Merve hanım, şu anki psikolojinizde mutlaka geçmişinizi, senelerinizi, iyi ve kötü anılarınızı düşünüyor, hatta eşinizi terk ettiğiniz için merhamet, vicdan azabı duygularınız ortaya çıkıyor gibi geliyor bana.
Benim evliliğim sizinkisinin çocuksuz versiyonu diyebiliriz. Ben cesaret edemedim çocuk olayına, çok küfür kullanıyordu ama tıpkı sizin eşiniz gibi küfür ettiğinin farkında değil, bu onun için doğal bir jargona dönüşmüş.
Benim eşimde maddi anlamda birşey esirgemedi ama hayatın geneline bakmak lazım. Buradaki arkadaşların dediği gibi bir süre sonra hizmetçiden farkımız kalmıyor, yemekleri önüne verilip önünden alınıyor, ben birde çalışıyorum, hergün işten gelince bir saatim evi temizleme ile geçiyor. 8 yıl arkasını topladım. Tabi bunların yanında daha ciddi detaylarda vardı benim evliliğimde.
Sonuç olarak insan ömürü kısa, bunları yaşamaya devam etmenize gerek yok? bir de çocuklarınızı düşünün? aksine çocuklarınız için dönmemeniz lazım…
Eşimin bana olan davranışları babasının birebir aynısıydı, yani kayınvalidem; “sen bana anlatıyorsun, sanki ben yaşıyorum bunları birebir. Hep benim yaşadığım şeyleri anlatıyorsun” diyordu. 2 çocuğu da küçükken boşanmaya cesaret edememiş, çocuklar zorba baba ile yaşamış ve onun davranışları ve karakteri ister istemez çocuklara geçmiş. Babasının aynısı oldu ve ben bu davranışları kayınvalidem gibi kabul edemiyorum.
Sizde çocuklarınızın eşinize mi benzemesini istersiniz? Bence ayrı kalıp çocuklarınıza steril bir hayat sağlayabilirsiniz. Kendinize yeni bir hayat kurmaya odaklanın.