Benim çevremdeki balık burcu insanlar böyle. Balık burcu arkadaşları tenzih ederim ama bana denk geldiler sanırım, sürekli bir açık ve kusur arama derdindeler. Sürekli bir dedikodu yapma isteği arzusu. Mesafe koydum.
Bir an iltifat ediyor, bir an yerin dibine sokuyor. Mesela, "Ben sana her şeyimi anlatıyorum, sen bana hiçbir şeyini anlatmıyorsun," diyor. Genelde konuyu hep eşim ile ilişkime, cinselliğe varana dek çekiyor. "Ne anlatayım, anlatacak bir şeyim yok ki, sana anlatmak için adama gidip, 'Gel kavga edelim, X'e anlatacak malzeme çıksın mı,' diyeyim," dedim. Çocukluk arkadaşım. Her şeyi irdeliyor.
Sohbet ediyoruz diyelim, "Salak okumadın, evlendin," diyor. 10 dakika sonra, "Çalışmaktan bıktım, sizin çevre hep zengin yok mu şöyle zengin bir bekar. Vallahi zengin koca bulup evlenmek istiyorum. Evimde oturup keyif çatmak istiyorum," diyor. Defalarca, saçmalama hayırlısını dile, diye uzun uzun konuştum. Bir keresinde bana, "Çok çakalsın, zengin yere kapak attın," bile dedi. Öyle bakakaldım. Sırf 20 yıldır birbirimizi tanıyoruz diye sus sus, artık çatlama noktasına geldim ve mesafe koydum. Minimum seviyede görüşmeye çalışıyorum.
Eşimle bir problemim olmasa bile, ne tür imtihanlardan ve sıkıntılardan geçtiğimi de biliyordu. Öğretmen kendisi bu arada. İnsanları eleştirmekten nefret eden ablam bile bir gün, "X'i böyle bilmezdim. Okumuş, öğretmen olmuş ama çok boş, kendisine hiçbir şey katmamış," dedi -ki bu arkadaşımı çok severdi. Kendi içinde yapamadığı şeylerin acısını etraftan çıkarıyor diye düşünüyorum. Tıp okumak istiyordu, puanı öğretmenliğe tuttuğu için öğretmenlik okudu. Yapma, mezuna kal bir sene daha çalış dene dedim dinlemedi. Mezun oldu 2 sene kpssye çalıştı dersaneye gitti ama olmadı. En sonunda anladım; mutsuz ve çevresindekileri de mutsuz etmek istiyor. Bilerek mi yapıyor, psikolojisi mi buna itiyor bilmiyorum ama insanı çok bunaltıyor.