Sevmiş olmaktan daha beter değil mi, inanmış olmak?
Şurası acıyor işte mütemadiyen.
Kızıyorsun, çok kızıyorsun kendine, ona.
Kırılıyorsun, kızgınlık geçiyor da, şurası işte, acıyor ya hani be koyu koyu, irin irin akıyor ya hani..
Ve kırılınca kaynamıyor ya tekrar, kemik gibi kalp.
Bunu ezber edelim mi?
Hafifleriz belki.
Belki "yine yeniden sevenin Allah belasını versin" deriz, ant içeriz, tutarız.
Bir yemin gibi gırtlağında, bir günah gibi koynunda, bir sevmek, bin defa ölmek gibi filan.
Ne diyordum.
İnanmış olmak kötü be.
Özür yok.
Af yok.
Telafisi.
Tekrarı.
Yok.
Bir yara gibi işte
Kanamak var
İlelebet..
Ben hâlâ aynı turuncuyum, gün batımında, ve artık hiç sevilmiyorum.
Ezel Roz Manaz