Sevgili Veya Eşi Kısıtlamak.

Onu kasdetmedim ama doğrusu sizin kadar ayrı takılmakta bana göre değil herkesin hayata bakış açısı farklıdır
 

Valla biz de sevgiliyken çok sosyaldik tonla arkadaşımız vardı hiç kısıtlamazdık şimdi evliyiz hayat kısıtladı bizi. Alakasız saçma sapan bir şehire atandık geldik mecburen sosyal hayatımız iki kişilik kaldı. Yani o da ben de arkadaşlarımızı özlüyoruz, dışarı çıkıp eğlendiğimiz zamanları özlüyoruz. Tatillerde çift görüştüğümüz arkadaşlarımız hariç ayrı takılıyoruz. O arkadaşlarıyla ben öyle, o kadar iyi geliyor ki... Beraber tatil yapmak gezmek tozmak keyifli, sevgiliyken de beraber çok eğlenirdik hala eğleniyoruz ama benim kaç senelik kız arkadaşlarımla evde yemeğimizi yapıp şarabımızı içip dedikodunun dibine vurduğumuz gecelerin yeri de ayrı. O da özleniyor yani
Yani ayrı kalınca bağlılık azalmıyor bence (sahiplenme sözcüğünü pek sevmem ilişkide). İlişkilerde o kadar kuralların olmasını yada bağlılığın hemen zedeleneceğini düşünmeyi anlamıyorum beni. Evlilik diye her şeyi iki kişiye indirip sonra bekarlıktaki konforun özlendiği ve özgürlüğün kalmadığı bir şeyi sevemiyorum sanırım.
Bazen baş başa arkadaşlarla vakit geçirmek iki tarafa da iyi geliyor kulağıma..
 

İşte yazıp çizince sanıyorlar ki birlikte hiç bişey yapmıyoruz ya da beraber zaman geçirmekten hoşlanmıyoruz. Aksine sıkılmadan en çok zaman geçirebildiğim insan eşim. Ama ara sıra nefes almak, es vermek, eski dostlukları devam ettirmek lazım. Göbeğimiz birlikte kesilmiş gibi her şeyi her zaman beraber yapmak çok bunaltıcı bişey değil mi?
 

Ya yeri o kadar farklı ki.. Arkadaş nasıl özlenmez anlamıyorum.
Benim çocukluktan beri devam eden yada üniversiteden sonra devam eden arkadaşlıklarım var, atamadan önce yaşadığımız şehirde kaldılar. Özlüyorum çok özlüyorum.
Eski günleri konuşmak gülüşmek, ortak tanıdıklarımızdan gelen haberler, saç makyaj gibi eşimin anlamadığı muhabbetleri yapmak, dedikodu yapmak çok keyifli ve bunu eşimle yapamam ki...
Onunla da arkadaşız, onunla sıkılmıyoruz hatta herkesten daha iyi anlaşıyoruz ama yeri çok farklı ki. Yani aradaki bağlılığa bu kadar güvenmemek ve aman bana bağlılığı azalmasın diye bu kadar tek kişiyle yaşamak bana dediğiniz gibi bunaltıcı geliyor. Sevgiyi azaltan yada dedikleri gibi "sahiplenilmeyi azaltan" bir şey değil bence. Ben sıkılırım ki sıkılıyoruz da.
Mesela o da en yakın arkadaşlarıyla başbaşa olmayı özlüyor biliyorum. Bazen memlekete gidince eşli mi buluşsak diyorlar ben gerek yok diyorum. Beraber oturup yalnız eski günlerdeki sohbet etmeye, belki sadece bira içmeye yada sadece oturup tavla atmaya ihtiyaçları var. Bence sevdiğin iyi anlaştığın arkadaşlarınla da görüşmek ihtiyaç. Bu az sevmekle alakalı da değil bence. Öbür türlü cidden sıkıcı oluyor.
 
Şimdi sorun etmediğin her şeyi evlenince sorun edeceksin merak etme. Ayni evde yaşamıyorsunuz, ikiniz de farkli geminin dümenini çeviriyorsunuz, dümen aynı olunca sorun edeceksin bunları. Ve ne yazık ki annesi haklı! Bugün değilse de ileride bir gün güvenini sarsacak şeyler yaşarsın. Bir erkek gerçekten bu kadar rahat bırakılmaz. Umarım tecrübe etmeden bu bakış açısına sahip olursun. Yeni evlendigimde görümcem de senin kv gibi nasihatlar veriyordu, ben de 'bizi kiskaniyor, kendisi esini sevmediginden soyledilerini yapmasi normal' diye dusunuyordum ki... evliligimin 4. Senesinde her sözüne bugün hakveriyorum.
 
Birşeyleri önceden görüp uyarınca hemen art niyet aranıyor..? Türk aile statüsüne uyanda budur..helalolsun kayınvalideye tam bi annelik yapmiş kulağını acmıs gerisi sana kalmış..hea arkadaslarınızı unutun sadece birbirinize tapın demiyoruz zaten herşey yerinde güzel onuda dozunda yaşarsınız ...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…