Sağlıklı beslenme saplantılı misafir

ay sinir olurum, onu catallar bunu catallar sofrada,
ay bu cok kotu,
ay bu yagli olmus falan

yemezsen yeme de yani nedir bu saraydan cikma tavirlar.

ev sahibi de neticede gelenlere hizmet etmekle gorevli bir calisan degil,
sohbet edelim birlikte yiyelim icelim demis.

Herhangi bir sebeple yemek hassasiyeti olabilir bir insanda,
bu durumda da ya yemek teklifini reddedersin, cay/kahve kismina katilirsin ornegin sadece
ya da bir iki cesit de sen yapip goturursun yaninda yani.

cocuklarla ilgili konularda da cocuk istese bile yasina uygun degil deyip anne izin vermeyebilir,
ancak o ortamda baska cocuklarin yedigi sey yedirilebilir gorusundeyim,
bende 2 cocuk var ornegin biri 4 biri 7 yasinda, 4 yasindakine bazen sey diyorum anliyor, "o 7 yasindaki cocuklar icin, sen de 7 yasina gelince onu yiyebilir/ oynayabilirsin..."
 
Balık yemi gibi dediğiniz yemler rengarenk olanlar değil mi?

Seneler önce bir kimya firmasına katalog yaptım. Bu kimya firmasının kataloğu yumurtalık tavuk besleyenlere yönelik yem üretimiydi (kimya? yem?) Bazı ürünler direkt yem şeklinde, bazıları da yemlere karışım olarak verilen tozlar, damlalar... Yemler de rengarenkti (tavukların dikkatini çekip daha çok yiyorlarmış).

Ürünün vaadi şu şekilde, yumurtaya renk vermesi (bir doz koyu sarı, iki doz turuncu için), sarının büyük beyazın küçük olması, piştiğinde daha yoğun tat. Eğer çift sarı istiyorlarsa, bunun için de ürün var.

Laf arasında sordum, büyük firmalara veriyorsunuz galiba bu ürünleri diye. Evet büyük firmalara veriyorlar ama yerel üreticiler de alıyormuş. Yani bahçesinde üç beş tavuk besleyenlerin kümesine kadar giriyormuş bu yem. O yüzden ben organik olayına inanmıyorum. Kimisi bilinçli alıyor kimisi de "bu yem çok yaradı" diye alıyor.

hah işte aynen bu

ve adam gerçek mısırı normalde vermiyor bile

oğlum serpsin diye eline üç beş mısır verdi

ama organik takıntılı arkadaş "ayy o mısırlar doğal mı" derken o yemi görmezden geliverdi

tavuklar geziyormuş, evet geziyorlar da karınlarını o doğal ortamda doyurmuyorlar ki o yemleri yiyorlar kuru arsada da dolaşıyorlar

yine benim aldığım organik yumurtaları beğenmiyor, bir gün sordum "ayy ben de aldım, daha kırmadan kötüydü, attım" dedi

nasıl anladın dedim sallanıyordu vs dedi de her seferinde aldığım yumurtaların daha sarısı dağılanına dahi ben denk gelmezken o ayda yılda bir aldığında hep kötüsüne nasıl denk geliyor bilemedim

yani bir şey izbe yerlerde yetiştiğinde doğal olmuyor ki aksine küçük üretici daha kulaktan dolma şeylerle üretim yapıyor

yıllar önce akrabamız olan bir çiftçinin kız anlatırdı

o zaman şu sebze meyve takviyeleri yeni çıkıyordu

babama basma şunu diyorum bak ne güzel büyüyor diyor bari kendi yediğimize koyma diyorum da dinletemiyorum diye, İstanbul Samsun yolu üzerinde organik bahçesinden, isteyen kendi de toplayarak halen satış yapıyor galiba

eskiden aynı ilçede hayvan gübresi ile üretim yaparlardı ama o lezzet falan kalmadı zaten tohum yapay ve hibrit ürün de öyle
 
Yasaklar tatlı gelir daha çok ilgisini çektirip çocuğa eziyet ettiğinin farkında değil okula başlayınca arkadaşlarıyla kaynaşınca gizli gizli ya da açık açık yiyecek zaten. Kaldı ki günümüzde sağlıklı bir şey mi kaldı?
 
Bir kaç yıllık arkadaş olan bir grup kadınız. Bu grupta iki tane kızkardeş var. Bunlardan birinin de dört yaşında bir oğlu.

Geçenlerde kızlardan biri bizi yemeğe davet etti. İçimizde maddi açıdan en dezavantajlı olan o. Eli çok lezzetlidir. Maddi imkanı elverdiğince elinden geleni yapar.

Ben biraz erken gittim yardım etmek için. Unuttuğu bir iki malzeme varmış, giderken onları da götürdüm. Yemekleri yaptık. Sofrayı kurduk. Diğer kızlar geldi. Erkek Çocuğu olan, çocuğunu da getirdi. Ki biz getireceğini biliyorduk.

Terbiyeli bir çorba yapmıştı arkadaşım. Fırında bezelyeli tavuk. Pilav. Ben de süt helvası yaptım, fırında. Tam sofraya otururken fırına attım ki yemek sonrası çayla sıcak sıcak yiyelim.

Sofrada, erkek çocuğu olan arkadaşımız baktı baktı ve dedi ki, bu çorbanın terbiyesini nasıl bir yoğurtla yaptınız, hazır mı. Ev sahibi arkadaşım evet dedi, bir kaşık pınar yoğurt var içinde yani. Çocuğuna içirmedi. Bezelyeli tavuğun bezelyesi konserve diye çocuğa yedirmedi. Pilavın pirinci marketten alınan baldo pirinç diye yedirmedi, buranın açık yerel pirincinden olmalıymış. Haa biraz salata yedirdi çocuğa, onu unutmuşum.

En son süt helvasını fırına, hazır fırın kabında atmışız diye kendi bayıla bayıla yedi ama çocuğa yedirmedi yine. Çocuk ağlayınca bir lokma verdi. Çocuk da muhallebi gibi bir şey olduğunu görünce daha çok yemek istedi daha çok ağladı. Zaten aç. Suratlar asık, bütün tadımız kaçtı. Bir de ev sahibine akıl veriyor, ben şunu şurdan alıyorum, bunu burdan alıyorum diye. Herkes 7-8 yıldır birbirini tanıyor bu ortamda.

En son bu çocuğun teyzesi olan arkadaşımıza dedim ki, bir dahaki sefere çocuğun o aşırı organik yemeklerini bir kaba koyup yanında getirsin bari. Hem çocuğa eziyet olmaz, ağlayıp durdu çocuk annesi de biz de yerken, hem ev sahibine ayıp olmaz.

Haa çocuğun eline telefon veriyor bu arada annesi. Bir kaşık hazır yoğurda takıyor ama çocuk radyasyonla içiçe sürekli.

Biraz kabalığa varmıyor bu aşırı sağlıklı beslenme saplantısı. Annelik yarıştırılıyor resmen.
Evet çocuğunu mükemmel yetiştiren mükemmel anne çok var onlardan onlar bizim gibi değiller organikler hatta fazla organik içlerinde hepsi kurt var.
 
konudaki organik anneye sorsak aman okullar kapali kalsin, oglumdan degerli mi der :olamaz:

aman ne bileyim ben anlamadım ki bu işi

komşular korona oldu

bir yaşlı anneleri var, o da bu sitede başka binada oturuyor

bir de 4 kişilik aile

yaşlı kadına da bulaştırmışlar

ya ben olsam asla kadınla aynı eve girmem bile ama bunlar birlikteydiler işte sonuç kadıncağız hastanede

mecburen işe gidiliyor evet evdekilerle de mesafe az ama ayrı evi olan birisini neden evine çağırırsın ki

gel oturalım deyip kadını götürmüş sonra da ona da bulaşmış işte
 
Şuraya daha geçerli dertler yazın ya elalemin derdi seni germiş yüzüne söyleyemediğin şeyi gelip buraya yazmışsın. "Arkadaşım yanlış yapıyorsun bırak çocuk yesin ayrıca cocugu yiyecek yerine radyasyondan uzat tut" diye ben olsam orda söylerdim alınırsa da çokta tın... Yani burda daha büyük dertleri olan insanlara şu konuyu dert diye açman terbiyesizlik resmen... sanane istediğini yedirir yedirmez çok rahatsız olduysan yüzüne söyleseydin...
Aaaa sen o annesin sanirsam bu ne kin bu ne sinir nefret ayol yavas ve edepli ol
 
Eline telefon vermesi radyasyonla iç içe anlamına gelmiyor. Her yer radyasyon. Sen çocuğunu wifi olmayan odada yaptırırsın alt kat komşunun wifisi o odadır.
Kaçış yok.

Arkadasiniz çok terbiyesizmiş birde akıl verecek kadar....
Kadın zehir yedirdi sanki.

Valla benim çocuğum her şey yiyor.
Organik de yapıyorum, bizim yediklerimizden isterse onu da yiyor.

O zaman kimsenin evine gidip ortamı bozmasın.
 
o yasak sana bana

annem babamı en son geçen yıl Aralık ayında gördüm yani 13 ayı geçti
Hayır anlamıyorum biz daha ailecek bir gezmeye, yürüyüşe, ormana falan gidemedik. Yani misafirliği geçtim, insan görmeyi, sosyalleşmey de geçtim de bi temiz hava alamıyoruz aylardır.
Sinir oluyorum ben de geçen bitişik apartmanda bir toplaşma olduğunu farkedince hemen şikayet ettim:D
 
Ortam gergindi. Başbaşa kalana kadar bişey demiyim dedim. Bir de merak ettim, yani kadınlar kulübü yaş ortalaması sanki yeni anne olmuş ya da çocuğu ilkokula giden bir grup gibi genelde. Sizler de böyle insanlarla hep karşılaşıyorsunuzdur, napıyosunuz diye
Dalga geciyorum ben bir tanıdığım cocuguyla parka gelmisti kizim la yasitlar ozmanlar ikiside 3 yasinda bu kendini yirtiyo oğluma tisortunu kirletme sortunu batirma eeehh dedim rahat birak cocugu Park burasi nie dugune gider gibi giydirdin madem birak cocuk cocuklunu yasasin cocuga dondurma alinca hele peceteler havada ucuyor zirt pirt ağzını siliyor iyyyyy offf
 
Hayır anlamıyorum biz daha ailecek bir gezmeye, yürüyüşe, ormana falan gidemedik. Yani misafirliği geçtim, insan görmeyi, sosyalleşmey de geçtim de bi temiz hava alamıyoruz aylardır.
Sinir oluyorum ben de geçen bitişik apartmanda bir toplaşma olduğunu farkedince hemen şikayet ettim:KK70:
Sizin yaptiginizda bana doğru gelmiyor. Biz yasak olmadığı her firsatta yuruyuşe, ormana vs gittik. Hatta akşam eşim işten gelince bile yuruyoruz bazen.

Ailemle biz de gorusemiyoruz farkli sehirlerdeyiz ve annem, babam çalişiyorlar. Eger ailem yakinimda olsaydi ormana yuruyuse giderdik gunduz.
Gezmeye veya tatile gitmedim ama pandemini başindan beri kendimi eve tıkmadım tamamen yuruyuş bari yapiyoruz. O kadar eve tikilmakta insani hasta eder, beni eder yani.
 
Çocuğunun huyunu biliyorsan götürmeyeceksin arkadaşım sonra olan çocuğa oluyor ya da evinden onun yiyeceği yemekleri kendin getireceksin bu kadar zor mu?
 
Hayır anlamıyorum biz daha ailecek bir gezmeye, yürüyüşe, ormana falan gidemedik. Yani misafirliği geçtim, insan görmeyi, sosyalleşmey de geçtim de bi temiz hava alamıyoruz aylardır.
Sinir oluyorum ben de geçen bitişik apartmanda bir toplaşma olduğunu farkedince hemen şikayet ettim:D

Açık hava almak zararlı değil ki kalabalığa girmek ev oturması yasak. Ben bahçemiz olmasına rağmen her fırsatta tenha yerlere cikariyorum çocukları onada karışmasınlar bir zahmet evde otur otur kafayı yer insan. Evde hareketsizlikte birsuru hastalığa davetiye çıkarıyor tek hastalık ya da ölüm Corona değil ki.
 
hah işte aynen bu

ve adam gerçek mısırı normalde vermiyor bile

oğlum serpsin diye eline üç beş mısır verdi

ama organik takıntılı arkadaş "ayy o mısırlar doğal mı" derken o yemi görmezden geliverdi

tavuklar geziyormuş, evet geziyorlar da karınlarını o doğal ortamda doyurmuyorlar ki o yemleri yiyorlar kuru arsada da dolaşıyorlar

yine benim aldığım organik yumurtaları beğenmiyor, bir gün sordum "ayy ben de aldım, daha kırmadan kötüydü, attım" dedi

nasıl anladın dedim sallanıyordu vs dedi de her seferinde aldığım yumurtaların daha sarısı dağılanına dahi ben denk gelmezken o ayda yılda bir aldığında hep kötüsüne nasıl denk geliyor bilemedim

yani bir şey izbe yerlerde yetiştiğinde doğal olmuyor ki aksine küçük üretici daha kulaktan dolma şeylerle üretim yapıyor

yıllar önce akrabamız olan bir çiftçinin kız anlatırdı

o zaman şu sebze meyve takviyeleri yeni çıkıyordu

babama basma şunu diyorum bak ne güzel büyüyor diyor bari kendi yediğimize koyma diyorum da dinletemiyorum diye, İstanbul Samsun yolu üzerinde organik bahçesinden, isteyen kendi de toplayarak halen satış yapıyor galiba

eskiden aynı ilçede hayvan gübresi ile üretim yaparlardı ama o lezzet falan kalmadı zaten tohum yapay ve hibrit ürün de öyle
geçmişte danışmanlık verdiğim bir firma, sadece tavuk, balık ve büyükbaş yemlerine toz halinde zeolit satıyordu, ineğin sütünü artıyor, tavuğun verimini artırıyor, özellikle broyler tavuk çiftliklerinde kullanılıyor. zeolit yararlı derseniz neyse, aklıma bir sürü şey geliyor da yazmayayım, hala sektördeyim sonuçta. İlk yorumumda yazdığım gibi 2007 yılında tarım projelerinde çalışmaya başladım ve 5 yılım geçti, 2008 den beri semt pazarlarından veya açıktan birşey almam, alırsam da risklerin farkındayım. masum köylü kadınlarının sattıklarına da şüpheyle bakarım, ziraat odalarından sorgusuz sualsiz yem aldıklarına çok şahit oldum, köyde sözü geçen birisi ne denerse genelde bütün köylüler uyguluyor. Türkiye eski Türkiye değil. Gerçekten güveniyorsanız alın, örneğin köydeki halamlar kendi yedikleri domates salatalık vs ürünlere ilaç atmazlar, önümüze getirirken de söylerler bunlar ilaçsız diye. Ama fabrikalara sattıkları ürünlerin hepsi ilaçlı. ayrıca biliyorsunuzdur Türk tohumu yasak, israil tohumları kullanılıyor.
 
geçmişte danışmanlık verdiğim bir firma, sadece tavuk, balık ve büyükbaş yemlerine toz halinde zeolit satıyordu, ineğin sütünü artıyor, tavuğun verimini artırıyor, özellikle broyler tavuk çiftliklerinde kullanılıyor. zeolit yararlı derseniz neyse, aklıma bir sürü şey geliyor da yazmayayım, hala sektördeyim sonuçta. İlk yorumumda yazdığım gibi 2007 yılında tarım projelerinde çalışmaya başladım ve 5 yılım geçti, 2008 den beri semt pazarlarından veya açıktan birşey almam, alırsam da risklerin farkındayım. masum köylü kadınlarının sattıklarına da şüpheyle bakarım, ziraat odalarından sorgusuz sualsiz yem aldıklarına çok şahit oldum, köyde sözü geçen birisi ne denerse genelde bütün köylüler uyguluyor. Türkiye eski Türkiye değil. Gerçekten güveniyorsanız alın, örneğin köydeki halamlar kendi yedikleri domates salatalık vs ürünlere ilaç atmazlar, önümüze getirirken de söylerler bunlar ilaçsız diye. Ama fabrikalara sattıkları ürünlerin hepsi ilaçlı. ayrıca biliyorsunuzdur Türk tohumu yasak, israil tohumları kullanılıyor.
Ben de bilindik itibarı olan firma haricinde güvenmem. Arkadaşlar hep pazardan şu saman yapışmış yumurtalardan alır, bildiğim kadarıyla üç no yumurtaların damgası silinip kakaya samana bulaştırıp pahalıya satıyorlar
 
geçmişte danışmanlık verdiğim bir firma, sadece tavuk, balık ve büyükbaş yemlerine toz halinde zeolit satıyordu, ineğin sütünü artıyor, tavuğun verimini artırıyor, özellikle broyler tavuk çiftliklerinde kullanılıyor. zeolit yararlı derseniz neyse, aklıma bir sürü şey geliyor da yazmayayım, hala sektördeyim sonuçta. İlk yorumumda yazdığım gibi 2007 yılında tarım projelerinde çalışmaya başladım ve 5 yılım geçti, 2008 den beri semt pazarlarından veya açıktan birşey almam, alırsam da risklerin farkındayım. masum köylü kadınlarının sattıklarına da şüpheyle bakarım, ziraat odalarından sorgusuz sualsiz yem aldıklarına çok şahit oldum, köyde sözü geçen birisi ne denerse genelde bütün köylüler uyguluyor. Türkiye eski Türkiye değil. Gerçekten güveniyorsanız alın, örneğin köydeki halamlar kendi yedikleri domates salatalık vs ürünlere ilaç atmazlar, önümüze getirirken de söylerler bunlar ilaçsız diye. Ama fabrikalara sattıkları ürünlerin hepsi ilaçlı. ayrıca biliyorsunuzdur Türk tohumu yasak, israil tohumları kullanılıyor.

Ben size inanıyorum zaten her geçen gün kötüye gidiyoruz
 
Ülkeye bak. Bir yerde çocuğuna ekmek bile alamayan milyonlarca yoksul, bir yerde organik değil diye çocuğunu bile isteye aç bırakan merhametten yoksun anne bozuntulari. Çok yazık.
 
geçmişte danışmanlık verdiğim bir firma, sadece tavuk, balık ve büyükbaş yemlerine toz halinde zeolit satıyordu, ineğin sütünü artıyor, tavuğun verimini artırıyor, özellikle broyler tavuk çiftliklerinde kullanılıyor. zeolit yararlı derseniz neyse, aklıma bir sürü şey geliyor da yazmayayım, hala sektördeyim sonuçta. İlk yorumumda yazdığım gibi 2007 yılında tarım projelerinde çalışmaya başladım ve 5 yılım geçti, 2008 den beri semt pazarlarından veya açıktan birşey almam, alırsam da risklerin farkındayım. masum köylü kadınlarının sattıklarına da şüpheyle bakarım, ziraat odalarından sorgusuz sualsiz yem aldıklarına çok şahit oldum, köyde sözü geçen birisi ne denerse genelde bütün köylüler uyguluyor. Türkiye eski Türkiye değil. Gerçekten güveniyorsanız alın, örneğin köydeki halamlar kendi yedikleri domates salatalık vs ürünlere ilaç atmazlar, önümüze getirirken de söylerler bunlar ilaçsız diye. Ama fabrikalara sattıkları ürünlerin hepsi ilaçlı. ayrıca biliyorsunuzdur Türk tohumu yasak, israil tohumları kullanılıyor.

Halanız neden sattığı ürünleri ilaçlıyor.
 
Back
X