşlar müdür yardımcıları falan çağırdılar. zorla başlattılar göreve. kafan dağılsın dediler.. annemin vefatından sonra ilk defa tek başıma dışarı çıkmıştım. cama baktım anneannem. el sallıyordu garibim.. ben de ağladım. o da ağladı farkettim.. o yollarda nasıl yürüdüm nasıl ayakta durdum anlatamam. sanki sahipsiz bir insan gibi sadece yürüyordum.. o ilk günü hiç unutamıyorum hiç..
ama şimdi diyorum ki.. iyi ki devam etmişim işe.. biraz da olsa kafam dağıldı. acım aynı ama biraz uyuşuyorum işle beraber..

evden çıkarken gözüm hep camda.. hala koca kızım evet.. ama bir el sallayanım yok artık anneeee..

amin cnm. Allah tüm ölmüşlerimizin mekanını cennet eğlesin, kalanlarına sabır versin inşallah..

canım yaa kıyamam

bak yine söylüyorum, bekarken insan malesef biraz daha tahammülsüz oluyor ailesine karşı, ama ne zaman evlenip anne oldun mu anlıyorsun işte kıymetini, ben de eskiden bi iş yaptığımda annem beğenmedi mi, kendin yap demişimdir kızıp, şimdi anneme bişey olsaydı o sözümden sonra ben kötü evlat mı olacaktım?

geneli düşünürüm, anneme elbette kötü söz söyledim. keşke söylemeseydim, ama ben hep iyi evlat olarak görürüm kendimi, 1 kötüysem 100 iyiydim çünkü, nazımız geçiyo anamıza söyleyiveriyoruz bazen ,ah işte dilin kemiğimi var:43: bu yüzdn diyorum yıpratma kendini diye, sen anneni aç susuz mu koydun, inim inim inlettin mi, hırsızlık, namussuzluk yapıp rezil mi ettin? diyorum ya hepimiz ediyoruz zaman zaman kötü laflar, insanız ve nazımız anneciklerimize geçiyo, benim minik kızım bile ben yokken çok hanımdır, beni gördü mü şımarıp kudurur, öyle düşün kendini, şımaran çocuklar değilmiyiz hepimiz annelerimizin yanında:43:

benim öğrencilerimde beni sinir hastası ettiler bu yıl, 1. sınıftı bide, anlıyorum seni

bak ne güzel destek olan arkadaşların var, ananen var, hiç biri annenin yerini tutmaz ama

sana bişey diyecem kızma ama, eskiden hep Allahım bana annemin acısını yaşatma derdim, annemede derdim ben senden önce öleyim anne dayanamam diye, annemin ödü patlardı, Allah korusun yavrum derdi, şimdi de diyorum ki Allahım benim acımı anneme, evladımın acısını bana yaşatma diye
 
Son düzenleme:
canım yaa kıyamam

bak yine söylüyorum, bekarken insan malesef biraz daha tahammülsüz oluyor ailesine karşı, ama ne zaman evlenip anne oldun mu anlıyorsun işte kıymetini, ben de eskiden bi iş yaptığımda annem beğenmedi mi, kendin yap demişimdir kızıp, şimdi anneme bişey olsaydı o sözümden sonra ben kötü evlat mı olacaktım?

geneli düşünürüm, anneme elbette kötü söz söyledim. keşke söylemeseydim, ama ben hep iyi evlat olarak görürüm kendimi, 1 kötüysem 100 iyiydim çünkü, nazımız geçiyo anamıza söyleyiveriyoruz bazen ,ah işte dilin kemiğimi var:43: bu yüzdn diyorum yıpratma kendini diye, sen anneni aç susuz mu koydun, inim inim inlettin mi, hırsızlık, namussuzluk yapıp rezil mi ettin? diyorum ya hepimiz ediyoruz zaman zaman kötü laflar, insanız ve nazımız anneciklerimize geçiyo, benim minik kızım bile ben yokken çok hanımdır, beni gördü mü şımarıp kudurur, öyle düşün kendini, şımaran çocuklar değilmiyiz hepimiz annelerimizin yanında:43:

benim öğrencilerimde beni sinir hastası ettiler bu yıl, 1. sınıftı bide, anlıyorum seni

bak ne güzel destek olan arkadaşların var, ananen var, hiç biri annenin yerini tutmaz ama

sana bişey diyecem kızma ama, eskiden hep Allahım bana annemin acısını yaşatma derdim, annemede derdim ben senden önce öleyim anne dayanamam diye, annemin ödü patlardı, Allah korusun yavrum derdi, şimdi de diyorum ki Allahım benim acımı anneme, evladımın acısını bana yaşatma diye

anne olunca fikrin değişmiş demek ki.. Allah kimseye evlat acısı vermesin.. tabi ki çok zordur.. ama ana acısı da çok kötüüüüüüüüü çokkk :(
Allah ailenle sana uzun ömürler versin. desteğin için çok sağol cnm..
 
anne olunca fikrin değişmiş demek ki.. Allah kimseye evlat acısı vermesin.. tabi ki çok zordur.. ama ana acısı da çok kötüüüüüüüüü çokkk :(
Allah ailenle sana uzun ömürler versin. desteğin için çok sağol cnm..

amin canım amin.

kötü olmaz olur mu hiç, annemiz, canımız, sağ kolumuz, ben 7 yıldır evliyim, 4 yıl da ünv. koy 11 yıldır gurbetteyim, ödüm patlıyor ben yaban ellerdeyken anama, babama bişey olur diye:43: Almancı gibi yılda 2 kez görüyorum onları malesef:43:

bi nebze rahatlatabildiysem seni ne mutlu bana:16: Allah tekrar sabır versin, anneciğininde mekanı cennet olsun inşallah

bol bol dua et, hayır yap onun için canım, kendine iyi bak
 
amin canım amin.

kötü olmaz olur mu hiç, annemiz, canımız, sağ kolumuz, ben 7 yıldır evliyim, 4 yıl da ünv. koy 11 yıldır gurbetteyim, ödüm patlıyor ben yaban ellerdeyken anama, babama bişey olur diye:43: Almancı gibi yılda 2 kez görüyorum onları malesef:43:

bi nebze rahatlatabildiysem seni ne mutlu bana:16: Allah tekrar sabır versin, anneciğininde mekanı cennet olsun inşallah

bol bol dua et, hayır yap onun için canım, kendine iyi bak

amin canım inşallah..
desteğin için tekrardan teşekkürler cnm.
sen de kendine iyi bak canım..
 
“İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un”
“Şüphesiz Biz Allah’tan Geldik ve Şüphesiz Dönüşümüz O’na dır.”

Allah Rahmet Eylesin..
Allah yardımcınız olsun, yaşadıklarınız zor ve acınız büyük, keşke şöyle olsaydı böyle olsaydı diye yaşadıklarınızı sorgulamayın. Allah'ın takdiri vuku bulmuştur, sizin ( kimsenin ) yapabileceği bir şey yok.
Anneniz için yapabileceğiniz dua etmek ve hayır yapmaktır.



Kader: Cenab-ı Hakkın, kainatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün nitelikleri ile, bütün halleri ile, başlangıcı olmayan, bizim bilemediğimiz önceki bir zaman da bilmesi, ( bütün halleriyle ezelde ) bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyi ile,levh-i mahfuz denilen kader levhası na yazmış olmasıdır.

Kaza ise: Allah'ın bu başlangıcı olmayan bizim bilemediğimiz, önceki bir zamanda ( ezelde ) yazdığı yazıyı ve takdiri yaratmasıdır.

Kader; Allah'ın ilminin bir sonucu,

Kaza ise; Allah'ın kudretinin ortaya çıkmasıdır. Yani Allah, ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmıştır.

Yazı: Kader dir.
Yaratmaksa: Kaza dır.

Bir insanın ne zaman doğacağı ve ne zaman öleceği önceden takdir edilmiştir. İşte bu Kaderdir.
O insanın vakti geldiğinde doğması ve vakti geldiğinde ölmesi, yani doğum ve ölüm olaylarının yaratılması ise kazadır.

Cüz-i İrade: Allah tarafından insana verilen, dilediği gibi hareket edebilme yeteneği ve seçme serbestliğidir. Biraz daha bu kavramı açarsak: Allah insana okuma, yazma, koşma, yemek yeme, içme, oturma gibi bir çok yetenekler vermiştir. Bu yeteneklerin her birine "külli irade" denilir. Burada geçen "külli irade" ifadesini, Allah'ın külli iradesiyle karıştırmamak gerekir.

Allah'ın "Külli İradesi": Allah'ın dilediği her şeyi yapabilmesi ve emrinin önüne hiçbir şeyin geçememesidir.

İnsanın "külli iradesi" ise: Kendisine verilen yeteneklerdir. İşte insan, o yeteneklerden bir tanesi ile bir işe yöneldiğinde o "külli irade" artık cüz-i leşmiş olur. Buradaki "cüz-i" ifadesi "ufaklık" manasında olmayıp, "belirlilik" manasındadır.

Mesela; insanda yemek yeme ve içme yeteneği vardır. Bu "külli irade dir" İnsan bu yeteneği ile su içmeye başladığında artık bu yeteneği cüz-i leşmiş olur. Artık insan kendisindeki külli iradeyi belli bir yönde kullanmış ve su içmeye başlamıştır. İşte buna cüz-i irade denilir. İnsan burada serbesttir. Su içebileceği gibi, bir haramı içmeyi de tercih edebilir. Zaten onu sorumlu yapan, ona bu tercih yetkisinin verilmesidir.

Mesela; yazı yazma fiilinin aslını yaratan Allah'tır. Yazılan, sevap bir şey olabileceği gibi, günah bir yazı da olabilir. Birinci halde yazının faydalı olduğundan, ikinci halde ise zararlı olduğundan bahsedilir. İşte yazı yazma fiilinin faydalı ve zararlı olmasına insan karar vermektedir. İnsan neye karar vermişse, Allah ta yazıyı onun kararına göre yaratmaktadır. Ve onu mesul eden de bu tercihi ve kararıdır.

Bir misafirhane de bulunduğumuzu farzedelim. Bu misafirhanenin her katında ayrı ayrı nimetler ve ihsanlar sergileniyor olsun. Ve yukarıya doğru çıktıkça bu nimet ve ihsanların çoğaldığını görüyoruz. Bu misafirhanenin alt katında ise nimete mukabil cezanın, ihsana mukabil de azapların olduğunu farzedelim.Yukarı katlara çıkmak için de , aşağı katlara inmek için de tek yol; asansöre binmek ve ulaşmak istediğimiz katın düğmesine basmaktır.


Şimdi bizler asansördeyiz ve asansörün üst katlara çıkaran bir düğmesine bastık asansör bizi o kata çıkarttı, yada bizi aşağı katlara indirecek bir düğmeye bastık ve asansör bizi o kata indirdi, ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki: üst katlara çıkmak için bir düğmeye basan kişi, dilerse fikrini değiştirip, kendisini alt kata indirecek bir düğmeye basabilir ve alt katlara inmeye başlar. Yada alt katlara kendisini indirecek bir düğmeğe basan kişi dilerse ve daha yolculuğu bitmemişse, asansörün üste çıkartan düğmelerinden bir düğmesine basarak, üst katlara ulaşabilir.


Şimdi durumumuzu inceleyelim: Asansörü biz yapmadık ve onu kendi kuvvetimizle hareket ettirmiyoruz... ancak asansör de kendi kendine hareket etmiyor. Biz irademizi kullanarak bir düğmeğe basıyoruz ve asansör bizi o kata ulaştırıyor.

O halde: "asansörü ben hareket ettiriyorum ve asansör benim kuvvetimle çalışıyor" diyemeyeceğimiz gibi, " bu asansör kendi kendine hareket ediyor, dilerse beni üst kata , dilerse beni alt kata indiriyor, elimde hiçbir şey yok" ta diyemeyiz.


Evet 1. sözü söyleyerek, asansörü kendi kuvvetimizle hareket ettirdiğimizi iddia edemeyiz. Çünkü asansörü hareket ettirmek ve onu icat etmek için gereken kuvvetin binde biri değil, milyonda biri bile bizde yoktur. Değil asansörü kendi kuvvetimizle hareket ettirdiğimizi iddia etmeği, belki ona binmemiz bile kendi kuvvetimizle olmamıştır. Bu misafirhanenin merhametli sultanı bizi, hiçbir kuvvet ve müdahalemiz olmaksızın bu asansöre bindirmiştir.


Bizler bu sözü söyleyemeyeceğimiz gibi. 2. söz olan, "asansörün hareketinde hiçbir müdahalemizin olmadığını, asansörün kendi isteğine göre bizi dilediği katlara çıkardığını" da iddia edemeyiz. Zira asansör,bizim bastığımız ve çıkmak istediğimiz kata bizi çıkarmaktadır. Bizi, istemediğimiz ve düğmesine basmadığımız hiçbir kata çıkartmamaktadır.


O halde en doğru söz şudur: "Asansörü biz hareket ettirmiyoruz ve asansör bizim kuvvetimizle çalışmıyor ancak biz asansörün çıkacağı ve ineceği katları irademizle belirliyor ve düğmeye basıyoruz." O halde çıkacağımız ve ineceğimiz katı biz tayin etmiş olmaktayız. Asansör ise bizim tayinimize ve talebimize göre hareket etmektedir.




-Bu misalde ki misafirhane; bu dünyadır ve şu güzel alemdir.
-Misafirhanenin sahibi ise: Ezel ve ebedin sultanı olan Allah'tır.
-Misafirin üst katları; bizi cennete ulaştıracak ameller, alt katı ise; bizi cehenneme düşürecek günahlardır.
-Asansör ise: Allahın irade ve kuvvetidir.
-Asansörün düğmesine basmak ise, Allah'tan o fiilin yaratılmasını istemektir. İşte bu cüz-i iradedir.
 
Evlilik ve Kader:

Kader : Allah'ın ilminin bir ünvanıdır. Evlenmekte, kaderdir.

1) Allah, ezeli ilmi ile evlenecek kadın ve erkeğin, kendi cüz-i iradelerini kullanarak birbirleri ile evlenmek isteyeceklerini bilmiş ve zamanı geldiğinde onların bu arzularını külli iradesiyle yaratacak olduğundan dolayı ezelde kader defterlerine birbirleri ile evleneceklerini yazmıştır. ilim maluma tabidir kaidesi ile bu yazı onların arzu ve iradelerine tabidir. Yani kader defterinde şunlar birbiri ile evlensin değil, şunlar birbirleri ile evlenecek diye yazılmıştır.
Elbette böyle bir yazı insanı zorlayıcı değildir.

2) Bazen de ya bir şükür, yada sabırla imtihan olmaları için kulun cüz-i iradesi karışmaksızın Allah, iki kişiyi karşılaştırır ve onları birbirleri ile evlendirir.

Eğer bu evlilik, güzel bir evlilik olmuşsa bu; kadın ve erkekten şükrün istenildiği bir nimettir.

Eğer bu evlilik , kötü bir evlilik olmuşsa bu evlilik; sabrın istendiği bir imtihan olur.

Erkek kadınla , Kadın da erkek ile imtihan edilir.

Demek ki; yapılan bütün evlilikler de kulların cüz-i iradeleri esas alınmamaktadır.

Başka bir ifade ile ; ihtiyari fiilllerden olan evlilik bazen ıztırari fiiller gibi kulun müdahalesi ve seçmesi olmaksızın meydana gelir.

ıztırari fiiller: Kalbimizin atması, kanımızın dolaşımı, nefes almak vermek, göz kapaklarımızın açılıp kapanması, saçımızın uzaması gibi bu tür fiillere "ıztırari" fiiller denilir. Bu tür fiillere insanın iradesi müdahale etmediğinden dolayı, bu fiiller için herhangi bir mesuliyet veya mükafat yoktur.

ihtiyari fiiller: kendi irademiz ile işlediğimiz fiillerdir. Yemek-içmek, bakmak, konuşmak, yürümek gibi fiillerimiz bu kısma dahildir. Burada tercih ve seçim hakkımız vardır. Helale bakabileceğimiz gibi, harama da bakabiliriz, helali yiyebileceğimiz gibi, haramı da yiyebiliriz, hayrı konuşabileceğimiz gibi, yalan ve gıybet de konuşabiliriz. Bu tür fiillere"ihtiyari" fiiller denilir.

**************************

1) Eğer kul bir şeyin olmasını ister, ancak Allah onun olmasını murad etmez ise, o fiil vücuda gelmez ve meydana çıkmaz.

Eğer vücuda gelmeyen bu arzu bir hayır ise; kul niyetinin mükafatını görür.

2) Eğer kul bir şeyin olmasını ister, Allah'ta onun olmasını murad ederse, o fiil vücuda gelir ve yaratılır.

Bu fiilin yaratılmasına kulun cüz-i iradesi sebep olduğundan dolayı, kul bu fiilinden mesuldür. Hayırlı bir iş ise mükafat, kötü bir iş ise ceza görür.

3) Kulun hiçbir müdahalesi olmaksızın, sırf Allah'ın dilemesi ile yaratılan fiiller; bu tür fiillerde kulun cüz-i iradesi işe karışmaz.

Şükürle veya sabırla imtihan olmaları için Allah onları yaratır.

işte evlilik bazen ikinci gruba giren bir fiildir. Kulların cüz-i iradelerini kullanmaları neticesinde Allah istediklerini yaratır.

Bazen ise; üçüncü gruba giren bir fiil olur. Allah kullarının iradelerini karıştırmaksızın onları birbirleri ile evlendirir.
Ancak her iki durumda da evlilik kaderdir. Ve Allah'ın ezeli takdiridir.
 
Birde ölecek insanlar öleceklerini anlarlarmış derler. Onların içlerine doğarlarmış derler. Bende bunu çok merak ediyorum.
Mesela bir eniştemiz vardı. Öldüğü günün gecesi yataklarındayken eşi gece bir kalkmış enişte yatakta oturuyormuş ve karısını izliyormuş. Noldu Ali demiş. Oda sana doya doya bir bakayım demiş. Sabahındada çok pis şekilde öldü. Yıkama yağlama dükkanı vardı. Tır gelmiş. Tırın şoförü direksiyonda kalp krizi geçirmiş vitesi alamamış tırın arkasındada tırı kontrol ediyorken vites boşa geldiğinden enişte duvarla tır arasında kalmış. Adamcağızın kırılmadık kemiği kalmamış. Kızıda hamileydi. Herkese torunumu sevemeden öleceğim ben demiş. galiba içine doğmuş.
Geçen haftada komşumuzun kızı okul çıkışı kamyonete takılan çantası yüzünden kamyonetin altında kalıp öldü. Hemde 16 yaşındaydı. Oda son zamanlarda ölen bir kuzeni varmış kanserden 20 yaşındaymış. Ölünce beni onun yanına gömün diyormuş.
Daha çok duydum böyle içine doğanları. Galiba anlıyorlar...
 
Allah rahmet eylesin annene canım
bende ölümün günü saati bellidir diye biliyorum değişmezmiş.
bizde 10 gün önce 23 yaşındaki kuzenimi kaybettik :14:gencecik kız kendini astı daha onun şokunu yaşıyorum:5:
Allah kimseye zamansız ve kötü ölüm vermesin biz çok yıkıldık aklımdan çıkaramıyorum:50:
 
“İnna Lillahi ve İnna İleyhi Raci’un”
“Şüphesiz Biz Allah’tan Geldik ve Şüphesiz Dönüşümüz O’na dır.”

Allah Rahmet Eylesin..
Allah yardımcınız olsun, yaşadıklarınız zor ve acınız büyük, keşke şöyle olsaydı böyle olsaydı diye yaşadıklarınızı sorgulamayın. Allah'ın takdiri vuku bulmuştur, sizin ( kimsenin ) yapabileceği bir şey yok.
Anneniz için yapabileceğiniz dua etmek ve hayır yapmaktır.



Kader: Cenab-ı Hakkın, kainatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün nitelikleri ile, bütün halleri ile, başlangıcı olmayan, bizim bilemediğimiz önceki bir zaman da bilmesi, ( bütün halleriyle ezelde ) bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyi ile,levh-i mahfuz denilen kader levhası na yazmış olmasıdır.

Kaza ise: Allah'ın bu başlangıcı olmayan bizim bilemediğimiz, önceki bir zamanda ( ezelde ) yazdığı yazıyı ve takdiri yaratmasıdır.

Kader; Allah'ın ilminin bir sonucu,

Kaza ise; Allah'ın kudretinin ortaya çıkmasıdır. Yani Allah, ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmıştır.

Yazı: Kader dir.
Yaratmaksa: Kaza dır.

Bir insanın ne zaman doğacağı ve ne zaman öleceği önceden takdir edilmiştir. İşte bu Kaderdir.
O insanın vakti geldiğinde doğması ve vakti geldiğinde ölmesi, yani doğum ve ölüm olaylarının yaratılması ise kazadır.

Cüz-i İrade: Allah tarafından insana verilen, dilediği gibi hareket edebilme yeteneği ve seçme serbestliğidir. Biraz daha bu kavramı açarsak: Allah insana okuma, yazma, koşma, yemek yeme, içme, oturma gibi bir çok yetenekler vermiştir. Bu yeteneklerin her birine "külli irade" denilir. Burada geçen "külli irade" ifadesini, Allah'ın külli iradesiyle karıştırmamak gerekir.

Allah'ın "Külli İradesi": Allah'ın dilediği her şeyi yapabilmesi ve emrinin önüne hiçbir şeyin geçememesidir.

İnsanın "külli iradesi" ise: Kendisine verilen yeteneklerdir. İşte insan, o yeteneklerden bir tanesi ile bir işe yöneldiğinde o "külli irade" artık cüz-i leşmiş olur. Buradaki "cüz-i" ifadesi "ufaklık" manasında olmayıp, "belirlilik" manasındadır.

Mesela; insanda yemek yeme ve içme yeteneği vardır. Bu "külli irade dir" İnsan bu yeteneği ile su içmeye başladığında artık bu yeteneği cüz-i leşmiş olur. Artık insan kendisindeki külli iradeyi belli bir yönde kullanmış ve su içmeye başlamıştır. İşte buna cüz-i irade denilir. İnsan burada serbesttir. Su içebileceği gibi, bir haramı içmeyi de tercih edebilir. Zaten onu sorumlu yapan, ona bu tercih yetkisinin verilmesidir.

Mesela; yazı yazma fiilinin aslını yaratan Allah'tır. Yazılan, sevap bir şey olabileceği gibi, günah bir yazı da olabilir. Birinci halde yazının faydalı olduğundan, ikinci halde ise zararlı olduğundan bahsedilir. İşte yazı yazma fiilinin faydalı ve zararlı olmasına insan karar vermektedir. İnsan neye karar vermişse, Allah ta yazıyı onun kararına göre yaratmaktadır. Ve onu mesul eden de bu tercihi ve kararıdır.

Bir misafirhane de bulunduğumuzu farzedelim. Bu misafirhanenin her katında ayrı ayrı nimetler ve ihsanlar sergileniyor olsun. Ve yukarıya doğru çıktıkça bu nimet ve ihsanların çoğaldığını görüyoruz. Bu misafirhanenin alt katında ise nimete mukabil cezanın, ihsana mukabil de azapların olduğunu farzedelim.Yukarı katlara çıkmak için de , aşağı katlara inmek için de tek yol; asansöre binmek ve ulaşmak istediğimiz katın düğmesine basmaktır.


Şimdi bizler asansördeyiz ve asansörün üst katlara çıkaran bir düğmesine bastık asansör bizi o kata çıkarttı, yada bizi aşağı katlara indirecek bir düğmeye bastık ve asansör bizi o kata indirdi, ayrıca şunu da unutmamak gerekir ki: üst katlara çıkmak için bir düğmeye basan kişi, dilerse fikrini değiştirip, kendisini alt kata indirecek bir düğmeye basabilir ve alt katlara inmeye başlar. Yada alt katlara kendisini indirecek bir düğmeğe basan kişi dilerse ve daha yolculuğu bitmemişse, asansörün üste çıkartan düğmelerinden bir düğmesine basarak, üst katlara ulaşabilir.


Şimdi durumumuzu inceleyelim: Asansörü biz yapmadık ve onu kendi kuvvetimizle hareket ettirmiyoruz... ancak asansör de kendi kendine hareket etmiyor. Biz irademizi kullanarak bir düğmeğe basıyoruz ve asansör bizi o kata ulaştırıyor.

O halde: "asansörü ben hareket ettiriyorum ve asansör benim kuvvetimle çalışıyor" diyemeyeceğimiz gibi, " bu asansör kendi kendine hareket ediyor, dilerse beni üst kata , dilerse beni alt kata indiriyor, elimde hiçbir şey yok" ta diyemeyiz.


Evet 1. sözü söyleyerek, asansörü kendi kuvvetimizle hareket ettirdiğimizi iddia edemeyiz. Çünkü asansörü hareket ettirmek ve onu icat etmek için gereken kuvvetin binde biri değil, milyonda biri bile bizde yoktur. Değil asansörü kendi kuvvetimizle hareket ettirdiğimizi iddia etmeği, belki ona binmemiz bile kendi kuvvetimizle olmamıştır. Bu misafirhanenin merhametli sultanı bizi, hiçbir kuvvet ve müdahalemiz olmaksızın bu asansöre bindirmiştir.


Bizler bu sözü söyleyemeyeceğimiz gibi. 2. söz olan, "asansörün hareketinde hiçbir müdahalemizin olmadığını, asansörün kendi isteğine göre bizi dilediği katlara çıkardığını" da iddia edemeyiz. Zira asansör,bizim bastığımız ve çıkmak istediğimiz kata bizi çıkarmaktadır. Bizi, istemediğimiz ve düğmesine basmadığımız hiçbir kata çıkartmamaktadır.


O halde en doğru söz şudur: "Asansörü biz hareket ettirmiyoruz ve asansör bizim kuvvetimizle çalışmıyor ancak biz asansörün çıkacağı ve ineceği katları irademizle belirliyor ve düğmeye basıyoruz." O halde çıkacağımız ve ineceğimiz katı biz tayin etmiş olmaktayız. Asansör ise bizim tayinimize ve talebimize göre hareket etmektedir.




-Bu misalde ki misafirhane; bu dünyadır ve şu güzel alemdir.
-Misafirhanenin sahibi ise: Ezel ve ebedin sultanı olan Allah'tır.
-Misafirin üst katları; bizi cennete ulaştıracak ameller, alt katı ise; bizi cehenneme düşürecek günahlardır.
-Asansör ise: Allahın irade ve kuvvetidir.
-Asansörün düğmesine basmak ise, Allah'tan o fiilin yaratılmasını istemektir. İşte bu cüz-i iradedir.

emeğinize, yüreğinize ve bilginize sağlık.. çok teşekkür ederim..
lakin, tamı tamıyla anladığım söylenemez. bağışlayın.. kafam bi dünya.. bir okuduğumu bi kaç kere daha okuyorum anlayabilmek için..
ölüm saati bellidir, fakat nasıl öleceğimizi mi biz belirliyoruz. doğru mu anlamışım?
tekrardan çokkk teşekkürler. çok sağolun..
 
Birde ölecek insanlar öleceklerini anlarlarmış derler. Onların içlerine doğarlarmış derler. Bende bunu çok merak ediyorum.
Mesela bir eniştemiz vardı. Öldüğü günün gecesi yataklarındayken eşi gece bir kalkmış enişte yatakta oturuyormuş ve karısını izliyormuş. Noldu Ali demiş. Oda sana doya doya bir bakayım demiş. Sabahındada çok pis şekilde öldü. Yıkama yağlama dükkanı vardı. Tır gelmiş. Tırın şoförü direksiyonda kalp krizi geçirmiş vitesi alamamış tırın arkasındada tırı kontrol ediyorken vites boşa geldiğinden enişte duvarla tır arasında kalmış. Adamcağızın kırılmadık kemiği kalmamış. Kızıda hamileydi. Herkese torunumu sevemeden öleceğim ben demiş. galiba içine doğmuş.
Geçen haftada komşumuzun kızı okul çıkışı kamyonete takılan çantası yüzünden kamyonetin altında kalıp öldü. Hemde 16 yaşındaydı. Oda son zamanlarda ölen bir kuzeni varmış kanserden 20 yaşındaymış. Ölünce beni onun yanına gömün diyormuş.
Daha çok duydum böyle içine doğanları. Galiba anlıyorlar...

annem ölmeden evvelki gece o çekyatta yattı, ben yerde yatıyordum. saat sabahın 10uydu. kendisi kalkmış. beni kaldırmamış. kendi kendime uyandım. bi baktım annem sessizce bana bakıyo. o gün o kadar sessizdi ki, konuşmaya dermanı yoktu sanki.. ve gözlerinde fer yoktu. sanki bize bakarken başka birşeye bakıyordu. daha yeni anlıyorum o bakışlarının mahiyetini.. hele ölmeden 1 dakika evvel bi göz göze gelişimiz vardı, sürekli aklımda.. içim eriyo.. gitme kızım der gibi bakıyormuş..
kuzenlerim bizdeydi bi gün.. annem şakayla karışık diyordu ki, ölürsem beni çelik tabuta koyun diyodu. bi de son 1 senedir dedemi rüyasında görüyordu. nerdesin kızım, niye gelmiyorsun gibi şeyler sölemişti.. ama rüyadır dedik geçtik..
ne diyeyim, nerelere gideyim, nasıl yaşayayım bilmiyorum ki.. ölene kadar ana acısı yüreğimde olacak işte..
 
Allah rahmet eylesin annene canım
bende ölümün günü saati bellidir diye biliyorum değişmezmiş.
bizde 10 gün önce 23 yaşındaki kuzenimi kaybettik :14:gencecik kız kendini astı daha onun şokunu yaşıyorum:5:
Allah kimseye zamansız ve kötü ölüm vermesin biz çok yıkıldık aklımdan çıkaramıyorum:50:

yazınızı beğenmemin sebebi: size cevap yazdığımın bildirim olarak gelmesini istediğim içindir..

amin cnm sağolasın. Sizin de başınız sağolsun. Allah rahmet eğlesin. şimdi bu durumda o kızcağızın ölüm saati belli diyebiliyor muyuz?
Allahım zamansız ölümlerden korusun. çıkar mı akıldan... Allah sabır versin kardeşim..
 
amin canım sağolasın. çok düşünmemek elimde değil. ayrıca zahmet olmazsa şu zaman olayını biraz daha açık anlatabilir misin?
Canım maalesef anlatamam çünkü bilebileceğim bir şey değil.Zamanın olmadığı bir yer bizim anlayamayacağımız bir boyut.Bunu 3 boyut üstünde düşünebilirsin.Kağıdın üstünde bir çizgi çizdiğini düşün ve kendini de o çizgideki bir nokta olduğunu varsay.O zaman sen tek boyuttasın demektir.Sayfanın enini boyunu algılayamazsın öyle değil mi.Ya da sayfaya çizdiğin çizgi olduğunu varsay sadece sayfa düzlemindesin bizim 3. boyut dediğimiz derinliğin bu durumda senin için anlamı var mıdır?Yoktur.Yani buna benzer şekilde içinde yaşamadığımız bir boyutu istediğimiz kadar düşünelim anlayamayız.
Sen de bunları daha fazla düşünme.Annen artık senin kalbinde.Kendini bastırma, acını yaşa.Tabi ki hiçbir acı hele ki böyle bir kayıbın acısı geçmez,unutulmaz ama zamanla kabullenilir.O yüzden lütfen hayattan kopma sevdiklerinin tesellilerine ,onların sevgilerine kalbini hiçbir zaman kapatma.
 
Canım maalesef anlatamam çünkü bilebileceğim bir şey değil.Zamanın olmadığı bir yer bizim anlayamayacağımız bir boyut.Bunu 3 boyut üstünde düşünebilirsin.Kağıdın üstünde bir çizgi çizdiğini düşün ve kendini de o çizgideki bir nokta olduğunu varsay.O zaman sen tek boyuttasın demektir.Sayfanın enini boyunu algılayamazsın öyle değil mi.Ya da sayfaya çizdiğin çizgi olduğunu varsay sadece sayfa düzlemindesin bizim 3. boyut dediğimiz derinliğin bu durumda senin için anlamı var mıdır?Yoktur.Yani buna benzer şekilde içinde yaşamadığımız bir boyutu istediğimiz kadar düşünelim anlayamayız.
Sen de bunları daha fazla düşünme.Annen artık senin kalbinde.Kendini bastırma, acını yaşa.Tabi ki hiçbir acı hele ki böyle bir kayıbın acısı geçmez,unutulmaz ama zamanla kabullenilir.O yüzden lütfen hayattan kopma sevdiklerinin tesellilerine ,onların sevgilerine kalbini hiçbir zaman kapatma.

sağol canım cevabın için. ne kimseyi sevmek istiyorum, ne kimsenin beni sevmesini istiyorum.
annem öldüğünden beri bakışlar bile değişti. acıyarak bakıyor insanlar. ve etrafımdaki bikaç kişi hariç samimi duygular göremediğimden ne telefonları açıyorum ne çağırırlarsa bi yere gidiyorum. beni anlamayacak kimseyle aynı ortamda olmak istemiyorum. küçücük bir sevgi yok şu an içimde malesef :(
bi tek annemin mezarındaki çiçekleri sevdim bugün uzun zamandan beri.... onların bakışları yok en azından.. ya da riyaları.. ya da anneme yaşatmışlıkları...
 
"yani ölüm saati bizim yaşadıklarımıza göre şekilleniyo, buna bir müdahale yok fakat bu Allah tarafından tabi ki biliniyor" mu demek istiyorsunuz?

evet canım mantıklı olan da bu ölüm saati belirlenmiş olsa kimsenin yaşamak için çabalamasına gerek yok bence.sigarayı bırakmak için çabalıyorum mesela benim ölüm saatim belli diye inansaydım niye bırakayım.ama tabi allah hepimizin ne zaman nasıl öleceğini bilir.
 
evet canım mantıklı olan da bu ölüm saati belirlenmiş olsa kimsenin yaşamak için çabalamasına gerek yok bence.sigarayı bırakmak için çabalıyorum mesela benim ölüm saatim belli diye inansaydım niye bırakayım.ama tabi allah hepimizin ne zaman nasıl öleceğini bilir.

cevabın için teşekkürler canım..
 
Bizler daha yaratılırken dünyada neler yaşayacağımız ne zaman öleceğimiz kaderimize yazılmıştır.
Allah ezeli kudreti ve bilgisi ile bunu bilmektedir.

Yani intihar edeceğinide bilir ya da huzurlu yatağında öleceğinide..
Sen desen ki ben kaderi değiştiriyorum - haşa - kalkıp intihar etsen, Allah bununda bilgisini ezelden biliyordur.

Dünya da yapıp ettiklerimizden ama sade sadece biz sorumluyuz. Allah kulunun ne yapacağını bildiği için ezelden yazılır sadece bunlar.
İyilikte kötülükte kişinin kendi içindedir.

Kaza ve kadere inanmak çok çok önemli bir konu , öyle ki İMANIN ŞARTLARINDAN.

Anneniz içinse, Allah rahmet eylesin kabri nur olsun inşaAllah , hiç kapanmayan sevap kapısı , siz çocukları ile ahirette rahat olsun.
İnşaAllah yardımcı olabilmişimdir.
 
Bizler daha yaratılırken dünyada neler yaşayacağımız ne zaman öleceğimiz kaderimize yazılmıştır.
Allah ezeli kudreti ve bilgisi ile bunu bilmektedir.

Yani intihar edeceğinide bilir ya da huzurlu yatağında öleceğinide..
Sen desen ki ben kaderi değiştiriyorum - haşa - kalkıp intihar etsen, Allah bununda bilgisini ezelden biliyordur.

Dünya da yapıp ettiklerimizden ama sade sadece biz sorumluyuz. Allah kulunun ne yapacağını bildiği için ezelden yazılır sadece bunlar.
İyilikte kötülükte kişinin kendi içindedir.

Kaza ve kadere inanmak çok çok önemli bir konu , öyle ki İMANIN ŞARTLARINDAN.

Anneniz içinse, Allah rahmet eylesin kabri nur olsun inşaAllah , hiç kapanmayan sevap kapısı , siz çocukları ile ahirette rahat olsun.
İnşaAllah yardımcı olabilmişimdir.

amin canım inşallah.. sağolasın..
cevabın ve yardımın için çok teşekkürler canım..
 
Başınız sağolsun.. Anneniz en lüks hastanede tedavi görse bile o gün ölecekti. Ayette ölüm için. "O gün geldiğinde ne bir an öne alınabilir, ne de geri alınabilir" buyuruluyor.
Allah sabırlar versin, ölüm ölümsüzlüğe uyanıştır..
 
Başınız sağolsun.. Anneniz en lüks hastanede tedavi görse bile o gün ölecekti. Ayette ölüm için. "O gün geldiğinde ne bir an öne alınabilir, ne de geri alınabilir" buyuruluyor.
Allah sabırlar versin, ölüm ölümsüzlüğe uyanıştır..

amin kardeşim sağolasın..
cevabın için teşekkür ederim. sağolasın..
 
Back
X