Sağlıklı beslenme saplantılı misafir

Of benim kuzenim böyle. 10 aylık bebeği var kendisini de etrafını da delirtecek yakında. Öyle böyle bir takıntı değil. Böyle yaparak çocuğu da strese sokuyor ve kendine bağımlı hale getiriyor farkında değil. Tatile gittiklerinde restoranda mutfağa girip blanderla çocuğuna özel yemek yaptırmış falan. Orada bile uğraştırmiş insanları. Ben hastalıklı buluyorum bu durumu. Bence arkadaşınız da normal değil. Sizlik bir şey yok bence, sizin ve ev sahibi arkadaşınızın tavırları gayet normal arkadaşınız biraz buldumcuk olmuş sadece

Ama o 10 aylık otel yemeği yiyemez

10 aylık bebeğin yemeyeceklermiş yazsak sayfalar sürer

En basiti tuz şeker salça

Bunların olmadığı ağır yağ içermeyen yiyecek lazım eee köfte bile tuzlu olur o nedenle özel yemek gerekir

Konudaki 4 yaşında ve sofradakilerden yerse bir şey olmaz ya da hazır yoğurt yahut marketten alınan pirinçte siyanür yok

10 aylık bebek olsa evet o sofradan yiyemez derdik ama ona da annesi evden getirmeli diye de eklerdik
 
Bunlarda haklısınız tabii

Kendi doğumgünü pastasını yıllarca yemedi bir çatal sonrası bıraktı

Abur cubur kuru kayısı arası cevizdi

Dışarıda yemek yedik ama en gerçeğe yakın pişen nispeten kaliteli yerler

Neyse anaokulu da dikkat eden bir kurumdu şekerli şeyler yok doğumgünü vs yok

İlkokula başladı ve bomba patladı

Arkadaşları Mc Donalds anlatmış, siz beni hiç götürmediniz dedi ama öyle bir duyguyla anlatıyor ki dünyanın en üstün şeyinden mahrum kalmış gibi

Neyse götürdük bir şey yok hepsini giyemedi bile zira damak zevkine uygun değil oyuncakları vs de açmadı

Sonra o çok öven arkadaşlarına ben de gittim demiş aman sen yeme ondan ben bir kere yedim sonra kustum demiş vs

Mesela 10 yaşında hala kola içmez ama ice tea içer arada zira her ortamda ayran yok

Sınıfça yemeğe gidildiğinde 20 kişiden sadece biri ayran içmiş o da oğlum

Yani biraz da ilerleten yıllarda ortam etkisi artıyor

çikolata küçükken de yerdi ama delice değil hala da çekmecede durur ama kimse kalıp kalıp yemez

Yasak değil de sınırlı olmak daha iyi aslında

Kimse tanımadığı çocuğa yiyecek vermesin ama bahçede herkes bisküvi çikolata yerken sağlık çocuğu olmadığı halde çocuğa o yemez, yemesin de denmemeli

Bir parça çikolata ile bağımlı vs olmaz ama yoksunluk duygusu, bana yasak hissi ilerde daha doyumsuzluklara yol açar
Çikolata değil benim bağımlılıktan kastım zaten kola. Kola denen şeyin ufacık çocuklara verilmesinden gerçekten nefret ediyorum.
 
Çikolata değil benim bağımlılıktan kastım zaten kola. Kola denen şeyin ufacık çocuklara verilmesinden gerçekten nefret ediyorum.

haklısınız

aslında çocuk onu sevmez de, yakıcı vs

ama büyükler ballandıra ballandıra içtiği için heves ediyorlar

artık yeni nesil çok fazla içmiyor ya da benim çevremdekiler diyeyim

geçen yıl bir kursa gittim, üniversite öğrencisi ve yeni mezun çoğunluğu olan

kimse kola içmiyordu nerede ise

hatta bir baktım kızlar sabah süt almışlar, poğaça almışlar, çay bile içmiyorlar kahvaltıda
 
haklısınız

aslında çocuk onu sevmez de, yakıcı vs

ama büyükler ballandıra ballandıra içtiği için heves ediyorlar

artık yeni nesil çok fazla içmiyor ya da benim çevremdekiler diyeyim

geçen yıl bir kursa gittim, üniversite öğrencisi ve yeni mezun çoğunluğu olan

kimse kola içmiyordu nerede ise

hatta bir baktım kızlar sabah süt almışlar, poğaça almışlar, çay bile içmiyorlar kahvaltıda
Kesinlikle.
Biz de içmiyoruz artık hiç.
Komple zarar ziyan. Neden içilir hiç anlamam
 
Bir kaç yıllık arkadaş olan bir grup kadınız. Bu grupta iki tane kızkardeş var. Bunlardan birinin de dört yaşında bir oğlu.

Geçenlerde kızlardan biri bizi yemeğe davet etti. İçimizde maddi açıdan en dezavantajlı olan o. Eli çok lezzetlidir. Maddi imkanı elverdiğince elinden geleni yapar.

Ben biraz erken gittim yardım etmek için. Unuttuğu bir iki malzeme varmış, giderken onları da götürdüm. Yemekleri yaptık. Sofrayı kurduk. Diğer kızlar geldi. Erkek Çocuğu olan, çocuğunu da getirdi. Ki biz getireceğini biliyorduk.

Terbiyeli bir çorba yapmıştı arkadaşım. Fırında bezelyeli tavuk. Pilav. Ben de süt helvası yaptım, fırında. Tam sofraya otururken fırına attım ki yemek sonrası çayla sıcak sıcak yiyelim.

Sofrada, erkek çocuğu olan arkadaşımız baktı baktı ve dedi ki, bu çorbanın terbiyesini nasıl bir yoğurtla yaptınız, hazır mı. Ev sahibi arkadaşım evet dedi, bir kaşık pınar yoğurt var içinde yani. Çocuğuna içirmedi. Bezelyeli tavuğun bezelyesi konserve diye çocuğa yedirmedi. Pilavın pirinci marketten alınan baldo pirinç diye yedirmedi, buranın açık yerel pirincinden olmalıymış. Haa biraz salata yedirdi çocuğa, onu unutmuşum.

En son süt helvasını fırına, hazır fırın kabında atmışız diye kendi bayıla bayıla yedi ama çocuğa yedirmedi yine. Çocuk ağlayınca bir lokma verdi. Çocuk da muhallebi gibi bir şey olduğunu görünce daha çok yemek istedi daha çok ağladı. Zaten aç. Suratlar asık, bütün tadımız kaçtı. Bir de ev sahibine akıl veriyor, ben şunu şurdan alıyorum, bunu burdan alıyorum diye. Herkes 7-8 yıldır birbirini tanıyor bu ortamda.

En son bu çocuğun teyzesi olan arkadaşımıza dedim ki, bir dahaki sefere çocuğun o aşırı organik yemeklerini bir kaba koyup yanında getirsin bari. Hem çocuğa eziyet olmaz, ağlayıp durdu çocuk annesi de biz de yerken, hem ev sahibine ayıp olmaz.

Haa çocuğun eline telefon veriyor bu arada annesi. Bir kaşık hazır yoğurda takıyor ama çocuk radyasyonla içiçe sürekli.

Biraz kabalığa varmıyor bu aşırı sağlıklı beslenme saplantısı. Annelik yarıştırılıyor resmen.
2 yasina kadar ben de cok dikkat ettim kac yasinda cocugu bilmiyorum ama dikkat ettigi icin yargilamamak lazim.ama yemekli gidecegi yere cocugunun yiyebilecegi seyleri goturmesi gerekiyordu kesinlikle o konuda katiliyorum.
 
Varya o kadının saçından alıp duvara....
Bu ara böyle manyaklar türedi. O zaman gitmesin hiç bı yere. Çocuğu da eve hapsetsin. Çocuğu açken o nasıl yedi. Benim yanımda yapicak arkadaşım. Birde samimi arkadassa. Hadi ordan derim. Alırım çocuğu yanıma elimle doyururum. Manyak karı. 😱😱
Kimi saçından tutup duvarlara... 😏
Yapamıcağınız şeyleri burda yazıp, doğruymuş gibi savunuyorsunuz ya en çokda o komik oluyor.
Biri benim iradem dışımda çocuğumu alacakta, doyuracakta. Pehhh, o duvarlara kim çarpılıyor ozaman seyredin.
Annede bukadar takıntılıysa ya çocuğunun karnını doyurup gelseymış, yada yanında taşısaymış übersağlıklıorganik besinlerini. Orda şov yapmış bu konuda herkes hemfikir ama yok anneyi alırım duvara çarparım. Yaw he he
 
Erişkinler kola içmek isteyebilir. On tane erişkin, çocuk da ister diye kola yada ne bileyim her hangi bir içecekten vazgeçecek değil. Tadını bilmeyen çocuk neden istesin zaten.

Ve bir çocuk yüzünden on erişkinin yediğine içtiğine karar verilecekse bence çocuğunu evinden çıkarmadan büyütsün. Kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok

çocuk tadını bilmediği şeyi de ister

yani şöyle diyelim, senin örnek aldığın çevrende bir çok kişi var ve hepsi bir şey içiyor, atıyorum meyan kökü şerbeti

herkes içerken sen de merak etmez misin tadını bilmiyorsun ya o nedenle merakın daha da kamçılanır

herkes içiyor "ben de" dersin ve cevap "olmazzzzz zararlı", merakın iyice artar, madem zararlı, cıss ama onlar içiyor demek ki çokkkkk güzel ki zararlı olduğunu bildikleri halde içiyorlar

hatta bir yudum verirler hiç beğenmezsin tadını, ağzını yakar vs

ama hala içiyorlar, lıkır lıkır

biraz daha içince güzel mi oluyor acaba moduna girmez misin

keza sigara da böyle, merak ve özenme böyle oluşuyor alışkanlıklar, bağımlılıklar

bana göre çözüm, yeri geldiğinde çocuğun maruziyetini azaltmak ama asla dememek, eve almamak lakin gidilen bir yerde de kaldırın kolaları demek yerine çocuğa da mini boy bir kola ayarlamak (muhtemelen ilk yudum sonrası bırakır zaten alışkın olmayan çocuk)

ama bu gidilen yer her hafta gidilen bir yerse örneğin anneanne evi, biz varken almayın da denebilmeli
 
Bir kaç yıllık arkadaş olan bir grup kadınız. Bu grupta iki tane kızkardeş var. Bunlardan birinin de dört yaşında bir oğlu.

Geçenlerde kızlardan biri bizi yemeğe davet etti. İçimizde maddi açıdan en dezavantajlı olan o. Eli çok lezzetlidir. Maddi imkanı elverdiğince elinden geleni yapar.

Ben biraz erken gittim yardım etmek için. Unuttuğu bir iki malzeme varmış, giderken onları da götürdüm. Yemekleri yaptık. Sofrayı kurduk. Diğer kızlar geldi. Erkek Çocuğu olan, çocuğunu da getirdi. Ki biz getireceğini biliyorduk.

Terbiyeli bir çorba yapmıştı arkadaşım. Fırında bezelyeli tavuk. Pilav. Ben de süt helvası yaptım, fırında. Tam sofraya otururken fırına attım ki yemek sonrası çayla sıcak sıcak yiyelim.

Sofrada, erkek çocuğu olan arkadaşımız baktı baktı ve dedi ki, bu çorbanın terbiyesini nasıl bir yoğurtla yaptınız, hazır mı. Ev sahibi arkadaşım evet dedi, bir kaşık pınar yoğurt var içinde yani. Çocuğuna içirmedi. Bezelyeli tavuğun bezelyesi konserve diye çocuğa yedirmedi. Pilavın pirinci marketten alınan baldo pirinç diye yedirmedi, buranın açık yerel pirincinden olmalıymış. Haa biraz salata yedirdi çocuğa, onu unutmuşum.

En son süt helvasını fırına, hazır fırın kabında atmışız diye kendi bayıla bayıla yedi ama çocuğa yedirmedi yine. Çocuk ağlayınca bir lokma verdi. Çocuk da muhallebi gibi bir şey olduğunu görünce daha çok yemek istedi daha çok ağladı. Zaten aç. Suratlar asık, bütün tadımız kaçtı. Bir de ev sahibine akıl veriyor, ben şunu şurdan alıyorum, bunu burdan alıyorum diye. Herkes 7-8 yıldır birbirini tanıyor bu ortamda.

En son bu çocuğun teyzesi olan arkadaşımıza dedim ki, bir dahaki sefere çocuğun o aşırı organik yemeklerini bir kaba koyup yanında getirsin bari. Hem çocuğa eziyet olmaz, ağlayıp durdu çocuk annesi de biz de yerken, hem ev sahibine ayıp olmaz.

Haa çocuğun eline telefon veriyor bu arada annesi. Bir kaşık hazır yoğurda takıyor ama çocuk radyasyonla içiçe sürekli.

Biraz kabalığa varmıyor bu aşırı sağlıklı beslenme saplantısı. Annelik yarıştırılıyor resmen.
E aç bırakmış cocuğu bazısı problemli ya
 
Sizinki yine çocuk içinmiş. Ben öyle insanlar tanıdım ki misafirliğe gittikleri evde kendileri bir şey yemiyor. Yok un şuradan olmalıymış, yağ buradan olmalıymış, et şöyle olmalıymış ağızlarına bir şey sürmediler bulunduğumuz evde. Ev sahibine acıdım.

İçimden de madem bi halt yemiyorsunuz biptirin gidin evinizde oturun ruh hastaları dedim. Bu sağlıklı beslenme işini takıntıya çeviren çok insan var maalesef.


Bu insanlar hic mi dısariya cıkıp bir seyler yemiyorlar? tatilde otellerde yemek yemiyorlar ben anlamiyorum ki?

Ben de kendi evimde elimden geldiğince dikkat ederim sağlıklı beslenmeye cocugum icin de kendim içinde ama yazın gittigimiz oteller 5 yıldızlı olsa bile yoğurdu kendileri mayaladıklarını zannetmiyorum. zaten tatile yılda 1 kez gidiyoruz yazları takılmıyorum o kadar.

Konuya gelirsek ben oğluma yanımda goturuyordum kucukken. Ev sahibini kırmaya ne gerek var. Cocuk kirk yilda bir yedigi hazır firin kabinda sut helvası ile hemen zehirlenecek mi?

Bunun adı tamen şov başka bir şey değil.
 
Ben bu tarz insanlarla görüşmüyorum.
Bu kadar çocuk odaklı olmak bana yanlış geliyor.
Sonucunda o çocuğu 2-3 hatta olsun 7 yaşına kadar ne yediğine içtiğine karar verirsin.
Sonrasında o çocuk elbette doğal olarak hamburger de yer, patates kızartması da yer.
Sağlıksız olsunlar demiyorum asla ama bu kadar müdahale etmek yanlış diye düşünüyorum.
Çocuklar topluma karışınca, okula falan gidince sudan çıkmış balık gibi kalıyorlar.
 
Of benim kuzenim böyle. 10 aylık bebeği var kendisini de etrafını da delirtecek yakında. Öyle böyle bir takıntı değil. Böyle yaparak çocuğu da strese sokuyor ve kendine bağımlı hale getiriyor farkında değil. Tatile gittiklerinde restoranda mutfağa girip blanderla çocuğuna özel yemek yaptırmış falan. Orada bile uğraştırmiş insanları. Ben hastalıklı buluyorum bu durumu. Bence arkadaşınız da normal değil. Sizlik bir şey yok bence, sizin ve ev sahibi arkadaşınızın tavırları gayet normal arkadaşınız biraz buldumcuk olmuş sadece
10 aylık bebek için durum farklıdır ama. 1 yaşa kadar yasak olan bir çok sey var. Herkes bebeğine kuzeninizin yaptığını yapıyor. Otel çalışanlarının garipsediğini veya zahmete girdiğini düşünmeyin. Hatta şaşıracaksınız belki ama bebek öğünü çıkaran oteller var.
 
Bide o kadar yemek yaparsın özenir uğraşırsın eş beğenmez, çocuk yemez, misafir yemez, biri çıkar doğal değil der diğeri sevmiyorum der, öbürü içine şunu koymasaydın der... herkes illa kendine göre bir kulp bulur biz zavallı kadınlar da organik arayıp bulalım diye über uğraşırız. Hep çile hep çile valla. Bu dünyaya yemek yapmak için gelmişiz. Bırakın kim beğenmiyorsa gitsin istediğini yesin hayat böyle geçer mi. Ha tabi insan çocuğuna asla kıyamaz o apayrı fakat bu kadar da kasmamalı bence bir üyenin dediği gibi gerçek organik gıda bulmak artık hayal gibi bir şey... ha bende şu anneanne babaanne evinde verilen abur cuburlara katılmıyorum evet keşke her şeyi kararında yapabilsek zaten.
 
Son düzenleme:
Bide o kadar yemek yaparsın özenir uğraşırsın eş beğenmez, çocuk yemez, misafir yemez, biri çıkar doğal değil der diğeri sevmiyorum der, öbürü içine şunu koymasaydın der... herkes illa kendine göre bir kulp bulur biz zavallı kadınlar da organik arayıp bulalım diye über uğraşırız. Hep çile hep çile valla. Bu dünyaya yemek yapmak için gelmişiz. Bırakın kim beğenmiyorsa gitsin istediğini yesin hayat böyle geçer mi. Ha tabi insan çocuğuna asla kıyamaz o apayrı fakat bu kadar da kasmamalı bence bir üyenin dediği gibi gerçek organik gıda bulmak artık hayal gibi bir şey... ha bende şu anneanne babaanne evinde verilen abur cuburlara katılmıyorum evet keşke her şeyi kararında yapabilsek zaten.

Mesajımı düzenleyemedim şunu da eklemek istiyorum, işin uzmanları bile biri yiyin diyor biri yemeyin diyor... her sene farklı bir şey çıkıyor sonra sönüp gidiyor... pazarlama stratejisi var, doğal diye gereksiz şişiriyorlar her şeyi. Sırf satmak için. E bakıyorsun sende öyle yapıyorsun yok böyle yapıyorsun yok artık bir noktadan sonra zıkkım yiyin deme noktasına geliyor insan
 
Son düzenleme:
Of çok kötü yA bu aşırı yani çocuğa çok üzüldüm 😳😞 bende dikkat ediyorum oğlum için 1 yaşında market yoğurdu yemesin paketli gıda bisküvi filan yemesin diye . Kefir veriyorum paketli birde bazen mama sandalyesinde oyalansın diye eline parmak gibi olan tuzsuz Galetalardan 🙄 8.5 aylıktı görümceme gittim orada triliçe vermediğim için eleştirilmiştim . Kv de yaprak sarması vardı midesi hazmetmez diye korkmuştum vermekte tereddüt etmiştim küçüktü hemde sonra arkamdan dedikodu yaptılar çocuğu aç bırakıyor diye 😞 ama çocuk 4 yaşında artık yAni ne kadar sakınabilirsin ki 😏
 
Pirinç ve açık gıda kısmında size katılıyorum.
Ama organik sertifikası kasabınızın dediği gibi kolay alınmıyor. Yani üstünde organik damgası olan bir tavuğa verilen yem de hormon antibiyotik ve zararlı içerik olamaz. Sık denetlenir ve kaybedilir. Benim doktorum bebeğim ekgıdaya geçtiğinde sadece organik yumurta demişti. Hatta pirinci dahi alacaksaknız organik alın zira içinde asbestli diğerleri.
Keşke organik ürünlere sizin kadar inanabilsem.
Organik ve iyi tarım uygulamaları sertifikaları dediğiniz gibi pek çok konuda caydırıcı. Sertifikasyon firması sahibi bir arkadaşım var, belgelerini sertifikalarını vs devlet desteği ile aldık, zor ve pahalı bir süreçten sonra buna hak kazandı, sonra onlarca ziraat mühendisini işe aldı, benim de iki arkadaşım hala onunla çalışıyor. Türkiyedeki ilk 20 sertifikasyon firmasındna biri. Kendim de organik tarım üretimi ve iyi tarım uygulamaları ile ilgili 1 ay boyunca 19 köyde "tarımsal pazarlama" semineri verdim. Emin olun bilmediğim bir konu değil. Ayrıca iç denetçi sertifikam da var. Genel olarak marketten alışveriş yaptığımı ve semt pazarlarına hiç güvenmediğimi de ekleyeyim. Marketler bana göre kötünün iyisi.

Buradaki sorun şu. Organik üretim için başvuru yaptığınızda bir sertifikasyon firmasıyla anlaşırsınız ve onlar size önce eğitim verirler. ardından çok katı bazı kurallar koyup giderler ve genelde en erken 15 gün sonra denetime gelirler, üretim başladıktan sonra denetimler seyrekleşir. Burada üreticinin bazı inisiyatifleri kullanması durumu var. Denetim olmayan zamanlarda da kurallara sıkı sıkı bağlı kaldıysa eyvallah, ki böyle titiz üreticiler var. Ancak örneğin tavuk için kan tahlilinde çıkmayan maddeler eklenebilir, meyve sebzelerde de aynı şekilde, rasgele denetimlerde tespit edilmeyecek ama meyveyi güçlendirecek maddeler eklenebilir. Üretici de insan sonuçta, üretim sırasında ciddi hatalar yapabilir ama sertifikası yanmasın diye saklayabilir. Yani o bahsettiğiniz sıkı denetimler var ama hiçbir sertifikasyon firması 7/24 üreticinin başına adam dikemez. İnşallah siz haklısınızdır diyeyim konuyu kapatayım
 
Bir kaç yıllık arkadaş olan bir grup kadınız. Bu grupta iki tane kızkardeş var. Bunlardan birinin de dört yaşında bir oğlu.

Geçenlerde kızlardan biri bizi yemeğe davet etti. İçimizde maddi açıdan en dezavantajlı olan o. Eli çok lezzetlidir. Maddi imkanı elverdiğince elinden geleni yapar.

Ben biraz erken gittim yardım etmek için. Unuttuğu bir iki malzeme varmış, giderken onları da götürdüm. Yemekleri yaptık. Sofrayı kurduk. Diğer kızlar geldi. Erkek Çocuğu olan, çocuğunu da getirdi. Ki biz getireceğini biliyorduk.

Terbiyeli bir çorba yapmıştı arkadaşım. Fırında bezelyeli tavuk. Pilav. Ben de süt helvası yaptım, fırında. Tam sofraya otururken fırına attım ki yemek sonrası çayla sıcak sıcak yiyelim.

Sofrada, erkek çocuğu olan arkadaşımız baktı baktı ve dedi ki, bu çorbanın terbiyesini nasıl bir yoğurtla yaptınız, hazır mı. Ev sahibi arkadaşım evet dedi, bir kaşık pınar yoğurt var içinde yani. Çocuğuna içirmedi. Bezelyeli tavuğun bezelyesi konserve diye çocuğa yedirmedi. Pilavın pirinci marketten alınan baldo pirinç diye yedirmedi, buranın açık yerel pirincinden olmalıymış. Haa biraz salata yedirdi çocuğa, onu unutmuşum.

En son süt helvasını fırına, hazır fırın kabında atmışız diye kendi bayıla bayıla yedi ama çocuğa yedirmedi yine. Çocuk ağlayınca bir lokma verdi. Çocuk da muhallebi gibi bir şey olduğunu görünce daha çok yemek istedi daha çok ağladı. Zaten aç. Suratlar asık, bütün tadımız kaçtı. Bir de ev sahibine akıl veriyor, ben şunu şurdan alıyorum, bunu burdan alıyorum diye. Herkes 7-8 yıldır birbirini tanıyor bu ortamda.

En son bu çocuğun teyzesi olan arkadaşımıza dedim ki, bir dahaki sefere çocuğun o aşırı organik yemeklerini bir kaba koyup yanında getirsin bari. Hem çocuğa eziyet olmaz, ağlayıp durdu çocuk annesi de biz de yerken, hem ev sahibine ayıp olmaz.

Haa çocuğun eline telefon veriyor bu arada annesi. Bir kaşık hazır yoğurda takıyor ama çocuk radyasyonla içiçe sürekli.

Biraz kabalığa varmıyor bu aşırı sağlıklı beslenme saplantısı. Annelik yarıştırılıyor resmen.
saplantidan ziyade cok acimasiz bir anne gibi geldi bana. kendisi löp löp goturuyor yemekleri ama cocuk gozunun onunde aç.Allah merhamet versin. herkes bu kadar dikkat etmeyebiliyor o yuzden organik yogurdunu organik pilavini vs getirseymis yaninda nasil bir mantik anlamadim. eline telefon vermesine diyecek bir sey bulamiyorum zaten.
 
Arkadaş resmen şov yapmış. Öyle sağlıklı beslenme takıntısı olmaz. Bu takıntıya sahip insanlar tanıyorum, çocuğuna yedirmediğini kendi de yemez, her yere yemeğini götürür, çocuğu aç kalmaz. Çocuk resmen aç kalmış ya inanamıyorum 😡 Hem de önünde o kadar yemek varken! Bu nasıl bir travma tahmin bile edemez kimse. Keşke çocuğun vasiliğini aklı başında birine verseler, böyle giderse çocuk hem bedenen hem zihnen sorunlar yaşayacak.
 
Keşke organik ürünlere sizin kadar inanabilsem.
Organik ve iyi tarım uygulamaları sertifikaları dediğiniz gibi pek çok konuda caydırıcı. Sertifikasyon firması sahibi bir arkadaşım var, belgelerini sertifikalarını vs devlet desteği ile aldık, zor ve pahalı bir süreçten sonra buna hak kazandı, sonra onlarca ziraat mühendisini işe aldı, benim de iki arkadaşım hala onunla çalışıyor. Türkiyedeki ilk 20 sertifikasyon firmasındna biri. Kendim de organik tarım üretimi ve iyi tarım uygulamaları ile ilgili 1 ay boyunca 19 köyde "tarımsal pazarlama" semineri verdim. Emin olun bilmediğim bir konu değil. Ayrıca iç denetçi sertifikam da var. Genel olarak marketten alışveriş yaptığımı ve semt pazarlarına hiç güvenmediğimi de ekleyeyim. Marketler bana göre kötünün iyisi.

Buradaki sorun şu. Organik üretim için başvuru yaptığınızda bir sertifikasyon firmasıyla anlaşırsınız ve onlar size önce eğitim verirler. ardından çok katı bazı kurallar koyup giderler ve genelde en erken 15 gün sonra denetime gelirler, üretim başladıktan sonra denetimler seyrekleşir. Burada üreticinin bazı inisiyatifleri kullanması durumu var. Denetim olmayan zamanlarda da kurallara sıkı sıkı bağlı kaldıysa eyvallah, ki böyle titiz üreticiler var. Ancak örneğin tavuk için kan tahlilinde çıkmayan maddeler eklenebilir, meyve sebzelerde de aynı şekilde, rasgele denetimlerde tespit edilmeyecek ama meyveyi güçlendirecek maddeler eklenebilir. Üretici de insan sonuçta, üretim sırasında ciddi hatalar yapabilir ama sertifikası yanmasın diye saklayabilir. Yani o bahsettiğiniz sıkı denetimler var ama hiçbir sertifikasyon firması 7/24 üreticinin başına adam dikemez. İnşallah siz haklısınızdır diyeyim konuyu kapatayım

bunlar sertifikalı olanlar

bir de aman bu organik diye merdiven altından alışveriş yapan çok

marketten aldığım organik yumurtaya burun kıvıran tanıdığım bizim burada sözde gezen tavuk yetiştiren bir adamdan yumurta alıyor organikmiş

neyse oğlum küçüktü adam gezdiriyordu, oğluma da tavuklara versin diye mısır getirdi

oğlum verirken ben de gayriihtiyari tavukların kabına baktım ve tavuklara balık yemi gibi yemler verdiğini gördüm

neyse sonra bunu anlattım ayyy dedi o mısırlar ya gdo luysa dedi ama balık yemi gibi olan yemi dikkate almadı bile
 
bunlar sertifikalı olanlar

bir de aman bu organik diye merdiven altından alışveriş yapan çok

marketten aldığım organik yumurtaya burun kıvıran tanıdığım bizim burada sözde gezen tavuk yetiştiren bir adamdan yumurta alıyor organikmiş

neyse oğlum küçüktü adam gezdiriyordu, oğluma da tavuklara versin diye mısır getirdi

oğlum verirken ben de gayriihtiyari tavukların kabına baktım ve tavuklara balık yemi gibi yemler verdiğini gördüm

neyse sonra bunu anlattım ayyy dedi o mısırlar ya gdo luysa dedi ama balık yemi gibi olan yemi dikkate almadı bile

Balık yemi gibi dediğiniz yemler rengarenk olanlar değil mi?

Seneler önce bir kimya firmasına katalog yaptım. Bu kimya firmasının kataloğu yumurtalık tavuk besleyenlere yönelik yem üretimiydi (kimya? yem?) Bazı ürünler direkt yem şeklinde, bazıları da yemlere karışım olarak verilen tozlar, damlalar... Yemler de rengarenkti (tavukların dikkatini çekip daha çok yiyorlarmış).

Ürünün vaadi şu şekilde, yumurtaya renk vermesi (bir doz koyu sarı, iki doz turuncu için), sarının büyük beyazın küçük olması, piştiğinde daha yoğun tat. Eğer çift sarı istiyorlarsa, bunun için de ürün var.

Laf arasında sordum, büyük firmalara veriyorsunuz galiba bu ürünleri diye. Evet büyük firmalara veriyorlar ama yerel üreticiler de alıyormuş. Yani bahçesinde üç beş tavuk besleyenlerin kümesine kadar giriyormuş bu yem. O yüzden ben organik olayına inanmıyorum. Kimisi bilinçli alıyor kimisi de "bu yem çok yaradı" diye alıyor.
 
Back
X