Evin dış kapısının önünde kamp kurduğum için o kapıyı açınca ben de direkt açtım kapıyı.
Giyinmiş kuşanmış özel bir yere gidecek gibi, ayakkabısını giyene kadar baktım öyle uzun uzun. Hiçbir şey söylemedim.
Sonra döndü “Ne oldu” dedi. “Ne olduğunu sen söyleyeceksin annemi arayıp kapıyı çalıyor Desmond demişsin. Demek ki bir şey var, demek ki tutuşmuşsun ki aradın” gibi bir şey söyledim.
“Küçücük çocuk uzar ne olacak” dedi. İnanır mısınız hiç suçluluk belirtisi yok! Biraz hissetsem ya da özür dilese “Bir daha yapma ne kardeşime, ne başka çocuğa” deyip girecektim içeri. Ama özrü kabahatinden büyük!
Tabii sinirden kıpkırmızı oldum. Bundan sonra anlatacaklarımı bire bir olduğu gibi yazabileceğimi sanmıyorum. Çünkü sinirlenince ne söylediğimin, ne yaptığımın farkında olmuyorum. Her neyse aşağı yukarı şöyle söyledim;
“Sen nasıl bir insanmışsın ya. 50 yaşındasın yaşından utan, 3 çocuğun 2 torunun var onlardan utan. Geçmişte yaptıkların yetmedi anneme babama şimdi bize mi sardın? (Gülerek dinliyor bu arada) Ne istedin çocuğun saçından, emanet verilmiş o sana emanet. Bir yerini incitir miyim diye korkacağın yerde saçını kırpmışsın. Hiç mi vicdanın yoktu? Hiç mi saçın içine sı*çtım ne derler bana gidip düzelltireyim demedin? Vizyonsuz. Gülüyor bir de karşımda. Git gözüm görmesin seni.” dedim
“Uzar o uzar yağ sür kendine sürdüğün gibi” dedi yine gülerek ve burası benim artık sabrımın tükendiği yerdi.
“Kendi kızının saçı örtülü madem çok biliyordun saç kesmeyi onunkini kesseydin ya görülmüyor bir şey olmuyor ne halt yemeye kestin bizim saçları. Bir babaneme bakıyorum, bir sana bakıyorum sen onun kızı olamazsın. Şeytansın sen. Yanına kalır sanıyorsan sanma. Ödeyeceksin bunları. Babam annem bir şey diyemiyor diye kendini bir şey sanma. Ben onlara benzemem.” gibi bir şeyler söyledim. Sinirden net hatırlamıyorum.
Merdivenlerden inmeye başladı. “Tü senin insanlığına insan bunu düşmanına yapmaz, saç bu saç kıyafet mi atalım bir kenara”
“Kes artık sesini babanı ararım” dedi. “Aramazsan adam değilsin” dedim kapattım kapıyı. Bir şeyler homurdanarak indi aşağı ama anlamadım ne dediğini.
Geçmedi hırsım daha çok hırslandım. Ne yüzsüzmüş ya. Sinirden kıpkırmızıyım hâlâ