SEVGİLİM OLACAK İNSANDAN ÇOK BUNALDIM LÜTFEN YARDIM!

Kasım'a kadar işleyin o zaman...Elini tutmayın, yüzüne bakmayın.. Ben de tehditlerle 1 sene ilişki sürdürmüştüm, o kadar yapışıktı ki elini tutmadığım halde peşimi bırakmazdı; gelme istemiyorum derdim gelirdi. Onca zaman direk ayrıldım olmadı, soğutmaya çalıştım olmadı, en sonunda kesip attım tehditlerine de 1-2 kere erkek kardeşim denk gelip karşılık verince düştü yakamdan...

Bunu deneyeceğim.. :KK43: Keşke onu değiştirmenin bir yolu olsaydı ama değişmeyecek biliyorum. Ayrılıklar ne olursa olsun çok koyuyor.
 
Bunu deneyeceğim.. :KK43: Keşke onu değiştirmenin bir yolu olsaydı ama değişmeyecek biliyorum. Ayrılıklar ne olursa olsun çok koyuyor.
Asla değişmez hatta ileride darpa kadar gidebilir. Benimki de başta kendine zarar veriyordu, en son cama vurmuş komple elini kesmiş, acillik olmuştu. Sonradan şiddeti sana da yöneltiyor zaten...
 
Kesinlikle ailene burda anlattiklarini anlatman lazim ailen arkanda oldumu bisi yapamaz bence ayril hem jendisinden hem isten o3aylik maasida almayiver senden kiymetli degil
Ailenden biri olursa arkadnda rahat ayrilirsin bizler bisi yapamayiz sonucta
aile gibisi yok aynen ailene anlat olayi bence baska cikis yolu yok baban flan adamla konusurmu ne yapar bilemem
tek cozum ailen is buyumeden bence
 
Allah yardimcin olsun cnm cok zor bi durum ama ailene anlat degistirmeye flan kalkma degismez dedigin gibi daha gencsin kimler girer hayatina zaten
gelecegine bak
 
Merhaba kızlar, görüşlerinize ihtiyacım var! Düşünmekten, çaresizlikten kafayı yemek üzereyim. Lütfen sıkılmadan okuyun.

20 yaşındayım... 5 aydır birlikte olduğum biri var. 30 yaşında. Aynı ofiste çalışıyoruz. Ben ne kadar istemesem de tüm gün birlikteyiz. Şirkette çalışmaya ilk başladığım da başka bir erkek arkadaşım vardı. Kendisi Alman'dı. Tahmin edeceğiniz üzere Avrupai bir ilişki anlayışı vardı aramızda. Bana bir kere bire argo konuştuğunu, sesini yükselttiğini duymadım 6 ay boyunca, kıskanmazdı da diğerleri gibi. ( Bu arada İstanbul'da yaşıyordu. )Hakkını yiyemem, beni hiç üzmedi, ağlatmadı. Ancak yeni bir işe başlayıp, şu andaki sevgilim olan iş arkadaşımla tanıştıktan sonra birşeylerin aslında onunla benim açımdan yolunda gitmediğini hissettim. Sadakatinden hiç şüphe duymadım ama sıkıntı o ki bu yeni tanıştığım adam bana ilgisini ilk günlerden belli edip, güzel aşk sözcükleri, sürprizler yaparken, her sorunumla derdimle ilgilenirken, Alman sevgilim eğer o gün görüşmüyorsak bana sadece bir mesaj atmakla yetinirdi. Sorunlarım olurdu, anlatırdım ancak aradaki büyük kültür uçurumundan dolayı o beni hiç anlamaz, benim sorumlarım ona hep saçma gelirdi. Öte yandan, kendi kültürümden, kendi dinimden bir insan bana ilgisini belli etmeye başladı ve ben... ONU SEÇTİM! :KK43: Alman sevgilimi bırakmakla iyi yaptığımı düşünüyorum çünkü her ne kadar bir çok konuda ideal bir eş adayı gibi görünse de aslında ortada bariz bir kültür ve din farkı vardı. Ben ki yılladır turizmde çalışan, kafa yapısı olarak genelde Batılı düşünen biriyim, buna rağmen olmadı, olamazdı! Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum. Sonuç olarak onunla konuştum, çok üzülse de yalvarsa da bıraktım. Bir süre sonra iş arkadaşımla çıkmaya başladık. Adına Murat diyelim...

Murat 30 yaşında, 10 yıldır biriyle çıkmamış, 20 yaşında en yakın arkadaşının ölümüyle derinden sarsılmış, sonraki yıllarını sadece çalışmaya adamış biri. Kafa yapısı olarak benim ailemle birebir aynı, benimle ise TAMAMİYLE farklı!

Murat doğulu. Gördüğüm ve anlattıgı kadarıyla ( tıpkı benim gibi ) sevgisiz, saygısız bir ortamda, ailesinden şiddete maruz kalarak büyümüş.

( Bu detayları, onun kişilik yapısını daha iyi çözebilmeniz ve sağlıklı yorumlar yapabilmeniz için yazıyorum. )

Aslında biz çıkmaya başlamadan evvel kendisi yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Daha Alman sevgilimle ayrılmadan önce her dışarıya çıktığımda defalarca arar, rahat bırakmazdı! Bilirdi onunla olduğumu, aşkından gözü dönmüş sanki içi acırdı bilirdim. 2 günde bir tartışırdık hep o sevgili yüzünden.. ( Sanırım o yüzü ona ben verdim ) Ben yinede onunla çıkmaya başladım çünkü bu sorunların o ikinci kişi ortadan kalkınca biteceğini düşündüm ama... BİTMEDİ....BİTMİYOR!

O kadar aksi,agrasif bir adam ki.. Her an herşeyi yargılama,yadırgama, bağırma çağırma eğiliminde. Dilinin kemiği yok. Herkese her düşündüğünü rahat rahat söyleyebiliyor. Sinirlendiği, çok üzüldüğü zaman beni değil ama kendini dövüyor, yumrukluyor, işyerinde olduğumuzu bile umursamadan masalara vuruyor. Ortada hiç birşey yokken, biraz dekolte giydiğim de hemen '' kötü kız'' damgası vuruyor sana... Şu tipine bak utanmıyor musun böyle giyinmeye, insanlara koltuk altını göstermeye vs. vs. vs. sonu gelmeyecek iğnelemeler yapıyor. Ve ben özgürlüğüne çok ama çok düşkün, anneme babama bile kıyafetlerime karışma hakkını hiçbir zaman vermemiş biriyim... Düşünün artık nasıl dayanıyorum! Daha doğrusu dayanamıyorum, çünkü bu adam o lafları söyler söylemez birden bire düşmanım gibi görüyorum onu, sevgiye dair birşey kalmıyor tek hissettiğim nefret oluyor. Ama o kendinde o hakkı buluyor '' sevgilim ( ! ) '' olarak... Ben karşılık olarak tabiiki '' sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyosun , herşey bitti defol git, sana hesap mı vericem'' diye karşılık veriyorum. Buna engel olamıyorum ve haklıyım da... Birşeyi söylemenin de adabı var...

Ah benim aptal kafam.. benim saf kafam... Annem ve arkadaşlarım hep uyarmıştı. Kızım sırlarını kimseyle paylaşma diye. Daha ilk günden herşeyi bilmek istedi ve ben herşeyi anlattım. Ailemi, eski sevgililerimi vs. Şimdi her ama her defasında fırsat bulduğunda bunları en acımasız haliyle benim önüme çıkartıyor. '' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs. '' diyor ve zaten yaralı olan özgüvenimi benden iyice alıyor. Her iki günde bir ya bir kıyafetten, ya yemediğim bir yemekten, ya başka bir şey den mutlaka tartışıyoruz! Abartmıyorum arkadaşlar, haftada en az iki kez gözyaşı döküyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bu yüzden. Bıktım artık! Bu adam sağlıklı değil ama bunu anlatamıyorum ona. Her defasında kaçtım ayrıldım ama peşime bir takıldı ki gitmiyor... Ayrı yaşıyorum, kapıma dayanıyor, anneme gidiyorum annemin evinin önüne gelip çık dışarı diye arıyor. Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler. O öyle yapınca içim sızlıyor, kendimi suçluyorum ben bu adamı ne hala getirdim diye, o hatalarını görmüyor genelde ona göre herşeyin sorumlusu benim geçmişim, sakadatsizliğim, ilgisizliğim, dik kafalılığım....

Genelde bir gün böyle kabus gibi geçiyor, sonra sırnaşmalar başlıyor ve kaldığımız yerden devam... 2 gün sonra yine aynı kabus. Unuttum sanıyor ama hiç birşeyi unutmuyorum. Ben ailemden şiddetin, saygısızlığın alasını gördüm. Hayatımdaki adamın böyle yapmasına dayanamam. Cahillik ettim, evlilik hayallerimi kurdum, geldi annemle babamla abimle tanıştı. 1 2 seneye evlenmeyi kafaya koymuş.

Bana şimdi soracaksınız. Eeee sen ne düşünüyorsun? Seviyor musun bu adamı? Hiç sevdin mi ? Neden hala birliktesin diye...

Onun sevdiği kadar sevmiyorum eminim, aşık da değilim. Aşk cazibe ister, heyecan ister. Bizde ikisi de yok. Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim? ( Bunu yazdığım için bile ona suçluluk duyuyorum ama herşeyi anlatıp içimi dökmem lazım. )

Öte yandan, o iyi olduğumuz günlerde ( az da olsa ) saçımı okşamalarına, ağladığımda benimle ağlamalarına, karşılık beklemeden bana istediğim herşeyi almasına, gülüşmelerimize vs. bayılıyorum. Bu yeterli değil tabi, olmayacak ondan ayrılmam en hayırlısı ama nasıl? En ufak bir fikrim yok. Şu anda çalıştığım işimi Kasım'a kadar bırakma şansım yok. O zamana kadar idare etmek zorundayım galiba. Mutlu değilim, ayrılmak istiyorum ama bunu onu en az şekilde yararalayarak nasıl yapabilırim? Bana neden umut verdin, neden ailenle tanıştırdın diyecek. Belki yine hakaretler edecek ve sonra yine yalvaracak ağlayacak... Yine affetmekten korkuyorum... O ağladıkça ben de ağlayıp kendimi suçlayacağım ve onu özleyeceğim biliyorum.. Az bir zamanım kaldı karar vermek için. Yakında kendi ailesiyle tanışmamı isteyecek ve ben hayır diyeceğim yine kavga edeceğiz. Birşeyler yapmak lazım ama ne!!!!
Birincisi alman sevgilini bir kenara bırak.Geçmiş bitmiş.20 yaşındasın çok küçüksün.Adamla aranda 10 yaş var.Bu adam sana hakaret ediyor,en iğrenç şekilde saygısız davranıyor sen hala suçluluk duygusu hissediyorsun.Sevmişsin güvenmişsin ciddiyet düşünmüşsün ailenle tanıştırmışsın ama tavırları ve kafa yapısı zamanla tanıdıkça sana uymamış bitirmek istemişsin.Seni suçlayamaz.Önce kendine bakmalı.Ağlayan zırlayan bir adamdan koca olmaz.Şu an ayrılamıyorsan senin suçun.İstersen öyle bir tavır koyarsın ki,kapına yaklaşamaz.20 yaşında en yakın arkadaşını kaybetmesinin de ilişki yaşamamasına ne gibi bir sebebi olabilir anlamış değilim.Bu iğrenç tavırlarıyla,bu kadını aşağılayan kendi ezikliğiyle ancak 20 yaşında toy bir kızı tavlar.Herşey senin elinde.Allah aşkına ne yapacakmış kendine.Sensiz yaşayamayacak kadar çok sevse adam olur.Yol ver gitsin.
 
ikisinin ortasını bulamadın mı
yani ne avrupai bir alman olsun
nede doğu kültürlü bir maço

bence dengesizlik sende

ayrıca şuan yanında o şekilde görgüden yoksun tavırlar sergileyen adam yarın sana neler yapmaz
şimdiden geçmişini yüzüne vuruyor
evlenince kimbilir neler yaşatıcak sana

aklını peynir ekmekle yemediysen kaç kurtul
bırak ağlasın
bırak kendini yumruklasın
burak intihar etsin kzuum
yoksa giden can senin ki olur
 
Siz 20 yaşındasınız o 30 yaşında tabi ki kafa yapınız farklı olur 5 aylık bir ilişkide sorunlar çoktan gözünüze batmaya başlamış ondan hoşlanmanız aynı iş yerinde sürekli gördüğünüz için olabilir
 
Birincisi alman sevgilini bir kenara bırak.Geçmiş bitmiş.20 yaşındasın çok küçüksün.Adamla aranda 10 yaş var.Bu adam sana hakaret ediyor,en iğrenç şekilde saygısız davranıyor sen hala suçluluk duygusu hissediyorsun.Sevmişsin güvenmişsin ciddiyet düşünmüşsün ailenle tanıştırmışsın ama tavırları ve kafa yapısı zamanla tanıdıkça sana uymamış bitirmek istemişsin.Seni suçlayamaz.Önce kendine bakmalı.Ağlayan zırlayan bir adamdan koca olmaz.Şu an ayrılamıyorsan senin suçun.İstersen öyle bir tavır koyarsın ki,kapına yaklaşamaz.20 yaşında en yakın arkadaşını kaybetmesinin de ilişki yaşamamasına ne gibi bir sebebi olabilir anlamış değilim.Bu iğrenç tavırlarıyla,bu kadını aşağılayan kendi ezikliğiyle ancak 20 yaşında toy bir kızı tavlar.Herşey senin elinde.Allah aşkına ne yapacakmış kendine.Sensiz yaşayamayacak kadar çok sevse adam olur.Yol ver gitsin.

Evet, hata ben de. Her ağladığında döndüm ona. Bırakamıyorsam, korktuğumdan, acıdığımdan ve en önemlisi de alışkanlığımdan. Böyle bir adama nasıl aşık olabilirim ki! Senin için yapamam, sensin yaşayamam diyor. Dediğiniz gibi çok sevse bunları yapmaz, adam olur. Allah inşallah bana o fırsatı, o gücü verir ve en kısa zamanda sorunsuz olarak hallederim şu işi.
 
Herşey bu kadar netken bizden ne bekliyorsun? Ayrıl şu adamdan dememizi ise eğer yazdığın yazıyı bir kere okusan bunu sende net bir şekilde göreceksin zaten :KK64:
 
evliler bile boşanıyo sevgili konu sahibi ilk önce kendinizi düşünün üzülür falan diye kendinizden niye ödün veresiniz :KK14:

hayat çok kısa mutluluğunuza öncelik verin ve biran evvel bitirin taciz etmeye devam ederse de savcılığa suç duyurusunda bulunursunuz
 
Merhaba kızlar, görüşlerinize ihtiyacım var! Düşünmekten, çaresizlikten kafayı yemek üzereyim. Lütfen sıkılmadan okuyun.

20 yaşındayım... 5 aydır birlikte olduğum biri var. 30 yaşında. Aynı ofiste çalışıyoruz. Ben ne kadar istemesem de tüm gün birlikteyiz. Şirkette çalışmaya ilk başladığım da başka bir erkek arkadaşım vardı. Kendisi Alman'dı. Tahmin edeceğiniz üzere Avrupai bir ilişki anlayışı vardı aramızda. Bana bir kere bire argo konuştuğunu, sesini yükselttiğini duymadım 6 ay boyunca, kıskanmazdı da diğerleri gibi. ( Bu arada İstanbul'da yaşıyordu. )Hakkını yiyemem, beni hiç üzmedi, ağlatmadı. Ancak yeni bir işe başlayıp, şu andaki sevgilim olan iş arkadaşımla tanıştıktan sonra birşeylerin aslında onunla benim açımdan yolunda gitmediğini hissettim. Sadakatinden hiç şüphe duymadım ama sıkıntı o ki bu yeni tanıştığım adam bana ilgisini ilk günlerden belli edip, güzel aşk sözcükleri, sürprizler yaparken, her sorunumla derdimle ilgilenirken, Alman sevgilim eğer o gün görüşmüyorsak bana sadece bir mesaj atmakla yetinirdi. Sorunlarım olurdu, anlatırdım ancak aradaki büyük kültür uçurumundan dolayı o beni hiç anlamaz, benim sorumlarım ona hep saçma gelirdi. Öte yandan, kendi kültürümden, kendi dinimden bir insan bana ilgisini belli etmeye başladı ve ben... ONU SEÇTİM! :KK43: Alman sevgilimi bırakmakla iyi yaptığımı düşünüyorum çünkü her ne kadar bir çok konuda ideal bir eş adayı gibi görünse de aslında ortada bariz bir kültür ve din farkı vardı. Ben ki yılladır turizmde çalışan, kafa yapısı olarak genelde Batılı düşünen biriyim, buna rağmen olmadı, olamazdı! Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum. Sonuç olarak onunla konuştum, çok üzülse de yalvarsa da bıraktım. Bir süre sonra iş arkadaşımla çıkmaya başladık. Adına Murat diyelim...

Murat 30 yaşında, 10 yıldır biriyle çıkmamış, 20 yaşında en yakın arkadaşının ölümüyle derinden sarsılmış, sonraki yıllarını sadece çalışmaya adamış biri. Kafa yapısı olarak benim ailemle birebir aynı, benimle ise TAMAMİYLE farklı!

Murat doğulu. Gördüğüm ve anlattıgı kadarıyla ( tıpkı benim gibi ) sevgisiz, saygısız bir ortamda, ailesinden şiddete maruz kalarak büyümüş.

( Bu detayları, onun kişilik yapısını daha iyi çözebilmeniz ve sağlıklı yorumlar yapabilmeniz için yazıyorum. )

Aslında biz çıkmaya başlamadan evvel kendisi yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Daha Alman sevgilimle ayrılmadan önce her dışarıya çıktığımda defalarca arar, rahat bırakmazdı! Bilirdi onunla olduğumu, aşkından gözü dönmüş sanki içi acırdı bilirdim. 2 günde bir tartışırdık hep o sevgili yüzünden.. ( Sanırım o yüzü ona ben verdim ) Ben yinede onunla çıkmaya başladım çünkü bu sorunların o ikinci kişi ortadan kalkınca biteceğini düşündüm ama... BİTMEDİ....BİTMİYOR!

O kadar aksi,agrasif bir adam ki.. Her an herşeyi yargılama,yadırgama, bağırma çağırma eğiliminde. Dilinin kemiği yok. Herkese her düşündüğünü rahat rahat söyleyebiliyor. Sinirlendiği, çok üzüldüğü zaman beni değil ama kendini dövüyor, yumrukluyor, işyerinde olduğumuzu bile umursamadan masalara vuruyor. Ortada hiç birşey yokken, biraz dekolte giydiğim de hemen '' kötü kız'' damgası vuruyor sana... Şu tipine bak utanmıyor musun böyle giyinmeye, insanlara koltuk altını göstermeye vs. vs. vs. sonu gelmeyecek iğnelemeler yapıyor. Ve ben özgürlüğüne çok ama çok düşkün, anneme babama bile kıyafetlerime karışma hakkını hiçbir zaman vermemiş biriyim... Düşünün artık nasıl dayanıyorum! Daha doğrusu dayanamıyorum, çünkü bu adam o lafları söyler söylemez birden bire düşmanım gibi görüyorum onu, sevgiye dair birşey kalmıyor tek hissettiğim nefret oluyor. Ama o kendinde o hakkı buluyor '' sevgilim ( ! ) '' olarak... Ben karşılık olarak tabiiki '' sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyosun , herşey bitti defol git, sana hesap mı vericem'' diye karşılık veriyorum. Buna engel olamıyorum ve haklıyım da... Birşeyi söylemenin de adabı var...

Ah benim aptal kafam.. benim saf kafam... Annem ve arkadaşlarım hep uyarmıştı. Kızım sırlarını kimseyle paylaşma diye. Daha ilk günden herşeyi bilmek istedi ve ben herşeyi anlattım. Ailemi, eski sevgililerimi vs. Şimdi her ama her defasında fırsat bulduğunda bunları en acımasız haliyle benim önüme çıkartıyor. '' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs. '' diyor ve zaten yaralı olan özgüvenimi benden iyice alıyor. Her iki günde bir ya bir kıyafetten, ya yemediğim bir yemekten, ya başka bir şey den mutlaka tartışıyoruz! Abartmıyorum arkadaşlar, haftada en az iki kez gözyaşı döküyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bu yüzden. Bıktım artık! Bu adam sağlıklı değil ama bunu anlatamıyorum ona. Her defasında kaçtım ayrıldım ama peşime bir takıldı ki gitmiyor... Ayrı yaşıyorum, kapıma dayanıyor, anneme gidiyorum annemin evinin önüne gelip çık dışarı diye arıyor. Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler. O öyle yapınca içim sızlıyor, kendimi suçluyorum ben bu adamı ne hala getirdim diye, o hatalarını görmüyor genelde ona göre herşeyin sorumlusu benim geçmişim, sakadatsizliğim, ilgisizliğim, dik kafalılığım....

Genelde bir gün böyle kabus gibi geçiyor, sonra sırnaşmalar başlıyor ve kaldığımız yerden devam... 2 gün sonra yine aynı kabus. Unuttum sanıyor ama hiç birşeyi unutmuyorum. Ben ailemden şiddetin, saygısızlığın alasını gördüm. Hayatımdaki adamın böyle yapmasına dayanamam. Cahillik ettim, evlilik hayallerimi kurdum, geldi annemle babamla abimle tanıştı. 1 2 seneye evlenmeyi kafaya koymuş.

Bana şimdi soracaksınız. Eeee sen ne düşünüyorsun? Seviyor musun bu adamı? Hiç sevdin mi ? Neden hala birliktesin diye...

Onun sevdiği kadar sevmiyorum eminim, aşık da değilim. Aşk cazibe ister, heyecan ister. Bizde ikisi de yok. Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim? ( Bunu yazdığım için bile ona suçluluk duyuyorum ama herşeyi anlatıp içimi dökmem lazım. )

Öte yandan, o iyi olduğumuz günlerde ( az da olsa ) saçımı okşamalarına, ağladığımda benimle ağlamalarına, karşılık beklemeden bana istediğim herşeyi almasına, gülüşmelerimize vs. bayılıyorum. Bu yeterli değil tabi, olmayacak ondan ayrılmam en hayırlısı ama nasıl? En ufak bir fikrim yok. Şu anda çalıştığım işimi Kasım'a kadar bırakma şansım yok. O zamana kadar idare etmek zorundayım galiba. Mutlu değilim, ayrılmak istiyorum ama bunu onu en az şekilde yararalayarak nasıl yapabilırim? Bana neden umut verdin, neden ailenle tanıştırdın diyecek. Belki yine hakaretler edecek ve sonra yine yalvaracak ağlayacak... Yine affetmekten korkuyorum... O ağladıkça ben de ağlayıp kendimi suçlayacağım ve onu özleyeceğim biliyorum.. Az bir zamanım kaldı karar vermek için. Yakında kendi ailesiyle tanışmamı isteyecek ve ben hayır diyeceğim yine kavga edeceğiz. Birşeyler yapmak lazım ama ne!!!!


Kültür çatışması.. Malesef türkiyenin doğusu ve batısı arasındaki kültür farkı uçurum..
Size şunu demeliyim, ayrılmak çok zor olucak bu adamdan çünkü doğu zihniyetinde de yoktur kolay kolay ayrılmak. ve yapışık bi tipp belli.
ama ayrılın.. ne derse desin, ayrılın. kendimi keserim falan da dese, kurtarın kendinizi kaçın kaçın. bu adamla bir ömür geç mez...
 
Merhaba kızlar, görüşlerinize ihtiyacım var! Düşünmekten, çaresizlikten kafayı yemek üzereyim. Lütfen sıkılmadan okuyun.

20 yaşındayım... 5 aydır birlikte olduğum biri var. 30 yaşında. Aynı ofiste çalışıyoruz. Ben ne kadar istemesem de tüm gün birlikteyiz. Şirkette çalışmaya ilk başladığım da başka bir erkek arkadaşım vardı. Kendisi Alman'dı. Tahmin edeceğiniz üzere Avrupai bir ilişki anlayışı vardı aramızda. Bana bir kere bire argo konuştuğunu, sesini yükselttiğini duymadım 6 ay boyunca, kıskanmazdı da diğerleri gibi. ( Bu arada İstanbul'da yaşıyordu. )Hakkını yiyemem, beni hiç üzmedi, ağlatmadı. Ancak yeni bir işe başlayıp, şu andaki sevgilim olan iş arkadaşımla tanıştıktan sonra birşeylerin aslında onunla benim açımdan yolunda gitmediğini hissettim. Sadakatinden hiç şüphe duymadım ama sıkıntı o ki bu yeni tanıştığım adam bana ilgisini ilk günlerden belli edip, güzel aşk sözcükleri, sürprizler yaparken, her sorunumla derdimle ilgilenirken, Alman sevgilim eğer o gün görüşmüyorsak bana sadece bir mesaj atmakla yetinirdi. Sorunlarım olurdu, anlatırdım ancak aradaki büyük kültür uçurumundan dolayı o beni hiç anlamaz, benim sorumlarım ona hep saçma gelirdi. Öte yandan, kendi kültürümden, kendi dinimden bir insan bana ilgisini belli etmeye başladı ve ben... ONU SEÇTİM! :KK43: Alman sevgilimi bırakmakla iyi yaptığımı düşünüyorum çünkü her ne kadar bir çok konuda ideal bir eş adayı gibi görünse de aslında ortada bariz bir kültür ve din farkı vardı. Ben ki yılladır turizmde çalışan, kafa yapısı olarak genelde Batılı düşünen biriyim, buna rağmen olmadı, olamazdı! Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum. Sonuç olarak onunla konuştum, çok üzülse de yalvarsa da bıraktım. Bir süre sonra iş arkadaşımla çıkmaya başladık. Adına Murat diyelim...

Murat 30 yaşında, 10 yıldır biriyle çıkmamış, 20 yaşında en yakın arkadaşının ölümüyle derinden sarsılmış, sonraki yıllarını sadece çalışmaya adamış biri. Kafa yapısı olarak benim ailemle birebir aynı, benimle ise TAMAMİYLE farklı!

Murat doğulu. Gördüğüm ve anlattıgı kadarıyla ( tıpkı benim gibi ) sevgisiz, saygısız bir ortamda, ailesinden şiddete maruz kalarak büyümüş.

( Bu detayları, onun kişilik yapısını daha iyi çözebilmeniz ve sağlıklı yorumlar yapabilmeniz için yazıyorum. )

Aslında biz çıkmaya başlamadan evvel kendisi yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Daha Alman sevgilimle ayrılmadan önce her dışarıya çıktığımda defalarca arar, rahat bırakmazdı! Bilirdi onunla olduğumu, aşkından gözü dönmüş sanki içi acırdı bilirdim. 2 günde bir tartışırdık hep o sevgili yüzünden.. ( Sanırım o yüzü ona ben verdim ) Ben yinede onunla çıkmaya başladım çünkü bu sorunların o ikinci kişi ortadan kalkınca biteceğini düşündüm ama... BİTMEDİ....BİTMİYOR!

O kadar aksi,agrasif bir adam ki.. Her an herşeyi yargılama,yadırgama, bağırma çağırma eğiliminde. Dilinin kemiği yok. Herkese her düşündüğünü rahat rahat söyleyebiliyor. Sinirlendiği, çok üzüldüğü zaman beni değil ama kendini dövüyor, yumrukluyor, işyerinde olduğumuzu bile umursamadan masalara vuruyor. Ortada hiç birşey yokken, biraz dekolte giydiğim de hemen '' kötü kız'' damgası vuruyor sana... Şu tipine bak utanmıyor musun böyle giyinmeye, insanlara koltuk altını göstermeye vs. vs. vs. sonu gelmeyecek iğnelemeler yapıyor. Ve ben özgürlüğüne çok ama çok düşkün, anneme babama bile kıyafetlerime karışma hakkını hiçbir zaman vermemiş biriyim... Düşünün artık nasıl dayanıyorum! Daha doğrusu dayanamıyorum, çünkü bu adam o lafları söyler söylemez birden bire düşmanım gibi görüyorum onu, sevgiye dair birşey kalmıyor tek hissettiğim nefret oluyor. Ama o kendinde o hakkı buluyor '' sevgilim ( ! ) '' olarak... Ben karşılık olarak tabiiki '' sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyosun , herşey bitti defol git, sana hesap mı vericem'' diye karşılık veriyorum. Buna engel olamıyorum ve haklıyım da... Birşeyi söylemenin de adabı var...

Ah benim aptal kafam.. benim saf kafam... Annem ve arkadaşlarım hep uyarmıştı. Kızım sırlarını kimseyle paylaşma diye. Daha ilk günden herşeyi bilmek istedi ve ben herşeyi anlattım. Ailemi, eski sevgililerimi vs. Şimdi her ama her defasında fırsat bulduğunda bunları en acımasız haliyle benim önüme çıkartıyor. '' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs. '' diyor ve zaten yaralı olan özgüvenimi benden iyice alıyor. Her iki günde bir ya bir kıyafetten, ya yemediğim bir yemekten, ya başka bir şey den mutlaka tartışıyoruz! Abartmıyorum arkadaşlar, haftada en az iki kez gözyaşı döküyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bu yüzden. Bıktım artık! Bu adam sağlıklı değil ama bunu anlatamıyorum ona. Her defasında kaçtım ayrıldım ama peşime bir takıldı ki gitmiyor... Ayrı yaşıyorum, kapıma dayanıyor, anneme gidiyorum annemin evinin önüne gelip çık dışarı diye arıyor. Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler. O öyle yapınca içim sızlıyor, kendimi suçluyorum ben bu adamı ne hala getirdim diye, o hatalarını görmüyor genelde ona göre herşeyin sorumlusu benim geçmişim, sakadatsizliğim, ilgisizliğim, dik kafalılığım....

Genelde bir gün böyle kabus gibi geçiyor, sonra sırnaşmalar başlıyor ve kaldığımız yerden devam... 2 gün sonra yine aynı kabus. Unuttum sanıyor ama hiç birşeyi unutmuyorum. Ben ailemden şiddetin, saygısızlığın alasını gördüm. Hayatımdaki adamın böyle yapmasına dayanamam. Cahillik ettim, evlilik hayallerimi kurdum, geldi annemle babamla abimle tanıştı. 1 2 seneye evlenmeyi kafaya koymuş.

Bana şimdi soracaksınız. Eeee sen ne düşünüyorsun? Seviyor musun bu adamı? Hiç sevdin mi ? Neden hala birliktesin diye...

Onun sevdiği kadar sevmiyorum eminim, aşık da değilim. Aşk cazibe ister, heyecan ister. Bizde ikisi de yok. Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim? ( Bunu yazdığım için bile ona suçluluk duyuyorum ama herşeyi anlatıp içimi dökmem lazım. )

Öte yandan, o iyi olduğumuz günlerde ( az da olsa ) saçımı okşamalarına, ağladığımda benimle ağlamalarına, karşılık beklemeden bana istediğim herşeyi almasına, gülüşmelerimize vs. bayılıyorum. Bu yeterli değil tabi, olmayacak ondan ayrılmam en hayırlısı ama nasıl? En ufak bir fikrim yok. Şu anda çalıştığım işimi Kasım'a kadar bırakma şansım yok. O zamana kadar idare etmek zorundayım galiba. Mutlu değilim, ayrılmak istiyorum ama bunu onu en az şekilde yararalayarak nasıl yapabilırim? Bana neden umut verdin, neden ailenle tanıştırdın diyecek. Belki yine hakaretler edecek ve sonra yine yalvaracak ağlayacak... Yine affetmekten korkuyorum... O ağladıkça ben de ağlayıp kendimi suçlayacağım ve onu özleyeceğim biliyorum.. Az bir zamanım kaldı karar vermek için. Yakında kendi ailesiyle tanışmamı isteyecek ve ben hayır diyeceğim yine kavga edeceğiz. Birşeyler yapmak lazım ama ne!!!!
Ayrılmak lazim ama nasıl :\ bu yuzden hic desteklemiyom ayni ortamda olan ilişkileri çünkü bittiği zaman insan kaçacak delik arıyor arada bir suru insan kalıyor . Onu affettikce geleceğinden olacaksın :KK43: bazen sırf mutluluğun için gaddar olmalısın ..
 
Abimle babamla annemle tanıştı diyorsun. Bu durumda ailen hiç mi bir şey yapmıyor? Onlara anlat kurtulmanın bir yolunu bulurlar. Yorumları okumadım böyle bir yorum yapıldıysa bilmiyorum.
 
Abimle babamla annemle tanıştı diyorsun. Bu durumda ailen hiç mi bir şey yapmıyor? Onlara anlat kurtulmanın bir yolunu bulurlar. Yorumları okumadım böyle bir yorum yapıldıysa bilmiyorum.

Ailem bilmiyor şu anda anlatmıyorum onlara yansıtıp üzmek istemiyorum kendim çözmek istiyorum ama iş gün geçtikçe daha zor bir hal alırsa tabii ki de bilecekler.
 
Sevmediğin biri ile ne işin var ya hu?
Huyu iyi desek o da değil, kaba saba birisi işte.
İnsanın ömrünü kısaltır böyleleri.
Çok mu aradın böylesini cidden? Şimdi beğenmediğin Alman sevgili bile bundan 10 kat daha iyiymiş.
Daha ayrılmadan, dış kapının dış mandalıyken, sevgilisi olan bir kıza yaklaşan birinden bahsediyoruz. Bir de tavır yapmış, ona neyse sen sevgilinle görüşüyorsun, herif buna darlanıyor. İşte bu olduğunda direkt tavrını koyacaktın.
Sevgilimle görüşüyorum, sana ne bundan? Esas onun kızması gerekir, çekil git başımdan diyemedin mi?
Yoksa o aralar değişiklik isteyip, Almanı postalama derdinde miydin?
İşte bak acele kararlar nelere yol açıyor, gördün mü?
 
zaman geçtikçe içinden çıkamayacaksın, iyi ayrılık hiçbir zaman olmaz.. bir an önce kır zincirleri.. o tehditlere de verilecek tek cevap : ben seni adam sandım sana güvendim anlattım, adam gibi adam değilsen buyur anlat.. alçaklaşmasın..
burda okuyorum nişanlıyken, sevgiliyken hır gür olanlar yine de kopamıyor evleniyor, sonra vay ben naptım diye başlarının etlerini yiyorlar. gerek yok. yuva dağıtmak daha zahmetli..
benim erkek arkadaşım benim birebir kopyam, ama ikimiz de ailelerimize tersiz. mühim olan ikilinin anlaşması, aileyi bir kenara atalım, aklımız bali artık değil mi ?
 
QUOTE="kendiylesorunlu, post: 36480845, member: 304643"]Sevmediğin biri ile ne işin var ya hu?
Huyu iyi desek o da değil, kaba saba birisi işte.
İnsanın ömrünü kısaltır böyleleri.
Çok mu aradın böylesini cidden? Şimdi beğenmediğin Alman sevgili bile bundan 10 kat daha iyiymiş.
Daha ayrılmadan, dış kapının dış mandalıyken, sevgilisi olan bir kıza yaklaşan birinden bahsediyoruz. Bir de tavır yapmış, ona neyse sen sevgilinle görüşüyorsun, herif buna darlanıyor. İşte bu olduğunda direkt tavrını koyacaktın.
Sevgilimle görüşüyorum, sana ne bundan? Esas onun kızması gerekir, çekil git başımdan diyemedin mi?
Yoksa o aralar değişiklik isteyip, Almanı postalama derdinde miydin?
İşte bak acele kararlar nelere yol açıyor, gördün mü?
[/QUOTE]

tamamıyla katılıyorum size
birde 20 yaşından beri 10 senedir hiç ilişkisi olmaması tuhaf geldi adamın o_O
ve ayrıca konu sahibinin hiç bir cümlesinde iyi bahsettiğini duymadım sevgilisinden yazdıkları biraz işte zamanında beni kandırdı diye hayıflanarak yazılmış gibi geldi
ayrıca adamın tavırlarında yazacak bir şey yok zaten iki kelime yeter kaç- kurtul
yurt dışı sevgili olayı ise ister yurt içi olsun ister yurt dışı ister almanla sevgili olsun ister türkle olsun sevgilisi olan bir kıza bakabilen bir adama güvenmem ben
ben ayrılırsam bana kendine kötü bir şey yapar diyede düşünmemek lazım
 
'' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs.' diyor" (geçmişinize saygısı olmayan biri)

"Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler." (şiddete meyilli, ruh sağlığı bozuk, evlendiğinizde size fiziksel zarar verme riski yüksek)

"Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim" (adam pisliğin teki!)

okurken bile midem bulandı. bu adam pis, dengesiz olmasının yanında tehlikeli gibi de. bir an evvel ayrılmaya bakın, ilişki uzayıp sündükçe peşinizi bırakması zorlaşacak. sizi sürekli ağlatan, geçmişinizle vurmaya çalışan, şiddete meyilli, psikolojisi bozuk, takıntılı, pis adamın tekiyle gelecek planları yapacak kadar nefret mi ediyorsunuz kendinizden? lütfen silkinin, kendinize gelin!
 
Bence siz kararinizi almissiniz, yazdiklarinizdan belli zaten, sadece bizden duymak istiyorsunuz sanirim. Bende diger arkadaslar gibi sunu derim : simdiden size asiri sahiplenmis, sizi her kavgada küçük düsüren, özgürlügünüzü zedeleyen, vs vs bir insanla yapamazsiniz. Ayrilin, o'da sizde kurtulun ama ayrilmaniz biraz zor olacak sanirim, baya kuvvetli bir karaktere sahip bir kisi sevgiliniz. Baksaniza, ex alman sevgilinizle oldugunuzda dahi nasil baski yapiyordu size.... :KK12:
Ayrildiktan sonra'da nasil ayni isyerinde çalisacaksiniz bilemiyorum. Her defasinda gözgöze geleceksiniz, karsilasacaksiniz... Hayirlisi neyse o olur insaAllah

Saglicakla kalin :KK68:
 
X