• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Onlar insan ise ben neyim :(

slmlar bende haberleri pek izleyen bi insan degilim sürekli cinayet tecavüz içim patlıyo helede konu küçük çocuklar olunca diyecek tek bir söz bulamıyorum ne 3 küçük yavruyu nede fıratı unutamıyorum öle içim yandıki annelrini düşünmek dahi istemiyorum o kişilere insan demeye bile dilim varmıyo ve malesefki caydırıcı ceza yaptırımları uygulanmadıkcada önüne gecilecegine inanmıyorum o yavrulara nasıl kıyıldıysa kıyanlarda aynı sekilde cezalandırılmalı diye düşünüyorum allah ailelere sabır versin
 
Benim yeminim var kim hangi parti idamı getirirse ona oyumu vereceğim...

Silahlı saldırıya uğrayan sanatçının zanlısı hemen bulundu anında cezaevine konuldu, 9 yaşındaki fırat ın tüm komşuları bu çocuk eziyet görüyor işkenceye tabii dedikleri halde kimse ilgilenmedi polise muhtara gittikleri halde aynı kocaları tarafından katledilen kadınlar gibi yavrularımızı koruyamıyorlar...

Ben yaratıklarla aynı ülkede bulunmak istemiyorum aynı havayı solumak benim vergimle hapishanedeki yemekleri alınsın istemiyorum beslensinler istemiyorum 5 yıl sonra dışarı çıkıp gene masumlara acı çektirsinler istemiyorum bunu kimse unutmasın herşeyin ilki zordur ondan sonra gerisi gelir 5 yıl yatıp pişman olacak 5 yaşında kız çocuğu görse gene nefsi uyanacak yaratığın. çok öfkeliyim bana verseleler etlerini parça parça yesem inanın içim soğumaz...

Dün gece aklıma geldi bunlar yaratık ya bağışlasınlar tıp a anatomi dersinde canlı canlı kullansınlar kessinler her yerlerini, tıp öğrecilerine yaratık nasıl olur göstersinler ölece bıraksınlar sonra bağıra bağıra can versinler o çocukların yaşadığı acı ve korkuyu yaşasınlar.....

Ama ne insan hakları, suçlunun hakkı var ama o çocukların hakkı yok değil mi?
 
yazdıklarını okuyunca kendim yazmış gibi hissettim :) ilk adet olduğum ana kadar ne demek olduğunu bilmiyordum, hatta o kanı görünce nasıl korkmuştum anlatamam ölüyorum demiştim kendi kendime. Kadınların öpüşerek hamile kaldığını sanırdım neredeyse ortaokulu bitirene kadar. şimdiki çocuklara bakıyorum ilkokula başlamadan daha herşeyi öğreniyorlar. Az önce de dediğim gibi devir çok zor, çok acımasız... çocuklarımızı bir an bile tv-pc karşısında bırakmaya gelmiyor. Allah'ım sen koru hepimizi...

bende zannederdım opmekten ınsan hamıle kalır dıye.... Suan hatırlattın guldum... Ne kadar masummusuzzzz :)
 
İdam onlar için ödüldür. Ölür kurtulur. Böyle insanlara önce işkence ediceksin ama öyle böyle değil nolur öldürün beni diye yalvarıcak defalarca tecavüze uğrayacak o yaratıktan daha iğrenç daha pislik olucaksın ona karşı.. İşkence çekerek ölücek ve bunu da herkes görücek bilecek kimse yapmaya cesaret edemeyecek.. Ve bu yapılan eziyetler devletin kanunu gibi olucak ben ki şeriattan nefret ederim kelimeyi duyduğum anda tüylerim diken diken olur ama istiyorum. Evet böyleleri için istiyorum.
Küçük yaşta tacizin ne olduğunu en iyi ben anlarım. Bunu söylemekten de çekinmem çünkü ben zaten mağdurum suçlu değilim. Psikoloğum da bu konuyu içime atmayarak en iyi şeyi yaptığımı söyler. Tiksiniyorum öyle insanlardan. İnsan demeye dilim varmıyor ya başta sıfat bulamıyorum kendilerine.
Ama şunu biliyorum ki o virusvirusvirusvirusvirusvirusvirusvirusler o yaratıklar o hapishanede kaldıkları süre içerisinde rahat yaşayamayacaklar belki tecavüze uğrayacaklar belki öldürülecekler. Hapishanede müebbet cezası olan kurtuluşu olmayan insanlara sesleniyorum o ufacık çocukların kanını yerde koymasınlar. Eğer orada geçirdikleri süre boyunca içlerine Allah sevgisi düştüyse, o pi*lerin ordan sağ çıkmasına izin vermesinler.
 
Gelsin artık şu lanet olası idam...
Özellikle çocuk katilleri nasıl yaptılarsa aynı acıları çekerek idam edilsin...
 
bence idam edilmemeli yaptığı iğrençliğin aynısı ona yapılmalı hemde defalarca ölmek için yalvarmalı bu denli iğrenç pislikler nasıl hala yaşatılıyo nasıl hapishanelerde besleniyo bunun gibi pisliklere işkence yapmanın günahı ve cezası olmamalı olmamalıki ibret olsun herkese diğer pislikler bunu yaptıklarında neyle karşılaşıcaklarını bilmeliler yoksa korkuturmu onları hapishaneye girmek orda zaten besleniyorlar zaten işsiz güçsüz parası yaşantısı olmayan insanlar! bunlar onları o deliğe tıkmak bile ödüldür bence:47::47::47:
 
cocuklarimiz bizimle konusmaktan korkmamali
onlara en uygun sekilde neyin dogru neyin yanlis oldugunu ogretmeliyiz
kendilerini en iyi sekilde savunmalarina elimizden geldigince yardim etmeliyiz
sadece annelerine degil babalarinada kosup
anlatabilmeli kendisine yapilan bir yanlisi
baska ne gelir elden bilmiyorum ki
her şeker bayramında çocuklarımıza yeni giysiler alırız,hele ki beş yaşındaki kızım bu alışverişi çok sever çünkü her şeker bayramında ona ufak allı pullu şıkırdaklı hoş bi çanta alırım.abisinin elinden tutar,çantasını boynuna asar ve evi büyük bir mutlulukla terk eder.o çanta şekerle dolacak ya,içi içine sığmaz...sonra eve gelirler.çantayı salonun orta yerin dökeriz ve şekerleri sayarız,onları renk renk ayırırız bazıları için tartışırız bunu ben yiyecem diye...o günün telaşı ve mutluluğundan nerede nasıl uyur hiç bilmez.haberi duyduğumuz vakit kızıma artık bir daha şeker toplayamayacağını,bundan böyle bayramı daha farklı kutlayacağımızı anlatmak zorunda kaldık.gözlerindeki üzüntüyü ne siz sorun ne ben söyleyeyim...
 
Bu gece uykusu kaçan sadece ben değilmişim.

Düşündükçe yüreğim sıkılıyor.

Bizim tertemiz gördüğümüz dünyamızda bu canavarların iş ne diyorum kendime.

çocuğumu komşuya bırakırken bile korkar olduk.

Hele o fırata vurulan çekiç darbeleri ve türkana saplanan bıçak bana geldi sanki.

öyle içim yandı ki.........

''zalimler için yaşasın cehennem!''
 
İdam, insafsızca suç işleyenlere, tecavüzcülere verilebilecek en güzel ödül olur, ne idamı.

O kim oluyor da 3 çocuğun yaşam hakkını ellerinden alıyor ya, şimdi ne olacak müebbet hapis, orda bi ömür devletin,
hatta bizlerin verdiği vergiler ile bizlerin sırtından yiyip içip yan gelip yatacak, iş yok, güç yok, dert yok tasa yok.

Ya 3 çocuğun anne,babası, yakınları onlar da bi ömür içlerindeki sızıyla, acıyla yaşayacak.Bu acı asla dinmez, hafiflemez de.
Hele bir de o Türkan'ın annesi, kızının tecavüz edilerek hayata veda etmesi, o minik canın o pis adamın yaptığı iğrençlikle korkarak gözlerini yumması, buna hangi anne dayanabilir?
O anne yaşadığı her saniye ızdırap çekicek, aynı ızdırap o pis tecavüzcüye de çektirilmeli.
Öyle bir kalan ömrü olmalı ki, ölümü istemeli, hergün acaba bugün başıma ne felaket gelecek diye korku içinde nefes almalı, yaptığı hatadan dolayı bin pişman olmalı.
Tecavüz ettiği o iğrenç organı kesilmeli, bakalım nasıl oluyormuş!!
Hatta bütün tecavüzcülere verilebilecek en güzel ceza bu, tecavüz ettikleri o iğrenç organları dibinden kesilip atılacak, kesilecek ki bidaha isteseler de yapamayacaklar pislikler.

Bu tarz olaylarda ailelere de çok iş düşüyor yalnız.
Bayanlar siz siz olun evladınızı, canınızı sokağa tek başına göndermeyin, yan komşunuza bile güvenmeyin göndermeyin.
Ben 3600 konutun bulunduğu bir kooperatifte oturuyorum, en az 15 bin insan yaşıyor bu kooperatifte,
ama bi aşağı baksam tüm çoluk-çocuk hepsi dışarda, 1-2 yaşındaki çocukları, 5-6 yaşlarındaki abi-ablalarına emanet edip dışarı salıyorlar.
O binlerce çocuk gece-gündüz, yaz-kış sokaktalar, serseri olmuş geziyorlar.
O sapıklar tecavüzcüler kadar, o çocukların aileleri de suçlu, çocuklarını göndermesinler dışarıya, çocukları gezmek istiyorsa tutsunlar ellerinden gezdirsinler.
Öyle bir sistem kurulmalı ki, çocukların velisiz sokağa gönderilmesi de cezalandırılmalı.
Polisler devriye kursun dolaşsınlar, tek başına bir çocuk gördüler mi ailesine para cezası, hapis cezası ne gerekiyorsa versinler bakalım birdaha öyle bi başına çocuklarını dışarı gönderiyorlar mı.
 
Son düzenleme:
Ben bir konuya değinmek istiyorum.

çirkin haberleri halka çok ifşa etmemek lazım ve gereği neyse ağır şekilde ödedilmeli.

Mesela münevver olayından sonra,sapık ruhlu bir çok cani aynı canavarlığı ortaya döktü.

Gittikçe kesilen biçilen cesetler çıkmaya başladı.

Suç duyuruluyorsa cezasıyla duyurulmalı ve ağır bir ceza verilmeli ki diğer caniler cesaret edemesin.

Haberciler de toplum sağlığını habere değiştikleri için habire gündeme sokup,vahşilere yeni yöntemler öğretiyorlar.
 
Son düzenleme:
asıl adalet içerde yine...kim vurduya gidiyorlar.tabi ki böyle şeyleri tasvip etmiyorum ama devletin böyle adamları 2 yıl sonra bırakmasının karşılığında bişeyler yapılmalı böyle insanları içimizde gezdirmemeliyiz.

bebek katili bir kadının içerde elini kesmişlerdi mesela,bir de öz kızına tecavüz eden adımın malum bölgesini koparmışlardı daha bir çok şey...evet korkunç ama belli ki yasa düzeni adamları vazgeçirmiyor.
 
türk toplumı olarak bunca millet nasıl engel olamıyoruz bütün bunlara
insanlar tavuk parçalar gibi nasıl insan parçalayabilir ?
bunları doğuran yetiştiren nasıl ana babadır ? ya o eller masum insanlara nasıl gider
sorun canilerin ceza alması değil artık bu cinayet olaylarına engel olmak :47:
git gide azıyor millet sorun kimde bu ülkede
 
keşke işe yarasa ama büyük bir imza toplama etkinliği gerçekleştirip başbakanlığa göndermek gerek bence çocuk tacizcileri tecavüzcüleri ve katilleriyle ilgili yasaların değişmesi için zaten eğer bu şu an yapılmazsa seçimlerden sonra hiç yapılmaz artık gerçekten dur demek gerekiyo ve bu iğrençliklerin reklamcısı gibi yayın yapan tv programlarının yayından kaldırılması gerek çoçukların zileyeceği satler içinde bi sürü iğrençlikleri reyting uğruna ortaya döken örnek teşkil eden programlar kesinlikle kaldırılmalı....
 
Haberleri duydugum gunden berı dusunuyorum , ne yapmak lazım ? Bu böyle okunup ah vah edılıp gecılecek bır konu değil ki .. hiçbişey yapmadan durmak bu kadar aciz olmakta toplumun suçu gibi geliyor ..Daha ne olması lazım : birlik olup Halkın isteklerini devletin karşılaması için ?
 
Vahşeti televizyonlarda bütün detaylarıyla izledik. Üvey anne ve anneannenin 9 yaşındaki Fırat'ı nasıl öldürdüklerini içimiz kan ağlayarak izledik.



Ama bu vahşetin yarattığı öfkede gözümüzden çok önemli bir şey kaçtı.



O da nedir biliyor musunuz?



Mahalleye sakinleri ile yapılan röportajları izlediniz mi?



Mesela televizyona konuşan bir komşu şöyle diyordu:



''- Sürekli dövüyorlardı. İşkence yapıyorlardı.''



Karşı komşu ekliyor:



''-Bazen sokağa atıp günlerce aç bırakıyorlardı, biz yemek veriyorduk.''



Bir diğer komşu ağlamaklı şöyle diyor:



''Bir defasında bir valizin içerisine hapsedip günlerce aç bırakmışlar.''



Komşuların bu sözlerini duydunuz mu?



İşte mesele de budur...



En az bu iğrenç cinayet kadar içimizi paralaması gereken durum budur.



Baksanıza; bütün komşular üvey anne ile anneannenin Fırat'a yaptığı işkenceyi aylarca izlemişler, tanık olmuşlar, hiçbiri polise gitmeyi akıl etmemiş.



Ve çok daha vahimi bir defasında mahalle bakkalı çocuğun çığlıklarına dayanamayıp polis çağırmış. Ama anlaşılıyor ki polis de yeterince ciddiye almamış.



Yani bir kaç kez polise ihbar gibi bazı şikayetler olmuş, polis yeterince üzerinde durmamış.



Oysa bilinçli bir vatandaş gibi resmi bir dilekçe ile başvurulsa durum değişebilirdi



Tabii polisin de hatası var.



Gelen bu ihbarları değerlendirebilirdi.



Bu acı olay gösterdi ki henüz hakkımızı ya da başkasının hakkını arama medeniyetimiz ve cesaretimiz yeterli değil.



Polis deyince birini kurtarmayı, bir suçu önlemeyi değil de nedense hep birinin yakalanmasını anlıyoruz



Oysa polis kamunun yani namuslu ve dürüst vatandaşların hizmetindedir.



Aynı şekilde kocaları tarafından şiddete maruz kalan kadınlar için de ''Kocadır sever de döver de'' ya da ''Annesidir sever de döver de'' zihniyeti ne yazık ki hala sosyal hayatımıza hakimdir.



İşte bu nedenle küçük Fırat'ın dramı ve içimizi yakan ölümü hepimize ders olmalıdır.



Anne olsun, eş olsun, koca olsun kimse kimseye insanlık dışı davranamaz.



Böyle davrandığı sürece devletin müdahale hakkı doğar.



Umarım bundan sonra küçük Fırat'ın dramı hepimize ders olur
 
Vahşeti televizyonlarda bütün detaylarıyla izledik. Üvey anne ve anneannenin 9 yaşındaki Fırat'ı nasıl öldürdüklerini içimiz kan ağlayarak izledik.



Ama bu vahşetin yarattığı öfkede gözümüzden çok önemli bir şey kaçtı.



O da nedir biliyor musunuz?



Mahalleye sakinleri ile yapılan röportajları izlediniz mi?



Mesela televizyona konuşan bir komşu şöyle diyordu:



''- Sürekli dövüyorlardı. İşkence yapıyorlardı.''



Karşı komşu ekliyor:



''-Bazen sokağa atıp günlerce aç bırakıyorlardı, biz yemek veriyorduk.''



Bir diğer komşu ağlamaklı şöyle diyor:



''Bir defasında bir valizin içerisine hapsedip günlerce aç bırakmışlar.''



Komşuların bu sözlerini duydunuz mu?



İşte mesele de budur...



En az bu iğrenç cinayet kadar içimizi paralaması gereken durum budur.



Baksanıza; bütün komşular üvey anne ile anneannenin Fırat'a yaptığı işkenceyi aylarca izlemişler, tanık olmuşlar, hiçbiri polise gitmeyi akıl etmemiş.



Ve çok daha vahimi bir defasında mahalle bakkalı çocuğun çığlıklarına dayanamayıp polis çağırmış. Ama anlaşılıyor ki polis de yeterince ciddiye almamış.



Yani bir kaç kez polise ihbar gibi bazı şikayetler olmuş, polis yeterince üzerinde durmamış.



Oysa bilinçli bir vatandaş gibi resmi bir dilekçe ile başvurulsa durum değişebilirdi



Tabii polisin de hatası var.



Gelen bu ihbarları değerlendirebilirdi.



Bu acı olay gösterdi ki henüz hakkımızı ya da başkasının hakkını arama medeniyetimiz ve cesaretimiz yeterli değil.



Polis deyince birini kurtarmayı, bir suçu önlemeyi değil de nedense hep birinin yakalanmasını anlıyoruz



Oysa polis kamunun yani namuslu ve dürüst vatandaşların hizmetindedir.



Aynı şekilde kocaları tarafından şiddete maruz kalan kadınlar için de ''Kocadır sever de döver de'' ya da ''Annesidir sever de döver de'' zihniyeti ne yazık ki hala sosyal hayatımıza hakimdir.



İşte bu nedenle küçük Fırat'ın dramı ve içimizi yakan ölümü hepimize ders olmalıdır.



Anne olsun, eş olsun, koca olsun kimse kimseye insanlık dışı davranamaz.



Böyle davrandığı sürece devletin müdahale hakkı doğar.



Umarım bundan sonra küçük Fırat'ın dramı hepimize ders olur

canim cok haklisin, toplum olarak nedense bu tur seylere goz yumuyoruz... aile konusu deyip gecistiriyoruz.. gormemezlikten geliyoruz... bisey oldumuda yerden yere kendimizi vurup vicdan azabi cekiyoruz... devir cok kotu... insa artik yan komsusunu bile tanimiyor... sabah aksam is derken, boyle seyleri unutttuk. valla. benim iki tane cocugum var... aslinda ben hic hamile kalmak istemiyordum, esim ile cok konusuyordum.. insan gorunce boyle seyleri... cani yansin ister mi ???
 
Tüm sapıkları hırsızları uğursuzları katilleri 3-5 yılda sokağa salarsan olacağı bulur daha bunlar iyi günlerimiz olacağa bakın

pedofili bir hastalık değil sapkınlıktır ve tedavisi yoktur bu insanlar fırsat bulunca yine aynı şeyi yaparlar o yüzden ömürlerini hapiste geçirmeliler ve emin olun hapiste bunun hesabını çok güzel verirler
 
Fırat konusuna gelince anne baba başta tüm akrabalar komşular hele o mahallenin muhtarı bizzat suçludur umarım bunun vicdan hesabını ömürleri boyunca çekerler
 
Haberleri izlemeyi çok sevmiyorum ama iki gündür haberlerde kayseride öldürülen çocuklar ile
istanbulda üvey annesi tarafından vahşice öldürülen o güzelim çocuğun haberlerini ister istemez izledim
bunları yapanlarında insan olduğunu düşününce kendimden iğrendim..Ve üzüldüm bu zavallı günahsız çocuklar için .neden engel olamıyoruz diye

engel olabilirsiniz SHÇEK 183 ü arayın ihbar edin..iyi davranılmayan çocuklara devlet el koyuyor..
üvey annesi tarafından öldürülen çocuk günlerce aç ve bakımsız bırakılmış oldugunu dövüldügünü bütün komşular biliyormuş ama kimse sesini çıkarmamış asıl utanç verici durum budur.. zulme göz yummak..
 
engel olabilirsiniz SHÇEK 183 ü arayın ihbar edin..iyi davranılmayan çocuklara devlet el koyuyor..
üvey annesi tarafından öldürülen çocuk günlerce aç ve bakımsız bırakılmış oldugunu dövüldügünü bütün komşular biliyormuş ama kimse sesini çıkarmamış asıl utanç verici durum budur.. zulme göz yummak..

Peki ya kötü davranılmayan çocukların kaçırılması tecavüze uğraması bunlara nasıl engel olucaz o iğrenç insanın en fazla 7-8 sene sonra ortalıkta dolaşması bunlara nasıl engel olucaz ????
 
Back
X