• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Orgazm hakknda herey

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
68
683
Orgazmın sorumlusu bulundu


4 bin kadın üzerinde yapılan bir araştırmaya göre her üç kadından biri orgazm olamıyor. Neden fizyolojik mi psikolojik mi? Yıllardır tartışılan bu konuya Memorial Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. Figen Taşer Güney açıklık getirdi. Güney, son araştırmalara dayanarak orgazm olamamanın kökeninde genlerin etkisi olabileceğini öne sürdü.


Dünyada 4 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmada, kadınlarının üçte birinin hiç orgazm olmadığı ya da nadiren orgazm olduğu, onda birinin de her cinsel birleşmede orgazmı yaşadıkları ortaya çıktı. Klitoral uyarı olmadan orgazm olabilen kadınların oranı ise yüzde 30 olarak belirlendi. Kadınların yüzde 34"ü mastürbasyonla orgazma ulaşırken, orgazma ulaşamayan erkeklerin oranı sadece yüzde 2.

GENETİK ETKENLEROrgazm bozukluklarına yönelik yapılan birçok çalışma, genlerin kadın ve erkekteki orgazm bozukluklarının sorumlusu olduğunu ortaya koyuyor. Orgazm olamamanın ikinci önemli nedeni ise psikolojik. Cinsel yönden bilgi sahibi olmayan kadın korkuları yüzünden orgazmı yaşamıyor. Bu korkular arasında ilk gece korkusu ve hamile kalma korkusu var. Tiksinme duygusu da orgazmı engelleyen etkenlerden biri. Dr. Güney menopoz sonrasında da orgazm sorunlarının yaşandığını söyledi. Vücuttaki östrojen hormonunun azalmasının vajinal kuruluğa yol açtığını bunun da orgazm olmayı engellediğini belirten Dr. Güney, orgazmı şöyle anlattı:

Kadında orgazm nedir?Orgazm, cinsel uyarım ve zevkin en yüksek noktası olarak tanımlanabilir. Orgazm sırasında nefes alıp verme sıklığı, kalp hızı ve kan basıncı artar. Göz pupilleri büyür, dudaklar koyulaşır, göğüs uçları dikleşir, klitoris ıslanır ve sertleşir. Artan heyecanla beraber deri kızarır ve terleme başlar. Kadında büyük dudaklar, klitoris, vajen ve pelvik organlar penisteki gibi büyür ve genişler.

Nasıl oluşur?Bazen orgazmdan hemen önce dakikalarca süren bir haz dönemi vardır. Orgazm, vajinada ve/veya rahimde hissedilebilen istemsiz ve zevk veren kasılmalarla aniden ortaya çıkar. Bazı kadınlarda orgazm, kasılmalar hissedilmeden gerçekleşir. İstemsiz kasılmalar ve spazmlar, bacaklar, karın, kollar ve sırt gibi değişik vücut bölgelerinde görülebilir. Orgazm sırasında vajen bezleri vajinayı iyice kayganlaştıran ve sıklıkla erkekteki orgazma benzetilen bir sıvı salgılarlar. Orgazm ile ilgili kasılmaların spermi vajinadan rahim ağzına doğru yönlendirdiği ve birden fazla art arda orgazm yaşayan kadınlarda, orgazmın olmadığı sekse göre bu yönlendirmenin çok daha fazla olduğu düşünülür.

Orgazmın tipleri nelerdir?Kadın vücudunda çok sayıda erojen bölge vardır. En çok bilinenleri vajen ve klitoristir. Orgazm da vajinal ve klitoral orgazmlar olarak ikiye ayrılabilir. Klitoris çevresindeki bölgeler çok duyarlıdır. Tek fiziksel fonksiyonu cinsel zevk vermektir. Birçok kadın klitoral orgazmın en yoğun orgazm olduğuna inanır. Kadınlar vajinal orgazma ulaşmanın daha zor olduğuna inanırlar. Vajenin dış 1/3"ü en duyarlı bölgesidir. Bir orgazmın diğerinden daha iyi olduğunu söylemek mümkün değildir, her ikisi de farklı zevk alma biçimleridir. Her kadın kendi tecrübeleri ile birini tercih edebilir ve bu nedenle kadının partnerinin, kadının tercih ettiği tipi bilmesi önem taşır.

Kadının orgazm olmasının sağlanması için ilişkide ne tür değişiklikler yapılabilir?İlişkide kadın ile erkeğin aynı anda orgazm olması diye bir gereklilik söz konusu değildir. İlişkide aynı anda orgazm olunması diye bir gereklilik de yoktur. Önemli olan kadının ya eşi ile birlikle ya da eşinden önce orgazm olmasıdır. Çünkü erkek orgazm olduktan sonra ereksiyon etkinliğini kaybetmeye başlar. Yeni bir ilişkiye fizyolojik ve ruhsal olarak hazır olması belli bir süreyi gerektirir. Kadınlarda ise bu süre çok kısadır ya da yoktur. Kadınlar arka arkaya defalarca orgazm olabilirler ve aynı ilişki içerisinde bile çok sayıda orgazm olabilirler. Bunun için erkek, kadının orgazm olabilmesi için gerekli koşulları sağlamalı ve çaba göstermelidir.
 
Son düzenleme:
Orgazm ve Orgazm Sorunları


Cinsel zevkin doruğundaki duyguya orgazm denir. Orgazm, cinselliğin güncelleşmesinden beri belki de en çok konuşulan ve yazılan konulardan biridir. Orgazmın fizyolojisi aşağı yukarı son kırk yılda yapılan araştırmalarla artık bugün oldukça iyi bilinen bir gerçektir. Fakat orgazmın kişiler tarafından duygusal olarak nasıl algılandığının tanımını yapmak çok güçtür. Kadında ve erkekte orgazmın yaşanması, hissedilmesi durumdan duruma değişiklik gösterir. Kadın ve erkek bazen olağanüstü diye niteleyeceği bir orgazm yaşayabilir.

İnsan ne yaparsa yapsın, ne kadar doyumlu bir orgazm yaşayacağını hiçbir zaman önceden kestiremez. İyi bir orgazm için çiftin arasında yakınlık olması ve cinselliklerini yaşamaya önem vermeleri gerekir.

Orgazmla ilgili en önemli bilgi, orgazmın öğrenilebilir olduğudur. Orgazm bir reflekstir ve özellikle kadınlar bu refleksi yaşamayı öğrenebilirler. Daha doğru bir deyimle, bu istemli bir reflekstir. Tıpkı idrar yapma ve dışkılama gibi öğrenilebilen bir reflekstir.

Orgazmın verdiği heyecan ve zevkin tanımını yapmak olanaksızdır. Orgazmı anlayabilmek için bu konudaki son gelişmelere göz atmakta fayda vardır. Psikanalist Freud, asrımızın başında klitoris orgazmının çocukça olduğunu, gerçek bir kadının vajinal orgazma ulaşması gerektiğini ileri sürmüştür. Altmışlı yıllarda orgazm, modern tıbbi seksoloji açısından Masters ve Johnson ikilisinin üreme biyolojisi araştırma laboratuvarında yaptıkları araştırmalar sonucu daha detaylı bir şekilde ortaya konmuştur. Daha sonraları Hite tarafından yapılan anketler bu konuda istatistiksel bilgiler vermiştir. Cinselliği, orgazmı elektrik açılıp, kapanması gibi sadece fiziksel bir olay olarak anlamamak gerekir. Jenital organlar, sinir uçlarıyla uyarılma noktaları açısından çok zengindir. Fakat her kadın her cinsel birleşmede orgazma ulaşamayabilir. Burada çift arasında genelde veya o birleşme sırasındaki dengenin ve iletişimin önemi büyüktür. Yoksa sadece jenital organların bir şeyler yapması, bir yerlere dokunması yetmez. Eşler, bütün bedensel ve cinsel benliklerini sonuna kadar, karşılıklı verip alabilmelidirler.

Orgazmın Sınıflandırılması
Vajinal veya klitorial orgazm vardır demek ya da şu doğru bu değil şeklinde görüşlerde bulunmak yanlıştır.

1. Orgazm türleri arasında, uyarılan organ, orgazmın oluşumu ve vücudun tümü arasında nörolojik sinir sisteminin cevap veriş şekli çok önemlidir. Örneğin; memelerin uyarılması, fakat orgazmı kadının alt jenital bölgede hissetmesi gibi.
2. Hem erkeğin hem kadının orgazmı, vücudun değişik bölgelerinde daha belirgin bir şekilde duyabileceğini görmezlikten gelemeyiz. Örneğin, erkeğin penis veya prostatta orgazmı duyması gibi. Veya kadının klitoris veya vajina derinliğinde ya da anüste hissetmesi gibi.
3. İnsanın orgazmı oldukça karmaşık bir olaydır. Sinir yollarıyla uyarımın ulaşması dışında, beynin ve o günkü ve o andaki psikolojik faktörlerin önemi tartışılmaz.

Poroy SınıflandırılmasıCinsellikte, cinsel kimlik ve kişinin cinselliğe bakışı önemlidir. Yoksa sadece araştırmacıların bir takım araştırmalara, istatistiklere, anketlere göre vardıkları yargılar değil. Modern tıbbi seksoloji açısından vajinal - klitoris orgazmı var veya yok demek ya da vücudun bölgelerine göre orgazmı sınıflandırmak kanımca yanlış olur. Önemli olan insanın orgazmı yaşayışıdır. Bu duyguyu algılayış şekline göre sınıflandırma yapmak daha doğru ve gerçekçi olur. Buna göre;


Tek Tip OrgazmHep aynı organın veya bölgenin uyarılması sonucu orgazma ulaşanlar. Örneğin sadece penis, klitoris uyarılmasıyla orgazma ulaşabilenler.


Değişken Tip Orgazm
Burada kişi değişik organların uyarılmasıyla orgazma ulaşır. Örneğin, bir seferinde klitoris, bir seferinde döl yolu uyarımıyla orgazma ulaşma söz konusudur. Fakat değişik organların uyarılması sonucu oluşan orgazmı kişi hep aynı düzeyde yaşar.



Çok Değişken Tip Orgazm
Burada değişik organların uyarılması kişi hem değişik bölgelerinde hem de değişik düzeyde yaşayabilir. Değişik bölgelerin uyarılmasını değişik şiddette algılayabilir. Örneğin; göğüs uyarılması veya G- noktası uyarılması sonucu orgazmlarını değişik tipte ve değişik düzeyde algılayabilir.

Orgazmın daha kolay anlaşılabilmesi için kadın ve erkek arasında bazı farklılıklar olduğundan, kadının ve erkeğin orgazmını ayrı ayrı incelemek daha uygun olacaktır.



Erkeğin Orgazmı
Meninin erkeğin cinsel organından fışkırmasına, yani bu fiziksel olaya boşalma denir. Orgazm ise erkeğin bu boşalma sırasında hissettiğine denir. Genelde her ikisi de aynı anda olur. Yani erkek, peniste bir dizi kas kasılmasıyla meni fışkırırken (ejakülasyon), aynı zamanda cinsel uyarımın oluşturduğu, cinsel zevkin doruklaştığı orgazm duygusunu yaşar. Genellikle bu fiziksel ve duygusal olay aynı anda olur. Çok eskiden beri yaygın görüşe göre, erkek boşalırken orgazm olur veya orgazma ulaşınca boşalır. Yeni görüşlere göre, boşalma ve erkeğin orgazmını iki ayrı olgu olarak inceleme daha gerçekçi olur. Çünkü erkeğin masturbasyonda veya cinsel birleşmede bazen meniyi fışkırtıp boşaltığı halde, duygusal olarak orgazmı yaşamadığını, bazen boşalmadan da orgazmlar yaşayabildiği ileri sürülür.

Erkekde cinsel uyarımın belirtisi çok açıktır. Penis sertleşir ve dikilir. Cinsel uyarılma başlar başlamaz penise giden kan miktarı artar. Penisin üç ayrı bölgesinde bulunan süngerimsi doku kanla dolar. Bu bölgeye kan akımının hücumu fiziksel olarak penisin sertleşip, dikilmesine yol açar. Bu sertleşme sırasında bazı damarların kasılması sonucu penise gelip toplanmış kanın tekrar vücuda dönmesine engel olur. Ancak meninin boşalmasından sonra penisin yavaş yavaş sertliği kaybolur ve eski yumuşak haline döner.


Kadının Orgazmı
Evlilik yaşamında kadının orgazmı değil, orgazm olamaması büyük bir sorun oluşturur. Kadınların birçoğunda rastladığımız cinsel sorunların arasında, masturbasyon ve orgazmdan, cinsel birleşme sırasında orgazma ulaşmayı öğrenmeye geçişte büyük güçlük çekmeleri geliyor.

Kadının orgazmını ve geçen olayları daha iyi anlayabilmek için orgazmı dört aşamada incelemek uygun olur. Bunlar sırasıyla uyarım, gerilim, doyum ve gevşeme.
Bu olaylar sırasında üç önemli fizyolojik durum görülür. Jenital organlarda kan toplanması, kaygan sıvı salgılanması ve adale kasılmaları.

1. Uyarım: Uyarım beyne gider. Beyinden kalkan ve omurilikten çıkan uyarı sonucu iç ve dış dudaklar ve bızıra kan gelir ve bu kısımların şişip, renk değiştirmesine neden olur. Dış dudaklar yanlara doğru çekilerek, döl yoluna girişi kolaylaştırır. Bu organlar dokunmaya, cinsel uyarıma artık çok duyarlı hale gelmiştir. Memelerin uçları sertleşir ve memeler tümüyle büyürler. Dölyolu duvarlarından, kayganlaştırıcı bir sıvı salgılanır. Solunum hızlanmış, nabız sayısı yükselmiştir. Uyarımın arttığı bir sırada dölyatağı dikilir ve çadır fenomeni dediğimiz dölyolunun üst kısmının genişlemesi görülür. Ayrıca “sex flash” denilen derinin kırmızılaşması göze çarpar.

2. Gerilim: Cinsel doyumdan başka bir şeyle artık kişinin pek ilgilenmediği, cinsel hazza ulaşmak için uğraşılan bir devredir gerilim. Çeşitli aşk oyunlarıyla fiziksel ve duygusal bütünleşmeye yönelinir. Dölyolunun 1/3’lük giriş kısmı gerilim sırasında penisi kavrayıcı bir şekilde daralır. Orgazmik manşet dediğimiz, adaleler orgazm kasılmasına geçişe hazırdırlar. Bu salgılar aygıtlarla yapılan ölçümler sonucu saptanmıştır.

Bu gerilim safhası doyuma ulaşabilmek için çok önemlidir. Eğer gerilim süresi ve niteliği kadının gereksinmesine uygun değilse kadın orgazma ulaşamaz. Daha önce de dediğim gibi; orgazm, öğrenilebilen bir reflekstir. Bu nedenle orgazma ulaşmak için kadının çaba göstermesi, kendini tutup kasmaması gerekir.

3. Doyum (Orgazm): Gerilimim sonunda, kadın denetleyemediği ve denetlemek istemediği gerilimin kendini aştığını hisseder. Orgazmın tarifi çok zordur. Genelde kadının leğen boşluğu ve derinlerinde dölyolunun orgazm manşeti denilen bölümünde birbirini takip eden kasılmalarla kendini belli eder. Sanki bir silkinme nöbeti gibidir. Orta dereceli bir orgazmda kadın 3 - 5, kuvvetli bir orgazmda 8 - 12 kere kasılma hisseder. Başta karın bölgesi kasları olmak üzere, hepsi kasılır. Makat çevresi adalelerinde de şiddetli kasılmalar olur. Bu kasılmalarda beyinden salgılanan oksitosin (oxytocin) ve prolaktin hormonunun etkisi olduğu son yıllarda ortaya konmuştur. Kadında orgazma ulaşmaya, Türkçe’de gelme denir. Bu “gelme” erkekteki boşalmaya uyar. Fakat her kadın ve erkeğin her cinsel birleşmede aynı zamanda orgazma ulaşması mümkün değildir.

Kadının “gelmesi ”si sırasında kadından da bir sıvı (ejakulat) gelir. Bu 0 - 250 ml arasındadır. Fakat pek çok kadın bunun farkında değildir. Ancak bu sıvı çok miktarda salgılandığında dikkat çeker. Kadından gelen sıvı (ejakulatı) idrar yolu deliğinin her iki yanındaki iki ufak skene bezi adı verilen salgı bezinden kaynaklanır.

4. Gevşeme: Cinsel dürtü ve doyuma ulaştıktan sonra yapılmış istatistik elimizde pek çok veri var. Ülkemizde Söz Gazetesi’nin yaptığı bir araştırmanın verilerini sunuyorum. Bu verilerin tümüyle Türkiye’deki yaşamı yansıttığına inanmıyorum. Gelen mektuplardan, hasta ve çevresindeki aynı sorunu olan, orgazm olamayan kadınların yakınmaları değerlendirildiğinde bu cinsel sorunun daha büyük boyutlarda olduğu izlenimi doğuyor. Ankete katılan kadınların profili şöyle: yüzde 33’ü 22 - 25 yaş arası, yüzde 32’si 26 - 30 yaş arası, yüzde 14’ü 31-35 yaş arası, geri kalan grup ise 35 yaşın üstünde. Eğitim durumları da şöyle: yüzde 49’u üniversite mezunu, yüzde 32’si lise mezunu, yüzde 12’si üniversite üstü eğitim görmüş, yüzde 7’si ise ortaokul mezunu. Anketimize katılan kadınların tümü çalışıyor, yüzde 51’i bekar, yüzde 34’ü evli ve yüzde 15’i ise dul.

“Orgazm oluyor musunuz?” sorusunu, kadınların yüzde 48’i “Evet, çoğunlukla”, yüzde 38’ i “Evet, bazen” diye yanıtlıyor. Kadınların yüzde 3’ü hiç orgazm olmadığını söylerken, yüzde 14’ü bu soruyu yanıtsız bırakıyor. “Orgazm taklidi yaptınız mı?” sorusunu “Hayır, yapmadım” diye yanıtlayanlar çoğunlukta. Kadınların, yüzde 29’u ise orgazm taklidi yapıyor. Yüzde 67 oranında kadın vajinal ve klitoral orgazmın ayrı doyum yolları olduğunu savunuyor. Kadınların yüzde 12’si soruyu yanıtlamıyor. Vajinal birleşmeden kadınların yüzde 59’ u fizikler, yüzde 32’ si psikolojik zevk aldığını açıklıyor, geri kalanlar soruya yanıt vermiyor.
Kadınların yüzde 39’u klitorisin uyarılmasıyla, yüzde 20’si ise birleşme sırasında doyuma ulaşıyor. Yüzde 13’ü oral, yüzde 8’i anal seksle orgazm oluyor. Kadınların yüzde 54’ü oral, yüzde 30’u da anal seks yaptığını söylüyor. Oral seksi zevk alarak yapan kadın oranı yüzde 87. Kadınlardan yüzde 56’ sı isteyerek, yüzde 19’ u da istemeyerek anal seks yaptıklarını belirtiyorlar. Kadınlar cinsel ilişki sırasında eşlerinden nasıl davranışlar bekliyorlar? Yüzde 34’ü erkeklerle yumuşak, sevecen ve yavaş sevişmek yanlısı. Erkeğin sert olmasını isteyen kadın sayısı ise oldukça düşük. 100 kadından sadece 9’u sertliği tercih ederken, kadınlar hızlı sevişmelerden hoşlanmadıklarını da söylüyorlar.


Orgazm Sorunları
Geçmişe baktığımızda eski firavunlar devrinde antik çağın ünlü hekimi Hipokrat’ın yazdıklarında, Uzakdoğu, Hint, Çin kültüründe, bin yıl önce yaşamış ünlü Türk hekimi İbn- I Sina’nın yazılarında ve orgazm bozukluklarıyla ilgili pek çok bilgiye rastlayabiliyoruz.

Orgazm, özellikle kadının orgazmı, Masters ve Johnson’un St. Louis’de 1960’lı yıllarda yaptıkları cinsel fizyoloji araştırmaları sonuçlarının detaylı biçimde basına ve geniş halk kitlelerine yansımasından sonra, kadının orgazmı önem kazanmıştır. Her kadının her cinsel birleşmede orgazma ulaşabiliyor muyum, ulaşamıyor muyum çabasına girmiş, ulaşamayanlar uzun tedirginlik devresi yaşamışlardır. Istatistliklerden bilindiği gibi her cinsel birleşmede orgazma ulaşabilen kadınların sayısı azınlıktadır.

Kadında orgazm olamama hali veya diğer bir deyimle orgazm sorunu veya orgazm güçlüğünün, cinsel soğukluktan (firijide) farklı durumlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Cinsel soğuklukta kadının cinsel güdüsü yok gibidir. Cinsellikle ilgili davranışları itici bulur.

Orgazm güçlüğündeyse, cinsel istek vardır ve bunlar cinsel olarak uyarılırlar. Cinsel uyarılardan heyecan duyarlar, esasen yeterli uyarıldıkları halde, doruk noktaya varmakta güçlük çekerler. Orgazmın, kesin bir tanımını yapmak oldukça güçtür.

Cinsel birleşme öncesinde, eşi ne kadar uyarırsa uyarsın, kadının ne kadar doyumlu bir orgazma ulaşacağı hiçbir zaman önceden kestirilemez.

Orgazm olamayan kadınların genelde cinsel yaşama önem vermediklerini veya cinselliği kirli, pis ve adi olarak değerlendirdiklerini görüyoruz. Ayrıca orgazm olamayan kadınların eşleriyle aralarındaki duygusal bağın yeterli düzeyde olmadığı istatistlik verilerine göre ortaya çıkar.

Daha önce de belirttiğim gibi, orgazm dışkılama, idrar yapma gibi öğrenilebilen bir reflekstir. Herhangi bir nedenle orgazm olamayan kadın, orgazm olabilmek için cinselliğe bakış açısını değiştirmelidir. Cinselliği yaşayabilecek gücü, isteği oluşturmalıdır.

Kadınlar klitoristeki (bızır) sinir uçlarının uyarılma odakları açısından çok yetkindir. Ama eşleri ne kadar bilgili de olsa, onları teorik olarak yeterince uyarsa da, eğer kadın kendini serbest bırakıp, cinselliğini yaşamak için koyvermiyorsa orgazma ulaşamıyacaktır.

Geçmişde istatistlik verileri değerlendirmek için klitoris orgazmı veya vajinal orgazmı diye bir takım sınıflandırmalar yapılmıştır. Bu tür sınıflandırmaların özellikle tedavi yönünden yanlış olduğu artık bütün tıbbi oteriteler tarafından kabul edilir. Klinik deneyimlerime göre, ben de bu tür sınıflandırmaların, kadının aklını daha çok karıştıracağı inancındayım.

Orgazmın öğrenilebilen bir refleks olduğunu belirttim. Bu çok önemli refleksin sınırlarını tam olarak belirleyemiyoruz. Bazı kadınlar, penis dölyoluna girdikten kısa bir süre sonra orgazm olabiliyorlar. Bazı kadınlar ise tedavi görmezlerse, kendi başlarına orgazma ulaşamıyorlar. Birleşik Amerika’ da yapılan bir araştırmaya göre kadınların yüzde 8’i hiç orgazm olamamış. Kinsey’e göre araştırma grubundaki kadınların 20 yaş civarındakilerin yüzde 50’si, 35 yaşındaki kadınların yüzde 10’u hiç orgazm olamamış. Evli kadınlar arasında yapılan bir araştırmaya ve Gebhart’ ın verilerine göre yüzde 16’sı hiç orgazm olamıyormuş.
Kadının orgazm olamama haline anorgazmi adı verilir.Klinik deneyimlerine göre, kadının orgazm olamamasında en önemli etkenler cinselliği aşağılayan bir çevrede yetişmiş olmak, eşle olan iletişim bozukluğu ve cinsel teknikte bilgi eksikliğidir. Orgazm bozuklukları Bancrof’ ta göre yüzde 18’ dir.

Orgazm olamama veya orgazm güçlüğü bügün artık tıbbi seksolojinin tedavide yardımcı olabileceği bir konudur. Uzun yıllardan beri bu tür hastalıklar başarıyla tedavi edilir.


Cinsel Sorunların Tedavisi
Modern tıbbın yaygın olduğu gelişmiş ülkelerde koruyucu hekimliğe önem verilir. Örneğin; kadınların her 6 ayda bir Kadın Hastalıkları ve Doğum Hekimine gitmesi, kanser erken teşhis muayenesi yaptırması, erkeklerin 50 yaşından sonra yılda bir kere prostat muayenesi yaptırması önerilir. Ayrıca herhangi bir hastalık çıktığında veya ufak şikayetlerde bile hemen ilgili hekime gitmesi, insanlara öğretilerek hangi hastalık olursa olsun erken dönemde saptanması ve tedavisi yönünde çaba sarfedilir.

Böyle sağlığına önem veren toplumlarda insanlar cinsel sorunları olduğunda da uzmanlaşmış hekimlere çekinmeden başvururlar.

Kimler cinsel sorunların tedavisinde faydalı olabilir? Dünya seksoloji kurumunun ve tıbbi seksolojide öncülük etmiş ülkelerdeki kurumlar ‘‘tedavi’’ sözcüğüne önem ve değer verirler. Bir hastalığın tedavisini yapabilen ancak hekimdir.
Maalesef ülkemizde, yeni bir mileniuma girdiğimiz halde insanlar hala üfürükçülere, etrafları tarafından kendilerine ‘‘hoca’’ dedirten yeteneksiz ve ayrıca diplomasız insanlara giderek şifa arıyorlar. Insanların birçoğu ne yazık ki bu eğitim düzeyindedir. Gazetelerden, televizyon haberlerinden cinsel sorunları olan kişilerin hala bu tür üfürükçülere başvurduklarını izliyoruz.

Cinsel sorunların başında fonsiyonel (işlevsel) cinsel bozuklukları gelir. Bunların başında, kadın ve erkekte görülen cinsel istek azlığı, kadında görülen orgazm olamama ve vajinizm, erkekte görülen erken boşalma gelir. Bu hastalıkları kim tedavi edebilir? Şüphesiz bu hastalıkları hekim, yani bir doktor tedavi eder. Bu hekimin nitelikleri ne olmalıdır? Cinsel sorunların tedavisinde hekimin tecrübe ve bilgisi çok önemlidir. 25 yıldır bu alanda ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak yaptığım çalışmalarıma ve dünyanın çeşitli ülkelerinde tıbbi seksoloji alanında çalışan meslekdaşlarımın tecrübelerinden edindiğim bilgilere dayanarak şunu söyleyebilirim; sadece 6 yıllık tıp eğitimiyle hekim olmak bile böyle bir tedaviye girişebilmek için yetmez. Tıbbi seksolojide insanlara faydalı olabilmek için 6 yıllık tıp eğitiminden sonra en az 4 - 5 yıl Kadın Hastalıkları ve Doğum veya Üroloji veya Psikiyatri dallarında eğitim alarak uzmanlık belgesi almalı. Bir hekim ancak bu dallarda tecrübe kazandıktan sonra tıbbi seksoloji dalına yönelip, bu konularda eğitimden sonra, cinsel sorunların tedavisinde söz sahibi ve hastaya faydalı olabilir.

Cinsel eğitimle ilgili bilgiler verdiğim bu kitabımda, tedavi edecek hekimin niteliklerinin ne olması gerektiğinin altını önemle çizmek isterim. Hekim olmayan ve yukarıdaki sıraladığım uzmanlık dallarında tecrübe kazanmamış kimselere başvurmayınız. Tedavi hekimin işidir. Hekim olmayan tedaviyi, hastayı bilmez. Çok hassas bir konu olan tıbbi seksoloji gerçekten çok tıbbi tecrübe, bilgi ve etik isteyen bir konudur.

Cinsel sorunları nedeniyle tedaviye alınan eşlerin her ikisi de tedaviye istekli ve açık sözlü olmalıdır ve gerçekleri anlatmalıdır. Ayrıca eşler birbirine sevgiyle bağlı olmalı, aralarında kişisel veya şahsiyet uyuşmazlığı olmamalıdır. Çünkü eşlerden biri, evlilik dışında cinsel ilişkide bulunduğu biri daha olursa, o zaman eşinin sorununun çözülmesine yardımcı olamaz. Çünkü çeşitli tedavi yöntemlerine göre yöntemin gerektirdiği ev ödevi ve alıştırmaları yapmaktan kaçınacak, yapıcı bir çaba göstermeye belki de pek gönüllü olmayacaktır. Her tedavicinin yöntemlere göre hastadan istediği bazı değişik kriterler olabilir. Eşler tedaviye geldiğinde aralarında normal bir eş dinamiği, normal bir iletişim olmalı, eşlerden biri baskı kurmuş olmamalıdır. Tedavi sırasında eşlerden birinde ruhsal bozukluklar veya şeker hastalığı gibi iç hastalıkları cinsel sorunun oluşmasında neden olarak çıkıyorsa, cinsel tedaviye başlamadan önce o sorun konunun uzmanı tarafından tedavi edilmelidir. Cinsel sorunların tedavisi çeşitli yöntemlerle yapılır. En yaygın olarak kullanılan yöntemler Masters ve Johnson, Kaplan, Hartman ve Fithian’ın aşağı yukarı 30 - 40 yıldır uyguladıkları yöntemlerdir. Son yıllarda özellikle Avrupa’da ve Amerika’da bazı Uzak Doğu yöntemlerine de -örneğin Tantra gibi- yer verilmeye başlanmıştır. Bu araştırmacıların geliştirdikleri cinsel tedavi yöntemleri “fonksiyonel cinsel sorunlar” adını verdiğimiz sorunların tedavisinde uygulanır. Burada açıkladığımızdan anlaşılacağı gibi cinsel tedavi, normal cinsel kimliği olan, fakat cinsel fonksiyonunda herhangi bir nedenle bozukluk görülen kimseye yapılan tedavidir. Diğer bir deyimle “normal” insanlarda görülen cinsel sorunlara yapılan bir tedavidir.

Insanlarda daha birçok çeşitli cinsel sorunlar görülebilir. Böyle durumlarda hastaya cinsel danışmanlıkla fayda sağlanır. Örneğin yeni bir cinsel kimlik arayışı içinde olan lezbiyen kadın, bu tür bir cinsel sorun danışmanlığıyla fayda sağlayabilir. Ancak değişik cinsel sapmaları olan kimseler bu kimlikleriyle yaşamayı genelde tercih ettiklerinden, tedavi için hekime başvurmazlar.

Cinsel sorunların tedavisi hem Masters ve Johnson, hem de Hartman ve Fithian yöntemlerine göre 10 - 12 seansı kapsar. Her iki tedavici grubu biri St. Louis’de diğeri California’da çiftleri tedaviye almadan önce, ön şart olarak kendi ortamlarından 15 gün için çıkarak, tedavi merkezi yakınındaki bir apartmana veya otele yerleşmesini istiyor. Böylece çiftler kendilerini sorunları yaşadığı ortamın dışında yeni bir ortamda buluyor. Cinsel tedavinin başarısında en önemli etkenlerden biri, eşlerin ev ödevlerini gerektiği şekilde ve sıklıkta yapmasıdır. Çiftin gayret göstermesi şarttır. Tedavi sırasında hekim hiç bir zaman yargılayıcı olmamalıdır. Yani sen haklısın, sen haksızsın diye bir yargı belirtmemelidir. Eşler, sorunu birbirini suçlamadan ortadan kaldırmayı öğrenmeliler. Bu tedavi sırasında eşlerin rahat ve huzurlu bir ortamda olmalarına çalışılır. Bunun için gebe kalma korkusunu ortadan kaldırmak için, öncelikle güvenli bir gebeliği önleyici yöntem kullanmaları önerilir. Her iki eş ayrı ayrı dinlenir. Daha sonraki oturumda her iki eş ve hekim bir nevi yuvarlak masa toplantısı adı verilen bir toplantı yapar. Burada eşlerden alınan bilgilere göre yanlış bilgiler ve davranışlar tartışılır.
Bundan sonra çifte birleşme veya cinsel birleşmeye teşebbüs yasaklanır ve eşlere evlerinde özel olarak uygulayacakları ev ödevi veya cinsel alıştırmalar tarif edilir. Burada her sorunun tedavi programı, yani ev ödevi ayrılıklar gösterir. Bu ev ödevlerinin amacı her iki eş arasında yavaş yavaş bedensel ve ruhsal ilişkiyi geliştirir. Genel olarak ilk ev ödevlerinde cinsel organlar ve göğüsler dışındaki bölgelere dokunmalarına izin verilir. Daha sonra çiftin ve sorunun durumuna göre bu kısıtlamalar yavaş yavaş kaldırılarak, sorunu çözebilecek doyumlu bir cinsel beraberliğe ulaşmaları sağlanır.


Orgazm ve GerçeklerTeoride herkes orgazm yaşayabilir, ama herkes yaşamıyor.

Orgazm kişiden kişiye değişebilir, herkes aynı tarzda orgazm yaşamayabilir. Bazı kadınlarda orgazm yaşamak için klitorisin uyarılması gerekir, bazılarında ise buna gerek yoktur.

Orgazm için seksin en önemli parçası diyemeyiz ama seksin önemli bir parçası olarak kabul edebiliriz. Her cinsel ilişkinin orgazm ile sonuçlanması gerekmez.

Genç kadınların orgazma ulaşmaları zor olur fakat yaş ilerledikce ve cinsel deneyimleri arttıkça orgazma ulaşmak daha kolaylaşır. Penisin vajinanın içine girmesi bir erkeğin orgazma ulaşması için yeterli olabilir, ama bu bir kadın için çoğu zaman yeterli değildir.

En kolay şekilde orgazma ulaşabilmek için eşlerin rahat ve sakin olmaları , birbirlerini tahrik etmeleri uyarmaları gerekmektedir.

Orgazm yaşayamamak çoğunlukla cinsel sorunlardan kaynaklanır, bu duruma kadınlarda daha çok rastlanır. Araştırmalar 10 kadından birinin hiç orgazm yaşamadığını göstermektedir.

Orgazm nedir?Seks esnasında, erkeğin penisindeki adeleler ile kadının cinsel organları uyarılır ve gerginleşir. Bu gerilim cinsel ilişkinin en yüksek noktasına geldiğinde, eşlerin her ikiside çok yoğun bir zevk hissederler -bu fiziksel ve ruhsal bir zevktir-. Eşlerin yaşadığı bu duruma orgazm veya en heyecanlı noktaya ulaşmak denilir. Genellikle erkek bu noktaya ulaştığında boşalır.

Ergenlik döneminden sonra, erkekler ve kadınlar rüyalarında orgazm yaşıyabilirler, buna uykuda boşalma denilir. İleri yaşlarda orgazm masturbasyon veya cinsel ilişki yoluyla yaşanır.



Cinsellikte Orgazmın Yeri
Bazı insanlar gençlik yıllarından itibaren cinsellikten söz etmekten bile kaçınırlar. Cinselliği içeren konulardan rahatsızlık duyarlar, dolayısıyla mastürbasyon yapmak onlar için son derece itici, hatta kaygı vericidir. Kimileriyse cinsellikle ilgili duygularını bastırmayı tercih ederken kimileri cinselliğin zevk vermekten çok uzak bir şey olduğunu düşünür. Bir grup da cinsel performanslarının yeterince iyi olmadığını düşünür ki bu orgazm problemlerine yol açar. Bir de geçmişte yaşanılan cinsellikle ilgili problemlerini yenmelerine rağmen seks sırasında sadece orgazma odaklananlar vardır. Aslında orgazmın takıntıya dönüştürülmesi sorunun kendisini oluşturur. Partneri memnun etme çabasının da takıntıya dönüştürülmesi sorunların artmasına yol açar.

Birçok erkek kadınların ilişki sırasında birkaç kez orgazma ulaştığını ya da ulaşması gerektiğini düşünür. Oysa sanılanın aksine kadınlar ilişkiden orgazma ulaşmadan da zevk alabilirler. Kadınların orgazma ulaşamamasının sebebi partneri tarafından ilişki öncesinde uyarılmaması ya da yeterli düzeyde ön sevişme olmamasına bağlı olabilir. Bunun bir başka sebebi de çiftler arasındaki diyalog eksikliğidir. Orgazmla ilgili sorunun çözülmesi için çiftlerin birbirlerinin nelerden zevk aldığını keşfetmeleri, değişik pozisyonlar deneyerek rutin cinsel yaşamlarını renklendirmeleri gerekmektedir

Önemli olan orgazmı cinselliğin en önemli amacı olarak görmekten vazgeçip ön sevişme, uyarılma, cinsel tecrübe, zevk ve çiftlerin birbirlerinin bedenlerini daha yakından tanımaları gibi şeyleri gözardı etmemektir. Yani cinselliği bu saydıklarımızın bir bütünü olarak görmek gerekmektedir. Bunun dışında cinsel partnerinizi yakından tanımanız gerekmektedir. Gıdıklanmak kimi kadınları uyarırken kimisi bundan hiç hoşlanmayabilir. Ayrıca iki tarafın da ilişki için hazır olması gerekmektedir, partnerinizi zorlamak sorunlara yol açabilir. Ilişkiden önce ya da ilişki sırasında klitorisin uyarılmasıyla eşiniz orgazma hazır hale gelebilir.

Son bir tavsiye olarak da aynı anda orgazma ulaşmayı beklemektense partnerinizi orgazm sırasında izleyin. Bırakın size yaşadıklarını anlatsın…


Orgazm Bozuklukları

Orgazm evresinde ortaya çıkan sorunlar,erkekte erken veya geç boşalma veya boşalmanın olmamasıdır. Kadınlarda ise orgazm güçlüklerinden söz edebiliriz. Kadınlarda orgazm sorunları kadının orgazm olma kapasitesi kadar erkeğin deneyimine de bağlıdır. Yine orgazm güçlükleri,uyarılamamaya bağlı olabileceği gibi uyarılma iyi olsa da orgazmın ertelenmesine bağlıdır. Orgazmın kitlendiği gruptaki kadınlar, sevişmeyi başlatabilirler, uyarılabilirler, sevişme ve cinsel birleşmeden zevk alabilirler, fakat cinsel uyarmanın bir yerinde takılıp kalırlar. Kadın orgazmını tarif etmek kolay değildir; yaşayınca kolay tanınabilecek bir durumdur. Hapşırığa benzetilebilecek bir reflekstir. Orgazm, başlıca klitoral uyarılma ile başlar ve vajinal kasılmalara yol açar. Orgazm gereksinimi erkeklerde kadınlardan daha fazladır. Hastalık ve yorgunluk gibi durumlardan da kadınlar erkeklere oranla daha fazla etkilenir. Kadında cinsel birleşme ve orgazm olamama sık rastlanan bir durum olduğu için tedavi edilmesi gerekli durum olarak değerlendirilmez.

SAĞLIK SİTELERİNDEN DERLENMİŞTİR
 
Kadın her zaman seks için hazır mı? Psikiyatrist Doç. Dr. Doğan Şahin ve Jinekolog Prof. Dr. Faruk Buyru kadınların seks hayatlarını tartışırken farklı sonuçlar ortaya çıktı... Görünen o ki bazı kadınlar sekssiz duramazken bazıları aklına bile getirmiyor.

Yılda bir kez bile sevişmek istemeyen kadın var

Kadınlar her zaman sekse hazır mı? Araştırmalar göstermiştir ki kadınların ezici bir çoğunluğu her gün sevişmek istemez. Hatta birçok kadının ilişki uzadıkça sevişme isteği azalır. Kadınların en az üçte biri cinsel isteksizlik ve uyarılma sorunları yaşıyor. Her an şöyle dursun, yılda bir kez bile sevişmek istemezler.

Dekolte bir kadının seks çağrısı olarak algılanabilir mi? Beğenilme arzusu her zaman seksle ilgili bir şey değildir. İnsanlar kendilerini beğenmek ister. Ama bu cinsellikle ilgili olabilir de olmayabilir de. Kadınlar yalnızca kadınların arasında olduğu topluluklarda da bakım yaparlar.

Kadın orgazm olamıyorsa erkeğin uyarılması gibi bir tedavi mi gerekir? Tedavi olmak isterlerse tedavi olabilirler. Hormonal bozukluk gibi bu sorun organik nedenden kaynaklanabileceği gibi çoğunlukla psikolojiktir.

Kadınlar partnerlerini seçerken mantıkları mı ön plandadır, içgüdüleri mi? Ağır basan şey doğaları değil duygularıdır.

Ev kadını ile iş kadını sekse farklı mı bakıyor? Genel olarak keskin bir ayrım yoktur. Ama çalışıyor olmanın getirdiği yorgunluk cinselliğe ilgiyi azaltabilir.

Seksi hep erkek mi başlatmalı? Ya kadın başlatırsa? Hayır, bu bir mittir. Kimin canı istiyorsa o başlatmalı.

Kadın 'Başım ağrıyor,' diye seksten kaçıyorsa aslında 'Ben artık seni istemiyorum,' anlamına mı gelir? O an sevişmek istemiyor anlamına gelir. Erkeklerde de olur.
ESRA TÜZÜN
 
Cinsel Uyarılma Bozukluğu


Cinsel uyarılma cinsel cevap döngüsünün ikinci evresidir. Cinsel uyarılmanın kesin olarak psikolojik bir yönü olsa da aynı zamanda fizyolojik değişikliklerin görüldüğü ilk evredir.

Kadınlarda cinsel uyarılma; pelvik bölgeye kan akımının artması, vajenin ıslanma ve genişlemesi, dış genital organların şişmesi ile karakterizedir. Bu değişikliklerin altında yatan mekanizma çok açık olmasa da cinsel uyarılma, otonom sinir sisteminin uyarılması ile ilişkilidir.

Kadın cinsel uyarılma bozukluğu, cinsel cevabın genel uyarılma yönünün ortadan kalkmasıdır. Bu durumda kadınlarda vajinal kayganlaşma ya da genişleme olmadığı gibi erotik duyumlar da hissedilmez.

Bu durumda fiziksel temas tiksindirici gelebilir veya belli bir noktaya dek temas zevk verebilir. Uyarılma sorunu olduğunda orgazmla ilgili sorun da olacaktır. Bir araştırmada mutlu bir evlilikleri olan kadınların % 33'ü cinsel uyarılmayı sürdürmede zorluk tanımlamışlardır.

Bu problem, kadının yaşamın belli bir döneminde ortaya çıkabilir ya da genç kızlıktan beri hiç cevap olmayabilir. Nedenlerine gelince;

Cinsel uyarılma ile ilgili sorunlar bazı fiziksel durumlar ve yaşam dönemleri ile ilişkili olabilir. Diyabet, sigara kullanımı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve sinir hasarları hem kadın hem de erkekte cinsel uyarılmayı olumsuz etkileyebilir.

Emziren kadınlarda vajinal ıslanmada azalma olabilir.

Menopoz döneminde ve sonrasında östrojenin azalması da uyarılmayı zorlaştırabilir.

Bazı ilaçlar da uyarılmayı bozabilir. Örneğin antidepresanlar, antihipertansifler ve antihistaminikler bu tür yan etkiye sahiptir.

Bu işlev bozukluğunun en yaygın nedenleri arasında suçluluk ve düşmanlık yer almaktadır. Suçluluk genellikle cinsel ilişkiden hoşlanma isteği ile bunu yapmaktan duyulan korku arasındaki iç çatışmayı içine alır. Düşmanlık ise sıklıkla eşle ilgilidir.

Kadında cinsel uyarılmayı artırmaya yönelik tedaviler genital bölgeye kan akımını artırarak ya da ıslanmayı kolaylaştırarak etkinlik gösteren ürünler üzerine denemeler sürse de bunların pek çoğu henüz deneysel düzeydedir.

Bazı kanlanmayı arttırıcı kremlerin cinsel uyarılmayı düzeltici etkisi de araştırılmaktadır.

Sempatik sinir sistemini uyaran ilaçlar, yohimbin, sildefanil gibi ağızdan kullanılan ilaçlar da araştırılmaktadır. Bu ilaçlar kan akımını artırarak ya da sinir sisteminin bazı bölümlerini uyararak etki ederler.
 
Olmak ya da olmamak !

Orgazma ulaşmak konusunda bir endişeye sahip misiniz? Orgazm olamadan cinsel ilişki nereye kadar sürdürülebilir? Size rehber olması için orgazm konusunda küçük bir derleme yaptık...

Kadınlar için her cinsel ilişkide orgazm olmak (“gelmek” veya “boşalmak”) çok da kolay değildir. Daha da kötüsü; eşinize orgazm olduğunuza inandırmak için yalanlar söylemek, taklitler yapmaktır. Aslında kendi kendinizi aldatırsınız. Çoklukla erkekler orgazmı yakalarken kadınlar için yolun sonuna ulaşmak daha zordur. Eskiden bir çok doktor kadınlarda orgazma basitçe ulaşmanın mümkün olmadığına inanırlardı. O dönemlerde kadınlar seks konusunda biraz daha utangaç ve kendilerini ifade etmekte sıkılgandılar. Bir çoğu hiç seksüel tedavi (ilaç, ruhsal tedavi) şansına sahip değildiler. Bunun dışında gebe kalmak için kadınların orgazm olmasına ihtiyaçları yoktu. Genellikle doktorlar geçmiş yıllarda kadın orgazmının önemini tahmin edemediler.

YENİ DAVRANIŞ MODELLERİ

Son zamanlarda hekimler yeni davranış modelleri geliştirdiler. Son 15 yıldır seks konusunda yapılan bir çok ankette kadınların orgazma ulaşamadıkları gerçeği, tatsız bir şekilde ortaya çıkmıştır. Anket sonuçlarından, kadının yaşam koşulları iyi ise orgazma ulaşabildiği ve hatta art arda orgazmlara sahip olabileceğini öğreniyoruz. Ama asıl önemli nokta, eşin seks hakkında bilgili, şefkatli ve anlayışlı olması, kadını rahatlatan ve orgazma ulaşmasında katılımcı ve paylaşımcı davranmasıdır.

Her zaman dediğimiz gibi kadında orgazm için erkeklerden daha fazla eğitim ve gayret gereklidir. Erkeklerde tek gecelik ilişkiler çok sorun olmazken, kadınlar seksüel güven ve derin sevgiyi arama eğilimindedirler. Şüphesiz son günlerde dünyada, erkekler kadar kadınlar da çok eşli, cinsel ilişkiler içerisindedir. Ancak genç kızlar erkeklerden farklı olarak toplumun değer yargılarından dolayı oldukça baskılanmış ve cinsel eğitim ve orgazmı öğrenme açısından daha kötü durumdadırlar. Genç kadınların çoğu orgazma ulaşamamaktan dolayı üzüntü duyarlar, fakat gerçekte erkeklerden farklı olarak, kadınlar orgazma ulaşmayı öğrenmek zorundadırlar. Araştırmalar, genç kadınların cinsel aktiviteye başladıktan sonra orgazma ulaşmayı deneyemediklerini, öğrenmek için uygun ortamı oluşturamadıklarını göstermektedir.

Bir araştırmaya katılan kadınların,
% 47’ sinin mastürbasyon ile
% 32’ sinin seksüel ilişkide
% 20’ sinin ön sevişme sırasında
% 1’inin ise uyku sırasında orgazma ulaştıkları tespit edilmiştir. Aynı çalışmada ilk orgazma ulaşma yaşının 18 olduğu belirtilmektedir.

20’li ve 30’lu yaşlar

Bir çok kadın 20’li ve 30’lu yaşlarda bile orgazma ulaşmakta zorluk yasar. Günümüzde seks terapistlerine göre eğer orgazma ulaşamıyorsanız kendi kendinize pratik yapmanız iyi bir yoldur. Ancak bir çok kadın mastürbasyon konusuna sıcak bakmamakta ve yapmamaları gereken bir eylem olarak görmektedirler.
Aslında mastürbasyon, orgazma ulaşmak için ihtiyaç duyulan ritim ve basıncı tam olarak öğrenmeye yardımcı olur. Özellikle bızırın (klitorisin) nasıl uyarıldığını ortaya çıkarabilmek için, kadının kendi vücudunu ,cinsel organlarını incelemesi gereklidir. Yine de kadın, orgazmı öğrenmek için mastürbasyonu kullanıyorsa bunu uygun bir ortamda (Ilık veya sıcak bir ortamda ,tek başına) yapmalıdır. Eğer yatak odanızda, banyonuzda rahatsız edebilecek biri veya bir şeyler olursa, vücudunuzu tanımak, sevmek ve öğrenmek için gerekli bir deneyimi yaşamanız mümkün olmayabilir. Uygun ortamı yaratmadan mastürbasyon yapılmamalıdır. Orgazma ulaşmak için hayal gücünü desteklemek üzere erotik resimler, öyküler veya filmler kullanılabilir. Bir kez orgazma ulaşma öğrenildiğinde, neye gereksinim duyulduğu partnere daha doğru ve rahatlıkla gösterilebilir. Bu başlangıçta utandırıcı gelebilir, buna rağmen vücudunuza nasıl dokunulmasından hoşlandığınızı karşı taraf ile konuşmak ve duygularınızı paylaşmayı öğrenmek çok önemlidir. Paylaşmak için doğru kelimeleri bulamıyorsanız, dokunmayı kullanabilirsiniz. Ama yine de eşinizle kullanımı kolay, ortak bir kelime dağarcığı oluşturmaya çalışmakta fayda vardır. Seks yaşamları hayal kırıklığı ile sonuçlanan birçok çiftin başarısızlıklarının temel nedeni basit , doğru bir dil kullanmamalarıdır. Sadece “Şuramı okşar mısın” demek yardımcı olmaktan çok uzaktır.
Bazı kadınlar tesadüfen bir vibratör yardımıyla orgazma kolayca ulaştıklarını fark ederler. Bir çok kadın için güvenebilecekleri bir seks aracına bağlanmak kolay değildir. Yurt dışında işlek caddelerde, “sex shop”larda sergilenen bu tür araçlar ülkemizde , bir kadının kolayca gidemeyeceği alanlarda sergilenmekte ve kadının bu tür araçlara ulaşması zor olmaktadır. Ancak internet aracılığıyla bu tür mağazalara ulaşabilirsiniz.

30 yaş üzeri

30 ila 50’li yaşlarda orgazma kolayca ulaşmanız gerekir. Eğer sizi seven ve anlayışlı bir eşiniz varsa bu daha da kolay olacaktır. Kadın için orgazma ulaşma bazen adetin hangi döneminde olduğuna bağlıdır.(Bir adet dönemi veya ayında) Ayın 2. yarısında orgazm daha sıktır. Bazı kadınlar tam adet öncesi kendilerini daha istekli hissederler ve ayın diğer dönemlerinde orgazma daha az ulaşırlar, bu da normal bir farklılıktır.
30’lu yaşlarda hala orgazma ulaşamıyor ya da ulaşmak için büyük bir zorluk yaşıyorsanız, profesyonel anlamda yardım alma zamanı gelmiştir. Türkiye’de genellikle yeni yeni ortaya çıkan kadın sağlığı merkezlerinde psikolog ve jinekologla birlikte bu işe başlayabilirsiniz. Böyle bir merkezden randevu almak için gerekli cesareti bulduğunuzda orada sıkılmadan bekleyip “Ben orgazm olamıyorum! Bana yardım edin” diyebilmelisiniz. Hekim sizin hakkınızda her şeyi soracak, fiziksel muayene yapacak, ilişkiye engel olan veya zorlaştıran organik bir sorun bulunmazsa, bir tür cinsel rehabilitasyon ve eğitim olarak algılanabilecek olan psikolojik yardım ve destek tedavileri (genellikle birkaç hafta süren) uygulanacaktır.

Orgazmın tipleri


Psiko-analizin babası Freud’a teşekkür etmeliyiz.İnsanlar daha önceleri vaginal orgazmın olgun kadınlarda, klitoral orgazmın ise genç kadınlarda olduğuna inanırlardı. Uzmanlar artık bu görüşe inanmıyorlar. Herhangi bir kadın veya birçok cinsel sağlık uzmanının da belirttiğine göre vaginal ve klitoral orgazmın arasında fark olmadığını biliyoruz. Kadınların çoğu orgazma ulaşmak için klitoral masaja ihtiyaç duyarlar. Bu hem cinsel ilişkide hem de aşk oyunlarında geçerlidir. Diğer yandan bazı kadınlar klitorisi el ile uyarmadan cinsel birleşme ile orgazma ulaştıklarını ifade etmektedirler. Bu görüşteki kadınlara göre “Orgazmı ateşleyen vaginanın kendisidir.” Bir çok seks uzmanının belirttiğine göre cinsel ilişki esnasında klitoris erkeğin cinsel organının bir bölümü tarafından aşağı ve yukarı itilerek, zaten uyarılmaktadır.
Orgazmın tetikleyicisi olarak tanımlanan diğer bir organ veya bölge ise “G” noktasıdır. Bazı kadınlar özellikle vücutlarının bu bölümünü uyardıklarında yoğun bir orgazm yaşarlar. G noktası vagina ön duvarında bulunan ve ancak denemelerle saptanan bir noktadır. Varlığını her anatomi uzmanı kabul etmemektedir. Belki her kadında yoktur. Bazı kadınlar G noktası olarak tanımladıkları noktaya, yoğun heyecan sırasında dokunulduğunda hemen orgazm olduklarını ifade etmektedirler. Klitoris orijinli bir orgazm ve vaginal orgazm olduğu kadar, G noktalı bir orgazm da olabilir. Orgazmın çeşitlerinden çok daha önemli olan istenildiğinde orgazma ulaşmak ve bundan zevk almaktır.

Eş zamanlı orgazm

Web sayfamızda kadınların bir çoğu bize eşleri ile aynı zamanda orgazma ulaşamamalarından şikayet etmektedirler. Fakat gerçekte eş zamanlı orgazm oldukça nadirdir. Medikal bilgi servislerince yapılan ve diğer bazı anketler kadınların, partnerleri ile aynı zamanda nadiren orgazma ulaştıklarını işaret etmektedir. Eş zamanlı orgazmın daha heyacanlı ve güzel olduğu açıktır. Erkek boşalmayı (ejekulasyon) geciktirir veya ön sevişme sırasında kadının uyarılma aşamasına gelmesi için herhangi bir yöntem veya teknikle (oral seks, elle uyarma vb) daha uzun süre harcarsa orgazma birlikte ulaşmak eşler için daha kolay ve mümkün olabilir.

Çok sayıda (multiple, art arda) orgazm


Son yıllara kadar doktorlar kadınların ancak çok az bir kısmının çok sayıda veya art arda orgazma ulaştığına inanırlardı. Medikal bilgi servisleri ve diğer araştırmalar, kadınların çoğunun art arda orgazma ulaşabildiklerini göstermiştir. Bu kadının ilişkilerinde rahat , mutlu olması ve erkeğin gayreti ile mümkündür. Art arda orgazma sahip olma kabiliyetinin yaşla birlikte arttığını biliyoruz, bu bilgi bile orgazmın öğrenilen bir şey olduğunu göstermektedir. 20’li yaşlarda art arda orgazma rastlanmaz ama bir çok kadın 40-50 ve 60’lı yaşlarda art arda orgazmlar yaşayabilir.

Orta yasta orgazm

Daha önceden belirttiğimiz gibi kadınların orgazma ulaşabilme kabiliyetleri yaşla birlikte artma eğilimindedir. Menapoz çağına yakın bu donemde bazı problemler çıkabilir. Bu zorlukların bir çoğu hormonal değişimler nedeniyle meydana gelir. Kadınlar bu yaşlarda seksten geçici olarak uzaklaşabilirler. Her zaman geçerli olmasa da bunun başlıca nedeni hormonların azalmasına bağlı olarak vaginanın kuruması ve esnekliğinin azalmasıdır. Neyse ki günümüzde bunun üstesinden gelmek için bir çok yöntem vardır. Örneğin cinsel ilişki sırasında kullanılan kayganlaştırıcı jeller vajendeki kuruluğa bağlı ilişki güçlüklerini azaltabilir. Kayganlaştırıcı jeller her yaştaki kadın da kullanılabilir. Vaginal dokunun östrojen eksikliğinden dolayı kuruluğuna bağlı seks yapma zorluğu, östrojen tedavisi ile de ortadan kaldırılabilir. Bu tedavi kadının ayrıca kendisini daha iyi ve istekli hissetmesini sağlamaya yardımcı olabilir.

ERKEKLER NASIL YARDIMCI OLABILIR

. Unutmayın ki her kadın klitoris (bızır) uyarılmasına ihtiyaç duyar. Eğer erkek olsalardı, klitorisleri penis halini alacaktı. Penis erkek için ne kadar önemli ise klitoris de kadın için o kadar önemlidir.
· Cinsel ilişkiye başlarken, okşamalarınız kadar sevgi gösterileri, güven verici bir yaklaşım, romantizm ve küçük aşk oyunları kadında cinsel isteği artırır.
· Erkek özellikle sabırlı olmalı, acele etmemelidir.
· Erkek, cinsel organlar (göğüs, dudak, vajina girişi,klitoris) veya hassas bölgelere (kasık, ense, kulak memesi, sırt , boyun,karın vb) dokunarak kadının uyarılma (plato) aşamasına gelmesine yardım etmelidir.
· Oral seks yapmak çok özel bir durum gibi algılanmamalı, serbestçe yapılabilmelidir.
· Birçok kadın, oral seks olmadan orgazma ulaşamadıklarını belirtmektedirler.
· Kadının ne istediğini göstermesi gurur meselesi yapılmamalıdır.
· İnisiyatifi kadının ele alacağı ve sevişmeyi yönlendirebileceği şekilde davranmak yararlı olabilir.
· Erkek kontrolü kaybeder ve daha önce orgazma ulaşırsa, penis ereksiyonu kaybetse bile ilişki sürdürülmeye çalışılabilir ve öpme, dokunma ile uyarmakla kadının da orgazma ulaşması sağlanabilir.
· Uyarılar içerisinde sözle telkinler ve iltifatlar da yer almalıdır (eşinize seksi ve güzel olduğunu söyleyin).


Özet

Orgazma ulaşmak, güzel bir duygudur. Yorgun, sıkıntılı, mutsuz ve gerginseniz orgazma ulaşamayabilirsiniz. Sıklıkla orgazma ulaşamıyorsanız profesyonel bir yardım almaktan korkmayınız, çünkü öğrenme ile pek çok sorunu aşabilirsiniz.

Yardım için:
· Aile doktoru ,
· Jinekolog,
· Psikolog
· Çeşitli dergi ve kitaplar
· Web sayfaları
· Yakın arkadaşlarınıza başvurabilirsiniz.


Erkeklerin seksüel yanıtı


Bu makale kadınlar içindir. Özellikle erkeklerin seksüel anlamda neden duyarsız olduğunu anlamakta zorlanan kadınlar içindir. Fakat erkekler de aşağıdakileri okumakla, hemcinsleri arasındaki konumlarını ortaya çıkartmayı faydalı bulacaklardır.

Cinsel istek;

Herhangi bir erkeğin seks güdüsünü anlamak bir kadın için zordur. Erkeler cinsel istek konusunda çeşitlilik göstermelerine rağmen, kadınlardan daha fazla seks güdüsüne sahip olma eğilimindedirler.

Doğa kuralı ;

Yüz binlerce yıl insan ırkının devamının sebeplerinden birisi, doğanın erkekleri kadınlarla birleşerek, onların içine spermlerini akıtması için programlamış olmasıdır. Bu kulağa hoş gelmeyebilir ama gerçek budur. Bir erkeğin asıl cinsel amacı penisini kadının içine sokmasıdır ve spermlerini onun içine boşalmaktır. Bir çok erkek partnerine sadık olmayı başarsa bile bilimsel gerçekler, erkeklerin mümkün olduğu kadar çok sayıda kadını döllemeye programlandığını ispatlamaktadır. Yani erkeklerin poligamdırlar. Bu konunun ana fikri insan ırkının günümüze kadar gelebilmesinin temel sebebi ilkel çağlardaki erkeklerin bir çok kadını döllemiş olması ve böylece ırkın devamını sağlamış olmasıdır.

Günümüzün erkeği;

Medeniyetin son birkaç yüzyılı ve insanın sosyal gelişimi erkekte bazı değişiklikler yapmıştır. Günümüz erkeği her gördüğü güzel görünüşlü kadını hamile bırakmaya çalışmaz ve neslin devamı için sürekli bir çaba göstermek zorunda da değildir.

Bununla beraber aşağıdakiler doğru saptamalardır.

· Erkeklerde cinsel istek daha fazladır
· Erkek kadından daha fazla cinsellik düşünür
· Zaman zaman romantik ve nazik olabilir fakat bilinç altının derinliklerinde yatan, penisini kullanarak gerçekleştireceği bir cinsel ilişkidir.
· Bir kez kadının içine girince orgazma ulaşmayı ve spermlerini boşaltmayı çok kuvvetli biyolojik bir zorunluluk olarak hisseder.

Oral ve anal seks

Cinsel isteğin düzeyine göre, çoğalma amaçlı olmasa da boşalmayı sağlamak erkek için rahatlatıcıdır. Bu yüzden erkeklerin büyük çoğunluğu oral seksi reddetmez ve küçük bir kısmı da, belki de yasak ve tabular (kızlık zarı vb ) nedeniyle anal seks yapmakta sakınca görmez.

Sonuç

Sıradan bir erkek sıradan bir kadına göre sekse karşı daha fazla ilgilidir ve

· Cinsel ilişki için daha kuvvetli istek duyar
· İçinde bulunduğu durumu düşünmeksizin cinsel riskler almaya,
· Sadakatsiz davranmaya,
· Seksi satın almaya çok daha yatkındırlar.

Evet, kadınlar Venüs’ten , erkekler Mars’tan. Bunun değişmesi çok zor görünse de özellikle “kadın isterse” her şey olabilir. Ancak, istemek için neye gereksinim duyduğunuzu bilmek ve anlatabilmek zorundasınız. Bir kusur veya kazancı herhangi bir cinsin üzerine atmadan, paylaşılan güzellikleri, özellikle sevgiyi artırmak en önemli mutluluk nedeni olsa gerek.
 
Kadının orgazmını daha iyi anlayabilmek için orgazmı dört aşamada incelemek uygun olur. İlk aşama "uyarım", sonraki "gerilim" ve en önemlisi de "doyum". Bu olaylar sırasında üç önemli fizyolojik olay görülür. Genital organlarda kan toplanması, kaygan sıvı salgılanması ve adale kasılmaları.

Orgazm, cinselliğin güncelleşmesinden beri belki de üzerinde en çok konuşulan ve yazılan konulardan biri. Kadında ve erkekte orgazmın yaşanması, hissedilmesi durumdan duruma değişiklik gösterir. Kadın ve erkek bazen olağanüstü diye niteleyeceği bir orgazm yaşayabilir.

İnsan, ne yaparsa ne kadar doyumlu bir orgazma ulaşacağını hiçbir zaman önceden kestiremez. İyi bir orgazm için çiftin arasında yakınlık olması ve cinselliklerini yaşamaya önem vermeleri gerekir.

Orgazmla ilgili en önemli bilgi orgazmın öğrenilebilir olduğudur. Orgazm bir reflekstir ve özellikle kadınlar da bu refleksi yaşamayı öğrenebilirler. Daha doğru bir deyimle, bu istemli bir reflekstir, aynı idrar yapma ve dışkılama gibi öğrenilebilen bir reflekstir.
Özellikle kadınlarda klitoris sinir yapısı bakımından çok zengindir. Fakat her kadın her cinsel birleşmede orgazma ulaşamayabilir. Burada çiftler arasında genelde veya o birleşme sırasındaki dengenin ve iletişimin önemi büyüktür. Yoksa sadece jenital organların bir şeyler yapması, bir yerlere dokunması yetmemektedir. Eşler bütün bedensel ve cinsel benliklerini sonuna kadar karşılıklı verip alabilmelidirler.

Erkeğin yaşadığı orgazm

Meninin erkeğin cinsel organından fışkırmasına, yani bu fiziksel olaya boşalma dendiğini hepimiz biliyoruz. Orgazm ise erkeğin bu boşalma sırasında duyduğu hisse deniyor. Genelde her ikisi aynı anda olur. Yani erkek bir dizi güçlü kas kasılması ile meniyi fışkırtırken (ejakulasyon) aynı zamanda cinsel uyarımın oluşturduğu cinsel zevkin doruklaştığı orgazm duygusunu yaşar.

Erkek cinselliği ile çok eskiden beri yaygın olan görüşe göre, erkek boşalırken orgazm olur veya orgazma ulaşınca boşalır. Daha yeni görüşlere göre, boşalma ve erkeğin orgazmını iki ayrı olgu olarak incelemenin daha gerçekçi olacağını savunanlar var. Çünkü erkeğin masturbasyonda veya cinsel birleşmede bazen meniyi fışkırtıp boşalttığı halde, duygusal olarak orgazmı yaşamadığını, bazen boşalmadan da orgazmlar yaşayabildiğini ileri sürmektedirler.

Kadının yaşadığı orgazm

Kadının orgazmını daha iyi anlayabilmek için orgazmı dört aşamada incelemek uygun olur. Bunlar sırasıyla; 1- Uyarım, 2- Gerilim, 3- Doyum, 4- Gevşeme.

Bu olaylar sırasında üç önemli fizyolojik olay görülür. Genital organlarda kan toplanması, kaygan sıvı salgılanması ve adale kasılmaları.

Uyarım: Uyarım beyne gider. Beyinden kalkan ve omurilikten çıkan uyarı sonucu iç ve dış dudaklara kan gelir. Ve bu kısımların şişip renk değiştirmesine neden olur. Dış dudaklar yanlara doğru çekilerek dölyoluna girişi kolaylaştırır.

Bu organlar dokunmaya, cinsel uyarıma artık çok duyarlı bir hale gelmiştir. Memelerin uçları sertleşir ve memeler tümüyle büyür. Dölyolu duvarlarından kayganlaştırıcı bir sıvı salgılanır. Uyarımın arttığı bir sırada dölyatağı dikilir ve çadır fenomeni dediğimiz dölyolunun üst kısmının genişlemesi görülür.

Gerilim: Cinsel doyumdan başka bir şeyle artık kişinin pek ilgilenmediği, cinsel hazza ulaşmak için uğraşılan bir devredir gerilim. Çeşitli aşk oyunları ile fiziksel ve duygusal bütünleşmeye yönelinir. Dölyolunun 1/3'lük giriş kısmı gerilim sırasında penisi kavrayıcı bir şekilde daralır. Adaleler orgazm kasılmasına geçişe hazırdırlar. Eğer gerilim süresi ve niteliği kadının gereksinmesine uygun değilse kadın orgazma ulaşamayacaktır. Bu nedenle orgazma ulaşmak için kadının çaba göstermesi kendini tutup kasmaması gerekir.

Doyum (Orgazm): Gerilimin sonunda, kadın denetleyemediği ve denetlemek istemediği gerilimin kendini aştığını hisseder. Orta dereceli bir orgazmda kadın 3-5, kuvvetli bir orgazmda 8-12 kere kasılma hisseder. Başta karın bölgesi kasları olmak üzere hepsi kasılır. Makat çevresi adalelerinde de şiddetli kasılmalar olur. Bu kasılmalarda beyinden salgılanan oksitosin (oxytocin) ve prolaktin hormonunun etkisi olduğu son yıllarda ortaya konmuştur.

Gevşeme: Cinsel dürtü ve istekle doyuma ulaştıktan sonra bir gevşeme, rahatlama görülür.
 
Bir kere yetmez" diyenlerin sayısı giderek artıyor. Elbette ki, bunu sağlamanın bazı yolları var; ilk şartı da uyum. Kimi kadına göre, en mükemmel orgazm ilkidir. Bir başkası, asıl yoğun hazzı sonrakilerde bulabilir. Kimisi de, zincirleme orgazmın her halkasının birbirinden farklı olduğunu söyler.

Zircirleme orgazm bir hayli karmaşık bir konudur. Çünkü erkek ve kadın arasında ciddi fizyolojik farklılıklar bulunur. Erkek genelde çabuk uyarılmakta ve orgazm olduktan sonra da en azından bir süre için cinsel ilgisini yitirmektedir. Oysa kadın, daha yavaş uyarılmasına ve orgazma daha uzun bir süreçten geçerek ulaşmasına karşın, birbiri ardına birkaç kez orgazm olabilme potansiyeline sahiptir.

Bilimsel kanıtlar

Bu olgunun mekanizması henüz tam olarak açıklanmasa da, hiç olmazsa varlığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çünkü kadınlarda orgazm sırasında gerçekleşen fizyolojik değişiklikleri kaydeden laboratuar cihazları, bazı kadınların belirli durumlarda bu değişimleri kısa aralıklarla tekrar tekrar gösterebildiğini belgelemektedir.

Herkeste aynı yetenek var ama...

Yani kadınlar zincirleme orgazm olgusu biyolojik bir gerçektir. Hatta kimi uzmanlar aslında bütün kadınların zincirleme orngazm yeteneğine sahip olduğunu, fakat cinselliğe olumsuz bakan kültürümüzün verdiği tutuklukla çoğu kadının bu şans hiç kullanmadığını iddia etmektedir. Bu iddianın geçerliliği tartışılabilir. Ama, bazı kadınların masturbasyon veya cinsel ilişki sırasında tekrar tekrar doruğa ulaşabildiği artık kesinleşmiştir.

Farklı görüşler

Bu orgazmların yoğunluğuysa, kadından kadına değişiklik gösterir. Kimi kadınlar ardı ardına kaç kez orgazm olurlarsa olsunlar, her zaman ilişkinin en iyisi olduğu görüşündedir. Kimilerindeyse tam tersine ilk orgazm bir hayli sönük geçmekte ve asıl yoğun hazzı daha sonrakiler sağlamaktadır. Öte yandan kadınların bir kısmı da zincirleme orgazmın her halkasının çok farklı olduğu, klitoral orgazm, G-noktası orgazmı ve penisin vajina içindeki hareketlerinden doğan orgazm arasında bir karşılaştırma yapmanın tamamen anlamsız olacağı kanısındadır.

En çok masturbasyonlar

Seks araştırma laboratuarlarında sürdürülen deneyler genellikle en uzun zincirleme orgazmların masturbasyon sırasında gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Hatta, vibratörle mastürbasyon yapan kimi kadınlar, kısa bir süre içinde 10-15 kez doruğa ulaşabilmektedir. Genelde bu orgazmlar bir iki dakikalık aralarla gerçekleşir. Fakat az sayıda kadın, bir orgazmdan diğerine hemen hiç ara vermeksizin geçebilmektedir. Çok küçük bir azınlıktaysa; zincirleme orgazm hiç kesintisiz orgazm dalgaları halinde yükselip ancak kadının bitkin düşmesiyle sona ermektedir.

Uç uca eklemek...

Zincirleme orgazm konusunda yaygın uygulamalardan biri, masturbasyonla cinsel ilişkiyi uç uca eklemektir. Yani, önce kadın kendi kendine ya da sevgilisinin yardımıyla mastürbasyon yaparak birkaç kez doruğa ulaşır, sonra da cinsel ilişki partneriyle birlikte bir kez daha boşalır.

Çabaların karşlığı

Zincirleme orgazm için bu kadar çaba harcamaya değer mi? Bu konuda kararı sadece kadın verebilir elbette. Fakat kimi erkekler sevgililerine daha çok haz verebilmenin her türlü çabaya değeceği görüşünde. Gene de, bir kısım erkekle tıpkı kendileri gibi tek bir kez ama yoğun bir şekilde boşalan bir kadınla sevişmeyi tercih etmekte ve zincirleme orgazmı sevişmeyi bir gösteri haline getiren bir tür başarı testi gibi algılanmaktadır. Öte yandan bazı erkekler de kadının zincirleme boşalmasını kendi erkeklik güçlerinin bir kanıtı gibi görüp gurur duyma eğilimindendir. Tabii, bu pek haklı bir gurur sayılmaz, çünkü böyle bir kadın büyük ihtimalle mastürbasyonla da zincirleme orgazma ulaşabilecektir. Yani erkeğin "sihirli anahtarı"na pek de muhtaç değildir. Gene de, çoğu erkek cinselliği başarı göstergesi olarak gördüğü müddetçe, zincirleme boşalabilen kadınların rağbette olacağını tahmin edebiliriz.

Doğu teknikleri

Aslında zincirleme orgazm yalnızca kadınlara mahsus bir şey değildir. Erkekler de üst üstte orgazma ulaşabilir. Erkeğin boşalmasıyla orgazmın aynı şey olmadığı çok eskiden beri bilenen bir şeydir. Nitekim, genç erkeklere boşalmadan doruğa ulaşma yöntemlerini anlatan eski tantra metinleri bile vardır. Bu yöntemlerle erkeğin bir gün içinde birkaç kez, hem de isterse üst üstte orgazma ulaşması ve hiç boşalmaması ya da boşalmayı en son birleşmeye kadar geciktirmesi mümkündür. Fakat böyle bir disiplinle yetiştirilemeyen ve "kuru" orgazmın varlığından bile bi haber olan Batılı erkekler için bu tür tecrübeler pek söz konusu olamaz.

Erkeğin gücü, 25 yaşına kadar dorukta...

Gene de, pek çok erkek aşağı yukarı 25 yaşına kadar ardı ardına birkaç kez bildiğimiz anlamda orgazm olma potansiyeline sahiptir. Fakat erkek yaşlandıkça, her orgazmın arkasından "kendisini toparlaması" için gereken süre de uzar. Yani orta yaşlarda bir erkeğin kısa aralıklarla tekrar tekrar boşalması pek mümkün değildir. Kısacası, zincirleme orgazm hemen hemen yalnızca genç erkeklerin işidir. Fakat uygun bir ortamda ve yeterli uyarılma düzeyiyle, orta yaşlı bir erkek de pekala fazla orgazm yaşayabilir.

Bir kere yeter

Bizim kültürümüzde erkekler kendileri için zincirleme orgazmı öğrenmeye pek ihtiyaç duymazlar. Özellikle de boşalmayı içermeyen"kuru" orgazm onların gözünde hiç bir anlam ifade etmez. Çünkü çoğu erkek için cinsel birleşme "duhül ve boşalma"dan ibarettir ve bu kadarı onları tatmin etmeye, "erkekliklerini kanıtlamaya" yeter. Öte yandan, partnerlerinin zincirleme boşalmasını sağlamak, kendi cinsel güçlerini bir kat daha vurguluması açısından cazip gelebilir.

Önemli olan kontrol
Genellikle cinsel gücün gençlerin tekelinde olduğu düşünülür. Oysa orta yaşlı hatta daha ileri yaşlardaki erkeklerin de tekniklerini geliştirerek partnerlerine daha çok haz vermeleri mümkündür. Gerçekten de, öyle çiftler vardır ki, ilk zamanlarda erkeğin çabuk boşalması veya özel çaba harcamaya gerek görmemesi yüzünden tek orgazmla yetinmek zorunda kalan kadın, yıllar geçip erkek boşalmasını kontrol etmeyi öğrenince zincirleme orgazma ulaşmaya başlar. Kadının kırk yılda bir zincirleme orgazma ulaştığı, erkeğinse kendisi için de böyle bir ihtimal bulunduğunu aklına bile getirmediği çiftlere bu konu bir hayli gereksiz görünebilir. Gene de, biraz çabayla zincirleme orgazmı öğrenebileceğinizi unutmayırn. Böyle bir deneyim size cazip geliyor, hatta yalnızca merak ediyor bile olsanız, orgazm yoğunlaştırma yöntemleri size çok şey kazandıracaktır.
 
Birlikte Orgazm

Kadınların ve erkeklerin cinsel yanıtlarının fizyolojisinde bazı farklılıklar vardır. Genellikle erkekler daha çabuk, kadınlar daha yavaş uyarılırlar. Yaşları ilerledikçe erkeklerin uyarılması biraz uzar, kadınlar ise yaşları ve cinsel deneyimleri arttıkça daha hızlı uyarılmaya başlarlar. Çoğu erkek için en uyarıcı durum, cinsel birleşmedir. Kadın orgazmının tetiğini çeken klitoris ise, cinsel birleşme sırasında uyarılmaya uygun bir yerde ve konumda değildir.

Bu nedenle de cinsel birleşme sırasındaki dolaylı cinsel uyarılar, çoğu kadının orgazm olması için yeterli olmaz. Birçok kadının orgazmı için, cinsel birleşmeden önce klitorisin doğrudan uyarılması, bazı kadınlar için de cinsel birleşme sırasında da klitorisin doğrudan uyarılmasının sürdürülmesi gerekir. Genellikle erkekler hızlı, sert ve dikey hareketleri daha uyarıcı bulurken, kadınlar yavaş, yumuşak, yatay ve kesintisiz uyarıları tercih eder.

Elbette, iki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik özelliklerin çok ötesinde birçok faktörden etkilenir. Ancak cinsel davranışlarımız sonucunda oluşan cinsel yanıtlar, fizyolojik temele dayalıdır. Cinsel ilişkiyi, sevişmeyi, bedensel fizyolojimiz, kişisel durumumuz kadar cinsel eşimizle genel ilişkimiz de etkiler. Aynı zamanda iyi bir cinsel ilişkinin nasıl olması gerektiği hakkındaki düşüncelerimizin de hem sevişmemize etkisi vardır, hem de cinsel yaşantımızı değerlendirmemize.

Birçok kişi, birçok çift, iyi bir cinsel ilişkide eşlerin mutlaka birlikte orgazm olmaları gerektiğine inanır. Oysa, kadın ve erkek cinsel yanıtlarının fizyolojik farklılığı, kişilerin orgazm olacakları anı tam olarak belirleyememeleri, birbirlerinin yanıtlarını tam olarak ve anında bilememeleri gibi birçok nedenle, çiftler nadiren aynı anda orgazm olurlar.

Ancak birbirlerini çok iyi tanıyan çiftler, arada bir birlikte, aynı anda orgazm olur. Ayrıca birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel ilişki için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de değildir. Ama birlikte orgazm olmanın mutlaka gerekli olduğu düşüncesi, birçok insanın kendi cinsel ilişkilerinden hoşnutsuz olmasına neden olur. Birçok çift cinsel yaşamlarını bu yanlış inanış yüzünden doyumsuz olarak değerlendirebilir.

Saatlerce sevişebiliriz, cinsel birleşme dakikalarca sürebilir. Ancak orgazm saniyeler süren bir cinsel yanıttır. Orgazm sırasında, çevremize olan farkındalığımız geçici olarak bozulur, azalır. Kendi bedenimizden aldığımız cinsel hazza odaklanırız. Orgazm olma anında bir kişinin, kendisinin veya cinsel eşinin davranışlarını, cinsel yanıtlarını izlemesi pek de kolay değildir. Dolayısıyla bir yandan orgazm olurken, bir yandan cinsel eşimizin orgazmından ayrı bir keyif almamız da pek söz konusu olamaz.

Üstelik sevişme sırasında, aynı anda orgazm olma beklentimiz nedeniyle, kendimizin ve cinsel eşimizin cinsel yanıtlarıyla gereğinden fazla ilgilenmemiz, sevişmenin keyfini kaçırabilir. Hem bizi sevişen kişi olmaktan çıkarıp, sevişmenin gözlemcisi haline getirebilir, hem de birlikte olması hedeflenen orgazmı kişisel olarak da yok edebilir.

Orgazm yanıtı, kendimizi sevişmeye bıraktığımızda, başka bir şeye değil yalnızca sevişmeye ve aldığımız cinsel hazza odaklandığımızda, kendiliğinden ve kolayca gelebilecekken, cinsel eşim orgazm olacak mı kaygısıyla bozulup kaybolabilir.

İki insan arasındaki cinsellik, fizyolojik yanıtlar temelinde gelişen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir. Gerçek dışı beklentiler ve yanlış inanışlar, cinsel doyumumuzu olumsuz etkilemekten başka bir işe yaramazlar.
 
Düzensiz ilişkide orgazm olamama

İnsan ilişkilerinde düzenin bozulması, genellikle genel ilişki sorunlarına bağlıdır. Cinsellik, kişisel sorunlardan olduğu kadar, ilişkideki sorunlardan da etkilenir. Önceden orgazm olan bir kadın, birçok nedenle artık orgazm olmayabilir. Genel ilişki sorunları nedeniyle, kendisini rahat hissetmiyor olabilir. İlişkiye ve cinsel eşine güven duyamıyor olabilir, kırgınlıkları ve olumsuz duyguları olabilir. Gene bu çeşit nedenlerle cinsel isteği ve uyarılması azalmış olabilir. Düzensiz ve sorunlu bir ilişkide, sevişme özellikleri değişmiş olabilir. İlişkideki sorunlar, cinsel işlev bozukluğu yaratabilir.
 
Kadın orgazmı için klitoris uyarısı şart mı?


Klitoris, kadın cinsel organlarının en duyarlı bölgesidir ve kadın orgazmının tetiğini daima klitoris çeker. Her kadın, klitorisinin yeterli süre ve uygun şekilde uyarılmasıyla orgazm olur. Klitorisin kadının eli, cinsel eşin bedeninin el, dudak, dil, penis, bacak gibi bir bölümü, yorgan, tazyikli su, vibratör gibi bir nesne tarafından doğrudan uyarılması, kadın için en güçlü uyaranlardır. Cinsel birleşme, kadın açısından güçlü bir uyarı sağlamaz. Çünkü, hem klitoris dışarıdadır, hem de vajinanın büyük kısmı duyarsızdır.

Cinsel birleşme sırasında, vajinanın duyarlı olan kısmından uyarılar, klitorise iletilir. Çok az kadın bu dolaylı uyarı ile orgazm olursa da, birçok kadın için bu dolaylı uyarı yeterli olmaz. Sevişme sırasında, klitoris yeterince doğrudan uyarıldıktan sonra cinsel birleşme olursa, bazı kadınlar önce doğrudan sonra dolaylı gelen uyarı ile orgazm olur.

Bazı kadınların orgazm olması için ise, cinsel birleşme sırasında da doğrudan klitoris uyarısının devam ettirilmesi gerekir.
 
Kadınlar için mastürbasyon daha zevkli !
Yapılan bir araştırmada, kadınlar yalnız başına sekste, daha fazla tatmin olduğu ortaya çıktı..30 Mart 2007 10:54

İngiltere'de yapılan bir kamuoyu araştırmasına göre;menapoza girmemiş ve aktif seks hayatı olan kadınlardan yüzde 56’sı mastürbasyonla her seferinde orgazm olduğunu söylerken, sadece yüzde 24’ü partneriyle girdiği ilişkide orgazm olabildiğini itiraf etti. Seks terapisti Doktor Jane Howard, “Ortada açık bir fark var ki bunun kadınlardan çok erkekleri şaşırtacağını düşünüyorum” dedi.

AKŞAM
 
Cinsel istek nerelerden doğar;
binlerce uyarı cinsel istek doğurabilir,
-görme,
-koku,
-duyma,
-dokunma,
-tatma,
-düşünce vede
- duygular

Genel olarak neler cinsel isteksizlik yapar;
-en başta gebe kalma korkusu ,
-ikinci olarak bakire kadınlarda kızlık zarını kaybetme korkusu özellikle evlilik öncesi ilişkilerde
-üçüncü sırada eğer kadın seks isterse veya bunu gösterirse partnerin kadın hakkında ne düşünebileceği
-canının acıyacağı korkusu veya şüphesi
-çevrenin baskısı vede düşünceleri
-ahlaksal vede dinsel yasaklamalar
-aile baskısı vede yetişme tarzı
-fiziki olmayan nedenler arasında, eşle anlaşmazlık (uyumsuzluk) çok görülen bir nedendir,
-depresyon
-partnere güvenmeme
-erkek partnerin erken boşalması
-ilişki sırasında acı duyma veya kuruluk
-cinsel ilişkiye zorlanmak
-taciz veya tecavuz yaşamak
-fiziki olarak hormonal bozukluklar
-çeşitli hastalıklar
-ilaçların yan etkileri bulunmaktadır.
- hayatın ileri yıllarında (ileri yaşlarda) bir ölçüde azalır.


Cinsel isteksizlik,zevk alamama veya orgazm olamama düzeltilebilinir mi?(eğer bedensel bir neden yoksa)

Evet ,gerekli zaman vede maddiyat sağlandıktan sonra problemi düzeltilemeyecek kadın yoktur,her kadına istek duyması,ilişkiden zevk alması veya orgazm olması öğretilebilinir.




Kadında orgazm nedir?

Teknik terimleri bırakıp gerçekçi olalım.Kadın orgazmı erkekten çok çok farklıdır.Erkekteki gibi orgazm ile gelen bir sıvı görsel bir olay yoktur kadın orgazmında.Ve bu her kadından kadına çok çok farklılık gösterir.
KADIN İÇİN ORGAZM TANIMI:''Yaşadığınız bir cinsel eylem veya ilişki bittikten sonra gergin kalmıyorsanız,boğazınızda yutamadığınız bir lokma varmış gibi hissetmiyorsanız,kendiniz mutlu vede rahat hissediyorsanız vede sizin için yeterliyse siz orgazm olmuşsunuz demektir.''
Bırakınız başkaları ne derlerse desinler,ne yazılırsa yazılsın fark etmez,mühim olan sizin gerçeğinizdir.


Peki bunları yaşayamayan yada hissedemeyenler ne yapacaklar?

Erişkin kişilerde bunu kendi kendine çözümü çok zordur,en basit vede kolay yolu destek almaktır.
 
Yapılan araştırmalarda kadınların yüzde 40'ının orgazm takliti yaparak eşini kandırdığı belirtildi. İtalyan seks uzmanı Maurizio Bossi, seks sırasında 5 bin kadını inceleyerek, gerçek orgazmın sahtesinden ayırt edilebileceğini söyledi.



Bossi, orgazm sırasında kadınların çok farklı tepkiler gösterdiklerini ve erkeklerin bunu dikkatli incelediklerinde rahatlıkla anlayabileceklerini de sözlerine ekledi. Bossi, seks sırasında erkeğin kadınının yüzünü, göbeğini, göğüs ve ayaklarını görebilecek şekilde yatış pozisyonuna almasını önererek, orgazmdan önce kadının burnu kaşınmaya, göğüs uçları sertleşmeye, göğüslerinin arasındaki derinin kızarmaya başladığını belirtti.


Bossi ayrıca, erkeklerin kadınların parmaklarına dikkatlice bakmaları gerektiğini, çünkü orgazm sırasında ayak parmaklarının oynadığını sözlerine ekledi.
Ç-alıntı.
 
Kadın organlarının yapısı ve işleyişi » Kadın cinselliğinin merkezi »

Klitoris kadın cinselliğinde orgazm oluşumunda merkezi öneme sahip bir yapıdır. Klitoris kelimesinin kökenini yunanca'da "küçük tepe" anlamına gelen kleitoris kelimesi oluşturur.

Kadın dış genital bölgesinin genel yapısı

Çoğu kadın ve çoğu erkek, kadınların dış genital bölgelerinin yalnızca vajinadan ibaret olduğunu sanırlar. Gerçekte kadın dış genital bölgesinde iki ayrı anatomik yapı daha vardır: vulva ve klitoris

Vulvanın yapısı

Kadının dışarıdan bakıldığında görülen genital bölgelerinin tümüne topluca vulva adı verilir. Vulva, kadın dış genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte mons pubis, ("Venüs tepesi"; Venüs=aşk tanrısı), altta anüs ve yanlarda dış dudaklar tarafından sınırlanan bölgedir.

Mons pubis, leğen kemiklerinin önde birleştiği bölgenin üzerinde bulunan yağ dokusu, cilt ve genital kıllardan oluşan kısımdır.

Dış dudaklar sağlı sollu olarak mons pubisten anüse doğru uzanırlar. İdrar deliği ve vajina girişinin etrafını sararlar ve bu yapılar da kıllarla kaplıdırlar.

İç dudaklar ise sağlı sollu dış dudakların iç kısımlarında yer alan, klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına uzanan kıvrımlı yapılardır.

Bazı kadınlarda dış dudaklar iç dudaklardan daha büyük yapıda olup "dışarı taşabilirler".

Klitorisin yapısı

Klitoris hemen mons pubis altında yer alan bir yapıdır. Bu yapı üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir ve hemen alt kısmında idrar deliği, idrar deliğinin altında ise vajina girişi bulunur.
Klitoris dıştan görünen bir baş (glans), ve vulvanın içine tümüyle gömülü şekilde yanlara doğru uzanan iki kolu olan gövde kısmından oluşur.

İç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde klitorisin dıştan görünen kısmı daha bariz hale gelir.

Gövde kısmı dışarıdan görülmediğinden çoğu kişi klitorisi yalnızca düğme şeklinde basit bir yapı sanır. Ancak klitoris glans ve yanlara uzanan kollarıyla adeta bir "ters V" şeklinde bir yapıdır.

Klitorisin gövdesinde yer alan kollar içerisinde aynen penisteki gibi cinsel uyarılma esnasında içleri kanla dolarak sertleşen süngerimsi yapılar vardır.

Klitoris embriyolojik olarak penisle aynı kökene sahiptir ve bu anlamda penisin kadındaki tam karşılığı olarak kabul edilebilir. Lakin klitorisin peniste olduğu gibi ejakulasyon ("boşalma") ve idrar yapma ile ilgisi yoktur.


Klitoris damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Ortalama büyüklükte bir klitoriste yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur. Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katıdır ve vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur.


Klitoris büyüklüğü kadından kadına çok önemli değişiklikler gösterebilir. Baş ve gövde toplam uzunluğu ortalama 3 santimetre olmakla beraber 7 santimetreye kadar varan uzunlukta olabilir. Klitorisin baş kısmının büyüklüğü de oldukça değişkendir ve 3-8 milimetre arasında olabilir. Klitoris büyüklüğü ile orgazmın nitelikleri arasında herhangi bir ilişki saptanabilmiş değildir.


Klitorisin büyüklüğü kan testosteron ("erkeklik hormonu") seviyeleriyle ilişkilidir. Östrojen seviyesiyle klitoris büyüklüğü arasında bir ilgi olmaması nedeniyle menopoz sonrası kan östrojen seviyeleri düştüğünde genital bölgenin diğer kısımlarında atrofi (gerileme) olurken bu yapının büyüklüğü değişmez. Gebelik döneminde klitoris mekanik ve damarsal değişikliklere bağlı olarak kalıcı bir büyüme gösterebilir.


Klitoris uyarıldığında hem baş hem de gövde içi kan dolarak sertleşen bir yapıdır. Bu, erkekteki ereksiyonun (sertleşmenin) tam karşılığıdır. Tam uyarılmış bir klitorisin baş kısmı iki katı kadar büyüyebilir. Büyüyen baş kısmı dışarıdan daha bariz görülebilir hale gelir.


Klitorisin bilinen en önemli işlevi kadının orgazm olmasını sağlamaktır. Gebe kalabilmeyle, idrar yapma işleviyle, adet kanamasıyla bilinen hiçbir ilgisi yoktur. Klitorisin tam olarak kanıtlanmamış diğer bir işlevi de cinsel ilişkide sertleştiğinde idrar deliğini kapatmak ve bakterilerin mesaneye girişini engellemektir. Muhtemelen kolların şişerek sertleşmesi de vajina kanalının nispeten gerilmesini sağlayarak penisin girmesini kolaylaştırır.

Cinsel ilişkide klitorisin işlevleri ve orgazmdaki rolü

Sigmund Freud "vajinal yoldan" yani cinsel ilişkiyle orgazm olamayan kadınların infantil ("çocuksu") olduklarını ima etmiştir. Yani Freud'a göre yetişkin kadın "vajinal orgazm" olamıyorsa, bunun nedeni o kadının çocukluğun belli bir gelişim döneminde "takılmış" olmasıdır. Bu teori günümüzde ve özellikle de Masters ve Johnson'un 60'lı yıllarda cinsellik alanındaki kapsamlı çalışmalarında ortaya çıkan bilgilerle geçerliliğini yitirmiştir
.
Kadında orgazm çok uzun zamandan beri klasik olarak vajinal orgazm ve klitoral orgazm olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu tanımlamada klitoral orgazmdan kasıt klitoris uyarısıyla oluşan orgazm (örnek: mastürbasyon), vajinal orgazm ise direkt vajina uyarısıyla (örnek: cinsel ilişki) oluşan orgazmdır.

Gerçekte, cinsel ilişkide oluşan "vajinal orgazm" kadınların büyük çoğunluğunda yine klitorisin uyarılmasıyla oluşur.

Cinsel ilişkide kadında orgazm, penisin direkt klitorise ritmik olarak temas etmesi, erkeğin pubis kemiğinin klitorise ritmik olarak temas etmesi ve yine penisin hareketleriyle ritmik olarak hareket eden iç dudakların klitorisi uyarmasıyla oluşur. Hiç bir klitoris uyarısı olmadan "saf vajinal orgazm" oluşması mümkün olmakla beraber olağan değildir.

Klitorisin kadında penisin tam karşılığı olduğu ve erkekte orgazm olma mekanizmasının penis başının direkt veya dolaylı yoldan uyarısı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak yukarıdaki bilgi daha anlaşılır hale gelir. Erkekte penis başı uyarısı olmadan orgazm ne kadar mümkünse, kadında da klitoris uyarısı olmadan yalnızca vajina uyarısıyla orgazm oluşması da ancak o kadar mümkündür.

"Vajinal orgazmın" çoğu kadın için yalızca belli ilişki pozisyonlarında gerçekleşmesi ve bazı pozisyonlarda kadının "uyarılmadığını" ifade etmesi o pozisyonda klitorisin mekanik olarak daha az uyarılmasıyla ilgilidir.

Klitoris ile penis eşdeğer olmalarına karşın aralarında önemli bir fark daha bulunur: Penis serbest bir yapı olmasına karşın klitoris etraf dokulara sıkı sıkıya tutunan hareketsiz bir yapıdır. Bu bir dezavantaj gibi görünmesine karşın, ilişkide penisin ritmik hareketlerine bağlı olarak iç dudakların pasif olarak hareket etmesi, etraf dokuya sıkıca tutunmuş olan klitorisin bu hareketlerle daha yoğun olarak uyarılmasına önemli katkılarda bulunur.

Kadın sünneti

Klitoris binlerce yıldır insanoğlunun ilgisini çekmiş ve bazı din, töre ve geleneklerin ve çeşitli inanışların hedefi olmuştur ve halen hedef olmaya devam etmektedir. Buna bağlı olarak bazı ilkel ve gelişmiş toplumlarda halen klitoris "kadın sünneti" adı altında çeşitli cerrahi müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahaleler kadının cinsel yaşamını derinden etkilemektedir.

Bu cerrahi müdahalelerden en vahşi olanı klitorisin tümüyle çıkarılması ve dış dudakların birbirine dikilmesinden ibaret olanıdır. Firavun veya Peygamber Sünneti adı verilen bu müdahale sonunda kadın genital bölgesinde yalnızca adet kanaması ve idrar çıkışı için ufak bir delik kalır.

Yukarıda bahsedilen "kadın sünnetinin" daha hafif şekilleri de mevcuttur ve bazı toplumlarda halen yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu müdahalelerde de klitorisin ya baş kısmı tümüyle veya kısmen kesilip atılmakta, veya baş kısmının çevresini saran "sünnet derisi" (bu yapı kadınlarda iç dudaklara karşılık gelir) kesilir.

Klitorise uygulanan cerrahi girişimler

Klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin (erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin penisi büyüklüğüne ulaşabilir!) kısmen kesilerek ufaltılması şeklinde uygulanan bir müdahaledir.

Orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani "klitorisin soyulması" şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Orgazm oluşumunda klitoris üzerindeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.

Klitoris takıları

Günümüzün modası olan ve buruna, göbek deliğine ve diğer bölgelere süs amacıyla takılan takıların klitorise takılmasına gelişmiş ülkelerde rastlanabilmektedir.
 
Kadın organlarının yapısı ve işleyişi » Kadında orgazm »

Cinsel uyarılma ve takip eden orgazm, Masters ve Johnson'un 1966'da gönüllü bireylerde yaptıkları orijinal çalışmada hem erkekler, hem de kadınlarda ayrıntılı olarak incelenmiştir ve dahası, bu orijinal çalışmayı günümüze kadar daha ayrıntılı olan bir çalışma takip etmemiştir. Cinsel uyarılma ve orgazm ile ilgili bilgilerimizin tümüne yakınını bu iki bilim adamının çalışmasından edindiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

Orgazm nedir?

Orgazm olgusunu tarif etmek zordur. Orgazm, çeşitli cinsel uyaranlarla beynin uyarılması ile başlayan ve uyaranların etkisiyle kişide hem bedensel hem de ruhsal olarak algılanan bir "histir".

Orgazm oluşumu için en önemli uyaran dokunsal olanlar olmasına karşın (cinsel ilişki ve kendi kendini tatmin dokunsal uyaran türleridir) sadece görsel veya işitsel uyaranlarla orgazm olunması da özellikle kadınlarda imkan dahilindedir.

Orgazmın işlevi nedir?

Orgazm oluşumu için cinsel uyaranlarla cinsel birleşmeye hazırlanan beden ve ruh ikilisi, kendi kendini tatminle veya cinsel ilişkiyle kişinin haz almasını sağlamaktadır.

Erkekte orgazm sperm kanallarının açılarak spermin dışarı boşalmasını sağlar ve bu nedenle orgazm erkeğin üreme işlevlerinin çok önemli bir parçasını oluşturur.

Bilimsel olarak gebelik oluşması için kadının orgazm olmasının şart olduğu şeklinde bir bilgi yer almamakla beraber son veriler orgazm esnasında oluşan rahim kasılmalarının spermlerin Fallop tüplerine daha kolay geçtiğini göstermektedir.

Orgazma giden yolda kadın cinselliğinin evreleri

Masters ve Johnson yaptıkları çalışmalarda kadında cinsel uyarılmayla başlayan ve orgazm ile sonuçlanan sürecin dört ayrı evreye bölünebileceğini saptamışlardır. Gerek normal cinsel işlevlerin anlaşılması, gerekse cinsel işlev bozukluklarının sınırlarının çizilebilmesi açısından bu evreleme kendini tanımak isteyen bir kadının olduğu kadar, konuyla ilgilenen diğer kişilerin de faydalanabileceği net bilgiler içermektedir.

Bu evrelemeye göre kadın cinsel ilişki esnasında aşağıdaki evrelerden geçer

Uyarılma Evresi

Plato Evresi

Orgazm Evresi

Çözülme Evresi

Bu evreler kadında ve erkekte oldukça benzerdir. Her bir evrenin devam etme süresi kadından kadına bariz değişiklikler gösterebilir ve birbirini ardı ardına takip eden bu evrelerden biri yaşanmadan diğerine geçiş olamayacağı kabul edilir.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Bu evre cinsellik dürtüsünün kişide cinselliği yaşama ihtiyacı ortaya çıkarmasıyla başlar. Kişide hayali veya gerçek uyaranlar cinsellik arzusunu ortaya çıkarmıştır. Kadın fiziksel (partneri veya kendisi tarafından direkt uyarılma) veya psikolojik (görsel, düşsel ve benzeri uyaranlarla uyarılma) olarak uyarıldığında ortaya çıkan cinsellik yaşama arzusuyla başlayan evredir.

Cinsellik arzusu ortaya çıktığında eğer bu arzu engellenmezse tüm bedende cinselliğe hazırlık için değişiklikler başlar. Kadının vajinal salgıları cinsel uyaranın başlamasıyla saniyeler içinde belirgin olarak artar, vajina girişindeki Bartholin salgı bezleri faaliyete geçer. Klitoris ve dudaklarda büyüme ve şişme, göğüs bölgesinde ve memelerde kızarma meydana gelir. Vajina uzar ve genişler, dış dudaklar birbirinden uzaklaşır, rahim yükselir.

Genital sistemdeki bu değişikliklerin genel amacı kadının bedensel olarak cinsel ilişkiye hazırlanmasını sağlamaktır.

Kadında bu evrede kalp atışları hızlanır ve solunum sayısı artar, kan basıncı yükselir. Vücuttaki kas grupları kasılmaya başlar. Memeler ve meme uçları da büyüyerek daha belirgin hale gelir. Bazı kadınlarda yüzde, boyunda ve göğüste kızarmalar meydana gelir.

Erkekte uyarılma evresi penisin ereksiyonu (sertleşmesi) şeklinde gerçekleşir.

Uyarılma evresinin temel amacı kadının bedensel olarak cinsel ilişkiye hazırlanmasını sağlamaktır. Genital bölgedeki bu değişikliklerin tümü bölgede kan akımının belirgin bir şekilde artması sonucunda ortaya çıkar.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Bu evrede cinsel gerginlik ve erotik duygular yoğunlaşır. Cilt değişiklikleri daha belirgin hale gelir, memeler ve meme uçları daha fazla dikleşir. Dudaklar da daha çok şişerek koyu kırmızı bir renk alırlar. Vajinanın alt 1/3'lük kısmı şişip kalınlaşarak "orgazmik platform" adlı yapıyı meydana getirir. Rahim tümüyle yukarı çıkmıştır. Vajinanın üst kısmında genişleme ve uzama meydana gelir

Yeterli uyaran olduğunda bu dönem orgazmla son bulur.

Erkekte plato evresinde penisten berrak ve kaygan bir sıvı gelir. Bu sıvının içinde az sayıda canlı sperm bulunabileceğinden kadının erkek boşalmadan bile ("geri çekme" yönteminde olduğun gibi) gebe kalması imkan dahilindedir.

Plato evresi cinsel ilişkinin en aktif dönemlerinden biridir ve uyarılmayla başlayan cinsellik dürtüsü ve takip eden cinsellik dışavurumu (kendi kendini tatmin veya cinsel ilişki) bu evrenin sonunda orgazmla sonuçlanır.

Plato evresinin dıştan gözlenebilen en önemli özelliği orgazm evresine yaklaşıldıkça bir önceki evrede büyümüş olan klitorisin küçülme eğilimi göstermesidir. Plato evresinin sonlarına gelindiğinde klitoris orijinal boyutunun yarısına kadar küçülebilir. Bu küçülme, orgazmın yaklaştığını gösteren önemli bulgulardan biridir. Bu evrenin süresi kadından kadına, hatta bazen aynı kadında bir cinsel eylemden diğerine belirgin değişiklikler gösterebilir.

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
Orgazm evresi, önceki evrelerde "artmış olan gerginliğin boşaltılması" şeklinde tarif edilebilir. Orgazm esnasında vajina, perine, anüs ve orgazmik platformda yer alan kaslardan kaslarda istemsiz ve şiddetli kasılmalar ortaya çıkar. Bu kasılmalar ortalama 0.8'er saniyelik aralıklarla ortaya çıkarlar ve toplam dört saniye kadar kısa sürebilecekleri gibi, 15 saniye kadar uzun da sürebilirler. Kasılmalara vajinanın daha da genişleyerek boyunun uzaması eşlik eder ve nihayet rahimde de kasılmalar ortaya çıkar. Rahim kasılmaları bazı kadınlar tarafından belirgin şekilde hissedilirler.

Yukarıda bahsedilen kasılmalar kadının orgazm hissi yaşamasını sağlar.

Orgazm oluştuğunda cilt kızarıklığı en üst seviyeye ulaşır. Kadının yüz kasları da kasılır ve acı çekiyormuş gibi bir görünüm arz edebilir.

Orgazm esnasında kadın vücudu adeta "kaskatı kesilir". Kalp hızı, solunum hızı ve kan basıncı yüksek seyretmeye devam ederler. Kadınların çoğu bu aşamada bel bölgesinde, "beyinlerinde" ve genital bölgelerinde değişik bir karıncalanma hissinden bahsetmişlerdir.

Refrakter peryod

Orgazm sonrası erkeklerde oluşan refrakter periyod (cinsel uyaranlara kayıtsız kalınan, yani yeni bir cinsel ilişkiye başlamanın mümkün olmadığı dönem) genç erkeklerde bir kaç dakika sürerken, daha ileri yaşlarda birkaç saate kadar çıkabilir. Bu süre bireyler arası belirgin farklılıklar gösterebilir.

Kadınlarda genellikle refrakter peryod yoktur veya çok kısadır ve kadınlar ardı ardına defalarca orgazm olabilirler.

Kadınların yalızca az kısmı vajinal yolla orgazm olabilir. Birçok kadında, orgazma ulaşmak için direkt klitoris uyarısı gereklidir.

Orgazmla birlikte uyarılma evresinde biriken tüm gerginlik kaybolur. Kişi beyinden orgazm esnasında salgılanan endorfinlerin ("mutluluk hormonları") etkisiyle gevşer ve kendini iyi hisseder. Takiben uyarılma evresinde ortaya çıkan değişikliklerin tümü "çözülerek" geri döner. Tüm bu geri dönüş süreci 5-10 dakika sürer. Çözülme evresinde tüm değişiklikler geri döner. Kadınların çoğunda orgazm sonrası klitoris ve meme uçları hassaslaşır ve ağrıya duyarlı hale gelir

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!
 
Orgazmin Incelikleri


Bir erkeği orgazmdan daha çok kendinden geçiren başka bir şey daha var mıdır sizce?

Seks hayatınızın daha sıradışı ve renkli olması için erkek arkadaşınıza ya da eşinize daha yoğun ve uzun süreli orgazmlar yaşatmaya ne dersiniz? Onun ve sizin içinde bulunduğunuz psikolojik durum, seks yaptığınız ortam ve hareketlerinizin zamanlaması beraber olduğunuz erkeğin orgazm kalitesini belirleyen temel etkenlerdir. Bu yazımızda onu nasıl kendinden geçireceğinize dair bazı taktikler bulabilirsiniz.

Bu geceyi onun gecesi ilan edin

Birçok erkek partnerini doyuma ulaştırmadan kendi orgazmını yaşamak istemez. 30 yaşındaki Berk konuyla ilgili bakın neler söylüyor: ‘Yataktaki performansım orgazm olmamdan daha önemli benim için. Bazı anlarda boşalmak istesem de o an asıl istediğim şeyin eşimin doyuma ulaşması olduğunu düşünüyorum’.

Bu kadınlar açısından bakıldığında güzel bir yaklaşım olarak algılansa da birçok erkek bu düşünceyle sıradan orgazmlar yaşıyor. ‘Male Sexual Awareness’ adlı kitabın yazarlarından Barry McCarthy ‘Seks zevkli bir paylaşımdan çıkarak kadının doyuma ulaşması için verilen bir savaş haline geliyor’ diyor. Peki erkeğin yoğun bir orgazm yaşaması için gerekli olan en önemli şey ne? Tabi ki onu bu noktada rahat ettirmeniz ve bu geceyi onun gecesi ilan etmeniz. Bu gece sizi bırakıp sadece kendine odaklanmasını sağlayın. Sevişmenizin en ateşli yerinde kulağına eğilerek ona her istediğini yapabileceğini söyleyin. Ertesi gece de siz ona istediklerinizi yaptırın. Böylece seks birbirinize eğlenceli dersler verdiğiniz ve birbirinizin gizli kalan erotik noktalarını keşfettiğiniz bir alan olacaktır.

Orgazma giden gizli yolları keşfedin

Seks terapisti Robert Birch’in partnerlerine yoğun bir orgazm yaşatmak isteyen kadınlara birkaç tüyo vererek şunları söylüyor: ‘Sabah onu işe uğurlarken seksi geceliğinizin derin yakasından yanlışlıkla dışarı çıkan göğsünüz ya da iş yerinden onu arayarak ona söyleyeceğiniz erotik sözler onun beyninde seks tohumları ekmesine neden olacak ve bu tohumlar gece sizinle yatağa girdiğinde ona güçlü bir orgazm yaşatmak için yeşerecektir’.

Doyuma ulaştırmak için acele etmeyin

Beverly Hills Cinsel Sağlık Merkezi direktörü Uri Peles ön sevişme sırasında erkeklerin kaslarındaki baskının arttığını ve sevişme devam ettiği sürece baskı yüzünden erkeğin orada biriken enerjiyi dışarı çıkarma isteğinin de çoğaldığını belirtiyor. Dolayısıyla erkeğin orgazmdan daha çok zevk almasının genital bölgesinde biriken baskının fazlalığıyla doğrudan orantılı olduğunu söylemek mümkün. Bu bilgilerin ışığı altında ön sevişmeyi mümkün olduğu kadar uzatmaya ne dersiniz?

Planlanmamış seksin yolu yoğun bir orgazma gider

Bazen çok önemsiz gibi gözüken ayrıntılar bizi uyarabiliyor. Aniden gelen bir seks isteğiyle o ana kadar yaşamadığınız zevklere ulaşabiliyorsunuz. 35 yaşındaki Özcan bakın bu konuyla ilgili neler söylüyor: ‘Bir gün işten eve geldiğimde eşim beni kapıda yarı çıplak karşıladı ve beni soymaya başladı. Yatak odasına gidene kadar ikimiz de çırılçıplak kalmıştık. O gece hayatımın en yoğun orgazmlarından birini yaşadım’.

Günlük sorunlardan arınarak sevişin

Modern hayatın getirdiği kaosun sizin ve hayatınızdaki erkeğin en derinde sakladığınız tutkularınızın ortaya çıkmasını engellemesine izin vermeyin. Onunla ateşli bir sevişme deneyimi yaşayabileceğiniz en güzel zaman cumartesi ya da pazar sabahlarıdır. Erkekler tatil sabahlarına genelde stressiz ve dinlenmiş olarak gözlerni açarlar ve yine bu zamanlarda vücutlarındaki testesteron hormonu en yüksek seviyededir. Şu durumda onunla eşsiz bir seks deneyimi yaşamak için neden haftasonunu beklemiyorsunuz?

Ateşli bölgeleri keşfedin

Bazı erkekler sevişme sırasında testislerine dokunulmasından çok hoşlanır. 32 yaşındaki Adem konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: ‘Testisleri sıkmak acıtabiliyor fakat yavaşça dokunulduğunda harika bir his veriyor’. Partnerinizin yoğun bir orgazm yaşaması için bu ufak detayı da akılda tutmakta fayda var.
 
Biraz daha açıklık...


Bir an düşünün, sevişiyorsunuz ve partneriniz zevkin doruğunda. Siz ise buz gibisiniz. Neden?

Partneriniz mutlu ama siz değilseniz, işlemeyen bir şey var ve bu ondan önce sizin probleminiz. Zaten belki farkında bile değil. Çünkü, orgazm taklidi yapıyorsunuz. Ya da belki erkek olduğundan, kadın orgazmını da kendi orgazmı ile aynı sanıyor. Belki daha önceki ilişkisinde, birlikte olduğu kadını zevkten uçuruyordu (o kadında orgazm taklidi yapıyor olmasın demeyin konu bu değil) ama size aynı şey olmuyor. Ama o bilmiyor ki, kadınların erojen bölgeleri her kadında aynı değildir. Daha önceki yazımızda yazdığımız gibi orgazmları bile aynı değildir.

O halde ne yapacaksınız?

Burada başarmanız gereken 3 adım var. Öncelikle farklılıkların gayet normal olduğunu kabul etmelisiniz. İkinci olarak partnerinizi (eğer bilmiyor ise) kadın anatomisi ve orgazm konusunda eğitmelisiniz. Ve üçüncüsü de nelerden hoşlandığınızı anlatmalı ve hatta göstermelisiniz.

Eğer cesursanız, doğrudan yaklaşım gösterin. Sevişirken ya da öncesinde partnerinize, 'beni neyin tahrik ettiğini ve orgazma ulaştırdığını göster- mek istiyorum' deyin. Sonra da utangaçlığı bir kenara bırakın ve gösteriye başlayın :).

Seks terapistlerinin en çok önerdikleri yollardan birisi 'partnerininizin eline, sizi orgazma yaklaştırıncaya kadar yol göstermenizdir. Ondan sonrasında bırakın, o başarmış olsun'

Ne istediğinizi gösterirken ya da sevişme sırasında, bir yandan da konuşmayı, yani ne istediğinizi anlatmayı unutmayın. Erkekler sizin nelerden hoşlandığınızı kendiliklerinden anlayamayabilirler. Onu eleştiriyor ya da çok şey istiyor görünmemek için susmanız doğru değil. Sevişirken, 'böyle değil, daha önce yaptığın gibi' diyebilirsiniz.

Eğer seksüel ihtiyaç ve isteklerinizi gösteremeyecek kadar sıkılgansanız. Gösteri yapmayı felaket olarak değerlendiren bir yapınız varsa. O zaman daha ılımlı bir yaklaşım önerelim. Siz ona sorun. Nelerden hoşlanıyor ya da nasıl orgazm oluyor. Bu konuşmadan sonra siz de kendinizinkini ifade edebilirsiniz. Konuşmazsanız, seks hayatınızın daha iyi olmasını da beklemeyemezsiniz.

Son söz: Ne istediğinizi anlatırken son derece açık ve net olun. Eğer anlatamazsanız, partneriniz zaten başarılı olamayacaktır.
 
Baskıcı ve tutucu bir çevrede yetişen kadın da erkek de cinselliğe korkuyla yaklaşıyor ve sorunlar yaşıyor. Tıpkı ilk gece korkusunu iki ay atlatamayan ve cinsel birleşme yaşayamayan genç çift gibi

Psikiyatristin odasına genç bir çift, kayınvalide, kayınpeder, yenge ve görümce topluluğuyla girdi. Bir sorunları vardı. Psikiyatristin ilk işi akrabaları dışarı çıkarmak oldu. Ancak kapıyı dinlemelerini engellemekte zorlandı.
Ortaokul mezunu kadın 19 yaşındaydı. İki aylık evliydi. Eşiyle tekstil sektöründe işçi olarak çalışıyorlardı. 20 yaşındaki eşi de ortaokul mezunuydu. Sorunları cinsel birleşmenin olmamasıydı. Aile durumu yeni öğrenmiş, hocalara gidilmiş sonra da kadın doğum uzmanının yönlendirmesiyle psikiyatriste başvurmuşlardı.
Eşlerle yapılan görüşmede, iki aydır hemen her gün denemelerine rağmen, cinsel birleşme sağlanamadığı ortaya çıktı. Evlilik öncesi iki yıl aileden gizlice flört etmişlerdi. Ailelerinin memlekete gittiği dönemlerde sevişmeye varan cinsel yakınlaşmaları olmuştu ve bu dönemde yaşadıklarını 'çok keyifli' diye tanımlıyorlardı. Cinsel birleşmeyi ise evliliğe ertelemişlerdi. Halen erkeğin annesi, babası, iki erkek ve bir kız kardeşiyle aynı evde yaşıyorlardı. Kendilerine ait bir odaları vardı. Evlendikleri gece ev onlar için boşaltılmış, aile bireyleri üst katta amcanın evinde kalmışlardı. O gece 1-2 dakikalık önsevişmenin ardından, birleşme denenmiş, kadın bacaklarını kapatmış ve çok korktuğunu ifade etmişti. Erkeğin ısrarıyla, tüm vücudunda titremeler meydana gelmiş ve baygınlık geçirmişti. Aynı gece iki kez daha birleşme denenmiş, kadın eşinden zorlamasını istemiş, bu kez erkek sertleşmeyi sağlayamamıştı. Sabah erken saatlerde önce kayınvalide kendi anahtarıyla açarak eve girmiş, 'Olup olmadığını' sormuş, 'işin tamam olduğu' şeklindeki cevabı aldıktan sonra aileyi davet etmişti.
Kadının, cinselliğin konuşulmadığı, ayıp ve günah olarak kabul edildiği bir aileden geldiği belirlendi. Baba otoriter ve baskıcıydı. Ona ve üç kız kardeşine erkeklere karşı dikkatli olmaları öğütlenirdi. Bir keresinde altı yaşındayken okulda öğrendiği şarkıyı ayna karşısında söyleyip dansederken, babası tarafından yakalandığını, 'Kötü kadın mı olacaksın?' diyerek dayak yediğini anımsıyordu. Anneyi sık sık komşulara kaba eşinden ve bir gece önceki 'yorgunluktan' yakınırken dinlemişti. Komşu kadınlara göre bu bütün kadınların çekeceği çileydi. Ergenlik döneminde büyüyen göğüslerini gizlemek için kambur gezdiğini belirtiyordu. 16 yaşında evlenen arkadaşı ona ilk gece birleşme nedeniyle nerdeyse 'bir kova kan' geldiğini ve acıdan 10 gün yürüyemediğini söylemişti.
Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Cinsel İşlev Bozuklukları Birimi'nden uzman Dr. Ceyda Güvenç'e göre kadınlarda duygusallık, paylaşma, aidiyet hissi önem kazanıyor. Haz tamamen bunlarla birlikte oluyor. "Kadınların hazzı '3 cm(2)'yle sınırlı değil. Partner, koşullar, ortam uygun ve güvenli olacak. Altı yıl önce gelen hastalar hep vajinismustu. Şimdi yavaş yavaş orgazm bozukluğu, cinsel isteksizlik için bize geliniyor. Mesela gelen kadınlar çoğunlukla, 'Komşudan duydum, kadınlar da orgazm oluyormuş?' diye laflar ediyor" diyen Güvenç, kadınların bir yandan hazzı talep ettiğini ama hâlâ bunu bir yanıyla ayıp gördüğünü söylüyor.

'Çok dar, kanamadan ölürüm!'
Psikiyatriste başvuran erkek de eşiyle benzer bir ailede ama güçlü erkek olarak, komşulara pipisi gösterilerek büyütülmüş. Daha önce cinsel birleşme denemesi olmamıştı. Çiftin terapiyi rahat sürdürmesi için ev halkı memlekete gönderildi. Kızlık zarı ve yapısı hakkında bilgi verildi. İkisi de utandığından ortak dili oluşturmak oldukça zordu. "O oraya girmez, benimki dar, çok acır, kanamadan ölürüm", "Hadi girdi ya çıkmazsa?" diyordu kadın. Erkek ise "Ya yanlış bir yere girersem" diye kaygılanıyordu. Cinsellikle ilgili oldukça fazla olan yanlış inançları düzeltilmeye çalışıldı. Birbirlerine dokunup, kendi cinsel organlarını incelemeleri, birleşme denemesi olmaksızın sevişmeleri istendi. Üç hafta sonra üçüncü görüşmeye gülerek geldiler. Görüşmelerden sonra kadın "Onun oraya gireceğine" inanmış.

* * * * *


Cinsellik 35'ten sonra keşfediliyor
Güvenç, kadınların cinselliği yaşayışlarıyla ilgili bilgi verdi:
"Kimi hazza bakıyor, kimi evliliğini sürdürmek için zorunluluktan yaşıyor. Kimisi bunu taciz gibi yaşıyor. Evli olup da her ilişkiyi travmatik algılayan çok sayıda kadın var. Cinsel mutluluktan söz etmek için bir zorunluluk olmaması gerekiyor.
Erkek boşalma kontrolünü ileri yaşlarda öğreniyor. Genç yaşlarda genelde daha aceleci. Kadınlar için ilk başlarda utanma ve sıkılma vardır. Kendi bedeninin neyi istediğini bilmez. Pek çok kadın cinselilği 35'inden sonra keşfediyor. Erkeğin ise ilerleyen yaşla beraber bir cinsel ilişkinin ardından tekrar ereksiyona geçebilmesi için daha uzun süre gerekiyor. Niye yaşlı erkek 14 yaşında kız alır? Aslında o zaman eşittirler. 14 yaşında yeni öğrenmeye başlayan bir kadın vardır. Erkek ise bir saat arayla sevişemiyordur. 40 yaşındaki kadın 20 yaşındaki erkekle daha fazla haz alabiliyor. Cinsel sıklık açısından en azından. Kadının sonsuz bir orgazm olma kapasitesi var ve yaşla ilgili bir sınırlama yok. Sadece kadınlaın keşfetme sorunu var.
Eskiden erkek kadını vajinismus nedeniyle getiriyordu. Şimdi ise 'Ben de haz almak istiyorum' diyebiliyor kadın. İlk görüşmede biraz utangaçlık oluyor ama sonra inanılmaz rahatlı- yorlar. Çok az kadın "Eşim erken boşalıyor veya çok hızlı davranıyor" der. Genelde uyarılma bozukluğu ve isteksizlik yakınmaları var. Ancak isteksizliği dert edinmeyip kocası için isteyenler var. Kimisi "40 yıl olmasa aramam" şeklinde isteksizliğini anlatır.


HATİCE YAŞAR radikal
 
"Orgazm sevginin hedefidir"düşüncesi

Cinsel enerji hem erkekde hem de kadında orgazm sayesinde açığa çıkarılır. Bu anlamda elbette hedef sayılabilir, zira biyolojik bir görev olan nesli yaşatma dürtüsüyle, cinsel işlev yerine getirilmiş olmaktadır. Üreme, doğanın bir hilesi olarak artan bir haz duygusunu beraberinde getirir. Bu bir görev değil, eğlence olmalıdır. Zira insan eğlenceyi daha çok arzulayacak, zevkli ve tatmin edici bir şeyi devamlı isteyecek ve böylece insan nesli de üremeye devam edecektir... Yani orgazm, cinselliğin hedefidir, cinsellik ise cinsi yaşatmayı hedefler. Burda sevgiden bahsedilemez, bedensel olaylar sevgiye bağlı değildir, ancak buna sevgi eklenirse ne mutlu, işte o zaman cinsel yaşantının güzelliği ve doyuruculuğu artacaktır.

Sevgi, rahatlamanın son hedefi olarak orgazmı aramaz, onun tatmini ruhsal ve bedensel her türlü yaklaşımdadır. Sevgi, cinselliği arttırır ve ruhsal mutluluğu üretir; onsuz cinsellikte bu yoktur ki, bunu tanıyanlar zaten bilirler; yine de bir kere daha hatırlatmakta yarar var demek istiyorum. Benzetmeler tam uygun olmasa da şöyle diyebiliriz örneğin: Sevgi, pasta hamuruna konan maya gibidir, hamurun kabarmasını ve pastanın lezzetli olmasını sağlar, oysa açlığımızı kaloriyle gidermek için mayaya ihtiyaç yoktur.

Sevgi, ruh için bir ilave, bir katalizatördür. Öncelikle biyolojik bir dürtü olan cinselliğe tam bir güzellik katmak ve onu yeşertmek için gerekli olan sevginin bu katalizatör görevi sadece cinsellikte değil, hayatın her alanında kendini gösterir. Örneğin: Sadece para kazanmak için çalışırım, ama işimi seversem, kendimi daha rahat hissederim. İnsanlarla ilişkilerimi mesleki ve sosyal görevim olarak düşünebilirim, lakin onlara karşı sevgi duyuyorsam, kendimi daha mutlu hissederim. Ormanda temiz hava almak ve hareket etmek için dolaşmaya çıkabilirim, ancak ağaçları, çevrenin kokusunu ve akşamın güzelliğini duyularımla algıladığım zaman sadece vücudum değil, ruhum da yenilenir ve kendimi daha mutlu hissederim.
 
KADIN CİNSELLİĞİNİN MERKEZİ

Klitoris kadın cinselliğinde orgazm oluşumunda merkezi öneme sahip bir yapıdır. Klitoris kelimesinin kökenini yunanca da "küçük tepe" anlamına gelen kleitoris kelimesi oluşturur.

Kadın dış genital bölgesinin genel yapısı
Çoğu kadın ve çoğu erkek, kadınların dış genital bölgelerinin yalnızca vajinadan ibaret olduğunu sanırlar. Gerçekte kadın dış genital bölgesinde iki ayrı anatomik yapı daha vardır: vulva ve klitoris

Vulvanın yapısı

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!

Kadının dışarıdan bakıldığında görülen genital bölgelerinin tümüne topluca vulva adı verilir. Vulva, kadın dış genital bölgelerine karşıdan bakıldığında üstte mons pubis, ("Venüs tepesi"; Venüs=aşk tanrısı), altta anüs ve yanlarda dış dudaklar tarafından sınırlanan bölgedir.

Mons pubis, leğen kemiklerinin önde birleştiği bölgenin üzerinde bulunan yağ dokusu, cilt ve genital kıllardan oluşan kısımdır.

Dış dudaklar sağlı sollu olarak mons pubisten anüse doğru uzanırlar. İdrar deliği ve vajina girişinin etrafını sararlar ve bu yapılar da kıllarla kaplıdırlar.

İç dudaklar ise sağlı sollu dış dudakların iç kısımlarında yer alan, klitorisin üst kısmından vajina girişinin altına uzanan kıvrımlı yapılardır.

Bazı kadınlarda dış dudaklar iç dudaklardan daha büyük yapıda olup "dışarı taşabilirler".

Klitorisin yapısı

*Klitoris hemen mons pubis altında yer alan bir yapıdır. Bu yapı üstte ve yanlarda iç dudaklarla çevrilidir ve hemen alt kısmında idrar deliği, idrar deliğinin altında ise vajina girişi bulunur.
Klitoris dıştan görünen bir baş (glans), ve vulvanın içine tümüyle gömülü şekilde yanlara doğru uzanan iki kolu olan gövde kısmından oluşur.

*İç dudaklar parmaklarla hafifçe geriye ittirildiğinde klitorisin dıştan görünen kısmı daha bariz hale gelir. Gövde kısmı dışarıdan görülmediğinden çoğu kişi klitorisi yalnızca düğme şeklinde basit bir yapı sanır. Ancak klitoris glans ve yanlara uzanan kollarıyla adeta bir "ters V" şeklinde bir yapıdır.

*Klitorisin gövdesinde yer alan kollar içerisinde aynen penisteki gibi cinsel uyarılma esnasında içleri kanla dolarak sertleşen süngerimsi yapılar vardır.

*Klitoris embriyolojik olarak penisle aynı kökene sahiptir ve bu anlamda penisin kadındaki tam karşılığı olarak kabul edilebilir. Lakin klitorisin peniste olduğu gibi ejakulasyon ("boşalma") ve idrar yapma ile ilgisi yoktur.

*Klitoris damar ve sinirlerden oldukça zengin bir yapıdır. Ortalama büyüklükte bir klitoriste yaklaşık 8000 sinir lifi bulunur. Bu lif yoğunluğu peniste bulunanın yaklaşık iki katıdır ve vücudun başka hiçbir bölgesinde bu kadar yoğun sinir lifi yoktur.

*Klitoris büyüklüğü kadından kadına çok önemli değişiklikler gösterebilir. Baş ve gövde toplam uzunluğu ortalama 3 santimetre olmakla beraber 7 santimetreye kadar varan uzunlukta olabilir. Klitorisin baş kısmının büyüklüğü de oldukça değişkendir ve 3-8 milimetre arasında olabilir. Klitoris büyüklüğü ile orgazmın nitelikleri arasında herhangi bir ilişki saptanabilmiş değildir.

*Klitorisin büyüklüğü kan testosteron ("erkeklik hormonu") seviyeleriyle ilişkilidir. Östrojen seviyesiyle klitoris büyüklüğü arasında bir ilgi olmaması nedeniyle menopoz sonrası kan östrojen seviyeleri düştüğünde genital bölgenin diğer kısımlarında atrofi (gerileme) olurken bu yapının büyüklüğü değişmez. Gebelik döneminde klitoris mekanik ve damarsal değişikliklere bağlı olarak kalıcı bir büyüme gösterebilir.

*Klitoris uyarıldığında hem baş hem de gövde içi kan dolarak sertleşen bir yapıdır. Bu, erkekteki ereksiyonun (sertleşmenin) tam karşılığıdır. Tam uyarılmış bir klitorisin baş kısmı iki katı kadar büyüyebilir. Büyüyen baş kısmı dışarıdan daha bariz görülebilir hale gelir.

*Klitorisin bilinen en önemli işlevi kadının orgazm olmasını sağlamaktır. Gebe kalabilmeyle, idrar yapma işleviyle, adet kanamasıyla bilinen hiçbir ilgisi yoktur. Klitorisin tam olarak kanıtlanmamış diğer bir işlevi de cinsel ilişkide sertleştiğinde idrar deliğini kapatmak ve bakterilerin mesaneye girişini engellemektir. Muhtemelen kolların şişerek sertleşmesi de vajina kanalının nispeten gerilmesini sağlayarak penisin girmesini kolaylaştırır.

Cinsel ilişkide klitorisin işlevleri ve orgazmdaki rolü
Sigmund Freud "vajinal yoldan" yani cinsel ilişkiyle orgazm olamayan kadınların infantil ("çocuksu") olduklarını ima etmiştir. Yani Freud a göre yetişkin kadın "vajinal orgazm" olamıyorsa, bunun nedeni o kadının çocukluğun belli bir gelişim döneminde "takılmış" olmasıdır. Bu teori günümüzde ve özellikle de Masters ve Johnson un 60 lı yıllarda cinsellik alanındaki kapsamlı çalışmalarında ortaya çıkan bilgilerle geçerliliğini yitirmiştir
.
Kadında orgazm çok uzun zamandan beri klasik olarak vajinal orgazm ve klitoral orgazm olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu tanımlamada klitoral orgazmdan kasıt klitoris uyarısıyla oluşan orgazm (örnek: mastürbasyon), vajinal orgazm ise direkt vajina uyarısıyla (örnek: cinsel ilişki) oluşan orgazmdır.

Gerçekte, cinsel ilişkide oluşan "vajinal orgazm" kadınların büyük çoğunluğunda yine klitorisin uyarılmasıyla oluşur.

Cinsel ilişkide kadında orgazm, penisin direkt klitorise ritmik olarak temas etmesi, erkeğin pubis kemiğinin klitorise ritmik olarak temas etmesi ve yine penisin hareketleriyle ritmik olarak hareket eden iç dudakların klitorisi uyarmasıyla oluşur. Hiç bir klitoris uyarısı olmadan "saf vajinal orgazm" oluşması mümkün olmakla beraber olağan değildir.

Klitorisin kadında penisin tam karşılığı olduğu ve erkekte orgazm olma mekanizmasının penis başının direkt veya dolaylı yoldan uyarısı olduğu gerçeğini göz önünde bulundurursak yukarıdaki bilgi daha anlaşılır hale gelir. Erkekte penis başı uyarısı olmadan orgazm ne kadar mümkünse, kadında da klitoris uyarısı olmadan yalnızca vajina uyarısıyla orgazm oluşması da ancak o kadar mümkündür.

"Vajinal orgazmın" çoğu kadın için yalızca belli ilişki pozisyonlarında gerçekleşmesi ve bazı pozisyonlarda kadının "uyarılmadığını" ifade etmesi o pozisyonda klitorisin mekanik olarak daha az uyarılmasıyla ilgilidir.

Klitoris ile penis eşdeğer olmalarına karşın aralarında önemli bir fark daha bulunur: Penis serbest bir yapı olmasına karşın klitoris etraf dokulara sıkı sıkıya tutunan hareketsiz bir yapıdır. Bu bir dezavantaj gibi görünmesine karşın, ilişkide penisin ritmik hareketlerine bağlı olarak iç dudakların pasif olarak hareket etmesi, etraf dokuya sıkıca tutunmuş olan klitorisin bu hareketlerle daha yoğun olarak uyarılmasına önemli katkılarda bulunur.

Kadın sünneti
Klitoris binlerce yıldır insanoğlunun ilgisini çekmiş ve bazı din, töre ve geleneklerin ve çeşitli inanışların hedefi olmuştur ve halen hedef olmaya devam etmektedir. Buna bağlı olarak bazı ilkel ve gelişmiş toplumlarda halen klitoris "kadın sünneti" adı altında çeşitli cerrahi müdahalelere tabi tutulmaktadır. Bu müdahaleler kadının cinsel yaşamını derinden etkilemektedir.

Bu cerrahi müdahalelerden en vahşi olanı klitorisin tümüyle çıkarılması ve dış dudakların birbirine dikilmesinden ibaret olanıdır. Firavun veya Peygamber Sünneti adı verilen bu müdahale sonunda kadın genital bölgesinde yalnızca adet kanaması ve idrar çıkışı için ufak bir delik kalır.

Yukarıda bahsedilen "kadın sünnetinin" daha hafif şekilleri de mevcuttur ve bazı toplumlarda halen yaygın olarak uygulanmaktadır. Bu müdahalelerde de klitorisin ya baş kısmı tümüyle veya kısmen kesilip atılmakta, veya baş kısmının çevresini saran "sünnet derisi" (bu yapı kadınlarda iç dudaklara karşılık gelir) kesilir.

Klitorise uygulanan cerrahi girişimler
Klitoris cerrahisi hormonal nedenlere bağlı olarak büyümüş olan klitorisin (erkeklik hormonunun aşırı salgılanmasıyla seyreden bazı doğumsal hastalıklarda klitoris adeta bir erişkin penisi büyüklüğüne ulaşabilir!) kısmen kesilerek ufaltılması şeklinde uygulanan bir müdahaledir.

Orgazm olamama şikayeti nedeniyle başvuran kadınlarda bazı doktorlar klitorisi dışarıdan saran derinin kısaltılması yani "klitorisin soyulması" şeklinde bir operasyon önermektedirler. Burada amaç klitorisin cinsel ilişki esnasında penisle direkt temasının sağlanmaya çalışılmasıdır. Orgazm oluşumunda klitoris üzerindeki derinin ilişki esnasında klitorisi direkt uyarmasının önemi göz önüne alındığında bu operasyonun yalnızca çok dikkatli bir değerlendirme sonrasında yapılması gerektiği anlaşılabilir.

Klitoris takıları
Günümüzün modası olan ve buruna, göbek deliğine ve diğer bölgelere süs amacıyla takılan takıların klitorise takılmasına gelişmiş ülkelerde rastlanabilmektedir.
 
Back
X