Yanlış ve mutsuz bir evlilik daha.
Bunun yaşla falan ilgisi yok. Bazısı karakter, bazısı hastalık. Kıskanıyorum diye eşini bakkala bile göndermemek nedir yahu, evden dışarıya tek çıkarmamak? Eve hapissiniz. Kocanız resmen hasta sizin. Depresyona girmişsiniz bile. Bir de bu duruma alışmayı mı bekliyorsunuz? Bu adamlar düzelmiyor. Daha kötülüyor. Ha hafifleyen var diyorlarsa hafifleyen de yaş geçtikten, o gençlik, heves gittikten sonra hafifliyor. Nasıl olsa kadın beni artık aldatmaz, bu kadına şu yaşta, şu suratta kimse bakmaz diyor. Kadının zaten hayatı evde harcanmış, mutsuz, kronik depresif. Hayat sevinci kalmamış. Eşiniz size ve kendisine güvenmiyor. Sanıyor ki dışarı çıkınca siz bir haltlar yiyeceksiniz veya elin adamı kimbilir size ne yapacak. Neden? Çünkü kendisi kimbilir dışarıda yalnız bir kadın görünce ne yapıyor, ne düşünüyor ki herkesi öyle sanıyor, kişi kendinden bilirmiş. Ki kendisi sporuna filan gidiyormuş, oh ne ala. Kadını eve hapset, keyfine bak. Bırakın allasen...
Dünyaya bir kere geliyorsunuz, şu yaşadığınız hapis hayatı kendinize yakıştırıyor musunuz? Ömür boyu böyle yaşamak istiyor musunuz? İnsan delirir yahu. Ben olsam bu adamdan ayrılırım. Elin adamının(kocanızı kastediyorum) zihniyeti bozuk diye hayatımı ziyan edemem.