Pazartesi Sendromu =(

Saydığınız tüm günleri özlüyorum ben. :/
Çalışmak isteyip çalışamıyomuşsunuz gibi anladım, doğru mudur? Öyleyse gercekten cok üzüldüm. Dertlenecek bi pazartesinin olmaması çok daha buyuk bi dert tabi duruma göre. Çalışmak isteyen bi insanın istedigi işe ulaşamaması para kazanamamanın da ötesinde bi derttir, pazartesi sendromunu beşe katlar, iyi bilirim.
 
Çalışmak isteyip çalışamıyomuşsunuz gibi anladım, doğru mudur? Öyleyse gercekten cok üzüldüm. Dertlenecek bi pazartesinin olmaması çok daha buyuk bi dert tabi duruma göre. Çalışmak isteyen bi insanın istedigi işe ulaşamaması para kazanamamanın da ötesinde bi derttir, pazartesi sendromunu beşe katlar, iyi bilirim.

Evet, aynen öyle.
 
iş yerimde son zamanlarda bu derece olmasa da ben de buna benzer şeyler yaşadım. yani pazartesi sendromu gibi değil de bende her gün ufaktan ufaktan yaşanan bir durumdu. çok çok sevdiğim işim ve iş yerim artık bana yük olmaya başlamıştı. ortamdan da uzaklaştım son zamanlarda. e ne oldu böyle olunca, ben hata yapmaya başladım ve mutsuzluğa sürüklendim. ben mi gideyim, yok galiba onlar şutlarlar diye düşünürken de beni işte çıkardılar :) şimdi harıl harıl iş arıyorum, yarın görüşmelerim var ve enteresan biçimde şu an huzursuz olmaya başladım.

uzun lafın kısası işle ilgili olumsuzlukları bu kadar çok kafaya takmanın sonucunda işsizlik çalıyor kapıyı. anı yaşamayı deneyin, bırakın pazartesi sendromu pazartesi günü yaşansın, pazar gününden bunu yaşamak çok anlamsız.
 
Herkese merhaba, pazartesilere gıcık olan tüm KK sakinlerine selam olsun.

Yanlış anlaşılmasın tabi; pazartesileri seven, alarmın ilk sesiyle yataktan kalkan mutlu ve huzurlu azınlığa da selam olsun. Bi zamanlar ben de sizden biriydim. Gel gör ki şu sıralar ne siz beni anlayabilirsiniz, ne de ben sizi.

Zira siz huzurla deliksiz uyuyup sabah işyerinize bi güneş gibi dogarken ben rüyalarımda bile mesai yapıp sabah kafeini damardan almak suretiyle anca ayılıyorum.

Neyse ne diyoduk, pazartesi sendromu dedigimiz sevimsiz ruh hali bende öyle bi boyuta geldi ki son zamanlarda, etkileri daha pazar ögleden sonradan itibaren başlıyor.

Cumartesileri gününü gün eden ben, pazar günü yapılan planlara " hmmm yarın da iş var ama" diye burun kıvırır oldum. Hiçbi sey yapmak gelmiyo icimden.

Bataryası eskidiği için her an kapanabilir diye sürekli şarj cihazına bağlı tutulan laptop gibi pazartesiye enerji toplıcam diye kendimi üclü koltuga ve netflixe bağlayıp bütün gün öyle kalıyorum resmen.

Sonra rüyalarımda mesai yapıyorum demiş miydim? Mesai normal sartlarda pazartesi sabah saat 9'da baslıyo. Ama benim mesaim pazar gecesi kafamı yastıga koydugum an baslıyo, sabaha kadar aralıklarla devam ediyo. "Dur uyumadan yarın ne yapacagımı kafamda bi planlayayım?" "Gecen haftadan bitmeyen isleri nereye sıkıstırsam?" "Şu işin sonucunu deftere not almış mıydım?" derken uyku falan kalmıyo, gece rüyamda evraklar görüyorum.

Çok yogun bi dönemdeyiz, bi önceki haftadan birikip yeni haftaya tasınan isler canımı sıkıyo ama bunlardan kacış yok su asamada.

Özetle isi düzeltmem mümkün degil ama kendi ruh saglıgımı düzeltmem lazım. Yoruldum, sogudum, hevesim kacıyo artık gerçekten. Böyle yokuş aşagı motivasyonla da eninde sonunda bi seyleri atlıcam, hatalı bi işlem yapıcam, gözden kacırılan süresi geçen bi iş elimde patlayacak. Ne yapayım ben, nasıl kurtulayım bu sendromların en önde bayrak taşıyanından, moral motivasyon önerileriniz nedir?

15 senedir iş hayatındayım
15 senedir Pazartesi’leri sevmediğim gibi pazarları başlar sıkıntım
Hatta diğer kalan 4 günde de her sabah Bugun işi birakacagım diye kalkarım yataktan
Ya da akşam eve geleyim direkt uyuyacağım diye çıkarım evden

Ama işe gidince acılırım
 
Şuan elimde ajandam "Acaba Pazartesi bunlardan hangisini yetiştiremeyeceğim?" başlıklı listem var.
Normal günlerde her işim yetişir ama yarın yetişmeyecek çünkü pazartesi anormal... Henüz sendrom boyutuna ulaşmadım ama sevmiyorum ben de pazartesiyi. Bak o kadar pazartesi yazınca kemiklerim ağırdı resmen.
Bu duygudan kurtulmak için genelde ruhumu küçük tekmelerle şımartıyorum.
 
iş yerimde son zamanlarda bu derece olmasa da ben de buna benzer şeyler yaşadım. yani pazartesi sendromu gibi değil de bende her gün ufaktan ufaktan yaşanan bir durumdu. çok çok sevdiğim işim ve iş yerim artık bana yük olmaya başlamıştı. ortamdan da uzaklaştım son zamanlarda. e ne oldu böyle olunca, ben hata yapmaya başladım ve mutsuzluğa sürüklendim. ben mi gideyim, yok galiba onlar şutlarlar diye düşünürken de beni işte çıkardılar :) şimdi harıl harıl iş arıyorum, yarın görüşmelerim var ve enteresan biçimde şu an huzursuz olmaya başladım.

uzun lafın kısası işle ilgili olumsuzlukları bu kadar çok kafaya takmanın sonucunda işsizlik çalıyor kapıyı. anı yaşamayı deneyin, bırakın pazartesi sendromu pazartesi günü yaşansın, pazar gününden bunu yaşamak çok anlamsız.

Ben de bundan korkuyorum, moral motivasyon düştükçe insanın algısı kapanıyo gerçekten, bunun sonucunda da hata yapmak kaçınılmaz oluyo. Ve iş hayatı acımasız, güzel gözlerimin hatrına çalışmadıkları için benimle bi bakmışım tazminat bordrosu is coming :bicak:

Şuan elimde ajandam "Acaba Pazartesi bunlardan hangisini yetiştiremeyeceğim?" başlıklı listem var.
Normal günlerde her işim yetişir ama yarın yetişmeyecek çünkü pazartesi anormal... Henüz sendrom boyutuna ulaşmadım ama sevmiyorum ben de pazartesiyi. Bak o kadar pazartesi yazınca kemiklerim ağırdı resmen.
Bu duygudan kurtulmak için genelde ruhumu küçük tekmelerle şımartıyorum.

Ajandamın sayfalarını tek tek koparıp kahveye banıp selüloz ruhun gıdasıdır diyip afiyetle yiyesim var benim de mesela :KK53: nasıl olsa pazartesiye yazdıgım isler carsambaya bile bitmemis olabilir, bari karnım doymus olurdu
 
İşimi çok seviyorum. Çok rahat ve huzurlu ortamı olan bir iş yerim var. Dolayısı ile pazartesi sendromum yok. Ama bir önceki iş yerim felaketti oradayken aynı durumları yaşıyordum
 
Cumartesi sevincim perşembe mesai çıkışından başlar
Pazartesi sendromum pazar gözümü actigim anda :KK53:

Benim çalıştığım departmanın yoğunluğu asla bitmiyor. Bir de rutin işler değil, sıradan evrak takip vs yok

Proje çalışmaları yapıyoruz, sürekli yeni bir şeyler üretme derdi, başlayanları doğru bir sekilde yurutme kaygısı, çıkan krizleri yönetme çabaları... Şikâyet etmiyorum aslında işimi seviyorum.

Ama şöyle bir şey var, işyerinde tüm bu yogunluklara rağmen çalıştığımızda karşılığını alıyorsak ve ofisle alakalı duygusal bir problem yaşamıyorsak güzel. Ama ne zaman ki ben moralimi bozacak, motivasyonumu yerlere serecek bir olay yaşasam her şeye lanet ediyorum . Mesela maaşla ilgili sknti olunca insan çok etkileniyor, performans yerlere iniyor
 
Bende çarşamba sendromu var.nedense o günüm çok gergin stresli sıkıcı geçiyor.pazartesi günü için şunu fark ettim.pazar günü ya da hafta sonu yeterince dinlenemiyorsa insan,kafa yorgunluğu varsa ilk iş günü eziyet gibi oluyor.tek sıkıntı zihin rahatlaması.bunun için yapacağınız ilk iş,işlerinizi is yerinde bırakmak.sorun da sıkıntı da varsa is yerine geçince halledersiniz.keyfini çıkarın tatil günlerinizin,sadecw kendinize zaman ayırın
 
Back
X