• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sedef Hastalığı...

LENA26

seni her gördüğümde...
Kayıtlı Üye
11 Mayıs 2010
910
1
96
İstanbul
arkadaşlar annem 45 yaşında ve 10 seneyi aşkın zamandır vücudunun belirli yerlerinde bacaklar ve kollar özellikle dirseklerde olmak üzere sedef hastalığından şikayetçi... yaz aylarında kısa kollu bile giyemiyor bu hastalığın herhangi bir bulaşıcılığı vs olmamasına rağmen insanlardan çekiniyor... bazı bitkisel reçeteler denememize rağmen hiçbir çözüm bulamadık... bu konu hakkında bilgisi olanların tavsiye ve önerilerine ihtiyacım var gerçekten çok sevaba geçecek emin olabilirsiniz... şimdiden teşekkürler...:enbuyukkk:
 
Geçmiş olsun.ben de sedef hastasıyım.yazın deniz ve güneş ikilisi ile geçiyor ama kışın perişan oluyorum.tv de dr şehin sıtkı yı dinledim çok umut verdi bana.istanbul acıbademdekı on kliniğe gittim.bana bir takım karısımlar verdıler.3 aydır kullanıyorum epey azaldı .bır hanım gordum orada 6 ay ıcınde 18 yıldır çektıgı sedeften kurtulmustu.bakalım 3 ay ıcınde benım de duzelır tamamen umarım.annenız de bir arastırsın derım.dr sakın agda yaptırmayın dedı.lazere gıdıyorum sımdı.gercekten fark ettı.cılt hep yaglı tutulacak.9 saatte bır yıkanıp yag suruyorum.epey fark ettı.bır de stresten uzak kalmalı.bence sadece stresten oluyor bu berbat hastalık.geçmış olsun tekrar.sevgıler
 
arkadaşlar benimde kızımda saçlı bölgede sedef var. on kliniğe dr.şehin sıtkı ' ya götürmek istiyorum. başka giden varsa yorum yapabilirmi???
 
Kayınvalidem çok uzun yıllardır çekiyordu hemde bütün vucudunda vardı çok zor bilirim...Bir doktor sayesınde kurtuldu hemde tek bir ilaçla..İzmirde bir prof. herkes inanılmaz memnunmuş..İzmirden öğrenmek isteyen olursa adını soyadını öğrenirim..
Hepinize geçmiş olsun arkadaşlar...
 
Kayınvalidem çok uzun yıllardır çekiyordu hemde bütün vucudunda vardı çok zor bilirim...Bir doktor sayesınde kurtuldu hemde tek bir ilaçla..İzmirde bir prof. herkes inanılmaz memnunmuş..İzmirden öğrenmek isteyen olursa adını soyadını öğrenirim..
Hepinize geçmiş olsun arkadaşlar...

buyur yaz dru bu derdin tamamen tedavisi yok hele içinde bulundugumuz kış mevsiminde hava daha kuru su tüketimi az oldugundan hastalık atak dönemine geçiyor sadece İZmir'den degil dünyanın öbür ucundan bile giden olur
erkek kardeşim orda dr ona da sorarım hem
 
Çok şükürki var...Öğrendiğim zaman yazarım kayınvalideminki en ileri derecede ve yüzünden saçının içine kadar doluydu şimdi bir tane bile yok..Gördüğüme inanırım ben...
 
Hımmm bu arada hergün 3 litre su içicek...Ayrıca ömür boyuda ilaç kullanıcak tabiki..
 
Prof.Dr. oktay avcı...Google yazarsanız zaten bu konudaki başarılarını görürsünüz zaten..
Dokuz Eylül ünv.de kendisi...
 
Son düzenleme:
Türk doktorların ‘sedef’ başarısı
Türkiye 02 Eylül 2004

İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi’nden 2 Türk profesör, dünyada ilk kez uyguladıkları yöntemle, sedef hastalığı (psoriasis) tedavisi süresini 6-8 haftadan 1-2 güne indirmeyi ve bütün yan etkilerini ortadan kaldırmayı başardı. Dokuz Eylül Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Avcı, çalışmalarını ABD ve Almanya’daki araştırma merkezlerinde sürdüren Prof. Dr. Sinan Taş ile ortaklaşa yürüttükleri, sedef hastalığındaki yeni tedavi yönteminin uluslararası tıp dergisinde de yayınlandığını ve kabul gördüğünü bildirdi.

Heyecan verici
“Dermatology” isimli tıp dergisinde yayınlanan bilimsel makalenin, hastalığın tedavisinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını dünyaya duyurduğunu kaydeden Prof. Dr. Avcı, “Uluslararası tıp otoriteleri, yeni tedavi yöntemini, ‘bugüne kadar kullanılanlardan tamamen farklı, akılcı bir yöntem ve heyecan verici’ olarak nitelendirdi” dedi. Sedefin eski yöntemlerle tedavisinin 6-8 hafta sürmesine rağmen, yeni yönteminin süreyi 1-2 güne indirdiğini ve hiçbir yan etkisi olmadan başarı sağladığını kaydeden Prof. Dr. Avcı, şöyle konuştu: “Sedef hastalığı, kalıtımsal yönüne rağmen, gerek sebebinin tam aydınlatılamaması, gerekse seçiciliği olmayan mevcut tedavi yöntemlerinin yan etkileri yüzünden, hasta, bireylerin gündelik hayatını son derece etkileyen bir hastalık olmaya devam etmekteydi. Ayrıca yeni yöntemle, moleküler mekanizmalara dayalı tedavi yaklaşımı, sedefin sebebine yönelik ışık da tutmaktadır.”

Patent başvurusu
Prof. Dr. Oktay Avcı, yeni yöntemin pratik klinik uygulamaya ne zaman gireceği konusunda da şu bilgileri verdi: “Maliyeti düşürecek seri üretim için, sürmekte olan uluslararası patent süreçleri ve başka formalitelerin tamamlanması gerek. Ayrıca hastalığın farklı türleri bulunması sebebiyle de ek bilimsel klinik çalışmalara ihtiyaç bulunuyor. Bu da yıllar alabilecek bir durum. 2002’de başlayan bu çalışma, 2004’te sonuçlandı. Şurası açık ki, Türkiye’de gerçekleştirilen bu çalışmayla, sedefin tedavisinde bugüne kadar hiç olmayan bir ölçüde etkinliğin kapısı açılmış durumda.” 2 akademisyen, birkaç ay önce de deri kanserlerinde moleküler bir tedavi yöntemi geliştirerek, uluslararası patent başvurusunda bulunmuştu.
 
Türk doktorların �sedef� başarısı
Türkiye 02 Eylül 2004

İZMİR - Dokuz Eylül Üniversitesi�nden 2 Türk profesör, dünyada ilk kez uyguladıkları yöntemle, sedef hastalığı (psoriasis) tedavisi süresini 6-8 haftadan 1-2 güne indirmeyi ve bütün yan etkilerini ortadan kaldırmayı başardı. Dokuz Eylül Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oktay Avcı, çalışmalarını ABD ve Almanya�daki araştırma merkezlerinde sürdüren Prof. Dr. Sinan Taş ile ortaklaşa yürüttükleri, sedef hastalığındaki yeni tedavi yönteminin uluslararası tıp dergisinde de yayınlandığını ve kabul gördüğünü bildirdi.

Heyecan verici
�Dermatology� isimli tıp dergisinde yayınlanan bilimsel makalenin, hastalığın tedavisinde yeni bir dönemin kapısının açıldığını dünyaya duyurduğunu kaydeden Prof. Dr. Avcı, �Uluslararası tıp otoriteleri, yeni tedavi yöntemini, �bugüne kadar kullanılanlardan tamamen farklı, akılcı bir yöntem ve heyecan verici� olarak nitelendirdi� dedi. Sedefin eski yöntemlerle tedavisinin 6-8 hafta sürmesine rağmen, yeni yönteminin süreyi 1-2 güne indirdiğini ve hiçbir yan etkisi olmadan başarı sağladığını kaydeden Prof. Dr. Avcı, şöyle konuştu: �Sedef hastalığı, kalıtımsal yönüne rağmen, gerek sebebinin tam aydınlatılamaması, gerekse seçiciliği olmayan mevcut tedavi yöntemlerinin yan etkileri yüzünden, hasta, bireylerin gündelik hayatını son derece etkileyen bir hastalık olmaya devam etmekteydi. Ayrıca yeni yöntemle, moleküler mekanizmalara dayalı tedavi yaklaşımı, sedefin sebebine yönelik ışık da tutmaktadır.�

Patent başvurusu
Prof. Dr. Oktay Avcı, yeni yöntemin pratik klinik uygulamaya ne zaman gireceği konusunda da şu bilgileri verdi: �Maliyeti düşürecek seri üretim için, sürmekte olan uluslararası patent süreçleri ve başka formalitelerin tamamlanması gerek. Ayrıca hastalığın farklı türleri bulunması sebebiyle de ek bilimsel klinik çalışmalara ihtiyaç bulunuyor. Bu da yıllar alabilecek bir durum. 2002�de başlayan bu çalışma, 2004�te sonuçlandı. Şurası açık ki, Türkiye�de gerçekleştirilen bu çalışmayla, sedefin tedavisinde bugüne kadar hiç olmayan bir ölçüde etkinliğin kapısı açılmış durumda.� 2 akademisyen, birkaç ay önce de deri kanserlerinde moleküler bir tedavi yöntemi geliştirerek, uluslararası patent başvurusunda bulunmuştu.
konuyla ilgisi yok ama özel mesaj göndermek istedim mesaj haneniz dolu oldugu için gitmiyormuş bana ulaşabilirmisiniz özel msjdan sevgilerle...
 
Canım özel mesaj yazamıyor olabilirsin sen mesj sayın az olduğu için..Yoksa özel mesaj kutum dolu değil..
 
Hımmm bu arada hergün 3 litre su içicek...Ayrıca ömür boyuda ilaç kullanıcak tabiki..

hayatı boyunca ilaç kullanarak yapılan tedavi ile ilaçsız tedavi arasında sizce ne fark var? ÇOKKKK... ege üniversitesinde bundan yıllar önce sanırım 82 yılında bir metod geliştirilmiş. Metodun sahibi izmirde bir profesör. Zaten hocanın prof. tezi bu konuda. Bu metodla 5000 hasta tedavi edilmiş; ama şimdilerde puva gibi yine sanal çözümlere geçmiş üniversite ne yazıkkk... Oysa çok maliyetsiz ve ilaçsız bir yöntem keşfedilmesine rağmen :)) Sedef çaresiz değil; benim dedem balıklı göle bile gitmişti taaaki bu hocayı tanıyana kadar. Bu arada ben yayın araştırması yaparken gördüm ki balıklı göl ticareti yapanlar hocaya dava açmışlar; bu gölden mikrop kapma olasılığının yüksek olduğunu ispatladığı için..Su içmeyle sedefin alakası yokmuş ki... cildin kurumasıyla da ilgisi yok... sedef bir cilt hastalığı hemde genetik... İzmirde bu uygulamayı kendi kliniğinde yapan bu hoca artık oldukça yaşlandı ama; özel mail atarsanız telefonunu veririm. DuyguEge arkadaşım, kayınvalideniz için de ilaçsız bir yöntem daha sağlıklı olacaktır. bende sedefli bir torun olarak sevgilerimi sunarım hepinize:))
 
hayatı boyunca ilaç kullanarak yapılan tedavi ile ilaçsız tedavi arasında sizce ne fark var? ÇOKKKK... ege üniversitesinde bundan yıllar önce sanırım 82 yılında bir metod geliştirilmiş. Metodun sahibi izmirde bir profesör. Zaten hocanın prof. tezi bu konuda. Bu metodla 5000 hasta tedavi edilmiş; ama şimdilerde puva gibi yine sanal çözümlere geçmiş üniversite ne yazıkkk... Oysa çok maliyetsiz ve ilaçsız bir yöntem keşfedilmesine rağmen :)) Sedef çaresiz değil; benim dedem balıklı göle bile gitmişti taaaki bu hocayı tanıyana kadar. Bu arada ben yayın araştırması yaparken gördüm ki balıklı göl ticareti yapanlar hocaya dava açmışlar; bu gölden mikrop kapma olasılığının yüksek olduğunu ispatladığı için..Su içmeyle sedefin alakası yokmuş ki... cildin kurumasıyla da ilgisi yok... sedef bir cilt hastalığı hemde genetik... İzmirde bu uygulamayı kendi kliniğinde yapan bu hoca artık oldukça yaşlandı ama; özel mail atarsanız telefonunu veririm. :4:DuyguEge arkadaşım, kayınvalideniz için de ilaçsız bir yöntem daha sağlıklı olacaktır. bende sedefli bir torun olarak sevgilerimi sunarım hepinize:))

Sevgili sevgultuna arkadasım o ismı buraya yazabılırsın ozelden yazmaya gerek yok..Isteyen herkeste faydalanmış olurç..Ben butun cılt hastalıklarının suyla alakası olduguna ınanıyorum bu konuda sızınle aynı fikirde değilim..suyun ciltte neler değiştirdiğini bizzat kendim gördüm..Tabı herkesın kendı gorusu..Bizde cok arastırdık ve cok doktor gezdık...
ama siz yine yazın bir sürü arkadaş faydalanmak isteyebilir bu bilgiden..
Sevgiler...
 
Son düzenleme:
hayatı boyunca ilaç kullanarak yapılan tedavi ile ilaçsız tedavi arasında sizce ne fark var? ÇOKKKK... ege üniversitesinde bundan yıllar önce sanırım 82 yılında bir metod geliştirilmiş. Metodun sahibi izmirde bir profesör. Zaten hocanın prof. tezi bu konuda. Bu metodla 5000 hasta tedavi edilmiş; ama şimdilerde puva gibi yine sanal çözümlere geçmiş üniversite ne yazıkkk... Oysa çok maliyetsiz ve ilaçsız bir yöntem keşfedilmesine rağmen :)) Sedef çaresiz değil; benim dedem balıklı göle bile gitmişti taaaki bu hocayı tanıyana kadar. Bu arada ben yayın araştırması yaparken gördüm ki balıklı göl ticareti yapanlar hocaya dava açmışlar; bu gölden mikrop kapma olasılığının yüksek olduğunu ispatladığı için..Su içmeyle sedefin alakası yokmuş ki... cildin kurumasıyla da ilgisi yok... sedef bir cilt hastalığı hemde genetik... İzmirde bu uygulamayı kendi kliniğinde yapan bu hoca artık oldukça yaşlandı ama; özel mail atarsanız telefonunu veririm. DuyguEge arkadaşım, kayınvalideniz için de ilaçsız bir yöntem daha sağlıklı olacaktır. bende sedefli bir torun olarak sevgilerimi sunarım hepinize:))






burada yazmış olduğunuz yöntemin ne olduğunu ve nerede uygulandığı hakkında ayrıntılı bilgi verebilir misiniz?? Allah rızası için cevaplayın..
 
kızlar benım halam bır sürü hastalıgı var bunların arasında sedef hastalıgıda mevcut o kadar ilaç kullanıyorkı geçmıyodu en son gittiğimde şok olddum sedef hastalıgından eser yok... halamın yegenı tvdekı doktordan bı karışım duymuş not almış aktardan gidip onları almış karacigeri tammen temızlıyormuş her sabah yemış o karışımı 2. aydan sonra sonmeye başlamış sedeflerı ve şuanda bı tane bıle yokdu...
 
kızlar benım halam bır sürü hastalıgı var bunların arasında sedef hastalıgıda mevcut o kadar ilaç kullanıyorkı geçmıyodu en son gittiğimde şok olddum sedef hastalıgından eser yok... halamın yegenı tvdekı doktordan bı karışım duymuş not almış aktardan gidip onları almış karacigeri tammen temızlıyormuş her sabah yemış o karışımı 2. aydan sonra sonmeye başlamış sedeflerı ve şuanda bı tane bıle yokdu...


o karışımın ne olduğunu ve nasıl yapıldığını yazar mısınız lütfen buraya..
 
3 yemek kaşıgı ögütülmüş yulayı yarın çay bardagı kaynar suyla ıslatıp 5 dk beklenılecek
sonra o yulafın içine
yarım çay kaşıgı zencefil. yarım çay kaşıgı zerdalay... yarım çay kaşıgıda keten tohumu ve uzerınede bı kaşık bal konup her sabah aç karnına yenılecek
 
ayy yanlış yazmışım 3 yemek kaşıgı yulafın içine yarım çay bardagı kaynar su
 
benim de ablamda yaklaşık 20 senedir bütün vücudunda var okadar çok doktora gitti ki hiçbir çözüm bulamadı aynı zamanda sedefe bağlı olarak romatizmal hastalığı da var. ablamın durumunda olup da tedavi olan arkadaşlar var mı acaba ?
 
Back
X