Popüler Konu Sevdiğim sözler

Flört aşamasında karakter ayarlarını değiştirip, evlenir evlenmez fabrika ayarlarına geri dönen canlıya ERKEK denir !
 
[FONT=&amp]Yalnız olanlara

Aşk bir kelebek gibidir; peşinden koştukça hep senden kaçar. En iyisi bırak uçsun, inan ki hiç beklemediğin bir anda gelip omzuna dokunuverir. Aşk mutlu eder, bazen de üzer ama aşk özeldir; aşkını, hak eden birine sunarsan eğer.


Sevgilisi olanlara

Aşkın amacı, birileri için "mükemmel insan" olmak değildir; seni, mükemmelliğe en çok yaklaştıracak insanı bulmaktır.


Çapkınlara

Sevmediğin birine asla "Seni seviyorum." deme. İçinde olmayan duygulardan, varmış gibi söz etme. Kimsenin hayatına, kalbini kırmak için girme. Sevgi dolu bakan gözlere, asla yalan söyleme çünkü birine verebileceğin en büyük acı, aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.


Evli olanlara

Seven insan, "Senin hatan!" yerine "Özür dilerim." diyendir. "Neredesin?" yerine "Ben buradayım." diyendir. "Nasıl yaparsın?" yerine "Niye yaptığını anlıyorum." diyendir ve aşk "Keşke..." yerine daima "İyi ki..." diyendir.


Kalbi kırık olanlara

Kalp yarası, siz kanatmaktan vazgeçinceye kadar sürer ve ilacı, bu acıya alışmak değil; ondan ders çıkarabilmektir.


Aşık olmaktan korkanlara

Aşka düş ama tökezleme, anla ama bekleme,paylaş ama isteme, yaralan ama asla acıyı içinde büyütme.


Sevdiğini fazla sahiplenenlere

Sevdiğinin bir başkasıyla mutlu olduğunu görmekten daha acı birşey varsa o da sevdiğinin seninle mutsuz olduğunu görmektir.


Aşkını itiraf etmeye çekinenlere

Sevdiğinden ayrılınca aşk acı verir, sevdiğin seni terk edince daha da çok acı verir ama en acısı, onu ne kadar sevdiğini bilmesine hiç fırsat vermemektir.


Dönmeyecek birini hala bekleyenlere

Hayatın en hüzünlü anı, deli gibi sevdiğin insanın buna hiç değmediğini gördüğün andır ve en büyük kaybın, onun için harcadığın yıllardır. Senin aşkını şu gün hak etmeyen, bil ki 10 sene sonra yine hak etmeyecektir. Bırak, gitsin!


Müşfik Kenter

[/FONT]

 
Son düzenleme:
Aziz Nesin'e Soyadını sorarlar.
Şöyle Cevap verir :
"1934 yılında soyadı kanunu çıktı
Herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı
Dünyanın en cimrileri 'eli açık',
dünyanın en korkakları 'yürekli',
dünyanın en tembelleri 'çalışkan' gibi soyadları aldılar
Kendime 'NESİN' soyadını aldım.

Herkes 'NE-SİN' diye çağırdıkça,
Ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim."​
 
Bizi yokedecekler şunlardır: İlkesiz siyaset; vicdanı sollayan eğlence; çalışmadan zenginlik; bilgili ama karaktersiz "İnsan" insanlar; ahlâktan yoksun bir iş dünyası; insan sevgisini alt plana itmiş bilim; özveriden yoksun bir din anlayışı.
 
Haksızlığa sapıp bütün insanlar seni takip edeceğine, adaletle hareket edip tek başına kal daha iyi.
 
Hayatın çilesine tahammül gerek, Değil mi ki sefa ile cefa müşterek. Sizce ağlamak için gözyaşı mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek...
N.F.K
 
İnsan yaşamının bir alanında haksızlık yaparken diğer bir alanında haklı olamaz’; yaşam bölünmez bir bütündür...
 
Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar; Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr, Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr, Gölgemin peşinden yürür giderim.
 


Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.



İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?



Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.



Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.



Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.




Gerektiğinde vatan için bir tek fert gibi yekpare azim ve karar ile çalışmasını bilen bir millet, elbette büyük bir geleceğe layık ve aday olan bir millettir.



 
Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber; henüz ölmedik, Kötü haber; hala yaşıyoruz.

Anton Çehov
 
Rakıyla 70 senedir, eşimle 60 senedir evliyim. Demek ki evlenme kararını almak için 10 sene kafayı çekmek gerekiyormuş !
Aydın Boysan


 

waowwwwwbilmiyordum bunu helal olsun
 
[h=5]Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür.

Ama, eğer uyumuyor da uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarfetseniz, nafiledir.
[/h]
 
Mutluyken görmezden geldiğin şeyler mutsuzken canını yakar. "Çünkü insan hatalarını mutluyken değil, hep mutsuzken anlar".
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…