Platonik Aşk

Aşk güzel bir şey sonuçta, birini sevmek onunla ilgili hayaller kurmak. Çok kendini kaptırmazsan çok hayalkırıklığına da uğramazsın. Belki küçük de olsa karşılıklı olma ihtimali bile varYine de derslerinin önüne geçmesine izin vermemelisin bence, zaten sen de farkındasın.
 
Dediğiniz gibi bu duygular gerçekten insana mutluluk veriyor. Hatta sanırım ben, o kişiden ziyade bu duyguların kendisini seviyorum. Ama bunun benim geleceğime mani olmaması lazım, aslında bunun farkındayım ama insan bir başkasından bunları duyunca daha bir dikkate alıyor. Teşekkür ederim:)
 
Çok haklısın sadece sevebilme duygusunun kendisi bile güzel. Ama bir süre sonra kendi kendine sevmek yetmiyor işte, insan sevilmek de istiyor. O zaman üzülebilirsin, dikkatli ol kendini çok kaptırma
 
Çok haklısın sadece sevebilme duygusunun kendisi bile güzel. Ama bir süre sonra kendi kendine sevmek yetmiyor işte, insan sevilmek de istiyor. O zaman üzülebilirsin, dikkatli ol kendini çok kaptırma
Aynen, insan karşılıklı olsun istiyor. Tamam, daha dikkatli ve kontrollü olucam:)
 
Merakla bekliyorum:)

Ben bir Üniversitede öğretim görevlisiyiyim.

Bir çok kız ve erkek öğrencim var. Kızlarla pek bir sorunumuz yok ama erkek öğrencilerimle alakalı biraz sıkıntım var. Şöyle ki, cinsiyet ayrımı yapmadan tüm öğrencilerime eşit davranıyorum, tabii bazı zeka küpü öğrencilerimle haliyle daha ilgiliyim çünkü diğerleri 3 kere de anlarken bunlar maşallah tek seferde anlayıp, özümseyip birde mantık yürütüp sorular soruyorlar zaman zaman münazara yaptığımız da olur.

Buraya kadar bir sorun yok ama... Bazıları o kadar tacizkar biçimde izliyor ki beni bu ciddi manada rahatsızlık yaratıyor. Öğrencidir deyip geçiyorsun ama bir bakıyorsun ki, odamın kapısının altından atılmış mektuplar, gruplaşıp devamlı benden bahsetmeler, benimle alakalı espriler, derste iç çekmeler ve hatta birbirini kıskanmalar... Akşamın bir saati atılan sözde dersle alakalı ama esasında alakasız mesajlar. Hatta öğrencilerden birinin ağabeyi gelmiş benimle tanışmaya ne alaka? Biri de devamlı gittiğim sosyal mekanları saptamış oralara takılıyor mesela, aklı sıra aynı sosyal statüde olduğumuzu kanıtlayacak.Bunlar 18-25 yaş grubu.

Bu durum sadece benimle alakalı değil, eli yüzü azıcık düzgün olan tüm bayan ve erkek eğitimciler için aynı şey söz konusu, arada dertleşiyoruz.Haliyle öğrencilerin bizim gözümüzde ki masumiyeti kayboluyor. Yani bir öğretmenin tek amacı bildiği herşeyi karşısında ki kişilere öğretmektir yanılıyor muyum? Bu durumda konsantre olamıyoruz bir yandan da tabii devamlı böyle bir baskı altında olmak enerjimizi düşürüyor.

Şimdi kendini benim yerime koy, diyelim ki bir dershanede veya üniversitede ders veriyorsun. Bazı erkek öğrencilerin sana öğretmen olarak saygı duymanın haricinde başka türlü hisler beslediğini hissediyorsun. Yanılma payın yok, bakıyorsun ve zaten direkt anlıyorsun. Peki ne yaparsın ne hissedersin? Dersaneyi bırakıp kaçacak halin yok, mecburen devam edeceksin peki ya o öğrenci veya öğrenciler hakkında ki düşüncen ne olur? Sen buraya ders öğrenmeye mi geldin, yoksa derdin oynaşmak mı diye düşünmez misin? Düşünüyorsun.Bunu düşünmek istemiyorsun ama düşündürtüyorlar ve gözünden düşüyor bu öğrenciler."Ben diğerleri gibi değilim" en çok arkasına saklandıkları bahane, kendilerinde ayırıcı özellik olarak ne görüyorlar bilmiyorum ama isterse dünya yakışıklısı olsun, bir öğretmen azıcık oynak olmadıktan sonra bir öğrencisine dönüp bakmaz. Aksi ahlaksal olarakda yanlıştır, kurumsal olarak da yanlıştır.

Bu yüzden hayatım, her ne kadar gittiğin bir dersane de olsa etik olarak aranızda bir şey olması mümkün değil. Bu güne kadar inan bana bu adamcağızdan hoşlanan, platonik olarak aşık olan ve baştan çıkartmaya çalışan da olmuştur ve olmaya devam edecektir.Sen onlardan biri misin? Tabii ki değilsin, sadece şu sıra derslerden bunalmışsın ve işi daha eğlenceli hale getirmek için beynin sana oyun oynuyor, her gün belki bıkarak gittiğin dersaneye koşarak gitmen için bahane yaratıyor.Bu yüzden sen sen ol o kişilerden biri olma, sadece dersine konsantre ol, eğitimini güzelce al sınavını kazan.

Tabii milyonda bir ihtimal adamda beğenir, kendine yenik düşüp yaklaşmaya çalışır olur ya :) Kısme,t ama kesinlikle ilgini belli etme ve seni yolundan alı koyacak düşüncelerden uzaklaş tamamen derslerine yoğunlaş. Tabii arkadaşlarınla görüşüp sosyalleşmeyi de ihmal etme, kimbilir belki karşına gerçek bir ilişki yaşayabileceğin birileri çıkar belli mi olur.

Sevgiler canım.
 
İlk platonik aşkım lisede felsefe hocamdı ayy canım benim bak gene aklıma geldi.aşk dedıgım şeyın aslında onun durusuna giyimine ve meslegıne olan hayranlığım olduğunu gerçek aşkımı bulunca anladım.
Aşkınızın karşılık bulma ihtimali varmı bılemem ama yoksa zaten unutmaya mahkumsunuz .
 


platonik aşk belkide aşkların en zorudur. seversin bilmez düşünürsün hissetmez....
sadece senin bildiğin ve kendine anlatıp durduğun masallar gibidir.
her yanını acı da sarsa acım var bile diyemediğin, kendini bile ezberleyemediğin ruh halindir.
görünce heyecan sarar ama karşı taraf anlayacak diye de ödün kopar.
adım atmaktan korkarsın.... ama atmazsanda kor gibi yanarsın.
durumun vahim arkadaşım :)
ama aşkın en saf hali belki de ..... tek kötü yanı tek taraflı yaşamak ve hislerini tek başına taşımak....
GİT KONUŞ BENCE
 
Tamamen ayni şeyleri yasamis biri olarak sana kesinlikle uzak durmani tavsiye ediyorum
Ne açıl, ne güven ne de hayallere kapıl
Sadece derslerine odaklan, benim yaptigim hatayi yapma

Ben platonik yasamadim, tam tersi hoca beni yemeğe davet etti, ilgisini belli etti, iyi ki seni tanidim falan derken bu bana öyle güzel ilgili ve sevgili davrandi ki ben de kendimi kaptirdim gittim..

Ama sonra ne oldu?
Tam 4 gün sonra saçma bir durumu bahane ederek uzaklasti gitti

Burda sana anlatsam 4 günde yazdigi mesajlari sayfalar almaz

Ben tam gaz derslerime odaklanmışken beni fena etkiledi bu durum ve toparlanamadim
Sonuç. Atanamadim bak yine evdeyim

Lütfen güvenme ve kaptirma kendini
İnşallah gönlündeki yere atanirsin
 
Çok güzel açıklamışsınız, tebrik ederim.
 
Öncelikle böyle vakit ayırıp uzunca düşüncelerinizi benimle paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Tespitlerinizde o kadar haklısınız ki.. Birincisi, hocanın tek hayran bayan öğrencisi muhakkak ki ben değilim:) Gerek branşından, birikiminden gelen bi karizması gerekse fiziken hoş bi yapısı var ve dediğiniz gibi, büyük ihtimalle sizin öğrencileriniz gibi, hepimiz dersi dinlerken hocayı süze süze bakıyoruz:) Hiç hocanın bu bakımdan rahatsız olacağını düşünmemiştim. Çok iyi oldu uyarınız. İkincisi, evet haftasonu dershaneye, hocayı görme mutluluğuyla süslene püslene gidiyorum:) ve sanki şu stresli süreci biraz daha katlanabilir hale getiriyorum. Ama bu konuda daha bir dikkatli olmam ve önce kendi hayatımı yoluna koymam gerektiğini anladım. Tekrar çok teşekkür ederim:)
 
Evet, dediğiniz gibi bu aşk dediğim şey biraz da hocanın ses tonuna, hitabına, duruşuna, branşındaki hakimiyetine, sınıftaki o otoriter havasına duyulan hayranlık:) Belki ben de günün birinde işte bu benim gerçek aşkım diyebileceğim biriyle karşılaşırım, belki bu kişi hocam olur ya da olmaz:) Ama kendimi kaptırmamam gerektiğini daha iyi anladım. Sağolun:)
 
Öncelikle hepimiz inşallah gönlümüzdeki yere atanırız:) Sizin süreciniz daha farklı ve sizin açınızdan daha zor geçmiş. Açılıp açılmama, belli edip etmeme konusunda içimde sürekli bi şey beni zorluyordu. Hatta derste bazen, haftaiçi o hayalleri kuran ben şimdi nasıl böyle oturuyorum falan diye şaşırıyorum:) Ama önceliğin atanma ve mesleğini eline alma olduğunu daha iyi anladım. Çok teşekkür ederim. Sevgiler:)
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…