Para Para Para varlıgı guzel yoklugu ise yara

çok güzel bir konu açmışsın.herkesin söyleyecek bir sözü vardır.kadınlar giyime kuşama düşkündürler evet bu doğru.ancak televizyonda internette reklamlarda dizilerde sürekli bakımlı güzel giyinen kadınlar örnek olarak gösterilince acaba biz mi görselliği seviyoruz yoksa onlar dayattığı için mi sevdiğimizi zannediyoruz bilmiyorum.ikisinin de payı var.mesela hiçbir reklamda obez kadın yok,hiçbir dizinin baş karakteri yamuk burunlu ya da selülitli değil.orta yaşı geçen kadın oyuncular ekranlardan siliniyor.hep genç ve hep güzel kadınlarla çevrili sanal dünya.oysa gerçek hayatta herkesin kusurları var.hatta onlar azınlıkta kalıyor.estetik patlamaları yaşanmasının sebebi de bu.çünkü çirkin olduğumuzu zannedersek daha çok tüketiriz.daha çok alışveriş yaparız,daha çok kuaföre gideriz,daha çok para harcarız.amaçlarına çok rahat ulaşıyor büyük şirketler.hepimiz onların oyuncağı olduk.saçlarımı geçen yıla kadar kendi rengim dışında boyatıyordum.sonra bir anda doğala dönmeye karar verdim.hem sürekli masraf hem de yapay.güzelim saçlarım boyadan işlemden yıprandı.ne uğruna?röfle 5 saat sürüyor.200 tl alıyorlar.ne için.kendim gibi görünmemek için.sıkıldım.çillerimi fondotenle kapatmaktan sıkıldım.yüzüme işlem yapmaktan sıkıldım.modanın her yıl değişmesinden sıkıldım.al at,al at.ayakkabısı olmayan insanların olduğu bir dünyada ayakkabı koleksiyonundan da sıkıldım.belki doyma noktasına geldim belki de yaşım ilerlediği için olgunluk çöktü üstüme.dediğin gibi hepsi para.dışarı çıktığın anda otoparkından benzinine yemeğinden bahşişine alışverişinden üstüne kahvesine soyulup eve dönüyorsun.elbette herşey kararında güzel.gezmek insana çok şey katar.ama hayat rutini bu şekilde olunca birikim falan yapılması mümkün değil.doğru düzgün bir yerde 2 kişi kahveyle beraber su içsen 20 tl.oysa kahve paketini gidip marketten satın aldığında 2,5 tl ödüyorsun hem de bir ay içecek miktarı satın alıyorsun.ya da balık yedin 50 tl ödüyorsun.maliyeti 10 tl olan birşeye 50 tl ödüyorsun.sosyalleşmenin bedeli bu.ileride ben çocuğuma ne diyeceğim.biz babanla çok yedik içtik o sebeple birikim yapamadık mı diyeceğim.:)) para gençlikte kazanılıyor.ama yaşlılıkta ihtiyaç duyuluyor.oraya 100 oraya 300 derken su gibi harcanıyor.dediğim gibi her gün her gün böyle yapılırsa birikim yapılmaz.insan evleniyorsa aileleri de çok zengin değilse gelecek yıllarını ona göre planlamalı.biz evlenirken ailelerimizin desteği olamadı.o sebeple sorumluluk eşimle bana kaldı.düşündük düğün mü olsun nikah mı olsun diye.akraba çevresi kalabalık yemekli düğüne para yetişmesi mümkün değil.normal düğünde istemedik ve nikaha karar kıldık.kalan parayla sevdiğimiz bir ülkede balayına gittik.bizimle aynı dönem evlenen bir arkadaşımız 18 milyara malolan bir düğün yaptı.gelin kızımız "aaa bu tarz şeyler bir kere oluyor herşey dört dörtlük olmalı" zihniyetinde biriydi.gelinlik 3 milyar yüzükler 2 milyar eşyalar 15 milyar derken 50 milyar borçla evlendiler.aradan 2 yıl geçti hala 50 milyarı ödüyorlar.çünkü kız çalışmıyor.çalışsa zaten böyle düşünmez.parasının kıymeti bilir.eşinin bu istekler karşısında ne kadar ezildiğini bilir.herkes herşeyin dört dörtlük olmasını ister ama bir de hayatın acı gerçekleri var.işte bu acı gerçek şu ki düğünün üstünden 700 gün geçmiş ama sen hala onu ödüyorsun.evliliğin en güzel zamanlarını sırtında baskıyla geçiriyorsun.borç kadar insanın sinirlerini alt üst eden başka birşey varmdıdır bilmiyorum.herkes kesesine göre hareket etmeli.olmayacak beklentilere girmemeli.konu için teşekkürler tekrardan.
 
erkek bulanılıyor-muş.kadın bunalınca ne yapmalı peki?kadının canı yok mu?
sanmıyorum ki, kadınlar parası olmadıgı halde eşinin kafasının etini yesin
yani, herkes ayağına göre uzatır yorganını...erkek madem bunalıyor ve para yettıremıyor, o zaman aldatmak yerıne
gidecek ek bir iş bulacak.evde bekleyen kadın onun tapulu malı değil, kimse kimseyi çekmek zorunda da değil.

yok, surat yapınca hemen erkek aldatırmıs da,,,,yok bır omuza yaslanırmış daaa,,,erorrr erroorrr eroorrrr
çalışıyorsa iki kat çalışacak, çocuk yaptıysa iki kat sorumluluğu olduğunun farkına varacak.
çocuk yap, eşin çeksin kahrını
sende git karını aldat , neden? : '' karısı surat yapmış, evde huzur yokmuş''.acaba bır kere karının gönlünü almak için uğraştın mı, ne yaptın?
bir kere gününün nasıl geçtiğini sordun mu?
sankı karısının hiç derdı yok hep ona gülmek , hem onu pohpohlamak zorunda
idare karşılıklı olur, tek taraflı idare insanı bezdirir.

bu durumda erkeğin şunu düşünmesi lazım , '' karım çocuğumuza bakıyor ve çocuk bakmak , ev ile uğraşmak çok zor, kesin canı bir şeye sıkılmıstır'' diyebilir.
her durumda kadın kocasına sırıtmak zorunda mı yaa..erkeklerın canı var, kadınların yok mu?
 
ben surat yapınca gidip benı aldatacaksa
hayatımdakı ınsanın canı cehenneme!
 
bir ayın 30 günü avmlerin üst katında yemek yeniliyorsa büyük ihtimalle o ailenin evindeki mutfak yenileniliyordur..:27:
 
Diğer arkadaşlara katılıyorum para harcamak içindir,harcanmassa zaten onu kazanmanın bir anlamı yok.Her dışada yenilen yemek çocuğunuz gelceğinden.. ile başlayan cümlenizde katılmıyorum.Asgari ücretle geçinmek günümüz şartlarında çok zor evet ama gördüğüm kadarıyla insanların buna ihtiyacı var(örneğin en son bir avm de yemek yemeğe gittiğimizde eşimle,orada ıkı çocuk vardı yemek yiyen bu çocukları avmye girmeden önce caddede arabaların camlarını silen çocuklar olduğunu farketti eşim,yine başka bir gün eşimle aynı şirkette çalışan çok daha az parayla çalışan ve zor durumda bir arkadaşını gördük onlarda dışarda yemek yiyorları iyi de yapıyorlardı) bazen ayda ya da hafta 1 dışarda yemek yemesi(ailesiyle çocuklarıyla)insanlara moral ve değişiklik oluyor,bu dünyaya bir daha gelmiyeceğiz değilmi...Kuaför olayındada aldatmayla bir alaka kuramadım ,tuhaf bir teori..
 
senin cevrende olmaması guzel cok şanslısın, ama tum ulke sen ve senin cevren degil, erkek milleti ise sıkıyo görünce rahata kacan bir canlı
kadın sıkıntıyı ceker erkek rahata ucar. Ama bu sıkıntıda az da olsa biz kadınlarında sebebi oluyor. Belki farketmiyoruz ama çalışan kadın oldukca
para kazandıkca daha bir harcar olduk. Eskiden annelerimiz mis gibi ev yemekleri yapardı ama şimdi karı koca calıstıgından genelde akşam yemegine
dışarda yiyor aileler ve az az gozuksede ciddi paralar dönüyor bu sektörde. Senede abur cubura harcanın paranın 8 MILYAR tl oldugunu biliyormusunuz
4 milyon aile olsa buda senede 2000 tl abur cabura para harcanıyor 1 ailece demek.

ben çalışan biriyim dışarıda yemek yeme olayımız özel birgün olmadığı sürece yok.1 gün arayla yemeklerim yapılır.bu tür harcamalarım da yok.Evet annelerimiz mis gibi ev yemekleri yapardı ama ev hanımıydı,ben kendimden mesulum dışarıda yemek yiyenler düşünsün.
 
konu her tarafa cekilecek bir konu ve herkes kendi ölcüsünde yorumluyor. Yarası olan ile olmayan, yaşayan ile yaşamayan farklı acıdan bakıyor
buda cok dogal kimseyi eleştirmiyorum, ama şahsıma atılan sözleri soyleyen arkadaşlar begenmiyorlarsa gidebilirler baska baslıga.

Kimin ne konuda yarası var kimin yok bilemeyiz ama şunu iyi biliyorum ki, bir kadın hele ki çalışmayan bir kadın eşinden para istemeyecekse kimden isteyecek?
Dışarıdaki insanlardan mı? Anne babasından mı?
Yoksa aç mı yatıp kalkacak?
8 milyar TL den bahsetmişsiniz... Herkes eminim bütçesine göre harcıyordur...
Asgari ücretli insanlar ona göre harcıyordur, geliri yüksek insanlar da ona göre...
Hani sizin 'kadınlarımız şöyle yapıyor, o yüzden erkekler tarafından şöyle oluyor' falan diye başlayan meşhur cümleleriniz var ya...
Çöpe atın siz bunların hepsini...
Bir erkek aldatmak isterse, bir erkek evi boşlamak isterse, bir erkek bağırıp çağırmak isterse yapar zaten davranışlarının tamamen sebebi hiçbir kadın olamaz...
Ancak bahanesi olur... Onu da biz kadınlar yersek. :31:
 
ayrıca, hiç kuaföre gıtmeyen, kırk yılda bır alış verişe çıkan
işi gücü evlatları olan, kocasını seven sayan kadınların çoğu
aldatılıyor , neden? çünkü kocasına huzur batıyor.
eşinin harcamadığı parayı
başka kadınlara harcıyor.
 
Param varsa her gün de giderim kuaföre, dışarıya yemeğe, üstüme her gün değişik kıyafet alırım...
Yoksa da almam... Kimseye çetelesini verecek değilim...
Kimse başkası az kazanıyor diye az para harcamak zorunda değil, Allah herkesin rızkını farklı vermiş...
Komünist düzende miyiz ki her şeyimiz eşit olsun?
Kimse kimsenin -istisnai durumlar hariç- önündeki ekmeği çalmadığına göre yapılan tüm yargılamalar ve tü-kakalar gereksiz...:31:
 
Söylediklerinizden neyi savunduğunuzu, neye karşı çıktığınızı, çözüm olarak ne sunduğunuzu pek çıkaramadım doğrusu. Ama yine de birkaç maddeyle fikirlerinize hangi noktalarda katılıp, hangi noktalarda katılmadığımı belirtmek istiyorum.

-Paranın günümüzde çok önemli bir unsur olduğu doğru. Kapitalist düzen insanları daima harcama yapmaya ve tatminsizliğe mahkum ediyor. Sizin v yakalı yeşil bir kazağınız var ama bu yıl bisiklet yakalı yeşil kazaklar moda, o zaman onu almak zorundasınız. Bu yıl saçlarda şu renkler, ayakkabıda bu boy topuk, makyajda pastel tonları trend olur. Gelecek yıl bambaşka şeyler moda olacak ve bizlere, eğer güzel görünmek istiyorsak bu defa da bunları almamız gerektiği televizyonlar, dergiler vb. şeylerle dikte edilecek. Yani ne kadar harcarsak harcayalım, bir türlü oh diyemeyeceğiz. Bu da içinde yaşadığımız, parayı adeta tanrılaştıran sistemin bize dayatması.

-Yukarda saydıklarım herkesin böyle yaşayacağı ya da yaşamak zorunda olduğu anlamına gelmiyor elbette. Gayet de hesabını kitabını bilen, üç kuruşla evini çekip çeviren kadınlarımız var. Kocasının maaşı yetmediğinde evlere temizliğe giderek, merdiven silerek çocuklarını okutan annelerimiz var. Her insanın iyisi kötüsü vardır, sadece kadınlar mı parasızlığı dert edinip kocasına dırdır eder? Çoluğunun çocuğunun rızkını içkiye, kumara harcayan erkekler olduğunu unutmamak lazım.

-"Evde karısı yüzünden(sizin deyişinizle, para para diye tutturan karısı yüzünden) bulamadığı huzuru başka bir kadında aramak", karısını aldatmak isteyen ve karşısındaki bekar kadını kandırmaya çalışan erkeklerin uydurduğu bir hikayedir, hadi hepsinin demeyelim de, %90'ı için böyledir. "Evliliğim kağıt üzerinde, karımla kardeş gibiyiz, çocuklar olmasa bir dakika durmam" gibi yalanlarla kendisine metres tutan erkeklerin varlığından haberdar olmak için sosyal medyayı takip etmek bile yeterli artık.

-Her gün dışarıda yemek yiyen bir aile olduğunu sanmıyorum. Diyelim ki var böyleleri, bunu hemen kadınla ilişkilendirmemek lazım. Belki erkek de böyle istiyor?

-"Erkeğin traşı aylık 10 lira, kadının kuaför masrafı bilmem kaç lira" demişsiniz. Kadın kuaföre verdiği parayı kendisi kazanıyorsa kimse karışamaz. Ha, diyelim ki evde durumlar sıkışık, kocasının ihtiyacı olduğu halde kadın umursamaz davranıyor, o zaman o onun kişilik problemidir derim. Eğer kadın eve gerekli katkıyı yapıyor, artan parasını da kişisel bakımına harcıyorsa, buna kimse karışamaz. Sonuçta, "bakımsızsın, güzel değilsin" diye aldatılan yüzlerce kadın var. Tabii ki kadın kendine saygısından bakımlı olmalı, ama kocasına güzel görünmek için yapmasında da sakınca yok elbette.

Geçtiğimiz günlerde ilahiyatçı hazretin biri çıkıp, "Kadının çalışması erkeğin fıtratına aykırı olduğu için kadın cinayetleri işleniyor" buyurdu. İş buraya kadar geldi yani. Kadına bakışın değişmesi lazım bu toplumda. Toplumsal bir yozlaşma yaşadığımız doğru ama bunun çözümünü ararken kadını günah keçisi ilan etmekten kaçınmak lazım. Yanlış anlamayın, siz böyle yapıyorsunuz demiyorum, sadece olaylara tek taraflı bakmamak gerektiği kanısındayım.
 
Son düzenleme:
Sadece hesaplama değilki,kendi fikirlerine ters gelince gidin başka konuya yaz dedi bana :ssz::ssz:

buraya konu açıp fikir isteniyorsa sen yaz sen konumdan çık diye bir hakkı yok konu sahiplerinin.bunu öğrenip öyle açsınlar konularını:34:
 
Siz bir erkeğin evlilikteki en ufak huzursuzlukta %90 aldatacağını düşünüyorsanız, mevzu para olmuş başka şey olmuş ne farkeder...

Bakış açınız evliliği erkeğin mutlu olmasına bağlıyor.

Klişe olacak belki ama bunu bir erkek mi yazdı diye düşündüm? Kadınların böyle düşünmesine üzülüyorum ben...

Evlilik sadece erkekleri memnun etme mutlu etmeye dayalı bir kurum değildir...

Bu düşünce yapısının daima karşısındayım...

Ben evliliğimde sorun yaşayınca aman erkeğim beni aldatmasın diye şekilden şekile giremem. Mutsuzsam mutluluk oyunu oynayamam. Gidecek olan gider. Yapacak olan yapar. Nedeni etkenleri falan beni ilgilendirmiyor...

Erkek evde ilgi görmezse aldatır... karısı kilo alırsa aldatır... karısı çok para harcarsa aldatır... boşluğa düşerse aldatır...

Bunları atın gitsin artık... Aldatan adamın nedenlerini etkenlerini kadının üstüne yüklemekten vazgeçin artık...

Yuvayı sadece dişi kuş yapmaz...
 
konuyu okudum hiçbir şey anlamadım,,atlaya atlaya anca bitti.....

sonuç: Zenginin malı ,züğürdün çenesini yormuş.....

bize ne ya hergün dışarda yemek yıyorsa koskoca adamlar farkındadırlar heralde...
 
Siz bir erkeğin evlilikteki en ufak huzursuzlukta %90 aldatacağını düşünüyorsanız, mevzu para olmuş başka şey olmuş ne farkeder...

Bakış açınız evliliği erkeğin mutlu olmasına bağlıyor.

Klişe olacak belki ama bunu bir erkek mi yazdı diye düşündüm? Kadınların böyle düşünmesine üzülüyorum ben...

Evlilik sadece erkekleri memnun etme mutlu etmeye dayalı bir kurum değildir...

Bu düşünce yapısının daima karşısındayım...

Ben evliliğimde sorun yaşayınca aman erkeğim beni aldatmasın diye şekilden şekile giremem. Mutsuzsam mutluluk oyunu oynayamam. Gidecek olan gider. Yapacak olan yapar. Nedeni etkenleri falan beni ilgilendirmiyor...

Erkek evde ilgi görmezse aldatır... karısı kilo alırsa aldatır... karısı çok para harcarsa aldatır... boşluğa düşerse aldatır...

Bunları atın gitsin artık... Aldatan adamın nedenlerini etkenlerini kadının üstüne yüklemekten vazgeçin artık...

Yuvayı sadece dişi kuş yapmaz...

:46::46::46:
Özetle evlilik erkeği mutlu etme kurumu değildir!
 
Back
X