Sabırsızlanıyorum kızları:))

Emel gittin mi? Yine anlamadı beni..

Burda herkes senin yüzünden strese girip hasta olacak emel:roflol:
 
yok kız burdayım kendime gülüyom ya bu poğaça nasıl olacakk acaba deneyi kocam üzerinde deneyeceğim zavallı adam ya
 
yemegı koydum geldım
bahceye ıncem az ama
ya bala benı kahrettın walla cogugum bıle tekmelıyo anne yeteeeeeeeeer dıyekaydirigubbakcemile3
bı bucuk su bardagı sut ama yoksa napalım su koy yarım bardakta
sert olabılır ama
 
ıyiyiz dünürüm gördüğün gibi emel yine uğraştırdı bizi..kaydirigubbakcemile3

Benimki uyandı şimdi maç seyrediyo..Ben de rahatım şimdilik..kaydirigubbakcemile3
 
İyiyiz dünürüm gördüğün gibi emel yine uğraştırdı bizi..kaydirigubbakcemile3

Benimki uyandı şimdi maç seyrediyo..Ben de rahatım şimdilik..kaydirigubbakcemile3

benimki de maça bakarken uyuyakaldı

emelcim ne fantazilerin var öyle hayatım şömine başında :jeyyar:
 
Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine sığınmak


Hz. Ömer (ra) şam'a doğru yola çıkmıştı. Serg denilen yere varınca, kendisini orduların başkumandanı Ebu Ubeyde b. Cerrah ile komuta kademesindeki arkadaşları karşıladı ve ona şam'da veba hastalığı baş gösterdiğini haber verdiler.

Hz. Ömer (ra) şam'a doğru yola çıkmıştı. Serg denilen yere varınca, kendisini orduların başkumandanı Ebu Ubeyde b. Cerrah ile komuta kademesindeki arkadaşları karşıladı ve ona şam'da veba hastalığı baş gösterdiğini haber verdiler. Ömer (ra), Abdullah b. Abbas'a:

-Bana ilk Muhacirleri çağır, dedi.

Hz. Ömer (ra) onlarla oturup konuştu ve şam'da veba salgını bulunduğunu kendilerine bildirdi. Onlar nasıl hareket edilmesi gerektiğinde ihtilaf ettiler. Bazıları:
-Sen belirli bir iş için yola çıktın, geri dönmeni uygun bulmuyoruz, dediler. Bazıları da:
-Müslümanların kalanı ve Hz. Peygamberin ashabı senin yanındadır. Onları bu vebanın üstüne sevk etmenizi uygun görmüyoruz, orada salgın hastalık var, dediler.

Bunun üzerine Hz. Ömer (ra):

-Gidebilirsiniz, dedi. Daha sonra Abdullah b. Abbas'a (ra):

-Bana Ensar'ı çağır, dedi. Onlar da Muhacirler gibi benzer sözler söylediler. Hz. Ömer (ra):

-Siz de gidebilirsiniz, dedi. Hz. Abdullah'a (ra) tekrar:

-Bana Mekke'nin fethinden önce Medine'ye hicret etmiş olan Kureyş Muhacirlerinin yaşlılarını çağır, dedi.

Onlardan iki kişi bile ihtilaf etmedi ve hepsi:
-ınsanları geri döndürmeni ve bu hastalığın olduğu yere gitmemeyi uygun görüyoruz, dediler.

Bu defa Hz. Ömer (ra) herkese seslenerek:

-Ben sabahleyin dönüş hazırlığına başlıyorum, siz de hayvanlarınıza binmiş olun, dedi.

Ebu Ubeyde b. Cerrah (ra):

-Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun? diye sordu. Hz. Ömer (ra):

-Keşke bunu senden başkası söyleseydi ey Ebu Ubeyde! Dedi. Zira Ömer (ra) Ebu Ubeyde'ye muhalefet etmek istemezdi. Ve sözüne şöyle devam etti.

-Evet, Allah'ın kaderinden yine Allah'ın kaderine kaçıyoruz. Ne dersi senin develerin olsa da iki tarafı olan bir vadiye inseler, bir taraf verimli diğer taraf çorak olsa, verimli yerde otlatsan Allah'ın kaderiyle otlatmış, çorak yerde otlatsan yine Allah'ın kaderiyle otlatmış olmaz mıydın?

Tam o esnada bir takım ihtiyaçların karşılamaz için ortalarda görünmeyen Abdurrahman b. Avf (ra) çıkageldi ve:

-Bu hususta bende bilgi var, Rasulullah (sav) Efendimizin:

-“Bir yerde veba olduğunu işittiğinizde oraya girmeyiniz. Bir yerde veba ortaya çıkar, siz de orada bulunursanız, hastalıktan kaçarak oradan dışarı çıkmayınız” buyururken işittim, dedi.

Bunun üzerine Hz. Ömer (ra) Allah'a hamd etti ve oradan ayrılıp yoluna devam etti. (Buhari, Tıb, 30; Müslim, Selam, 98)
Hz. Ömer'in (ra) bu tavrı ‘kader' anlayışına nasıl bakmamız gerektiğine dair ipucu veriyor. Tedbir olarak ve bütün sebeplere sarılmamız gerekir. Bütün bunlara rağmen Yüce Allah başka bir şey dileyip önümüze getirecekse buna da razı olmak gerekir.

Doç.Dr.Nihat Hatipoğlu
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…