ne diyebilirim. tr de ne kadar öküz, maganda, trafik canavarı varsa sanki hepsi istanbulda.
iki şeritli yol, soldaki düz gidiyor, sağ şeritse sağa dönüyor
tam sağa dönüşte mükemmel bir zamanlama ile belediye işçileri çalışma yapıyor
yani sol şeritten devam edip sağa döneceğim. ama bir kere sağ şeride girmiş bulundum.
dubaların dibine kadar geldim sola sinyal verdim bekliyorum.
ışık yeşilden kırmızıya döndü, bi türlü sol şeride giremedim.
kırmızı yandı, sonra tekrar yeşil.. arabalar vızır vızır.
eşim arabanın burnunu çıkar az, bu sefer mecbur yol verecekler dedi.
burnumu çıkardım, bir süre de öyle bekledim. on küsür araç geçti biri de yol vermedi arkadaş..
benim arkamdaki araçtaki sürücü de tamam geç diye işaret ediyor. baktım sol şeritteki araç geride
hadi dedim bi hamle yapıp çıkayım, bi dubaya bi sola bakarken sol arkadan gelen araç mesafe var ya,
benden önce geçmek için gaza bastı. ve sonuç, benim çamurluk onunkine epey sürttü.
indiler zaten arabadan bağıra çağıra.. eşim de sinirli. neden yol vermiyorsunuz.
bizim şerit kapalı iki ışıktır geçemedik, sinyal verdik burun çıkardık dedi.
adam sinyal yaktığımı da kabul etmiyor, yoktu sinyal diyor. ne diyeyim??
normalde olması gereken benim şeritte tamir olduğu için bi ordan bi buradan
yada makul şekilde dengeli iki şeritten sırayla arabaların geçmesi..
hadi onu da geçtim, mesafe var, adam ben geçicem diye taa arkadan gaza basıp geliyor.
tutanak tuttular, sonra ne olduysa dellendi adam. baktım aldı yırttı kağıdı.
bana ne, acemi sürücüyse acemi.. bana ne kardeşim falan diye yolun ortasına geçmiş bağırıyor.
ben arabanın içindeyim bana bakarak, çirkef çirkef..
de ki 8de 8 ben kusurluyum, yine de haksız yine de hadsiz yine de terbiyesiz!
eşim de geri adım atmadı. sinyal yaktığım konusunda. gerekirse buradaki dükkanların
güvenlik kameralarını inceleyeceğiz demiş. gittiler kağıt aldılar yeni, yine tutanak tuttular.
neyse işte.. öyle tatsız, tuzsuz bi mevzu.
aktif pratik yapmak lazım, biz eşimle bi pazar günleri çıkıyoruz o kadar.
bir saat dolaşıp geliyoruz. aslında boşta biri olsa hafta içi de çalışırdık ama yok.
e5, sahil yolu yine daha rahat da minibüs yolu keşmekeş.
dediğin gibi memleket böyle.. tadım tuzum kaçıyor ama. 3 yıllık sıfır hasarlı araç ikidir benimle kaza yapıyor.
eşim bıdı bıdı etse, koyveririm kendimi ama sağolsun bana karşı sabırlı. inş hayırlısıyla halledebiliriz şu işi..
evet, mağaza boyner. internetten modeli sorguladım, sadece o avm de iki tane beden kalmış.
bugün de pazar ya satılırsa diye gittim, zaten bulamadılar. başka bi şeyle değiştirdim. falan filan..
ama o kasadaki durum illet ediyor insanı. bi de ailecek çoluk çocuk alış verişe gelenler var. adamlar
çocukları dilliyor, kadın alışveriş yapıyor saatlerce elinde kocaa bi sepet ağzına kadar full dolu. bi de bunun sırası var bekle anam bekle, kasada öde anam öde,
yani ne babam abilerim ne eşim kesinlikle böyle bi şeye sabretmez.
saatlerce oralarda beklemek, sıralara girmek.. pöff!!!