Bütün mesajları okudum ve gözümde böyle kibar, hassas, sakin ve naif biri gibi canlandınız :)
Yakın zamana kadar bir iş tecrübem yoktu. Ama hep çalışmak isterdim. Ekonomik bağımsızlık, sosyalleşmek, evde oturmaktan ise gününü daha farklı, dolu dolu geçirmek vs... Ama hiç de öyle dışardan göründüğü gibi değilmiş. Vardiyalı değil normal mesai saatleri de olsa masa başı da olsa çalışmak gerçekten çok zormuş. Eşinizin gecesi gündüzü birbirine girmiş ve bir günde 12 saat ayakta çalışmak, düşüncesi bile, gerçekten inanılmaz yorucudur. Bir de psikolojik tarafı var, hergün binbir çeşit insanla muhattap olmak, sabretmek... Gerçekten de zor ve stresli bir durum. Eminim, eşiniz, söylediği gibi çok yoruluyordur. Biraz daha anlayışlı olabilirsiniz bu konuda. Sürekli 'boşanma' lafı ve düşüncesi sizi de evliliğinizi de yıpratır. Çok çok önemli bir mevzu olmadan bu boşanma konusunu hiç aklınızdan geçirmeyin, bence.
Umarım bundan sonra, beraber daha çok hoşça vakit geçirirsiniz. Televizyondan bahsetmişsiniz, gözü hep orada diye. Televizyon izlerken pasif durumda olduğumuz için, insan baya dinleniyor. Bu da, özellikle yorgunken, çok keyif veriyor. Kızınıza, resim defteri ve boya kalemleri alarak oyalayabilirsiniz. Hem peşinizde dolanmaz sürekli hem de yaptığı resimleri size ve babasına gösterir. Ayrıca beraber vakit geçirmek için, eşiniz, kızınıza hergün bir masal okuyabilir. Özellikle resimli masal kitapları çocukların çok ilgisini çekiyor. Bunun dışında, evdeki herkes başka işlerle meşgul olsa da aynı odada oturmak bile beraber vakit geçirmektir. Sürekli muhabbet halinde olmasanız dahi, arada birkaç kelimelik kısa konuşmalar da sizi birbirinize yakınlaştırır.
Çok uzattım, farkındayım. Eşiniz ile muhabbetiniz çok güzel, sizi seviyor ve değer veriyor. Şanlı birisisiniz ve mutlu bir evliliğiniz var. Bunun değerini bilin ve birbirinizden hemen vazgeçmeyin. Huzurunuz daim olsun. Sevgilerle.