Peki şimdi ne olacak? O Arap ben Türk!

Merhabalar kızlar,

Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....

Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...

Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.

Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.

Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.


iyi geceler canim ben birebir gecmiste ve suan yasadiklarimdan aldigim tecrübeyi sana aktara bilirim. ben almanyada yasayan türk bi kizim esimde arap lübnanli ve biz cok ama cok severek birbirimiz icin savasarak ailelerimizi karsimiza alarak ve sorunlu bir sekilde evlendik askimiz sevgimiz daha hala var zaten bizi bir arada tutan son sey ama diyer yönleri cok zor yani ben bu kadar olucani hic bilmiyordum en basiti ailesinin yanina gittigimiz Zaman onlar tabi kendi dilini konusuyor bende bön bön oturup bakiyorum kötü bir aile degil esimde iyi bir insan ama ister istemez dil ve adet farkliligi oluyor haaaaaaaa pismanmisin diyeceksin evlendigini hayir pisman degilim cünkü cok seviyorum ama cok da yorgunum beni görenler 3 yillik evli olduguma inanmiyorlar yani gerisini sen düsün ama tabi her insan ayni degildir senin sevdigin cocuk akademisyen yani aile görgüsü ve yasantisi diyer arap aileler gibi siki ve zor olmayabilir bu kisiye göre degisiyor ama ben sana sadece kendi yasadiklarimi anlat bilirim senin ne yasayacagini bir tek Allah Bilir ben yinede kalbini dinle derim belki bazen canin acisada zorluklara gögüs germek zorunda kalsanda sevdigin insanla olucaksin bence bu herseye deger
 
Konuyu okudugumda Arakorya arkadasim gibi yorum yazmayi dusunuyordum onunla ayni fikirdeyim
Lutfen ask mesk guzel seyler ama bir sure sonra bitiyor yerini sevgi aliyor
tabiki kimse 5-10 sene sonrasini göremez bilemez, ama bu isin icine biraz da mantik giriyor
neden size bunu söyluyorum ?? cunku basimdan gectigi icin deneyimli oldugum icin

ben evlenirken isin icine zerre kadar mantik koymadim hatta Turkiyeden arap biriyle evliyim. cok farkliyiz bunu anca seneler gectikce ögrenebiliriz.
ileride skintilar yasiyabilirsiniz sizi sevmeyenler yuvanizi bozmak isteyenler karsiniza cikabilir
inanin bana koca turkiyede tek o kisiyle mutlu olacaginizi sanip bir yola girmeyin iyice dusunmedikce
keske bir kac sene daha birbirinizi taniyip oyle evlilik hayalleri kursaniz cunku kimsenin benim yaptigim hatayi yapmasini istemem :KK50:
biraz daha ayrintili olarak ne tur sorunlar yasadiginizi paylasir misiniz? uzerinden yillar gecmis yazdiginizin ama benim icin yeni bir soru isareti tam da bahsedilen konu.
 
Merhabalar kızlar,

Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....

Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...

Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.

Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.

Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.
Konu başlığını okuyunca youtube da izlediğim "yılın aldatılma hikayesi" geldi aklıma sizde isterseniz izleyin güzel hikaye hayırlısı olsun ne diyelim.
 
Merhabalar kızlar,

Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....

Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...

Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.

Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.

Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.
Farklı ülkeden biriyle evlilik ok ama boşanma olunca çocuk kacırmaca velayet sorunları görüşememe çok oluyor
Risk
 
Konu çok önceden açılmış ama yorum yapmadan geçemeyeceğim . Iki kişi anlaşıp birbirini sevdikten sonra milliyetin pek Önemi yok ama tabi nerede yasayacaksınız aileleriniz ne der bunları da değerlendirmek Lazım .

Son durum ne merak ettim ?
 
İnanın anlatamadığım onca güzel şey yaşıyorum ki... Onun sayesinde ilk kez rahatım.

Aileler beni çok korkutuyor. Açıkçası kendi ailemi ikna edebilirim gibi geliyor. Evet problem yaparlar ama ikna da olurlar. Sonuçta tek kızları benim ve mutluluğum babam için çok önemli. Sorun onun ailesi. Onlarda halen eski arap gelenekleri devam ediyor. Aşiretin ileri gelenleri (amcalar vesaire) evlilik konularında son sözü söylüyor. "Şu kişiyle evleneceksin" denildiğinde o kişiyle evlenmek zorunda bırakılıyorlar. Öyle ki bırakın yabancı bir gelini akraba olmayan birini bile gelin almak istemiyorlar. İki abisi kesinlikle onların seçtiği birisiyle evlenmesi gerektiği konusunda baskıcı. Hatta bu yüzden eskiden çok sevdiği bir kızdan zorla ayırıp başka bir kızla nişanlamışlar onu. Sonrasında Türkiye'ye gelmiş nişanı atıp. Hayatına daha fazla karışmalarını istemediği için. İlk buraya geldiğinde ülkesine geri dönmeyi istiyordu ama şimdi yeni yeni Türkiye'ye yerleşmekten bahsetmeye başladı. Irak'a annesi için gitti. Onun için de oturma izni alabilirse annesiyle birlikte geri dönecekler buraya.

Benim için nerede yaşadığımın hiç bir önemi yok. Yani şöyle, karakter olarak yeni insanlara ortamlara çok kolay uyum sağlayabilen bir insanım. Yanımda sevdiğim olduktan sonra beni böyle koruyup kolladıktan sonra sorun olmaz gibi geliyor. Ama zaten o da büyük ihtimalle dönmeyecek ülkesine...

Bir de son bir ayda bir ablasının evliliği ve daha yeni evlenen abisinin evlilikleri çok kötü gidiyor. İkisi de boşanma eşiğine kadar geldiler. Annesi ve diğer abisi seni zorlamak istemiyoruz sevdiğin biriyle evlen demeye başladılar. Ancak Türk birini ailelerine almak isteyecekler mi onu bilmiyorum. Hoş annesi beni seviyor gibi. Ben Onunla tanıştıktan sonra Arapça öğrenmeye başladım. Arada konuşurken onunla Arapça şeyler söylüyorum. Dün annesi duydu sesimi Arapça konuşurken çok hoşuna gitmiş. Bir sürü dua etti maşallah dedi.


Ailelerin uyuşması konusuna gelince, hayata bakış açılarımız aynı zaten. Benim ailem islami usüllere göre yaşayan bir ailedir. Ve onun anlattıklarını dinleyince kendi aileme benzetiyorum. Üstelik babam zamanında Libya'da vesaire çalıştığı için Arapça da biliyor ve Arap insanlarını içten içe sempatik de buluyor. Yine de her iki taraf için zor bir karar. Ve O çok korkuyor, ailen hayır derse kimi seçeceksin ben seni böyle zor bir karara sürüklemek istemiyorum seni üzmekten korkuyorum ama çok da istiyorum diyor.

Yine de bilmiyorum ne yapmam gerektiğini...

Ve yorumlarınız içime su serpti. İyi ki varsınız.

Anlattığınız insan sizin yapınıza uygun ve size göre çok güzel bir insan. Neden bu kadar güzel seviyor ve seviliyorken olmayan şeyleri düşünüp canınızı sıkıyorsunuz ki? Ayrıca hayat görüşümüz aynı ailelerimizin de aynı gibi şeyler söylemişsiniz. Tek fark kültür farkı olması ise lütfen bunu dert etmeyin. Türkiye'de bile bölge bölge çeşitli kültürler var illa ki farklılıklar olacak. Ailenin isteyip istememe durumu da biraz karşınızda ki adama bağlı. Sizi ailesi ile tanıştırmış ailesi de sizi sevdikçe ve aslında benzer olduğunu gördükçe sorun olacağını sanmıyorum ki umarım olmazda. Böyle şeyler zaman ile oturuyor. Kendi ailenizi ikna etmekte size düşer elbet ve anladığım kadarıyla aşırı bir sorun ile karşılaşmayacaksınız. Önemli olan dünya görüşünüzün uyması diye düşünüyorum kültür farkları elbet olur. Artık bu şekilde evlilikler çok normal yani yabancı insanlar ile. Ki sizin durumunuz çokta yabancı sayılmaz. Umarım istediğiniz gibi olur. Sevgiler.
 
Turkiyede yasayacaksaniz mutsuz olma ihtimali bi Turkle evlendiginki kadar :) bence olur bu is
 
Konu taa 2013 konusu ama bakmadan yarısına kdr okuduysam artik yorum yapma hakkim saklıdır bence:)

Ama site bir Türk /Arap askini daha kaldiramaz diyesim geldi :bicak:
 
Ortadoğulu ,Arap ikisi bir arada olmuş.Ayrıca her muslumanım diyen dini aynı şekilde yasamıyor.Din konusunda baskı yapacak bir aile olmaz yani.Birde sevdiği kız olmamış nişanlanmış atmış ben ozgur adamım vs.Kız sen bu adamın 3. Karısı olma da bari.Biz Tr içinde kim nedir necidir inciğini cibciğini çıkartıyoruz.Sen iki inşallah bir maşallaha tav olmuşsun ya.Nese konu eski ama ben öyle ikimizde muslumanız ne olacakki diye düşünmem mesela siz bilirsini.Buyuk konuşmayayım basıma gelir hemen
 
Canım benim sal gitsin..Bu kadar olumlu yanları varken olumsuzluklara takılma..Kalbini dinle..hatta mantığını da.Çünkü ikisi de bu ilişki için güzel şeyler düşünüyor gibi..Allahim sizi çok mutlu etsin.Endiselerinizden emin olun İnsaAllah..
.
Wuhuuuu konu eskiymis..Acaba neler olduuuuu
 
Merhabalar kızlar,

Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....

Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...

Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.

Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.

Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.
Bulmuşsun böyle adamı kaçırma ne ırk ayrımı yaaa türk erkeği olunca ne oluyor ohhhh mis gibi insan valla tut kolundan kocan yap gitsin....
 
Merhabalar kızlar,

Eski ilişki(ler)mde ne kadar yıprandığımı az çok yazdım buraya. Hemen her konuda bana en akılcı fikirleri siz verdiniz. Ve şimdi yine sizlere ihtiyacım var. Ben yine yüreğimi belanın en büyüğüne sarmayı başardım. AŞIK OLDUM.....

Ömrüm boyunca hep dua ettim Allah'a. Dini bütün, ahlaklı, sevgimin kıymetini bilecek birini bana yollasın diye. Ama hep unutmuşum ben o kişi Türk olsun demeyi...

Hikayem çok uzun ama ayrıntıları yazmayacağım hiç.

Yeni bir şehir yeni bir hayata atıldım. Akademisyenim. İşe yeni başlamıştım bu üniversitede. Irak'tan bir okutman geldi benim departmanıma. Benden 5 yaş büyük. Tanışmamız çok problemli oldu. Uzun hikaye.. Okulda ilk karşılaştığımız gün dersler hakkında konuştuktan sonra özür dilemek istedim ve ona öğle yemeğine gideceğimi gelmek isteyip istemeyeceğini sordum. Birlikte yemeğe gittik, muhabbet ettik. Sonra okula geldiği zamanlarda beni hep yemeğe götürmeye başladı. Türkçesi iyi olmadığı için aldığımız derslerin çevirisini yapıyordum ona. Zamanla daha da sıklaştı bu görüşmeler akşam yemeklere çıkmalar, gezmeye gitmeler, birlikte içilen kahveler vesaire.. Ana dili Arapça. Kur'an'ı açıp çevirmeye başladık sonra. Birlikte namazlarımızı daha düzenli kılmaya başladık. Hayatmı bir anda cennet bahçelerine çevirdi. Anlattı, dinledi, yol gösterdi, fikir sordu, destek oldu. Çok düzgün karakterli o kadar ahlaklı biri ki kısa zamanda yüreğim çarpmaya başladı. Ona hiç birşey hissettirmedim. Hep geri adım attım. Hissetmiyormuş gibi davrandım. Hissediyordum onun bana karşı olan ilgisini ama hiç birşey yapamadım. Atlattıklarım, güvensizliklerim... Taaki bir gün karşıma geçip ne olur söyle hiç mi şansım yok sana karşı diyene kadar bu böyle sürdü gitti. Yine birşey söylemedim. Hiç karşısına geçip seni seviyoru mdemedim. Onun demesine de izin vermedim ama biz artık adını koymasak da sevgiliyiz. Beni kıskanıyor, eşiymişim gibi davranıyor. Sınavlarımıza hep birlikte çalıştık. 2 hafta boyunca her gün birlikteydik. Onun sayesinde her saniyem sınavlarım çok güzel geçti. Sınavların bittiği gün onun evine gittik. Yemek yaptım yedik, muhabbet ettik.. Bana "seni eşim gibi görüyorum, kendimi sana karşı sorumlu hissediyorum." dedi. Evlenmeyi istediğini biliyorum ama onun ailesiyle ilgili çok büyük problemler var. Herşeyi anlattı, hak da veriyorum. Evlilik isteğini bu problemler yüzünden açıkça olmasa da sürekli olarak hissettiriyor. Ben de hayatımda ilk kez bütün yüklerimi sırtımdan attım, o sadece benden güler yüz bekliyor ve geri kalan tüm yüklerimi problemlerimi sırtlanıyor. Onunla birlikte olduğum günden beri bir kez olsun üzülmeme izin vermedi, maddi manevi her türlü arkamdaydı. Geçen hafta ülkesine geri döndü tatil nedeniyle. Havalimanına onu uğurlamaya gittiğimde ilk kez sarıldı bana öptü gözlerimden. "Ben bir kadında ne aradıysam senin o güzel yüreğinde buldum. Ruhumun yarısı sensin." dedi ve gitti. Şimdi her gün arıyor oradan beni. Ablasıyla ve annesiyle tanıştırdı. Ablası aramızdaki adı belli olmayan ilişkiyi biliyor ama annesi sadece arkadaşı olduğumu düşünüyor (benim isteğimle). Sürekli bana dua gönderiyor.

Kılzar ilk defa yüreğim yanıyor cayır cayır. Anlatamıyorum hiç birşeyi ne ona ne başkasına. Süreli birşey hissetmiyormuşum gibi davranmaya çalışmak içimi yakıyor. Çok korkuyorum ona kendimi bırakmaktan. Seviyorum söyleyemiyorum, özlüyorum söyleyemiyorum. Erkeklere ne kadar güvensiz olduğumun o da farkında o yüzden hiç üstüme gelmiyor. Sadece zaman zaman kendini tutamayıp duygusal konuşuyor. Onun dışında resmen dilimiz değil gözlerimiz yüreklerimiz konuşuyor. Onun gibi biriyle evlenmeyi ben de istiyorum ama milliyet farkı, benim ailem, onun ailesi... Aklım çok karışık.. Bana akıl verin ne olur.
Ne olursa olsun insan insandır her şeyden önce. Biz araplara bağnaz deriz, kadınları3.sınıf görürler deriz;ama iyisi düzgünu yok mu, var. Avrupalılara fazla özgür deriz, utanma ar namus yok deriz; ama onların da iyisi düzgünu yok mu, var.
Önemli olan "insan" olması her şeyden önce.
Aşk konusuna gelince yaşadığın kötü tecrübelerden bir şeyler öğrenmişsindir, oonları uygularsin. Aşık olmak demek kendini yok etmek demek değil ki, duygularını yaşayıp aynı zamanda kendinle kalabilirsin.böylece kendini dağıtmazsin. Mutlu ol insallah
 
Back
X