Pıhtıdaş arkadaşlardan Tolga Hocanın hastaları


inşallah canım bana da çok beklemeyeceksin gibi geliyor
 
Herkese en baştan 2 doz vermiş bana niye tek iğne verdi ki acaba belki 2 iğne oluyor olsaydım benimki de gitmezdi

canım sonuçta bende 2 tane vurdum ama olmadı.kısmetmi anlamadım walla.bundan önceki gebeliğimde 1 tane vurmuştum.şimdi 2 yine yok ben kaç tane vuracam da gelecek bebişim :))))))))
 
Herkese en baştan 2 doz vermiş bana niye tek iğne verdi ki acaba belki 2 iğne oluyor olsaydım benimki de gitmezdi

bünyeden bünyeye değişiyo canım bende tüp bebekten 1 ay öncesinde başlattı iğneye ve 2 tane vuruldum seninle aynı mutasyondayız biliyosun kısmet o 2 de vurulsaydın devam etmeye bilirdi hayırlısı böyleymiş canım benim inş. tez zamanda burdaki evlat bekleyenler hamiş kalırız....
 

Tatlım dediğin doğru. Anlamıyorum zaten kimisi ilaç kullanmıyor doğuruyor, kimisi sadece aspirin kullanıyor doğuruyor, kimisi de bizim gibi iğne oluyor yine olmuyor. Dediğin gibi belki 2 taneyle de olmayacaktı, belki 3 taneyle de olmayacaktı...hiçbirşeyin garantisi yok. Pıhtılaşma mekanizmasını tetikleyen başka birşey var bence bizde ama henüz kimse bilmiyor. Yani kime neyin niye yaradığı, ne kadar yaradığı belli değil. Tolga Hocanın da Sinan Beksaç'ın da dediğine göre 2-3 yıldır falan biliyorlarmış bu sorunu. 3-5 seneye yeni birşeyler daha bulurlar elbet. Yaş geçiyor ama neyse birazcık daha vaktim var. Sadece eşimde 40 yaş bunalımı başladı onu ne yaparım bilmiyorum... :)
 

canım benim rabbim büyük yaşımız geçmeden bizlerede annelik babalık duygusunu yaşatacak inş. ben inanıyorum. bu iğnenin dozlarını zaten ayarlamak çok zor benden daha zor mutasyonu olan ark. tekk iğne kullandı ve evladına kavuştu ama ablam 2 kullandığı halde bebeğini kaybetti bu kiloya görede değişiyomuş hemotoloji dr demişti bana valla işte bu iğnenin dozu falan bahane aslında kan pıhtılaşması olduğunu bilmeden doğum yapan bir çok insan var ve ikinci gebeliklerinde farkına varanlar var onlar nasıl doğurdu işte buda Allahın taktiri bize evlat nasip edeceği o hayırlı gün geldiğinde inan hiç birşey engel olmıcak ne iğne ne başka bişey hayırlısıyla bizde evladımızı sağlıklıca kucağımıza alıcaz canım benim biz elimizden geleni yapıyoruz tıp anlamında gerisi rabbime kalmış sabırve isyan etmedikten sonra rabbim yüzümüzü güldürecek inş...
 

kısssss ne güzel şeyler yazmışsın.....
 

bence bundan 5 yıl sonra falan bu sorunun çözümü bulunacak.çünkü bu birkaç yıldır kan pıh olayı çok fazla anladığım kadarıyla.geçen gün bir tanıdığıma doktoru 10 hamileden 6sında kan pıh var demiş.bazen aklıma şu da geliyor: bazen bazı hastalıklar moda olur.doktorlar her şeye bu teşhisi koyar.sanki bu pıhtılaşmada öyle oldu.düşük mü var al sana kan pıhtılaşması...
 
canım gerçekten çok güzel yazmışsın. pıhtılaşma başlığında bir sürü insan yazmış, sağlıklı çocuk sahibi anneler ilk gebeliklerinde haberleri bile olmamış mutasyondan, sağlıkla doğumlarını yapmışlar. yaşlarınızı bilmiyorum arkadaşlar ben 33 yaşındayım ve ilk düşüğümü yaptığımda 28 yaş civarındaydım. bu mutasyonların yaş ilerledikçe biraz daha etkili olduğunu düşünüyorum. elbette erken yaşta da bu yüzden düşük yapanlar var ama mutasyon varsa, yaş ilerlediyse düşük riski biraz daha fazla.

gamzelicim bunu bazen ben de çok düşünüyorum. biraz karışık biraz kişisel duruma bağlı bir konu aslında. sana bana çözüm olabilirken ayşenin sorununa olamayabiliyor. dikkatle karar vermek lazım. bir önce gittiğim doktor ilk düşükten sonra mutasyon testi yaptırmak istediğimde kabul etmemişti ve şöyle bir açıklama yapmıştı: bu testi yaptırırsak ve mutasyonunuz çıkarsa ben size hekim olarak tedavi uygulamak zorunda kalırım.oysa kabul edilen tedavinin kesinliği kanıtlanmış değil ve yan etkisi var : kemik erimesi . beş yıl kadar önce bazı doktorların türkiyeye getirdiği pahalı bir test cihazının pazarlama tekniğidir bu mutasyon tedavisi demişti. kendinizle kobay gibi oynatmayın demişti. bana da mantıklı gelmişti. düşecekse ne yaparsanız yapın düşer demişti. elbette doğru. ama takip eden o ay hamile olduğumu yeni anlarken düşük yapıyorsunuz demesiyle bu konu benim için kapandı. yani bilimsel olarak mutasyon bozukluğu taranması için bir kez daha düşük yapmam sonra tedaviye başlamam gerekecekti. dr olsak ya da bu konuda araştırmacı birer bilimadamı tamam. en bilimsel yolu deneriz elbette ama. bebek umuduyla yola çıkan anne adaylarıyız. kesinlik kazanmamış bir yöntem de olsa şansımızı deniyoruz mecburen. bana kalsa bu testi yaptırmaya yine karar veremezdim ama sonraki hamileliğimde (bu hamilelik) durmayan kanama sonrasında şimdiki dr teste başvurdu ve iğnelere başladıktan sonra da kanamam 1 hafta içinde tamamen durdu. herşey kader kısmet mutlaka. ama o iğnelere başlamasam mutasyonum tespit edilmese bu bebeği de düşürecektim sanırım. Allahım bu zamana kadar büyümesine izin vardi çok şükür, inşallah sağlıkla doğar büyür.

şu da var. 10 hamileden 6 sında mutasyon var ama, aynı zamanda her başlayan 6 gebelikten 1 i mutlaka düşükle sonuçlanıyor.(30 yaşa kadar, yaş arttıkça oran artıyor tabi) . yani mutasyon sahibi olduğunu bildiğimiz adayların en azından 1/3 ünün gebeliği sağlıksız sonuçlanıyor tedavi olmazsa. belki on yıl önce düşük oranı bu kadar yüksek değildi. insanlar daha genç yaşta evleniyor ya da hamile kalıyordu. daha az kimyasala maruz kalıyordu belki daha doğal beslenebiliyordu GDO lu ürünler piyasada yaygın değildi. mutasyonların etkisini ortaya çıkaracak ya da artıracak çevre şartları eskiden yoktu belki de. o yüzden düşükler daha azdı ve bunun suçu aranacak bir günah keçisi mutasyona ihtiyaç yoktu ve tabi bir de genetikte bu kadar gelişme kaydedilmemişti o zaman.
ha şu da olabilir iğnelerin etkisi psikolojiktir ve aslında fiziksel bir koruma sağlamıyordur ama daha önce defalarca düşük yapmış insanların bu teşhisten sonra iğnelerle ve bazen diyetle de sağlıklı bebeklere sahip olabildiklerini biliyoruz. sebebi ne olursa olsun olumlu bir etkisi olacaksa (varsın placebo etkisi olsun) tıp biraz daha ilerleyinceye kadar yapılacak şey bu yöntemlerle sağlıklı gebelik yaşamaya ve sağlıklı bebek sahibi olmaya çalışmak diye düşünüyorum.
mutasyon konusunda düşündüren başka bir şey de tolga hocanın bu diyeti ömür boyu sürdürmem gerektiğini söylemesi. kilo aldığım için şuan diyeti esnettiğimizi söylemiştim. kapuskayı kabağı ıspanağı az da olsa kıyma koyarak pişirince o kadar lezzetli oluyormuş ki.. yerken gözlerim doluyor mutluluktan. neredeyse kilo alıp kendimi riske attığım için sevineceğim . doğumdan sonra inşallah bu konuda uzaman bir hematoloğa gideceğim ve diyet konusunu onunla görüşeceğim yada diğer b12 aspirin folik asit kullanımı vs yi. hayırlısı..
 

Kemik erimesi olayını Tolga hocanın hastası olan bir arkadaşım söylemişti, o yüzden gebelik öncesi 3 aydan fazla kullanmak istemiyor, toplam iğne kullanım süresinin 1 yılı geçmesini istemiyor demişti. Ben doktorla bu konuyu konuşmadım ama bana 3-4 ay denersin hamile kalamazsan iğne kullandığın için destek tedavilere geçeriz demişti. Anladığım kadarıyla kısa dönemde ortaya çıkan bir yan etki değil ve duyduğum kadarıyla iğneyi bıraktıktan sonra zamanla düzelen bir sorunmuş.

Herkese kan pıhtılaşması teşhisi konulmasıyla ilgili internette ve bizim pıhtılaşma forumunda da rastladığım bir konu var. Doktorlar eğer herhangi bir sebep bulamazlarsa önlem amaçlı iğne veriyorlar ve teşhis konmasa da pıhtılaşma tedavisi uygulanıyor insanlara. Yeni moda budur belki de...Ve yıllardır insanlar düşük yapıyorlar, fakat eskiden ne bebek incelenebiliyordu ne de anne genetik açıdan değerlendirilebiliyordu. Yeni gelişmelerle yıllardır nedensiz olarak değerlendirilen düşüklere bir neden bulmuş olmanın heyecanıyla belki birçok doktor bu yola başvuruyor olabilir, bilemiyorum. Hatta dediğin gibi etkisi sadece psikolojikse bile olsun, ben fizyolojik etkisine de inanıyorum.Benim ilk 3 düşüğüm sonuncusunda adetim 10-15 gün geçmiş olmasına rağmen kese görülemediği için biyokimyasal gebelik olarak nitelendirildi. Haaa annemlerin zamanında olsa bunun hamilelik olduğunu bile anlamayacaklarından, böyle erken dönemde sonuç verecek bir test imkanları olmadığından zaten düşük yaptıklarını da bilmeyeceklerdi o ayrı konu. Dördüncü hamileliğimde ise 9 haftaya kadar gelmiş olmam iğneye ve belki de diyete bağlı. Ben çünkü hamile olduğumu anladığım anda sağlıklı beslenmeliyim diyip her gün yumurta, süt, balık, et yiyordum. Halbuki şimdi özellikle bunlardan kaçınmamız gerekiyor.

Ve de bugüne kadar yediğimiz içtiğimiz onca hormonun/kimyasalın bu konuda çok etkili olduğunu düşünüyorum. O yüzden hamile kalma oranları düştü, düşüklerin oranları yükseldi. Tıp ve teknoloji ilerliyor, her yeni gelişme bazen yeni sorunlara neden oluyorsa da neyseki zamanla bunun çaresini de bulmayı biliyoruz.

Diyet konusuna gelirsek genetik sorunumuzun kimyası gereği fazla metionin almamamız çok mantıklı ama Tolga Hocanın dediği kadar katı olmalı mı bu diyet orası tartışılır. Ayrıca belirli aralıklarla kontrol edilerek Folik asit ve b12 vitamininde düşme görülürse takviye edilmesinde fayda var anladığım kadarıyla. Ama eğer bu işi bilen birini bulursan(bulursak) bir bilene daha danışmakta fayda var :)
 
Son düzenleme:

canım kemik erimesi konusunda söylediklerin moral verici. inşallah kalıcı sorunumuz olmaz. bu ara çok aklıma gelmesinin nedeni gittikçe ağırlaşan bel ve sırt ağrılarım. tabi bu ağrının öncelikli kaynağı aldığım 9 kilo annelerimiz zamanında kimyasal gebelikler dediğin gibi farkedilmemiştir eminim. annem hamileliklerini 2-3 ay sonra öğrenmiş. kimyasal yaşadıysa da regl oldum sanmıştır biriki hafta gecikmeyle. hafta takibi bile yapmamıştır belki bilmiyorum. bizim için hamileliği erken dönemde öğrenebiliyor olmanın dezavantajı bu malesef: düşük, kimyasal gebelikvs durumlarından haberimiz oluyor. dış gebelik ya da bizim durumumuz gibi riskli şartlarda tabii ki çok önemli erken öğrenmek.
yeni diyetle birlikte ben 1 kilo verdim bile kızlar her gün sütümü içiyorum. yemeklere tavuksuyu, yerine göre tavuğun kendisi de hatta kıyma bile giriyor. karnım ağırlaştı bebek beslenebiliyor sanırım ben kilo versem bile. burcucum inşallah sağlıkla bir doğum yapayım mutlaka bir hematologla görüşeceğim. şuan gitmenin benim açımdan faydası yok, zaten tolga hoca belirli bir tedavi ve diyet uyguluyor şimdi gidip aklımı karıştırmicam. ama doğum sonrası bu mutasyon/diyet konusunda uzman kişilerle mutlaka görüşücem. gittiğimde sizlere de mutlaka anlatırım arkadaşlar. hematolog konusunda tavsiye almış olan, isim bilen arkadaş varsa lütfen buradan paylaşsın.
 
Merhaba arkadaşlar. Ben de aranııza yeni katıldım. Yaklaşık 4 ay önce 19 haftalık bebeğimi kaybettim. Akay Hastanesinde doğumum gerçekleşti.İlk çocuğumda herhangi bir sorun çıkmamıştı. Bu nedenle pıhtılaşma testini çoğu doktor önermedi;ama Akay Hastanesinden Coşkun Bey bana bu testi yaptırmamı önerdi. Tekrarlayan düşüklerde bu testi istiyoruz ama yaptırmanızda fayda var dedi. Ankaralıyım ama görev nedeniyle farklı bir yerde ikamet ediyorum. Bu nedenle Düzen laboratuvarı ile anlaşmalı bir poliklinikte bu testlerim yapıldı. Sonuçlar bugün elime ulaştı. Buradaki Tıp Fakültesinin dekanına sorduk bu testlerin sonucunun normal olduğunu söyledi. Ben bir de sonucu Coşkun Bey'in görmesini istedim faksladım. O da bu test sonuçlarını pıhtılaşma var ve hamile kaldığın takdirde iğne vurulman gerekli diye yorumladı. Çok şaşkınım bir de test sonuçlarını siz yorumlar mısınız. Sizin sonuçlarınız ile aynı mı?
FAKTOR V LEIDEN Homozigot normal(mutasyonu taşımıyor)
MTHFR 677 MUTASYON ANALİZİ Heterozigot(Mutasyonu tek alelde taşıyor)
 

Hoşgeldin, geçmiş olsun. Bende MTHFR 1298 homozigot mutasyonu var, 677 ile benzer bir bozukluk çoğunlukla aynı tedavi uygulanıyor. Bende her iki gende birden bozukluk var(homozigot), sende ise sadece bir tanesinde(heterozigot). Bazı doktorlar MTHFR genlerinde olan sorunları önemsemiyorlar, büyük ihtimalle dekan o yüzden öyle demiştir, ama bizim yaşadıklarımıza bakılırsa Coşkun Bey haklı gözüküyor. Henüz doktorlar bu konuda fikir birliğine varmış değiller. Yani senin sonuçlarına göre hiçbirşey gerekmez diyen de var, iğne kullan diyen de. Bizler iğne kullanan taraftayız, hatta ben hamilelik öncesi iğne kullanmaya başladım rahimi hazırlamak için.
Yapılan testlerin sadece bu kadar mı? Tekrar geçmiş olsun.
 
yapılan testlerim sadece bunlar değil bunun dışında testler de yapıldı. Gen testi de yaptıracaktık; ama sonra vazgeçtik. Problem burada gözüktü. Pıhtılaşma problemi ikinci gebelikte çıkabiliyormuş demek ki. Ben şu anda folik asit kullanıyorum. Folbiol kullanmam daha mı doğru. mthfr 1298 başka bir test mi oluyor ben böyle bir test yaptırmadım. Hastanede yapılan diğer testlerin birinde pıhtılaşma zamanı ile ilgili değerlerim yüksek çıkmıştı. Zannedersem Dekan Bey buna dayanarak iğneye gerek yok dedi. Çok zihnim karışık.
 

Bel ve sırt ağrıları çok normal bence, sonuçta vücudunun ağırlık merkezi değişiyor ve seni süreki öne doğru çeken cici bir bebiş söz konusu :) kemik erimesiyle kesinlikle alakası yoktur, ama kalsiyumu ihmal etme yine de. Bence de şimdi başka herhangi bir doktora gitme, hepsi birbirinden farklı yaklaştığından bu olaya kesin kafan karışır.
Ben zeytinyağlı sebze dışında sıcak yenecek birşey pişirdiğimde hep et veya kıyma koyuyorum içine ama etlerini yememeye çalışıyorum, hiç mi koymamam lazım?
 
Eğer pıhtılaşma süren yüksekse ona dikkat etmek gerekiyor sanırım. Bence onu Coşkun Beye'e sor, dikkat etmemiş olabilir. MTHFR 1298 başka bir test, hatta kan pıhtılaşması teşhisi için başka testler de yapılıyor, bu soruna neden olan 677 ve factor 5 dışında başka bozukluklar da var, ama zaten buldukları için geri kalanını yapmaya gerek görmemiş olabilirler.
 
hoşgeldin canım. kaybın için çok üzüldüm. benimle aynı mutasyona sahipsin. mthfr 677 heterozigot (tek alelli). burcunun da dediği gibi doktorlar bu durum için farklı tutumlar sergiliyor. kimisi hiç önemsemiyor, kimisi gebelikte aspirin variyor, kimsi iğne veriyor kimisi metionin diyeti. her tedavi şeklinde de başarıyla devam eden ya da malesef kayıpla sonuçlanabilen durumlar söz konusu. benim gözlediğim şu; doktorlar bu konuda daha fazla deneyim kazandıkça, daha sıkı tedavi uyguluyorlar. daha önce kayıplarım oldu pıhtılaşma durumu bilinmiyordu o zaman. son gebeliğimde iğne kullanıyor ve diyet yapıyorum. en başından bu yana riskli bir gebelik oldu, başta mutasyonum bile bilinmiyordu ancak iğne kullanmaya başladıktan sonra kanama gibi sorunlar ortadan kalktı. çok şükür 30. haftamıza kadar geldik. bu mutasyonların her gebelikte mutlaka düşüğe yol açmadığını biliyoruz. uygulanan tedavi bir anlamda önlem sadece. gebelik istiyorsan dilerim gönlünce sağlıklı bir hamilelik olur kısa sürede ve sağlıkla ikinci bebeğine de kavuşursun. bu arada coşkun beyin hastası değilim ama bir seferinde acil durumda tolga hoca gelinceye kadar o ilgilenmişti. çok yardımcı oldu ve moral verdi sağolsun. ilgili ve güleryüzlü birine benziyor bence
evet canım çok haklısın daha fazla aklı karıştırmaya gerek yok. burcucum ben çok fazla katı davranmış olabilirim metionin konusunda onun için net bişey söyleyemiyorum belki doğru yapıyorsundur. ama etle birlikte pişen yemeğin suyunda da ciddi miktar protein bulunabilir gibi geliyor. daha önce kilo vermek için diyetisyene gitmiştim. eti sebzeyi ayrı öğünlerde veriyordu bir ara. sebze öğününe et suyu ya da bir yemek kaşığı kıyma bile koymamı istemiyordu.(bu arada bu yöntemle çok güzel kilo verdim 14 kg civarında. )bu yüzden sanırım tolga hoca et olmayacak dendiğinde tüm eti vs. yi kesip haftada bir verdiği kadar protein tükettim. bazı sebzeler et suyu ya da kıyma olmayınca çok yavan oluyor gerçekten. ama mesela ıspanak pişirirken bir kaşık kıyma yerine yarım kaşık bulgur koyuyorum, bulgurun et tadı verebilmesi çok ilginç. kabak yemeğine de azıcık bulgur aynı şekilde, sonra kapuskaya. en azından ilk üç dört ay biraz daha katı olunabilir belki.
 

doğrusunu söylemek gerekirse ben de diyetten baya sıkıldım ve uzun zamandır yemeğime et ve kıyma koyuyorum birazcık.zaten iğne ve coraspin kullanıyoruz.zaten tolga bey bu diyet senin daha sonraki hayatın için önemli demişti.bir de anlamadığım biz protein mi yemeyeceğiz yoksa metionin mi..ikisi farklı şeyler mi??????????
 

Bana da hamileyken o kadar katı uygulamana gerek yok demişti diyeti, şimdi yine de idare ediliyor da hamileyken insan doymuyor ki bi türlü :) Ben yiyordum sevgili sebzelerimi en fazla 1 saat sonra tekrar mutfakta alıyordum soluğu...
Biz metiyonin almamaya dikkat etmeliyiz, ama sorun şu ki metiyonin en çok proteinli gıdalarda var. Sebze ve meyvelerde de var tabi ama onlardaki oranı düşük o yüzden metiyonin oranının yüksek olduğu et, et ürünleri, süt ürünleri ve baklagiller kısıtlı oluyor diyetimizde. Yani sonuçta metionin almamak isityorsak protein de yemeyeceğiz
Bu arada sen Omega 3 alıyordun değil mi, ben doktora sormuştum alabilirsin herhangi bir zararı yok demişti ama faydasından bahsetmemişti. Nette birkaç yerde Omaga 3'ün kan pıhtılalaşması sorununa iyi geldiğini okudum, bugünden itibaren düzenli olarak alacağım bende. Tolga Hoca'nın sana verdiği bir marka, doz veya dikkat etmen gereken(içeriğinde şu olsun veya olmasın) özel birşey var mıydı?
 

hmmm forumlarda okuduğuma göre omega3 ü bebek bekleyen pek çok arkadaş alıyormuş. ben haftada 2 kez balık tüketiyordum sadece. bir dahaki randevuda tolga hocaya sorayım ben de. özellikle bizim durumumuzda faydası daha fazla ise. gamzeli sen mi kullanıyorsun omega3 canım?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…