Sevgi mi, Ego Tatmini mi? Kararsız Kaldım...

Onun gibi gülüp eğlenebildiğim birini bir daha bulamayacak olma fikri beni çok üzüyor...

Hayirdir yokluk adasina mi dustunuz? Adamin hareketleri sizce 41 yasa gore normal seyler mi? Bence ozelestirinizi de yapin zira eski flortlerinizin kafasina estigi anda size yazabilmesi sizce normal mi? Sizin yasiniz kucuk degil bu yasta ne isteyip ne istemediginiz konusunda net olmaniz lazim ama gorunen net degilsiniz. Sanki yalniz kalmamak icin eski flortlerinize de net sinirlar cizmemissiniz bu adamlada yalniz kalmamak ugruna baslamissiniz gibi.
 
Bu yılın başında tanıştığım biriyle (ben 30, o 41 yaşında) görüşüyordum. İlk başta onu ne fiziksel ne de duygusal olarak pek beğenmemiştim. Karısı tarafından aldatılmış, travmali, boşanmıştı ve 14 yaşındaki kızı anoreksiya ile mücadele ediyordu. Bu yüzden, bir ilişkiye hazır biri gibi gelmemişti bana. Bu durumu ona açıkça ifade ettim ama pesimden kosmaya baslayinca, “Biraz zaman tanıyalım, hemen bir ilişki başlatmak istemiyorum,” dedim. O da bunu kabul etti.


Daha sonra bu süreçte birçok şey paylaştık, hergun yazismalar, gunaydin mesajlari, planlar, , kişisel sorunlarımız... Aramızda duygusal bir bağ oluştu. Bu bağı onun da hissettiğini düşündüm. Hatta geçen hafta beni kuzeninin düğününe davet etti. Ancak bir haftada hazırlanamayacağım için gelemeyeceğimi söyledim.


O ayni görüşmede bana şöyle dedi: “Seninle tanıştığımızda ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu söylemiştin ama hala bir belirsizlik içindeyiz. Sanırım sadece arkadaş olmak istiyorsun. Bunu en başta bilseydim, ben de farklı davranırdım...” Daha sonra cümlesini yarım bıraktı ve konuyu değiştirdi. Aslinda ben arkadas olmak istemiyordum, sadece ondan bir netlik bekliyordum.Ne yazık ki benim bu zamana kadar kararsız kalmamın sebebi, onun duygularını açıkça ifade edebilecek biri olmamasıydı. Çünkü tanıştığımızdan bana beri sürekli kıskandırma oyunları oynuyordu. İş yerindeki kadin arkadaslari ya da başka kadınlardan bahsediyor, cok guzel bir kiz vesaire gibi, ben yanındayken başkalarına açıkça bakıyor, fizikleri hakkinda yorum yapıyor, bazen beni görmezden geliyordu. İlk başta “nasıl olsa henuz sevgilim degil” diyerek geçiştiriyordum ama zamanla bu davranışların dozu arttı. Ben tepki göstermedikce sınırları daha da zorladı.Ama sanki benden bir tepki alıp “Bak işte, beni kıskanıyor,” diyerek egosunu tatmin etmek istiyordu. Ona bu istediğini vermemek adına hep bu hareketlerini görmezden geldim, umursamiyormus gibi davrandim.

Geçen hafta bir kafede otururken, ben ona telefonda bir şey gösterirken, eski bir flörtümden bir mesaj geldi “Yarın buluşsak mı 😘.” diye, Bunu görünce bozuldu. “Bu kim?” diye sordu. “Eski bir arkadaş,” dedim. Bana mesajlara bakabilirmiyim dedi bende “ tabi bak, mesajlarına cevap vermemişim bile,” dedim. Mesajları gösterdim. Yukarıya kaydırınca telefonu eliden aldım. O an biraz kıskandığını fark ettim. Ama sakaya vurdu, O yazan çocuk aslında ben cevap vermedikçe sürekli yazan, yapışkan biriydi. Yemin ederim, hiç dışarıda görüşmedim bile. Aktif olarak yazistigim biri de degildi.


Sonrasında arkamızda oturan genç bir kız ona laf attı: “Şu sigarayı mı içiyorsun?” diye. O da kızla konuşmaya başladı. Kızın yaşı belki 20, belki 22’dir. Bu durumdan rahatsız oldum çünkü kizla konuşmayı bilerek uzatıyor gibiydi, sanki beni kıskandırmak için. Dayanamadım, “Tuvalete gidiyorum,” deyip masadan kalktım. Döndüğümde bana “Bir şey içer misin?” dedi. “Olur,” dedim. Döndüğünde elinde üç bardak vardı. O kıza da içki almıştı. Ardından bana “Hadi onun masasına geçelim,” dedi ve kızın yanına oturdu. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Çantamı aldım ve “Sen devam et, bana müsaade,” diyerek oradan ayrıldım. Arkamdan birkac kez bağırdı, sonra koşarak gelip kolumdan tuttu. “Yanlış anladın, gitme” dedi, "kiz zaten benim onun yanina oturmamı istemiyormuş zaten" dedi, bende kolumu bırak, diyerek gittim.


Sonrasında bana mesajlar attı. “Neden gittiğini biliyorum, seni sinirlendirdiğim için özür dilerim,” yazdı. Ben “Sen devam et,” dedim. O da “Niye?” diye sordu. Ben de “Saygısız birini hayatımda istemiyorum,” dedim ve onu her yerden engelledim.


Şu an kalbim kırık ve kararsızım. Acı çekiyorum ama saygısızlığı da affedemiyorum. Ama onu da deli gibi ozluyorum, Belki de tüm bunlar, o an gelen mesaj yüzünden oldu ama ben o kişiyle gerçekten konuşmuyordum.


Size sormak istiyorum:
Bu adam beni gerçekten sevmiş olabilir mi? Yoksa ben sadece onun egosunu tatmin ettiği, boş vakitlerinde görüştüğü biri miydim? gercekten seven biri o kiza icki alip, onunla flortlesirmiydi? Yoksa kiskancliktan mi yapti.
Sizce bir şans verip engeli kaldırmalı mıyım, yoksa bu karakterde birinden kurtulduğum için şanslı mı hissetmeliyim?


Onun gibi gülüp eğlenebildiğim birini bir daha bulamayacak olma fikri beni çok üzüyor...
"Kıskandırma" adı altında basitlestirdigin şey sapıklık.
 
Konu sahibi sanırım yokluktan bu ergen ayni zamanda 14 yaşında ergen kızı olan adamı kafaya takmış. 40 yaşında 20 yaşındaki kıza gözünüzün önünde yürüyor. Allah korusun bununla evlendiğinizde 20'lik kızların ilgisini çekmek için girişimlerine devam edecektir. Birinden karşılık bulduğu an kapıyı size gösterir. Birde karısının onu aldattığı hikayesi bana hiç inandırıcı gelmedi. Genelde nerede boşanmış işe yaramaz bir erkek varsa karım beni aldattı diye mağduru oynuyor.
 
Fiziksel ve ekonomik durumunuzu bilmiyorum ama sosyal olarak siz bu adama 4 gömlek büyüksünüz. Boşanmış, 14 yaşında psikolojik sıkıntılı ergen bir kızı olan adamdan daha iyisini bulursunuz. Bir de üstüne üstlük barda kendisiyle konuşan kadına elinde içkiyle koşup masasına oturuyor. Siz yanında değilken yapması bile çirkinken sizinleyken yapması iyice rezillik. Özrü de kabahatinden büyük. Kız masasına oturmasını istememiş zaten, bunun sizin ilişkinize ne faydası varsa???

Ayrıca o aldatılma konusunda da boşanma evraklarından okumadıysanız inanmayın. Bu boşanan erkeklerin hepsi de sütten çıkma ak kaşık, yersen.
Hep boşanan kadınlarda sorun var, kadının psikolojik sorunları var, eve bakmaz yemek yapmaz, karılık görevini yapmaz, yersennn. Önceden insanlar ne düşünür diye çok takardım sonra bi baktım ki boşanan çoğu erkek hep aynı yalanlarla kendini avutuyor. Aklı başında olanlar her şeyin farkında.
 
evet disaridan bakinca , mantigimla dusununce zaten oyle, ama sanirim seytan tuyu vardi ondan, cok iyi bir manipulator olsa gerek, aslinda ilk basta hic begenmemistim ama ona ragmen bu kadar baglanmisim, ben de kendime sasiriyorum
Belki de duygusal bi boşluktasın ve tutunmak istiyosun. Duygularınjn ön planda olduğu yaşı geçmişsin, biraz daha mantıklı düşünmeye çalış lütfen. Bir noktada içine sinmeyen şeyler varsa zaten orda sorun vardır.
 
evet disaridan bakinca , mantigimla dusununce zaten oyle, ama sanirim seytan tuyu vardi ondan, cok iyi bir manipulator olsa gerek, aslinda ilk basta hic begenmemistim ama ona ragmen bu kadar baglanmisim, ben de kendime sasiriyorum
Şeytan tüyü müyü yok bu herifte. Biraz mantıklı bakarsanız olgunlaşmamış zamparanın teki olduğunu hemen anlarsınız.
 
Neden bildirim geldi bilmiyorum ama genceciksiniz yaş farkı çok önemli napcaksınız o adamı bide üstüne ergen ergen tavırlar eleyin önünüzdeki kısmetlere bakınn...
 
evet disaridan bakinca , mantigimla dusununce zaten oyle, ama sanirim seytan tuyu vardi ondan, cok iyi bir manipulator olsa gerek, aslinda ilk basta hic begenmemistim ama ona ragmen bu kadar baglanmisim, ben de kendime sasiriyorum

Seytan tuyu??? Kimse de kendine toz kondurmuyor hemen cok iyi bir manipulator diye kendinizi siyirmissiniz. Kimse kimseyi zorlamiyor, diyelim ki zorladi kusura bakma arkadasim der net sinirinizi cizersiniz ama yok sonra yok seytan tuyu bilmem ne. Narsist de yazsaydiniz bari. Sizin sorununuz kendinizle. Bunca seye ragmen neden baglandiniz? Yetmemis bir daha boyle birini bulamam diye dertleniyorsunuz. Once kendi icinizde kendinizle olan sorununuzu cozerseniz bu tipler yaniniza bile yaklasamaz.
 
Bahsettiginiz arkadas yüksek ihtimalle aldatılmış( yazıda var mıydı hatırlamıyorum) ama aldatılana kadar da kusurları açık ve kırıcı şekilde hayatının belli dönemlerinde hayatında kritik kişiler tarafından ifade edilmiş. Kendisine ilgi duyan ya da duydugunu zannettigi insanlara yönelmesinin sebebi ilgi açlığı. Belki biraz karışık gelebilir ama sevdigi siz degilsiniz sizden umdugu ilgi. Biri size mesaj attıgı icin size bu saygısızlıgı yapamaz. Yan masadaki kıza karsı sizi degersiz hissettirmiş. Evlendiniz farzedin böyle bir insanla, ki birkaç ay içinde su an gördügünüz negatif tavırla karşılaştıgınızda hayatınızdan cıkarmadıgınız için lanet ediceksiniz. Çünkü bunlar insanın icindeki zehrin damlalarıysa ve o yönde gitmeyi secerseniz bir zehir tankına düşer boğulabilirsiniz.
Özlem duygunuza gelince de. O insan size popüler gibi görünmeye çalışmış. Özlemden çok onun başkasıyla mutlu olma ihtimali sizi rahatsız ediyor bence. Ben cekip gidince o daha mutlu olacak hissi.
İçiniz rahat olsun, hayatınızda sizi sizden daha çok sevecek ve düşünecek tek kişi annenizden sonra sizin kendinizsiniz. Ve size değersizlim hissi yükleyerek kendine bağlamayı hedefleyen zavallı insanlar kendince elde ettiginde hem o hareketlerin bağımlısı olacaksınız hem de sizi artık sevme şekli bu olacaktır. Arkanızı dönüp saçınızı savurup podyum yürüyüşüyle ortamı terkedip izini kaybetmek kendinize verebileceğiniz en güzel cevap olacaktır böyle manipülatif taktikçilere :)
 
Sizinle oturduğu masadan başka kadının masasına elinde içkiyle gitmeye kalkıp sizi de davet edecek kadar kendını bilmez 41 yaşında saygı nedir bilmeyen birini mi özlüyorsunuz . Üstelik kızı yaşında birine yürüyen sapık biri , kız oturmak istese gelmeyecekmıs bile arkanızdan söylediği bile boktan bi cümle
 
Bu yılın başında tanıştığım biriyle (ben 30, o 41 yaşında) görüşüyordum. İlk başta onu ne fiziksel ne de duygusal olarak pek beğenmemiştim. Karısı tarafından aldatılmış, travmali, boşanmıştı ve 14 yaşındaki kızı anoreksiya ile mücadele ediyordu. Bu yüzden, bir ilişkiye hazır biri gibi gelmemişti bana. Bu durumu ona açıkça ifade ettim ama pesimden kosmaya baslayinca, “Biraz zaman tanıyalım, hemen bir ilişki başlatmak istemiyorum,” dedim. O da bunu kabul etti.


Daha sonra bu süreçte birçok şey paylaştık, hergun yazismalar, gunaydin mesajlari, planlar, , kişisel sorunlarımız... Aramızda duygusal bir bağ oluştu. Bu bağı onun da hissettiğini düşündüm. Hatta geçen hafta beni kuzeninin düğününe davet etti. Ancak bir haftada hazırlanamayacağım için gelemeyeceğimi söyledim.


O ayni görüşmede bana şöyle dedi: “Seninle tanıştığımızda ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu söylemiştin ama hala bir belirsizlik içindeyiz. Sanırım sadece arkadaş olmak istiyorsun. Bunu en başta bilseydim, ben de farklı davranırdım...” Daha sonra cümlesini yarım bıraktı ve konuyu değiştirdi. Aslinda ben arkadas olmak istemiyordum, sadece ondan bir netlik bekliyordum.Ne yazık ki benim bu zamana kadar kararsız kalmamın sebebi, onun duygularını açıkça ifade edebilecek biri olmamasıydı. Çünkü tanıştığımızdan bana beri sürekli kıskandırma oyunları oynuyordu. İş yerindeki kadin arkadaslari ya da başka kadınlardan bahsediyor, cok guzel bir kiz vesaire gibi, ben yanındayken başkalarına açıkça bakıyor, fizikleri hakkinda yorum yapıyor, bazen beni görmezden geliyordu. İlk başta “nasıl olsa henuz sevgilim degil” diyerek geçiştiriyordum ama zamanla bu davranışların dozu arttı. Ben tepki göstermedikce sınırları daha da zorladı.Ama sanki benden bir tepki alıp “Bak işte, beni kıskanıyor,” diyerek egosunu tatmin etmek istiyordu. Ona bu istediğini vermemek adına hep bu hareketlerini görmezden geldim, umursamiyormus gibi davrandim.

Geçen hafta bir kafede otururken, ben ona telefonda bir şey gösterirken, eski bir flörtümden bir mesaj geldi “Yarın buluşsak mı 😘.” diye, Bunu görünce bozuldu. “Bu kim?” diye sordu. “Eski bir arkadaş,” dedim. Bana mesajlara bakabilirmiyim dedi bende “ tabi bak, mesajlarına cevap vermemişim bile,” dedim. Mesajları gösterdim. Yukarıya kaydırınca telefonu eliden aldım. O an biraz kıskandığını fark ettim. Ama sakaya vurdu, O yazan çocuk aslında ben cevap vermedikçe sürekli yazan, yapışkan biriydi. Yemin ederim, hiç dışarıda görüşmedim bile. Aktif olarak yazistigim biri de degildi.


Sonrasında arkamızda oturan genç bir kız ona laf attı: “Şu sigarayı mı içiyorsun?” diye. O da kızla konuşmaya başladı. Kızın yaşı belki 20, belki 22’dir. Bu durumdan rahatsız oldum çünkü kizla konuşmayı bilerek uzatıyor gibiydi, sanki beni kıskandırmak için. Dayanamadım, “Tuvalete gidiyorum,” deyip masadan kalktım. Döndüğümde bana “Bir şey içer misin?” dedi. “Olur,” dedim. Döndüğünde elinde üç bardak vardı. O kıza da içki almıştı. Ardından bana “Hadi onun masasına geçelim,” dedi ve kızın yanına oturdu. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Çantamı aldım ve “Sen devam et, bana müsaade,” diyerek oradan ayrıldım. Arkamdan birkac kez bağırdı, sonra koşarak gelip kolumdan tuttu. “Yanlış anladın, gitme” dedi, "kiz zaten benim onun yanina oturmamı istemiyormuş zaten" dedi, bende kolumu bırak, diyerek gittim.


Sonrasında bana mesajlar attı. “Neden gittiğini biliyorum, seni sinirlendirdiğim için özür dilerim,” yazdı. Ben “Sen devam et,” dedim. O da “Niye?” diye sordu. Ben de “Saygısız birini hayatımda istemiyorum,” dedim ve onu her yerden engelledim.


Şu an kalbim kırık ve kararsızım. Acı çekiyorum ama saygısızlığı da affedemiyorum. Ama onu da deli gibi ozluyorum, Belki de tüm bunlar, o an gelen mesaj yüzünden oldu ama ben o kişiyle gerçekten konuşmuyordum.


Size sormak istiyorum:
Bu adam beni gerçekten sevmiş olabilir mi? Yoksa ben sadece onun egosunu tatmin ettiği, boş vakitlerinde görüştüğü biri miydim? gercekten seven biri o kiza icki alip, onunla flortlesirmiydi? Yoksa kiskancliktan mi yapti.
Sizce bir şans verip engeli kaldırmalı mıyım, yoksa bu karakterde birinden kurtulduğum için şanslı mı hissetmeliyim?


Onun gibi gülüp eğlenebildiğim birini bir daha bulamayacak olma fikri beni çok üzüyor...
Yarisina kadar bile okumadan fikrimi yazıyorum. Ki aslinda aceleci tavrindan bile şunu dusunmustum: onun derdi siz değilsiniz ,onun derdi hayatinin duzene girmesi yani onun evini kizini cekip cevirecek "beyinide" mutlu edecek bir dişi. Elbette bu niyetle bulduğu kisiyi kacirmamak icin biraz uğraşacak. Ama bakın baktıki siz pek onun istedigi gibi hemen evet demiyorsunuz, bilseydim bu kadar zaman harcamazdim. Baska kapiya giderdim demek istemiste diyememis.

Sonra birde sacma sapan kiskandirma birde sizin yaninizda başka kadinlari övme gibi karektersizliginide okuyunca biraktim okumayi.
Ya gerçekten gözü dışarıda ve bunu içinde tutamıyor ama sanki daha çok şu ihtimal var; dediğim gibi hayatını kolaylaştıracak birinin peşinde. Ondan sonra bakıyor ki siz de onun istediği gibi hemen kıvama gelmiyorsunuz kendince ergence kıskandırma oyunu yapiyor; bak elinden kaçarım gibi korku vermeye çalışıyor. Bu adamdan bir an önce kendinizi kurtarın, neresinden tutsanız elinizde kalır bence
 
Aşktan da ölmüyorsunuz her yeri şeytan tüyü olsa ne yazar. Biraz kendinize değer verin.
 
Bu yılın başında tanıştığım biriyle (ben 30, o 41 yaşında) görüşüyordum. İlk başta onu ne fiziksel ne de duygusal olarak pek beğenmemiştim. Karısı tarafından aldatılmış, travmali, boşanmıştı ve 14 yaşındaki kızı anoreksiya ile mücadele ediyordu. Bu yüzden, bir ilişkiye hazır biri gibi gelmemişti bana. Bu durumu ona açıkça ifade ettim ama pesimden kosmaya baslayinca, “Biraz zaman tanıyalım, hemen bir ilişki başlatmak istemiyorum,” dedim. O da bunu kabul etti.


Daha sonra bu süreçte birçok şey paylaştık, hergun yazismalar, gunaydin mesajlari, planlar, , kişisel sorunlarımız... Aramızda duygusal bir bağ oluştu. Bu bağı onun da hissettiğini düşündüm. Hatta geçen hafta beni kuzeninin düğününe davet etti. Ancak bir haftada hazırlanamayacağım için gelemeyeceğimi söyledim.


O ayni görüşmede bana şöyle dedi: “Seninle tanıştığımızda ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu söylemiştin ama hala bir belirsizlik içindeyiz. Sanırım sadece arkadaş olmak istiyorsun. Bunu en başta bilseydim, ben de farklı davranırdım...” Daha sonra cümlesini yarım bıraktı ve konuyu değiştirdi. Aslinda ben arkadas olmak istemiyordum, sadece ondan bir netlik bekliyordum.Ne yazık ki benim bu zamana kadar kararsız kalmamın sebebi, onun duygularını açıkça ifade edebilecek biri olmamasıydı. Çünkü tanıştığımızdan bana beri sürekli kıskandırma oyunları oynuyordu. İş yerindeki kadin arkadaslari ya da başka kadınlardan bahsediyor, cok guzel bir kiz vesaire gibi, ben yanındayken başkalarına açıkça bakıyor, fizikleri hakkinda yorum yapıyor, bazen beni görmezden geliyordu. İlk başta “nasıl olsa henuz sevgilim degil” diyerek geçiştiriyordum ama zamanla bu davranışların dozu arttı. Ben tepki göstermedikce sınırları daha da zorladı.Ama sanki benden bir tepki alıp “Bak işte, beni kıskanıyor,” diyerek egosunu tatmin etmek istiyordu. Ona bu istediğini vermemek adına hep bu hareketlerini görmezden geldim, umursamiyormus gibi davrandim.

Geçen hafta bir kafede otururken, ben ona telefonda bir şey gösterirken, eski bir flörtümden bir mesaj geldi “Yarın buluşsak mı 😘.” diye, Bunu görünce bozuldu. “Bu kim?” diye sordu. “Eski bir arkadaş,” dedim. Bana mesajlara bakabilirmiyim dedi bende “ tabi bak, mesajlarına cevap vermemişim bile,” dedim. Mesajları gösterdim. Yukarıya kaydırınca telefonu eliden aldım. O an biraz kıskandığını fark ettim. Ama sakaya vurdu, O yazan çocuk aslında ben cevap vermedikçe sürekli yazan, yapışkan biriydi. Yemin ederim, hiç dışarıda görüşmedim bile. Aktif olarak yazistigim biri de degildi.


Sonrasında arkamızda oturan genç bir kız ona laf attı: “Şu sigarayı mı içiyorsun?” diye. O da kızla konuşmaya başladı. Kızın yaşı belki 20, belki 22’dir. Bu durumdan rahatsız oldum çünkü kizla konuşmayı bilerek uzatıyor gibiydi, sanki beni kıskandırmak için. Dayanamadım, “Tuvalete gidiyorum,” deyip masadan kalktım. Döndüğümde bana “Bir şey içer misin?” dedi. “Olur,” dedim. Döndüğünde elinde üç bardak vardı. O kıza da içki almıştı. Ardından bana “Hadi onun masasına geçelim,” dedi ve kızın yanına oturdu. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Çantamı aldım ve “Sen devam et, bana müsaade,” diyerek oradan ayrıldım. Arkamdan birkac kez bağırdı, sonra koşarak gelip kolumdan tuttu. “Yanlış anladın, gitme” dedi, "kiz zaten benim onun yanina oturmamı istemiyormuş zaten" dedi, bende kolumu bırak, diyerek gittim.


Sonrasında bana mesajlar attı. “Neden gittiğini biliyorum, seni sinirlendirdiğim için özür dilerim,” yazdı. Ben “Sen devam et,” dedim. O da “Niye?” diye sordu. Ben de “Saygısız birini hayatımda istemiyorum,” dedim ve onu her yerden engelledim.


Şu an kalbim kırık ve kararsızım. Acı çekiyorum ama saygısızlığı da affedemiyorum. Ama onu da deli gibi ozluyorum, Belki de tüm bunlar, o an gelen mesaj yüzünden oldu ama ben o kişiyle gerçekten konuşmuyordum.


Size sormak istiyorum:
Bu adam beni gerçekten sevmiş olabilir mi? Yoksa ben sadece onun egosunu tatmin ettiği, boş vakitlerinde görüştüğü biri miydim? gercekten seven biri o kiza icki alip, onunla flortlesirmiydi? Yoksa kiskancliktan mi yapti.
Sizce bir şans verip engeli kaldırmalı mıyım, yoksa bu karakterde birinden kurtulduğum için şanslı mı hissetmeliyim?


Onun gibi gülüp eğlenebildiğim birini bir daha bulamayacak olma fikri beni çok üzüyor...
Vayy adama da 20 yaşında kız yanında kadın varken laf atıyor, masasına çağırıyor.hayy maşallah.kaç erkek boyle birşey yaşar ki.yakışıklı biri mi?
 
Bu yılın başında tanıştığım biriyle (ben 30, o 41 yaşında) görüşüyordum. İlk başta onu ne fiziksel ne de duygusal olarak pek beğenmemiştim. Karısı tarafından aldatılmış, travmali, boşanmıştı ve 14 yaşındaki kızı anoreksiya ile mücadele ediyordu. Bu yüzden, bir ilişkiye hazır biri gibi gelmemişti bana. Bu durumu ona açıkça ifade ettim ama pesimden kosmaya baslayinca, “Biraz zaman tanıyalım, hemen bir ilişki başlatmak istemiyorum,” dedim. O da bunu kabul etti.


Daha sonra bu süreçte birçok şey paylaştık, hergun yazismalar, gunaydin mesajlari, planlar, , kişisel sorunlarımız... Aramızda duygusal bir bağ oluştu. Bu bağı onun da hissettiğini düşündüm. Hatta geçen hafta beni kuzeninin düğününe davet etti. Ancak bir haftada hazırlanamayacağım için gelemeyeceğimi söyledim.


O ayni görüşmede bana şöyle dedi: “Seninle tanıştığımızda ciddi bir ilişkiye hazır olduğunu söylemiştin ama hala bir belirsizlik içindeyiz. Sanırım sadece arkadaş olmak istiyorsun. Bunu en başta bilseydim, ben de farklı davranırdım...” Daha sonra cümlesini yarım bıraktı ve konuyu değiştirdi. Aslinda ben arkadas olmak istemiyordum, sadece ondan bir netlik bekliyordum.Ne yazık ki benim bu zamana kadar kararsız kalmamın sebebi, onun duygularını açıkça ifade edebilecek biri olmamasıydı. Çünkü tanıştığımızdan bana beri sürekli kıskandırma oyunları oynuyordu. İş yerindeki kadin arkadaslari ya da başka kadınlardan bahsediyor, cok guzel bir kiz vesaire gibi, ben yanındayken başkalarına açıkça bakıyor, fizikleri hakkinda yorum yapıyor, bazen beni görmezden geliyordu. İlk başta “nasıl olsa henuz sevgilim degil” diyerek geçiştiriyordum ama zamanla bu davranışların dozu arttı. Ben tepki göstermedikce sınırları daha da zorladı.Ama sanki benden bir tepki alıp “Bak işte, beni kıskanıyor,” diyerek egosunu tatmin etmek istiyordu. Ona bu istediğini vermemek adına hep bu hareketlerini görmezden geldim, umursamiyormus gibi davrandim.

Geçen hafta bir kafede otururken, ben ona telefonda bir şey gösterirken, eski bir flörtümden bir mesaj geldi “Yarın buluşsak mı 😘.” diye, Bunu görünce bozuldu. “Bu kim?” diye sordu. “Eski bir arkadaş,” dedim. Bana mesajlara bakabilirmiyim dedi bende “ tabi bak, mesajlarına cevap vermemişim bile,” dedim. Mesajları gösterdim. Yukarıya kaydırınca telefonu eliden aldım. O an biraz kıskandığını fark ettim. Ama sakaya vurdu, O yazan çocuk aslında ben cevap vermedikçe sürekli yazan, yapışkan biriydi. Yemin ederim, hiç dışarıda görüşmedim bile. Aktif olarak yazistigim biri de degildi.


Sonrasında arkamızda oturan genç bir kız ona laf attı: “Şu sigarayı mı içiyorsun?” diye. O da kızla konuşmaya başladı. Kızın yaşı belki 20, belki 22’dir. Bu durumdan rahatsız oldum çünkü kizla konuşmayı bilerek uzatıyor gibiydi, sanki beni kıskandırmak için. Dayanamadım, “Tuvalete gidiyorum,” deyip masadan kalktım. Döndüğümde bana “Bir şey içer misin?” dedi. “Olur,” dedim. Döndüğünde elinde üç bardak vardı. O kıza da içki almıştı. Ardından bana “Hadi onun masasına geçelim,” dedi ve kızın yanına oturdu. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Çantamı aldım ve “Sen devam et, bana müsaade,” diyerek oradan ayrıldım. Arkamdan birkac kez bağırdı, sonra koşarak gelip kolumdan tuttu. “Yanlış anladın, gitme” dedi, "kiz zaten benim onun yanina oturmamı istemiyormuş zaten" dedi, bende kolumu bırak, diyerek gittim.


Sonrasında bana mesajlar attı. “Neden gittiğini biliyorum, seni sinirlendirdiğim için özür dilerim,” yazdı. Ben “Sen devam et,” dedim. O da “Niye?” diye sordu. Ben de “Saygısız birini hayatımda istemiyorum,” dedim ve onu her yerden engelledim.


Şu an kalbim kırık ve kararsızım. Acı çekiyorum ama saygısızlığı da affedemiyorum. Ama onu da deli gibi ozluyorum, Belki de tüm bunlar, o an gelen mesaj yüzünden oldu ama ben o kişiyle gerçekten konuşmuyordum.


Size sormak istiyorum:
Bu adam beni gerçekten sevmiş olabilir mi? Yoksa ben sadece onun egosunu tatmin ettiği, boş vakitlerinde görüştüğü biri miydim? gercekten seven biri o kiza icki alip, onunla flortlesirmiydi? Yoksa kiskancliktan mi yapti.
Sizce bir şans verip engeli kaldırmalı mıyım, yoksa bu karakterde birinden kurtulduğum için şanslı mı hissetmeliyim?


Onun gibi gülüp eğlenebildiğim birini bir daha bulamayacak olma fikri beni çok üzüyor...
Karşınızdaki kişinin yaşı kaç olursa olsun kendini büyütememiş biri gitsin annesinin dizinin dibinde otursun liseli tribine gerek yok. Muhtemelen ilişkiniz var olduğu sürece bu küçük çaplı oyunları devam edecek. Daha fazla toksikleşmeden kurtulduğunuz için şanslısınız. Ve emin olun daha iyileri karşınızda olacak siz çıtır grubundasınız :)
 
30 yaşında 41 yaşında üstelik ergen çocuğu olan ve kendisi de dengesiz birini napacaksınız boşverin gitsin... Adam sizin yanınızda çocuğu yaşındaki kızla flörtleşmiş sadaka verin ki gerçek yüzünü göstermiş. 30 çok genç bir yaş denginizi bulursunuz bu andavalla vakit kaybetmeyin...Sorunuza gelince hayır sevmemiş sadece genç oluşunuz cazip gelmiş...
İnsan kendini bile bile ateşe atarmı ilerde bu mesajını okuduğunda kendin kendine gülersin Rabbim hayırlı insanlar çıkarsın karşimiza inşallah 🤲
 
Back
X