• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

sadece eşinle değil,ailesiyle de evleniyorsun,peki ailesinden boşanma olanağı yok mu?

adyghe

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
15 Ağustos 2011
100
34
103
İstanbul
ya kızlar bu aralar gerçekten çok yorgun, kırgın ve mutsuzum.
ben evlenmeden önce büyüklerin söylediği
"evlenirken sadece eşinle deil, ailesiyle de evleniyorsun" sözünü pek anlamamışım.
ama inanın şimdi çok iyi anladım.
henüz 1 yıllık evliyim.
eşimi gerçekten çok ama çok seviyorum.
benim ailemde aile içi bağlar normaldir, kimse kimsenin hayatına -yardım istemediği sürece- karışmaz. annem babam sadece tecrübelerinden dolayı küçük uyarılar yapar. yazları 4-5 ayı ailemden ayrı geçirirdim evlenmeden önce. yalnız kalırdım. 4-5 günde bir arardım yada ararlardı. ki bu bence normal bi süre. konuşmamız da nasılsınız, babam nasıl, kardeşim nasıl . bende iyiyim fln.

eşim ailesine çok düşkün. onların aile içi ilişkileri bana göre haddinden fazla bağlı. herkes birbirinin hayatına burnunu sokup onun hakkında yorum yapabiliyo, vermen gereken kararı bile söyleyebiliyo. yani "bence şöyle yapsan daha iyi olur" şeklinde değil de "şöyle yap" modundalar. neyse bu durum beni ilgilendirmiyo. benim evime, eşime, bana karışmadıkları sürece.

herkesin kocası biraz annecidir ewt. benimki de öyle. benimki hatta biraz da babacı.
2 sokak aşağıda oturuyorlar. ama eşimle günde 5-6 defa telefonda konuşuyolar. beni de arıyolardı. ben 1-2 laf söyledim. kayınvalidem uyanık. kendi aramayı bıraktı. bende şaşırdım. meğerse kayınpedere arattırıyomuş :)
benim annem 750km uzakta başka bi şehirde. 2-3günde bi ararız birbirimizi. nasılsın, bi sorun varmı, iyimisiniz. bitti. konuşma bu.
ama kaynanam bi konuşmaya başladımı 10dk dan önce asla kapatmaz. eşim konuşuyo, 1 insanla 10 dk konuşursanız o süre zarfında ona hayatınızdaki herşeyi anlatmaya başlarsınız. iyi de neden kayınvalidem benim evimde olan herşeyden haberdar olsun. yemekte ne var, temizlik yaptık mı, çAY içtik mi. kime ne bundan :S

kayınpeder sürekli aramıyorum die laf sokuyo bana. haa söylemeyi unuttum bi de görümcek var. arada bizde kalır. bigün diş fırçasını yanına almadığını söyleyince ben de misafir fırçası var. onlardan birini al kullan dedim. kullanmış, sonra da dio ki, bu fırçalıkta dursun. ben geldikçe kullanırım. :S lan ben bu evde 3. bi kişiye tahammül edecek durumda olsam çocuk yaparım. bu ne saçmalık. dolabımı, eşyalarımı rahatlıkla karıştırır, hiç çekinmez. hiç hoşlanamm kendisiden ama gelsin, kalsın, eşimin kardeşi sonuçta. ama bu ne terbiyesizlik. bi çanta yap kendine. gel efendi gibi deki"bunde benim özel eşyalarım var. buraya geldiğimde kullanmak için. bu sizde kalsın" eywallah. başımla beraber. ama nerde o incelik. benim evime bana sormadan ve hatta benim adıma yemeğe erkek arkadaşını davet eden birinden ne incelik bekliyosun ki.

neyse kızlar gece gece kafanızı şişirmeyim. aslında sadece 1er örnekle bu tip sıkıntılar ifade edilmez. ama çok uzun yazdım.

şunu da ekleyeyim evlendiğim için çok çok pişmanım.
benim için çok yanlış bi hamleydi...
 
mesafe sart
bence evliligi bitirmeye degmez
8 senelik evliyim ilk 5 sene cok cok zor gecti
ama zamanla ve sabirla taslar yerine oturuyor
yada insan bazi seyleri sindiriyor
aramizda 200 km mesafe var haftada bir kez ararim ama mutlaka haftada 3 kez arar
Allahtan esim pek duskun degil
isaret eder bana verme teli diye .. cunku o bile bikiyor sorulardan
kacta geldin ? yemekte ne yediniz ? niye o kadar gec kaldin ? sorarda sorar
isin gicigi once bana sorar sonra ayni sorulari esime sorar
sinir krizleri gecirdigim olurdu bazen
ama simdi gulup geciyorum, bazen tele bakmiyorum aksam esime aratiyorum
bi sekilde idare ediyoruz ..
yapabiliyorsan gul gec
yapamazsan acik ve net bi sekilde konusmaya calis ki
herkes sinirini bilsin
 
ya kızlar bu aralar gerçekten çok yorgun, kırgın ve mutsuzum.
ben evlenmeden önce büyüklerin söylediği
"evlenirken sadece eşinle deil, ailesiyle de evleniyorsun" sözünü pek anlamamışım.
ama inanın şimdi çok iyi anladım.
henüz 1 yıllık evliyim.
eşimi gerçekten çok ama çok seviyorum.
benim ailemde aile içi bağlar normaldir, kimse kimsenin hayatına -yardım istemediği sürece- karışmaz. annem babam sadece tecrübelerinden dolayı küçük uyarılar yapar. yazları 4-5 ayı ailemden ayrı geçirirdim evlenmeden önce. yalnız kalırdım. 4-5 günde bir arardım yada ararlardı. ki bu bence normal bi süre. konuşmamız da nasılsınız, babam nasıl, kardeşim nasıl . bende iyiyim fln.

eşim ailesine çok düşkün. onların aile içi ilişkileri bana göre haddinden fazla bağlı. herkes birbirinin hayatına burnunu sokup onun hakkında yorum yapabiliyo, vermen gereken kararı bile söyleyebiliyo. yani "bence şöyle yapsan daha iyi olur" şeklinde değil de "şöyle yap" modundalar. neyse bu durum beni ilgilendirmiyo. benim evime, eşime, bana karışmadıkları sürece.

herkesin kocası biraz annecidir ewt. benimki de öyle. benimki hatta biraz da babacı.
2 sokak aşağıda oturuyorlar. ama eşimle günde 5-6 defa telefonda konuşuyolar. beni de arıyolardı. ben 1-2 laf söyledim. kayınvalidem uyanık. kendi aramayı bıraktı. bende şaşırdım. meğerse kayınpedere arattırıyomuş :)
benim annem 750km uzakta başka bi şehirde. 2-3günde bi ararız birbirimizi. nasılsın, bi sorun varmı, iyimisiniz. bitti. konuşma bu.
ama kaynanam bi konuşmaya başladımı 10dk dan önce asla kapatmaz. eşim konuşuyo, 1 insanla 10 dk konuşursanız o süre zarfında ona hayatınızdaki herşeyi anlatmaya başlarsınız. iyi de neden kayınvalidem benim evimde olan herşeyden haberdar olsun. yemekte ne var, temizlik yaptık mı, çAY içtik mi. kime ne bundan :S

kayınpeder sürekli aramıyorum die laf sokuyo bana. haa söylemeyi unuttum bi de görümcek var. arada bizde kalır. bigün diş fırçasını yanına almadığını söyleyince ben de misafir fırçası var. onlardan birini al kullan dedim. kullanmış, sonra da dio ki, bu fırçalıkta dursun. ben geldikçe kullanırım. :S lan ben bu evde 3. bi kişiye tahammül edecek durumda olsam çocuk yaparım. bu ne saçmalık. dolabımı, eşyalarımı rahatlıkla karıştırır, hiç çekinmez. hiç hoşlanamm kendisiden ama gelsin, kalsın, eşimin kardeşi sonuçta. ama bu ne terbiyesizlik. bi çanta yap kendine. gel efendi gibi deki"bunde benim özel eşyalarım var. buraya geldiğimde kullanmak için. bu sizde kalsın" eywallah. başımla beraber. ama nerde o incelik. benim evime bana sormadan ve hatta benim adıma yemeğe erkek arkadaşını davet eden birinden ne incelik bekliyosun ki.

neyse kızlar gece gece kafanızı şişirmeyim. aslında sadece 1er örnekle bu tip sıkıntılar ifade edilmez. ama çok uzun yazdım.

şunu da ekleyeyim evlendiğim için çok çok pişmanım.
benim için çok yanlış bi hamleydi...

belki çok normal bişey yazmışsın ama ben ağlamaktan yazamıyorum şimdi..

hemen hemen aynı durumdayız ve benim dayanacak gücüm kalmadı.. vıcık vıcık ilişkiler, haddini bilmez insanlar, utanma arlanma yok, herşeye burnunu sokan kaynana, evime her geldiğinde bi eşyamı mutlaka alıp sen bunu kullanmıyorsundur diye çantasına atan görgüsüz görümce, tam manasıyla insanı kanser eden tipten kayınpeder..

dayanamadım yanlarında, şehir değiştirdim belki uzak kalırız daha iyi olur diye, her hafta sonu gelsenize gelsenize diye ısrarlarından bıktım, bu sefer de kendileri gelip en az 1 hafta bizde kalıyorlar.. doğum için memlekete gittim geldim baktım iç çamaşırlarımın bile yerini değiştirmişler.. kayınpederim yatak odamda dolabımda seccadesini arıyor..

bana o kadar ters ki.. kendimden iğrenir oldum..
annemlere de anlatamıyorum üzülürler sonra diye..
eşime de söyledimmi hemen 'bizimkiler kalabalığı seviyorlar, onlara göre bu normal' diyor.. ya banane sizinkilerden.. ben sevsem yanlarında dururdum, şehir değiştirmezdim.. geldiler mi mutlaka misafir çağırırlar yatılı.. evimde aynı anda 12 kişi misafir kaldığını biliyorum geceleri..
eşyalarımı görümcem kafasına göre düzenler, çöp kutusu şurda dursun, tuzluk burda dursun, koltuğu oraya alalım diye..

görgüsüzlüğün bu kadarı.. ben oturur izlerim sadece..

ama çok ağır depresyon yaşıyorum şuan ve her şeye ağlar oldum..

önümüzdeki hafta psikologdan randevu aldım, ilk isteyeceğim şey 'Allah aşkına yardım edin de ben insanları kırmayı öğreneyim' olacak.. bunca haddini bilmezliklerine rağmen hala daha kırılmasınlar diye uğraşıyorum..

geldiler mi gitmek bilmezler, nerdeyse zorla kovuyor artık eşim.. 3 gün anca tahammül edebiliyorum sonra sinirlerim bozuluyor ve odaya kapanıp ağlıyorum..

hele geçen sene yatak odamda bile onlar uyuyorlardı da ben salonda uyuyoordum, yer yoktu artık.. 3+1 200 metrekare evim var ve bu kafileyi eve sığdıramıyorum..

gece uyurken bile kayınpederim kapıyı açıp odaya dalabilecek kadar öküz..
masada elalemin karısının kızının dedikodusunu yapar..

kendi öz kardeşleri evlerine geldi diye kayınvalidem cinnet geçiriyordu, ayy kaç gün kalacak bu, gitsin huzurevinde kalsın vs vs diye.. ee anam o senin öz kardeşin, sen benim neyimsin ya, ben napayım seni hangi huzur evine yollayım.. kendini benim yerime de koysana, öz kardeşin bile olsa evinde 3.kişiye tahammül etmiyorsun..

ayy o kadar sorun var ki anlatsam herkesin aklı şaşar..

bildiğim tek şey oğlum olmasa arkama bakmadan kaçıp taa avustralyalara yerleşmek istediğim..
tiksiniyorum artık..
 
mesafe sart
bence evliligi bitirmeye degmez
8 senelik evliyim ilk 5 sene cok cok zor gecti
ama zamanla ve sabirla taslar yerine oturuyor
yada insan bazi seyleri sindiriyor
aramizda 200 km mesafe var haftada bir kez ararim ama mutlaka haftada 3 kez arar
Allahtan esim pek duskun degil
isaret eder bana verme teli diye .. cunku o bile bikiyor sorulardan
kacta geldin ? yemekte ne yediniz ? niye o kadar gec kaldin ? sorarda sorar
isin gicigi once bana sorar sonra ayni sorulari esime sorar
sinir krizleri gecirdigim olurdu bazen
ama simdi gulup geciyorum, bazen tele bakmiyorum aksam esime aratiyorum
bi sekilde idare ediyoruz ..
yapabiliyorsan gul gec
yapamazsan acik ve net bi sekilde konusmaya calis ki
herkes sinirini bilsin

senin de söylediğin gibi eşim düşkün olmasa daha kolay olurdu. beni arıyolar, açmıyorum. eşimi arıyolar hemen. işaret ediyorum konuşmıcam die. müsait deil, içeride fln dio. bi kaç saat sonra bi daha aıyolar.
burda olay eşte bitiyo. o ne kadar net sınırlar çizerse o kadar kolay oluyo. ama sınır çizme işini ailesine bırakırsa herşey bi çıkmaza sürüklüyo
 
canım sende açık açık söyle. mesela yatak odama girilmesini sevmiyorum de. Ben doğum yaptığımdada yatak odama giriliyordu mesela ama bebeği görmek yada temizlik yapmak için ben ortalık yerde konu geçtiğinde dedim. En nefret ettiğim şey yatak odama girilmesi dedim şimdi kimse girmez mesela.
Görümcenide uyar. Eşyalarını alıyorsa kullanıyorum de verme. Kullanmasan bile verme. O utanmıyorsa sen eşyanı vermemek için mi utanacaksın. Eşyalarının yerini değiştirdiğinde izleyeceğine yerine koyarmısın onu elim alışmış orda kalsın düzenimi bozma de. Gitsin kendi evini düzlesin.Sen ses çıkarmadıkça o tepene çıkar.
Bazı şeyleri demediğin sessiz kaldığın sürece daha da fazlası olur. Sonuçta ev senin evin. Özeline saygı göstermek zorundalar.
 
belki çok normal bişey yazmışsın ama ben ağlamaktan yazamıyorum şimdi..

hemen hemen aynı durumdayız ve benim dayanacak gücüm kalmadı.. vıcık vıcık ilişkiler, haddini bilmez insanlar, utanma arlanma yok, herşeye burnunu sokan kaynana, evime her geldiğinde bi eşyamı mutlaka alıp sen bunu kullanmıyorsundur diye çantasına atan görgüsüz görümce, tam manasıyla insanı kanser eden tipten kayınpeder..

dayanamadım yanlarında, şehir değiştirdim belki uzak kalırız daha iyi olur diye, her hafta sonu gelsenize gelsenize diye ısrarlarından bıktım, bu sefer de kendileri gelip en az 1 hafta bizde kalıyorlar.. doğum için memlekete gittim geldim baktım iç çamaşırlarımın bile yerini değiştirmişler.. kayınpederim yatak odamda dolabımda seccadesini arıyor..

bana o kadar ters ki.. kendimden iğrenir oldum..
annemlere de anlatamıyorum üzülürler sonra diye..
eşime de söyledimmi hemen 'bizimkiler kalabalığı seviyorlar, onlara göre bu normal' diyor.. ya banane sizinkilerden.. ben sevsem yanlarında dururdum, şehir değiştirmezdim.. geldiler mi mutlaka misafir çağırırlar yatılı.. evimde aynı anda 12 kişi misafir kaldığını biliyorum geceleri..
eşyalarımı görümcem kafasına göre düzenler, çöp kutusu şurda dursun, tuzluk burda dursun, koltuğu oraya alalım diye..

görgüsüzlüğün bu kadarı.. ben oturur izlerim sadece..

ama çok ağır depresyon yaşıyorum şuan ve her şeye ağlar oldum..

önümüzdeki hafta psikologdan randevu aldım, ilk isteyeceğim şey 'Allah aşkına yardım edin de ben insanları kırmayı öğreneyim' olacak.. bunca haddini bilmezliklerine rağmen hala daha kırılmasınlar diye uğraşıyorum..

geldiler mi gitmek bilmezler, nerdeyse zorla kovuyor artık eşim.. 3 gün anca tahammül edebiliyorum sonra sinirlerim bozuluyor ve odaya kapanıp ağlıyorum..

hele geçen sene yatak odamda bile onlar uyuyorlardı da ben salonda uyuyoordum, yer yoktu artık.. 3+1 200 metrekare evim var ve bu kafileyi eve sığdıramıyorum..

gece uyurken bile kayınpederim kapıyı açıp odaya dalabilecek kadar öküz..
masada elalemin karısının kızının dedikodusunu yapar..

kendi öz kardeşleri evlerine geldi diye kayınvalidem cinnet geçiriyordu, ayy kaç gün kalacak bu, gitsin huzurevinde kalsın vs vs diye.. ee anam o senin öz kardeşin, sen benim neyimsin ya, ben napayım seni hangi huzur evine yollayım.. kendini benim yerime de koysana, öz kardeşin bile olsa evinde 3.kişiye tahammül etmiyorsun..

ayy o kadar sorun var ki anlatsam herkesin aklı şaşar..

bildiğim tek şey oğlum olmasa arkama bakmadan kaçıp taa avustralyalara yerleşmek istediğim..
tiksiniyorum artık..

inan ben de aynı durumdayım. yalnız kaldığım her an ağlıyorum. aileme belli etmiyorum, zaten uzaktalar, üzülürler.
eşimden destek görmüyorum. bu konuda yetersiz ve bence tepkisiz kalıyo.

bende şehir değiştirmeyi düşündüm. hala da düşünüyorum. ama bildiğim bi durumda var. kayınvalidemler yazım memlekete giderler bi kaç ay. o zaman telefon görüşme sayısı artıyo.
konuşup kapatıp, 1 saat sonra aradığında nasılsın dediğini biliyorum kaynanamın. "son 1 saatte bi değişiklik olmadı herşey aynı yani hala iyiyim" dedim ama anlayana...
 
canım sende açık açık söyle. mesela yatak odama girilmesini sevmiyorum de. Ben doğum yaptığımdada yatak odama giriliyordu mesela ama bebeği görmek yada temizlik yapmak için ben ortalık yerde konu geçtiğinde dedim. En nefret ettiğim şey yatak odama girilmesi dedim şimdi kimse girmez mesela.
Görümcenide uyar. Eşyalarını alıyorsa kullanıyorum de verme. Kullanmasan bile verme. O utanmıyorsa sen eşyanı vermemek için mi utanacaksın. Eşyalarının yerini değiştirdiğinde izleyeceğine yerine koyarmısın onu elim alışmış orda kalsın düzenimi bozma de. Gitsin kendi evini düzlesin.Sen ses çıkarmadıkça o tepene çıkar.
Bazı şeyleri demediğin sessiz kaldığın sürece daha da fazlası olur. Sonuçta ev senin evin. Özeline saygı göstermek zorundalar.

eşimin anneannesi evi gezmek istedi ilk geldiğinde, gezdiriyoruz kayınvalidemle. yatakodasına geldi. dolabı açmak için bahane buluyo o yaşlı aklıyla "nasıl açılıyo kızım bu?" anneanne istersen onu da açmayalım yani, o kadar özele girmeyelim dedim. odadan çıktık. sorun yok. ama kaynanamın nası içine oturmuşsa aradan 1-2 ay geçti, ben mutfaktan çıktım ne göreyim, gardırobu açmış öle bakıyo. bende ona baktım. e kızım dolabın üstüne hurç almışsın onu bakıyodum. o an diyemedim ki onlar dolabın üstünde, ne die içini açıyosun. ama hiç bişe demeden mutfağa girdim.yanlışlıkla oluyomuş gibi epey gürültü yaptım :D içeri geldim. suratımı astım, yüzüne bakmadım. tekrar içeri gittiğimde eşim söylemiş ona nie açtın die. ama nası bi dille söyledi onu bilmiyorum.

görümceke gelince, benimki sormaz bişey alırken. "dolabından şunu aldım" :D bu kadar

anlayış meselesi bu tip olaylar.
 
canım sende açık açık söyle. mesela yatak odama girilmesini sevmiyorum de. Ben doğum yaptığımdada yatak odama giriliyordu mesela ama bebeği görmek yada temizlik yapmak için ben ortalık yerde konu geçtiğinde dedim. En nefret ettiğim şey yatak odama girilmesi dedim şimdi kimse girmez mesela.
Görümcenide uyar. Eşyalarını alıyorsa kullanıyorum de verme. Kullanmasan bile verme. O utanmıyorsa sen eşyanı vermemek için mi utanacaksın. Eşyalarının yerini değiştirdiğinde izleyeceğine yerine koyarmısın onu elim alışmış orda kalsın düzenimi bozma de. Gitsin kendi evini düzlesin.Sen ses çıkarmadıkça o tepene çıkar.
Bazı şeyleri demediğin sessiz kaldığın sürece daha da fazlası olur. Sonuçta ev senin evin. Özeline saygı göstermek zorundalar.

anlamıyorlar valla kıtlar anlamıyorlar.. ben de ima ediyorum.. sürekli kullandığım kelime vıcık vıcık ilişkilerden nefret ediyorum ben diyorum ama yok beyine giden damarları tıkalı heralde..
geçen gelmiş kardeşimin düğün hediyesi olarak bana verdiği takımı sen bunu burda süs diye tutuyorsun ver ben kullanayım diyor.. o hatıra dedim anneme bile vermem ben onu diyorum, ozaman şu örtüyü alıyorum dedi aldı gitti ağzım açık baktım izledim yani..
biliyorum en büyük sorun susmamda zaten.. bunu aşamıyorum bu yüzden psikolojik destek alcam..
bunların memlekette benim evim vardı, yani benim değildi de gelin gittiğim evdi ve evlenirken o ev anannenden sonra sana kalıcak diyorlardı..
kadın rahmetli oldu, 1 ay geçmeden evi satıp parayı aralarında böldüler.. benim evi babam aldı, krediyi de aylık düzenli yatırıyor, bunlar bize gelince eşim hadi artık gidin özlemişinizdir evini dediğinde burası da bizim evimiiiz diyor adam.. balkondan itip öldüresim geliyor.. nerden senin evin oluyor ya? 1 kuruş bile vermedin, evi satıp parasını da kendin yedin, 1 aylık taksidimi bile ödemişliğin yok ne evinden bahsediyorsun.. ama işte aptalım ya söyleyemiyorum bunları içimde tutuyorum.. sonra tutamayınca eşime patlıyorum.. evliliğim şuan bitti bitecek duruma geldi ama ben hala elalemi değil eşimi kırmayı tercih ediyorum..
bu akşam bile bu tartışmayı yaşadık.. çok geriliyorum daha fazla dayanacağımı sanmıyorum..

inan ben de aynı durumdayım. yalnız kaldığım her an ağlıyorum. aileme belli etmiyorum, zaten uzaktalar, üzülürler.
eşimden destek görmüyorum. bu konuda yetersiz ve bence tepkisiz kalıyo.

bende şehir değiştirmeyi düşündüm. hala da düşünüyorum. ama bildiğim bi durumda var. kayınvalidemler yazım memlekete giderler bi kaç ay. o zaman telefon görüşme sayısı artıyo.
konuşup kapatıp, 1 saat sonra aradığında nasılsın dediğini biliyorum kaynanamın. "son 1 saatte bi değişiklik olmadı herşey aynı yani hala iyiyim" dedim ama anlayana...

ben guya en yakın ile taşınalım, oğlumuzu uzağa götürdü demesinler dedim. keşke doğuya taşınsaydım veya daha uzak biyerlere diyorum şimdi..
ben de açmıyorum ev telefonlarını, hemen eşimi arıyorlar..
bi de kendilerini bulunmaz hint kumaşından sanmaları yokmu..
 
belki çok normal bişey yazmışsın ama ben ağlamaktan yazamıyorum şimdi..

hemen hemen aynı durumdayız ve benim dayanacak gücüm kalmadı.. vıcık vıcık ilişkiler, haddini bilmez insanlar, utanma arlanma yok, herşeye burnunu sokan kaynana, evime her geldiğinde bi eşyamı mutlaka alıp sen bunu kullanmıyorsundur diye çantasına atan görgüsüz görümce, tam manasıyla insanı kanser eden tipten kayınpeder..

dayanamadım yanlarında, şehir değiştirdim belki uzak kalırız daha iyi olur diye, her hafta sonu gelsenize gelsenize diye ısrarlarından bıktım, bu sefer de kendileri gelip en az 1 hafta bizde kalıyorlar.. doğum için memlekete gittim geldim baktım iç çamaşırlarımın bile yerini değiştirmişler.. kayınpederim yatak odamda dolabımda seccadesini arıyor..

bana o kadar ters ki.. kendimden iğrenir oldum..
annemlere de anlatamıyorum üzülürler sonra diye..
eşime de söyledimmi hemen 'bizimkiler kalabalığı seviyorlar, onlara göre bu normal' diyor.. ya banane sizinkilerden.. ben sevsem yanlarında dururdum, şehir değiştirmezdim.. geldiler mi mutlaka misafir çağırırlar yatılı.. evimde aynı anda 12 kişi misafir kaldığını biliyorum geceleri..
eşyalarımı görümcem kafasına göre düzenler, çöp kutusu şurda dursun, tuzluk burda dursun, koltuğu oraya alalım diye..

görgüsüzlüğün bu kadarı.. ben oturur izlerim sadece..

ama çok ağır depresyon yaşıyorum şuan ve her şeye ağlar oldum..

önümüzdeki hafta psikologdan randevu aldım, ilk isteyeceğim şey 'Allah aşkına yardım edin de ben insanları kırmayı öğreneyim' olacak.. bunca haddini bilmezliklerine rağmen hala daha kırılmasınlar diye uğraşıyorum..

geldiler mi gitmek bilmezler, nerdeyse zorla kovuyor artık eşim.. 3 gün anca tahammül edebiliyorum sonra sinirlerim bozuluyor ve odaya kapanıp ağlıyorum..

hele geçen sene yatak odamda bile onlar uyuyorlardı da ben salonda uyuyoordum, yer yoktu artık.. 3+1 200 metrekare evim var ve bu kafileyi eve sığdıramıyorum..

gece uyurken bile kayınpederim kapıyı açıp odaya dalabilecek kadar öküz..
masada elalemin karısının kızının dedikodusunu yapar..

kendi öz kardeşleri evlerine geldi diye kayınvalidem cinnet geçiriyordu, ayy kaç gün kalacak bu, gitsin huzurevinde kalsın vs vs diye.. ee anam o senin öz kardeşin, sen benim neyimsin ya, ben napayım seni hangi huzur evine yollayım.. kendini benim yerime de koysana, öz kardeşin bile olsa evinde 3.kişiye tahammül etmiyorsun..

ayy o kadar sorun var ki anlatsam herkesin aklı şaşar..

bildiğim tek şey oğlum olmasa arkama bakmadan kaçıp taa avustralyalara yerleşmek istediğim..
tiksiniyorum artık..

ne biçim aile bu yaaa:47: şooooooookkk oldum okurken ALLAH yardımcınız olsun...
 
canım sende açık açık söyle. mesela yatak odama girilmesini sevmiyorum de. Ben doğum yaptığımdada yatak odama giriliyordu mesela ama bebeği görmek yada temizlik yapmak için ben ortalık yerde konu geçtiğinde dedim. En nefret ettiğim şey yatak odama girilmesi dedim şimdi kimse girmez mesela.
Görümcenide uyar. Eşyalarını alıyorsa kullanıyorum de verme. Kullanmasan bile verme. O utanmıyorsa sen eşyanı vermemek için mi utanacaksın. Eşyalarının yerini değiştirdiğinde izleyeceğine yerine koyarmısın onu elim alışmış orda kalsın düzenimi bozma de. Gitsin kendi evini düzlesin.Sen ses çıkarmadıkça o tepene çıkar.
Bazı şeyleri demediğin sessiz kaldığın sürece daha da fazlası olur. Sonuçta ev senin evin. Özeline saygı göstermek zorundalar.

eşimin anneannesi evi gezmek istedi ilk geldiğinde, gezdiriyoruz kayınvalidemle. yatakodasına geldi. dolabı açmak için bahane buluyo o yaşlı aklıyla "nasıl açılıyo kızım bu?" anneanne istersen onu da açmayalım yani, o kadar özele girmeyelim dedim. odadan çıktık. sorun yok. ama kaynanamın nası içine oturmuşsa aradan 1-2 ay geçti, ben mutfaktan çıktım ne göreyim, gardırobu açmış öle bakıyo. bende ona baktım. e kızım dolabın üstüne hurç almışsın onu bakıyodum. o an diyemedim ki onlar dolabın üstünde, ne die içini açıyosun. ama hiç bişe demeden mutfağa girdim.yanlışlıkla oluyomuş gibi epey gürültü yaptım :D içeri geldim. suratımı astım, yüzüne bakmadım. tekrar içeri gittiğimde eşim söylemiş ona nie açtın die. ama nası bi dille söyledi onu bilmiyorum.

görümceke gelince, benimki sormaz bişey alırken. "dolabından şunu aldım" :D bu kadar

anlayış meselesi bu tip olaylar.

bigün bizimkiler düğünden falan bahsediyorlar.. neyse ben de dedim ki nikah tazeleyin siz falan diye şaka yaptım.. hatta benim gelinliği de sen giyersin anne diyorum.. olmaz o bana diyor.. neden olmasın canım, ozamanlar ben kiloluydum diyorum.. yok ben onu bikez denedim de olmadı demezmi.. anlatırken bile o anki şimşekler çakıyor beynimde .))


valla benim eşimde de var biraz kıtlık galiba.. herşeyi benim söylemem lazım ki onlara söylesin.. tutturdular gelelim 3-4 ay sizde kalalım çocuğa bakalım diye, eşim de onların yanında nasıl olur hayatım diyor, bilmem ki diyorum, odaya gelince istemediğimi söyleyince aa istemiyormusun diyor.. deli mi ne.. tanımıyor beni sanki..

geçen kendisi de farketmiş bana laf soktuklarını, farkettim diyor.. he bravo dedim farketmişsin maşaAllah.. ee neden odunca izliyorsun ozaman diyorum.. annem babam işte atsan atılmaz, satsan satılmaz diyor.. ben de karınım, ozaman beni at sen atılırım, sat satılırım dedim..
zaten burda yalnızım eşimin bu umursamazlığı iyice yalnız hissettiriyor :((

bi ben böyleyim sanıyordum valla aslında benim durumumda birilerini daha var olması yalnız olmadığımı gösteriyor..
 
Allah size sabır versin kızlar :S söyleyecek söz bulamıyorum. Sizlerin tecrübeleri sayesinde daha mantıklı düşünüyorum. Ben izinsiz kardeşimin bile hiçbir eşyasına dokunmam millet ne rahat hayret ettim valla:53:
 
Zaten şu aileler olmasa çok mutlu olcazda :))))) Aynısı bende var ya ben ailemle konuşacak bişey bulamam bunlar hergün arar normal değil inanın ya bu erkeklerde ne var anlamadım aileci oluyolar bunlarda bi eksiklik var eminim artık biz kadınlar güçlüyüz onlar güçsüz bu kadar ya bende ilk başlarda çok sorun yapmıştım ne hergün saatlerce konuşurlar diye şimdi alıştım :))) konuştuklarıda ondan bundan dedikodu başka bişi yok evlatlarına şu ne yapmış bu neyapmış biz eşimize desek off banane ondan şundan bundan olur anneleri deyince ağızları açık dinlerler sadace şu telefonların bedavaları olması bıktırdı biz toplumu eskiden uzakta isen senede 1 görürmüşsün konuşaman göremen ama şimdiki zamanda bu ucuz faturalar vs bedavalşar yüzünden fazla teknolojik duruma maruz kaldık arkadaşlar.
 
davul bile dengi dengine diye o kadar güzel söylenmiş ki..
annemler fazla karışmadılar evlilik kararıma.. keşke karışsalardı diyorum.. sen bu ailede yapamazsın deselerdi..
kimseyi küçümsemek değil amacım yemin ederim, ama senelerini verip 2 üniversite bitirip hem hukukçu, hem de adli tıp uzmanı olan bi babanın, ve konservatuar mezunu bi annenin, uluslararası ilişkiler mezunu kızının üniversite yüzü görmemiş aileye gelin gelmesi bu kadar kötü sonuçlar mı doğurur hep :((
hep 2 gönül bir olunca samanlık seyran olur sanıyordum oysa..
bilerek evlendim..
bilemedim ki egolarını böyle tatmin edeceklerini..

hamileliğimi öğrendiğinde görümcem bana aylarca surat astı.. neden ondan önce doğuruyormuşum diye.. çok büyük mirasları var ya(!) ona konacam tabi ondan doğurdum..
bi hayırlı olsun diye de aramadı..
o hastalanınca ben aramadım diye annem dünyanın lafını etti kendini nasıl onla kıyaslarsın diye :( ne kadar farklı ailelerden çıkmışız.. 2 senedir ağlamadığım gün yok..
 
bigün bizimkiler düğünden falan bahsediyorlar.. neyse ben de dedim ki nikah tazeleyin siz falan diye şaka yaptım.. hatta benim gelinliği de sen giyersin anne diyorum.. olmaz o bana diyor.. neden olmasın canım, ozamanlar ben kiloluydum diyorum.. yok ben onu bikez denedim de olmadı demezmi.. anlatırken bile o anki şimşekler çakıyor beynimde .))


valla benim eşimde de var biraz kıtlık galiba.. herşeyi benim söylemem lazım ki onlara söylesin.. tutturdular gelelim 3-4 ay sizde kalalım çocuğa bakalım diye, eşim de onların yanında nasıl olur hayatım diyor, bilmem ki diyorum, odaya gelince istemediğimi söyleyince aa istemiyormusun diyor.. deli mi ne.. tanımıyor beni sanki..

geçen kendisi de farketmiş bana laf soktuklarını, farkettim diyor.. he bravo dedim farketmişsin maşaAllah.. ee neden odunca izliyorsun ozaman diyorum.. annem babam işte atsan atılmaz, satsan satılmaz diyor.. ben de karınım, ozaman beni at sen atılırım, sat satılırım dedim..
zaten burda yalnızım eşimin bu umursamazlığı iyice yalnız hissettiriyor :((

bi ben böyleyim sanıyordum valla aslında benim durumumda birilerini daha var olması yalnız olmadığımı gösteriyor..


gelinlik meselesine yuhhhh demek istiyorum.

benim eşim de çok sessiz kalıyo. bende bulunduğum şehirde yalnızım. onun ailesi yanında. annesini a haftadır görmedi. annemi özledim, yarın gidelim mi diyo :S

1 saat önce eşimi aradım. kar yağmaya başladı. onu söyleyecektim, kar sevincimi paylaşacaktım. (şuan işte bu arada) yoğun oluyo bazen. ben çağrı bırakıyorum. müsait olur da bi de aklına gelirsem arıyo işte. nese çağrı bırakacaktım. meşgul çalıyo.
sonra aradı. kimle konuştuğunu sordum. annemle dedi. zoruma gitti ama bişey demedim elbette. tam kar yağıyo dicem. benden önce davrandı. kar yağıyomuş. annem söyledi....
ya iyi de ben karınım, seni aramaya çekiniyorum işteyken, meşgul oluyosun die. ama annenle sohbet edebiliyosun :s

gececi olduğu zaman sabah işten dönüp uyuduğunda evde hayalet gibi parmak ucunda dolaşıyorum, uyanmasın die. ama annesi-babası bile bile arayıp uyandırıyolar.
bu fütursuz davranışları beni çileden çıkarıyo.
ama elbette eşim beni anlamıyo. ona göre ya abartıyorum, ya da olmuş bitmiş bişey için boşuna üzülüyorum :S
 
konu başlığında boşanma olanağı yok mu die yazdım ama ben eşimden deil sadece ailesinden boşanmak istiyorum :)
mümkün müdür??

olmadığını ben de biliyorum maalesef
 
Allah size sabır versin kızlar :S söyleyecek söz bulamıyorum. Sizlerin tecrübeleri sayesinde daha mantıklı düşünüyorum. Ben izinsiz kardeşimin bile hiçbir eşyasına dokunmam millet ne rahat hayret ettim valla:53:
Amin sağol canım ! Allah kimsenin başına vermesin böyle bişey..

Zaten şu aileler olmasa çok mutlu olcazda :))))) Aynısı bende var ya ben ailemle konuşacak bişey bulamam bunlar hergün arar normal değil inanın ya bu erkeklerde ne var anlamadım aileci oluyolar bunlarda bi eksiklik var eminim artık biz kadınlar güçlüyüz onlar güçsüz bu kadar ya bende ilk başlarda çok sorun yapmıştım ne hergün saatlerce konuşurlar diye şimdi alıştım :))) konuştuklarıda ondan bundan dedikodu başka bişi yok evlatlarına şu ne yapmış bu neyapmış biz eşimize desek off banane ondan şundan bundan olur anneleri deyince ağızları açık dinlerler sadace şu telefonların bedavaları olması bıktırdı biz toplumu eskiden uzakta isen senede 1 görürmüşsün konuşaman göremen ama şimdiki zamanda bu ucuz faturalar vs bedavalşar yüzünden fazla teknolojik duruma maruz kaldık arkadaşlar.

benim hayret ettiğim erkeklerin dedikodu yapabilme yetenekleri.. şu şundan boşanmış şu evlenmiş, şu da yeni biriyle çıkıyormuş.. cumartesi sürprizi gibi.. bize ne ya.. eşimin de aslında umrunda olmasa bile can kulağıyla dinliyor..

gelinlik meselesine yuhhhh demek istiyorum.

benim eşim de çok sessiz kalıyo. bende bulunduğum şehirde yalnızım. onun ailesi yanında. annesini a haftadır görmedi. annemi özledim, yarın gidelim mi diyo :S

1 saat önce eşimi aradım. kar yağmaya başladı. onu söyleyecektim, kar sevincimi paylaşacaktım. (şuan işte bu arada) yoğun oluyo bazen. ben çağrı bırakıyorum. müsait olur da bi de aklına gelirsem arıyo işte. nese çağrı bırakacaktım. meşgul çalıyo.
sonra aradı. kimle konuştuğunu sordum. annemle dedi. zoruma gitti ama bişey demedim elbette. tam kar yağıyo dicem. benden önce davrandı. kar yağıyomuş. annem söyledi....
ya iyi de ben karınım, seni aramaya çekiniyorum işteyken, meşgul oluyosun die. ama annenle sohbet edebiliyosun :s

gececi olduğu zaman sabah işten dönüp uyuduğunda evde hayalet gibi parmak ucunda dolaşıyorum, uyanmasın die. ama annesi-babası bile bile arayıp uyandırıyolar.
bu fütursuz davranışları beni çileden çıkarıyo.
ama elbette eşim beni anlamıyo. ona göre ya abartıyorum, ya da olmuş bitmiş bişey için boşuna üzülüyorum :S

aynen..
demin konuşuyoruz eşimle, bak aşkım diyorum annen baban biliyorum.. benim de oğlum var, bunu göz önünde bulundurarak konuşuyorum.. ben onu ne kadar çok seversem seveyim gün gelecek o bir başkasına aşık olacak.. belki benim için böbreğine kıyamaz ama karısı için kalbini söküp verecek.. ben bunları bilerek doğurdum oğlumuzu.. o benim tapulu malım değil.. emanet o emanet.. Allah bana emanet etti bu kulumu büyüt dedi ben de büyütüp kendi hayatını yaşamasını sağlıcam..
sen de şunu bil ki şuan senin canın acısa annenden çok benim canım yanacak.. sen hasta olsan sabaha kadar başında ben beklicem.. sana bişey olsa, bi kaza geçirsen annen üzülecek ağlayacak yıkılacak, sonuçta oğlusun, ama ben, ben öleceğim.. benim ailem bitecek başkasının değil.. benim oğlum yetim kalacak başkası değil..
artık şunu sok kafana senin ailen benim, benim ailem sen..
konuşurken ağladım.. bunca kelimem havaya uçtu, 'ağlayarak konuşma, hiç bişeyi düzeltmiyor ağlamak' diyor.. yine bişey konuşuyorum sesin titriyor senin psikolojin çökmüş diyor.. bi kelime daha edecem resmen sinir nöbeti geçiriyorsun diyor lafım ağzımda kalıyor.. yeminle psikolojimi de 'psikolojin bozuk' diye diye bozdu :S guya iyiliğinden yapıyor ama anlamıyorum ya.. amacını anlamıyorum, düşüncelerini anlamıyorum, beni sevdiğini adım gibi biliyorum ama normal değil ki bunlar..
 
yazdıklarınızı okuyunca sinirim tepeme çıktı :47:
yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var hanımlar;
eşinizin ailesi size saygı göstersin kıymet versin istiyorsanız hakettikleri gb davranacaksınız,
kocalar sizi koruyacak, ailesinin ağzının payını verecek diye beklemeyin, annesi babası kardeşi söz konusu olunca 5 yaşında çocuk psikolojisine giriverir hepsi

laf başı gelince ayy bizim millet aile olarak birbirine ne kadar bağlı, ayy bizim kültürümüzde çocuklar ömür boyu çocuk kalır ailesi korur gözetir...!
ben olaya hiç o şekilde bakmıyorum, malesef kültürümüzde aileler sınır çizmeyi bilmiyor, gençler evlendi, kendi yuvalarını kurdu bırakalım da kendi yollarını çizsin diye düşünmüyorlar!
çocukların bireyselleşmesine köstek olup durdukları için karaktersiz, sosyalleşemeyen, kendi kararlarını kendi veremeyen 20 yaş üstü veletlerle dolu memleket!

böyle durumlarda hep bir kaç sene sabredin herşey yoluna girecek diye öğüt verilir, çok doğru, bir kaç sene sabredin, ömrün en güzel yılları saçma sapan insanlar yüzünden heba olacak, üstüne bu mutsuz yaşantıya bir birey daha eklenecek, karışgangiller bu dünyadan göçüp gidecek, ama sizin öfkeniz kininiz yüreğinizde taptaze yaşamaya devam edecek... bu son paragraf sadece benimle ilgili :ssz:

:27::27::27:
 
Amin sağol canım ! Allah kimsenin başına vermesin böyle bişey..



benim hayret ettiğim erkeklerin dedikodu yapabilme yetenekleri.. şu şundan boşanmış şu evlenmiş, şu da yeni biriyle çıkıyormuş.. cumartesi sürprizi gibi.. bize ne ya.. eşimin de aslında umrunda olmasa bile can kulağıyla dinliyor..



aynen..
demin konuşuyoruz eşimle, bak aşkım diyorum annen baban biliyorum.. benim de oğlum var, bunu göz önünde bulundurarak konuşuyorum.. ben onu ne kadar çok seversem seveyim gün gelecek o bir başkasına aşık olacak.. belki benim için böbreğine kıyamaz ama karısı için kalbini söküp verecek.. ben bunları bilerek doğurdum oğlumuzu.. o benim tapulu malım değil.. emanet o emanet.. Allah bana emanet etti bu kulumu büyüt dedi ben de büyütüp kendi hayatını yaşamasını sağlıcam..
sen de şunu bil ki şuan senin canın acısa annenden çok benim canım yanacak.. sen hasta olsan sabaha kadar başında ben beklicem.. sana bişey olsa, bi kaza geçirsen annen üzülecek ağlayacak yıkılacak, sonuçta oğlusun, ama ben, ben öleceğim.. benim ailem bitecek başkasının değil.. benim oğlum yetim kalacak başkası değil..
artık şunu sok kafana senin ailen benim, benim ailem sen..
konuşurken ağladım.. bunca kelimem havaya uçtu, 'ağlayarak konuşma, hiç bişeyi düzeltmiyor ağlamak' diyor.. yine bişey konuşuyorum sesin titriyor senin psikolojin çökmüş diyor.. bi kelime daha edecem resmen sinir nöbeti geçiriyorsun diyor lafım ağzımda kalıyor.. yeminle psikolojimi de 'psikolojin bozuk' diye diye bozdu :S guya iyiliğinden yapıyor ama anlamıyorum ya.. amacını anlamıyorum, düşüncelerini anlamıyorum, beni sevdiğini adım gibi biliyorum ama normal değil ki bunlar..

kimse onlara aileni at, aileni sat, onlardan tamamen kop, arama sorma demiyo.
sadece herkes sınırlarını ve haddini bilsin istiyosun. bunu senin yapman işi daha da zorlaştırır.
böyle durumlarda iş aslında eşine düşüyo. eğer o sınırı çizemezse, psikolojisi bozuk olan sen oluyosun ona göre.

geçenlerde eşim bi operasyon geçirdi. 2 hafta kıpırdamadan yattı evde. kaynanam gidip gelip dio ki "bilme kim aradı. ay oğlun ameliyat oldu. ben düşündüm ki sen onu almışsındr yanına sen bakıyosundur. geline bırakmazsın"
1 dedi ses etmedim, 2 dedi ama 3. de
"yavaş al biraz. neyi alıyosun dedim. bu ewden ben müsade etmedikçe 1 çöp bile çıkamaz. kaldı ki sen kocamı almaktan bahsediyosun. zor biraz dedim. " sustu.

ama hatasını anladı mı... hayır elbette
 
Back
X