Peki ya Duygularımızı Ve Hormonlarımızı Ne Yapalım?


benim mesela annem 16 yaşımdan beri hasta olduğundan, zaten fiziksel acı çekerken manen de yük yüklememek adına bazı şeyleri istemesem de kırmamak adına yapardım hatırı için.
belki hataydı bilmiyorum ama kendimce bir denge kurmuştum.
tamamen bağlı değildim ama belli noktalarda gönlünü almak adına fedakarlıklarım olurdu.
 
Bu çok normal ama. Olması gereken oymuş zaten.
 
Sevmek, sevilmek, hayati paylasmak insanin temel ihtiyaclari. Bunlari istemeniz gayet normal.
Ama işte bi noktadan sonra yapilacak birsey yok. Nasip kismet, hayatin getireceği süreç
Cok yakin arkadasim doktor. Cok sosyal, dunyayi gezer, sevimli bi kizdir. Ama cikmiyo dogru duzgun biri. Nerde sacma sapan tipler var onlar çıkıyor. O da umudumu yitirdim diyo. Ama umut bitmez hep bi kırıntısı bi yerde vardır. Dogru insan bi yerde ciksin insallah karşınıza..
 
Bir de birkaç yerde yazdığınıza denk geldim kadınsı değilim falan demişsiniz de olay onunla da ilgili değil pek.

Ben oğlan çocuğu gibi giyiniyorum. Yazın bi şort bi tişört kışın bi tayt bi sweat dışına çıkmışlığım çok nadirdir. Topuklu ayakkabı düğünden düğüne o da ilk bir saat en fazla sonra çıkarır ya babet ya spor ayakkabı geçiririm ayağıma. 2 senedir iki kez makyaj yapmadım, öncesinde de yazın hiç yapmazdım. Üniversitede saçımı tepeden toplar ayağıma bi eşofman çeker giderdim okula. Suratında dyo fabrikasındaki kadar boya olan kızlardan daha çok ilgi çekerdim. Hiç bir zaman öyle kadın kadın bir kadın olmadım ama enerjim pozitif olduğu için sanırım hep ilgi çeken bir kadın oldum. Öyle işveli cilveli de değilim, diyorum ya oğlan çocuğu gibiyim.

Uzuuun uzun anlattım ama işin özü, dış görünüşe odaklanmak yerine içinize mi odaklansanız acaba. Dişil enerjinizi yükseltmeniz gerekiyor olabilir.
 
Ben cakili kadroyum maalesef tayin imkanim yok
Doğuda yaşadığınızdan bahsetmişsiniz. Oralarda genç yaşlardan itibaren birbirine görücü gelen çok olur. Benim doğudan gelmiş bir arkadaşım var o da aynı sizin anlattıklarınızı anlatıyordu. İşte saçını farklı toplasan aranıyor derler falan aynı onun anlattığı şeyler. Fakat ona zamanında epey görücü gelmiş. O istememiş. Görücüler de çok güzel kız vs diye gelmezmiş . Düzgün kız mı ailesi düzgün mü hep önüne bakarak yürür tamam biz görücü gidelim mantığıyla ilerliyormuş işler. Ki kendisi de öyle alımlı bir kız değildir. Süslü hiç değildir . Sonra istanbula geldiklerinde birini kendi bulup evlendi. Ama diyeceğim o ki oralarda görücü usulü evlilik çok oluyor. Siz mi istemediniz ?
 
Öyle de hiç umudum kalmadı..
O zaman size bi umut kapısı açayım; 34 yaşında evlendim, 39 yaşında doğum yaptım :)

Konu sahibi size gelecek olursam, biraz kabuklarınızı kırmanız gerekiyor. Sosyal ortamlarda katılın, arkadaşlıklarınızda yaş kriteri aramayın. Hatta karşınıza çıkacak insanlarda da aramayın (eşim benden 4 yaş küçük). Ben 40 yaşındayım, 50 yaşında arkadaşım da var, 25 yaşında arkadaşım da var. Kafa yapısı uyması için illaki yaşdaş olmak gerekmez önce bu önyargılarınızdan bi kurtulmalısınız. Sonra kendinizi bırakmayın, giyinin kuşanın süslenin işe giderken vs. bile sanki bir buluşmaya gider gibi hazırlanın (düğüne gider gibi değil yanlış anlaşılmasın). Her daim bakımlı olun, saçınız başınız fönlü olmasa da özenerek yapılmış toplanmış vs olsun. Makyajınız olmasa da cildiniz bakımlı olsun. Spor yapın fiziğinize önem verin. Her ay bakımlarınızı yaptırın (cilt-vs). Çevrenizdeki aktiviteleri araştırın, konser, eğlence bunları takip edin, en kötü bi arkadaşınızı yanınıza katıp gidin. İlgilendiğiniz bir sivil toplum alanı varsa (hayvan-doğa) bunlarla ilgili derneklere kuruluşlara üye olun gönüllü çalışın. Yani kısacası hayatınızı ev-iş şeklinde yaşar kendinizi de bu kadar çevreye kapatırsanız zaten karşınıza biri çıkma ihtimalini yokedersiniz. Biraz hayatın tadını çıkarın, karşınıza biri çıkmasa da yaşamdan keyif almaya başlayacaksınız. Sevgiler
 
Bir yöntem daha önereyim; yazan oldu mu bilmiyorum ama derneklere katılın. Bir sürü derneğin her ilde temsilciliği var. İlginizi çeken bir derneğe üye olabilirsiniz. Hem tanımadığınız kişilere yardımcı olursunuz hem de çevreniz artar. İşim yoğun olmasa ve küçük çoçuğum olmasa ben de düşünüyorum. Hatta kızım biraz büyüsün ben de deneyeceğim böyle bir etkinlik
 
Aynı şeyi yazmışız. Siz evde beklerseniz iş yeri, görücülerle sınırlarsınız kendinizi. Seçilen olursunuz oysa amacınız seçmek olsun. Siz seçin; siz beğenin.

Çevrenize karşı kendinizi açın. Yaşa da takılmayın. Ben kendimden 3 yaş küçükle de flört ettim zamanında. Başka bir sebepten ayrıldık orası ayrı. Bir sürü insan var dışarıda biraz hareket ve özgüven
 
Çok güzel bir yazı olmuş yazınız. Ben konu sahibinin 27 yaş versiyonuyum. Yani ben bu enerjinin nasıl değişeceğini, nasıl çiçek açılacağını merak ediyorum aslında. Biraz örnek ya da fikir verirseniz çok sevinirim :))
 
Ben çok anlamıyorum o işlerden aslında. Ama videolar, kitaplar falan var arada denk geliyorum. Eşimin bu işlerle aşırı aşırı ilgilenen bir arkadaşı bana senin auran kırmızı, cinsel enerjin yüksek o yüzden karşı cinsi çok kolay etkiliyorsun demişti vakti zamanında. Ama bu nasıl oldu dersen hiç bir fikrim yok özel bişey yapmadım. Yukarda bi yerlerde de dediğim gibi öyle kadın kadın bi yapım yok.

İki kere yaratım meditasyonu denedim ama ikisinde de istediğim şey oldu. Bu aralar aklımda başka bir şey için meditasyon yapma fikri var ama bir türlü başlayamadım. Zamanı değil heralde diyorum. Yaratım meditasyonunu tavsiye ederim. Becerebilince etkisini görüyor insan.
 

o ne kızzz? yaratım meditasyonu mu?? hiç duymadım var mı linki falan?
 
Merhaba. Her birimiz dünyaya gelirken bir yaşam amacıyla birlikte, öğretilerimizi tamamlamak ve erdemler kazanmak için geliyoruz. Düşüncelerimizle, sözlerimizle ( atalarımızdan getirdiğimiz inançlar, büyüdüğümüz-yaşadığımız çevre her biri bunları etkiliyor.) yaşamımızı şekillendiriyoruz. Tüm bunları yöneten de yüzyıllardır uğruna araştırmalar yapılan ''bilinçaltı'' dediğimiz zihnimiz. Bilinçaltınızda yaşadığınız her olumlu, olumsuz durum şimdiki siz olmanızı sağladı. Bugün yazdığınız post ta aslında kendinizle bir yüzleşme içine girmişsiniz ve bunu buraya yazabilecek kadar cesur davranmışsınız.
Ölüm dışında her şeyin bir çözümü vardır denir ya bu gerçekten mümkün. Bir bilinçaltı terapisti olarak yazdığınız bazı çekirdek cümleler; hayatınızda yaşadığınız ve bilinçaltınıza yerleşen bazı olumsuz inançlar sizi evlilik kurumundan uzak tuttuğunu hissettirdi.
'' (ve cocuklugundan beri muthis bi sevgi acligim var)'' Bu cümlenizde çok derin dönüştürülmeye ihtiyaç duyulan inançlar barındırıyor.
''Aklımla olmayacağını biliyorum farkındayım artık ama duygularımı ne yapacağım onlara nasıl söz gecirecegim...'' Bu cümleniz de yaşadığınız öğrenilmiş çaresizliği anlatıyor. İnandığınız şey olmayacağı yönünde ve bakın olmuyor. Aslında yine kendi inandığınızı gerçekleştiriyorsunuz.
Sorunlarınıza çözüm kendi elinizde. Bilinçaltınızda yatan travmalar çözüldüğünde ruh eşinizi hayatınıza çağırmak mümkün.
Katkı olmak dileğiyle,
Sevgiler... :)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…