SEVGİLİM OLACAK İNSANDAN ÇOK BUNALDIM LÜTFEN YARDIM!

Bir dalı tutmadan ötekini bırakmayayım demişsin, tuttuğun dal elinde kalmış.

Sorun eski sevgilinin Alman olması değil, senin gözünün dışarıda olmasıymış ayrıca. Zaten şuanki erkek arkadaşın da bu yüzden içindeki paranoyağı hiç çekinmeden ortaya atıyor. Bana başkasından geldi, benden de başkasına gidecek diye, vuruyor, eziyor, hakaret ediyor.

Daha yaşın 20, ama maşallahın var ne diyeyim.

Bir an önce silkelen, kendine gel. Bu adamdan da ayrıl, ama öyle başka dala atlama. Temiz bir sayfa aç. Bundan sonra da öyle "seni üzmeyen, ağlatmayan, bir güne bir gün saygısızlık etmeyen" birine denk geldiğin zaman, aldatmak yerine sadık kalıp, kıymet bilmeyi seç.

... Yoksa daha çok dala tutunur, çok yere yapışırsın.
 
Eski erkek arkadaslarinizi anlatirsaniz o da basiniza kakar bunu sadece sizin sevgiliniz degil tum erkekler basa kakar
kendiniz soyluyosunuz zaten olmadigini bence de olmaz konu basliginizdan bile belli oluyor artik sevmediginiz " sevgilim olacak insan " ...
Ayrilin bence cunku dogulu insanlar benim nisanlim da oyle diger erkeklere gore daga kiskanc sahiplenici olurlar ben doguku degilim ama pek sikayetci de degilim yapim kaldirabiliyo bu hareketkeri mesela giyim konusunda dinliyorum onu cunku omu seviyorum gorusleri benim icin onemli
Ama sizin yapiniz kaldiramiyor Alman sevgilinizin umursamaz tavirlarindan bikip bu sevgiliniz daha bi sahiplenici oldugu icin ilginizi cekti sevdiniz ama sonra zamanla yapacaginizi anladiniz aslinda yapiniza gore kiskanilmak sahoplenilmek o kadar da czip gelmemeye basladi
Siz kendinizi taniyamamissiniz onceleri ama bence artik ne istediginizi biliyosunuz
 
Kasım'a kadar onu soğukluğunuzla bezdirin, sorarsa da rhatsızım şu an başka bir şeyle ilgilenmek istemiyorum deyip geçiştirin. b ir süre sonra o da sıkılır ama bir gün iyi bir gün kötü davranırsanız asla olmaz. bugünden itibaren surat asmak zorundasınız. zaten sakın aklınızı çelmesine izinv ermeyin çünkü rahatsız bence de...
 
Bu arada burun karistirmak falan hakikaten ben olsam ben de sogurum bu ne yaaaaaaa
Sevgiluyken burnunu karistiran vs evlenince neler yapar...
Ben temizlige ozen gosteren biri olarak sirf karsimda bu igrenclikleri yapiyor diye katlanmazdim...
Herkesin bi onceligi vardirya bnim de onceligim temizlik :)
Doger sorunlar bile halledilir ama bi erkek pisse hep pis kalir cnm
 
Merhaba kızlar, görüşlerinize ihtiyacım var! Düşünmekten, çaresizlikten kafayı yemek üzereyim. Lütfen sıkılmadan okuyun.

20 yaşındayım... 5 aydır birlikte olduğum biri var. 30 yaşında. Aynı ofiste çalışıyoruz. Ben ne kadar istemesem de tüm gün birlikteyiz. Şirkette çalışmaya ilk başladığım da başka bir erkek arkadaşım vardı. Kendisi Alman'dı. Tahmin edeceğiniz üzere Avrupai bir ilişki anlayışı vardı aramızda. Bana bir kere bire argo konuştuğunu, sesini yükselttiğini duymadım 6 ay boyunca, kıskanmazdı da diğerleri gibi. ( Bu arada İstanbul'da yaşıyordu. )Hakkını yiyemem, beni hiç üzmedi, ağlatmadı. Ancak yeni bir işe başlayıp, şu andaki sevgilim olan iş arkadaşımla tanıştıktan sonra birşeylerin aslında onunla benim açımdan yolunda gitmediğini hissettim. Sadakatinden hiç şüphe duymadım ama sıkıntı o ki bu yeni tanıştığım adam bana ilgisini ilk günlerden belli edip, güzel aşk sözcükleri, sürprizler yaparken, her sorunumla derdimle ilgilenirken, Alman sevgilim eğer o gün görüşmüyorsak bana sadece bir mesaj atmakla yetinirdi. Sorunlarım olurdu, anlatırdım ancak aradaki büyük kültür uçurumundan dolayı o beni hiç anlamaz, benim sorumlarım ona hep saçma gelirdi. Öte yandan, kendi kültürümden, kendi dinimden bir insan bana ilgisini belli etmeye başladı ve ben... ONU SEÇTİM! :KK43: Alman sevgilimi bırakmakla iyi yaptığımı düşünüyorum çünkü her ne kadar bir çok konuda ideal bir eş adayı gibi görünse de aslında ortada bariz bir kültür ve din farkı vardı. Ben ki yılladır turizmde çalışan, kafa yapısı olarak genelde Batılı düşünen biriyim, buna rağmen olmadı, olamazdı! Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum. Sonuç olarak onunla konuştum, çok üzülse de yalvarsa da bıraktım. Bir süre sonra iş arkadaşımla çıkmaya başladık. Adına Murat diyelim...

Murat 30 yaşında, 10 yıldır biriyle çıkmamış, 20 yaşında en yakın arkadaşının ölümüyle derinden sarsılmış, sonraki yıllarını sadece çalışmaya adamış biri. Kafa yapısı olarak benim ailemle birebir aynı, benimle ise TAMAMİYLE farklı!

Murat doğulu. Gördüğüm ve anlattıgı kadarıyla ( tıpkı benim gibi ) sevgisiz, saygısız bir ortamda, ailesinden şiddete maruz kalarak büyümüş.

( Bu detayları, onun kişilik yapısını daha iyi çözebilmeniz ve sağlıklı yorumlar yapabilmeniz için yazıyorum. )

Aslında biz çıkmaya başlamadan evvel kendisi yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Daha Alman sevgilimle ayrılmadan önce her dışarıya çıktığımda defalarca arar, rahat bırakmazdı! Bilirdi onunla olduğumu, aşkından gözü dönmüş sanki içi acırdı bilirdim. 2 günde bir tartışırdık hep o sevgili yüzünden.. ( Sanırım o yüzü ona ben verdim ) Ben yinede onunla çıkmaya başladım çünkü bu sorunların o ikinci kişi ortadan kalkınca biteceğini düşündüm ama... BİTMEDİ....BİTMİYOR!

O kadar aksi,agrasif bir adam ki.. Her an herşeyi yargılama,yadırgama, bağırma çağırma eğiliminde. Dilinin kemiği yok. Herkese her düşündüğünü rahat rahat söyleyebiliyor. Sinirlendiği, çok üzüldüğü zaman beni değil ama kendini dövüyor, yumrukluyor, işyerinde olduğumuzu bile umursamadan masalara vuruyor. Ortada hiç birşey yokken, biraz dekolte giydiğim de hemen '' kötü kız'' damgası vuruyor sana... Şu tipine bak utanmıyor musun böyle giyinmeye, insanlara koltuk altını göstermeye vs. vs. vs. sonu gelmeyecek iğnelemeler yapıyor. Ve ben özgürlüğüne çok ama çok düşkün, anneme babama bile kıyafetlerime karışma hakkını hiçbir zaman vermemiş biriyim... Düşünün artık nasıl dayanıyorum! Daha doğrusu dayanamıyorum, çünkü bu adam o lafları söyler söylemez birden bire düşmanım gibi görüyorum onu, sevgiye dair birşey kalmıyor tek hissettiğim nefret oluyor. Ama o kendinde o hakkı buluyor '' sevgilim ( ! ) '' olarak... Ben karşılık olarak tabiiki '' sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyosun , herşey bitti defol git, sana hesap mı vericem'' diye karşılık veriyorum. Buna engel olamıyorum ve haklıyım da... Birşeyi söylemenin de adabı var...

Ah benim aptal kafam.. benim saf kafam... Annem ve arkadaşlarım hep uyarmıştı. Kızım sırlarını kimseyle paylaşma diye. Daha ilk günden herşeyi bilmek istedi ve ben herşeyi anlattım. Ailemi, eski sevgililerimi vs. Şimdi her ama her defasında fırsat bulduğunda bunları en acımasız haliyle benim önüme çıkartıyor. '' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs. '' diyor ve zaten yaralı olan özgüvenimi benden iyice alıyor. Her iki günde bir ya bir kıyafetten, ya yemediğim bir yemekten, ya başka bir şey den mutlaka tartışıyoruz! Abartmıyorum arkadaşlar, haftada en az iki kez gözyaşı döküyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bu yüzden. Bıktım artık! Bu adam sağlıklı değil ama bunu anlatamıyorum ona. Her defasında kaçtım ayrıldım ama peşime bir takıldı ki gitmiyor... Ayrı yaşıyorum, kapıma dayanıyor, anneme gidiyorum annemin evinin önüne gelip çık dışarı diye arıyor. Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler. O öyle yapınca içim sızlıyor, kendimi suçluyorum ben bu adamı ne hala getirdim diye, o hatalarını görmüyor genelde ona göre herşeyin sorumlusu benim geçmişim, sakadatsizliğim, ilgisizliğim, dik kafalılığım....

Genelde bir gün böyle kabus gibi geçiyor, sonra sırnaşmalar başlıyor ve kaldığımız yerden devam... 2 gün sonra yine aynı kabus. Unuttum sanıyor ama hiç birşeyi unutmuyorum. Ben ailemden şiddetin, saygısızlığın alasını gördüm. Hayatımdaki adamın böyle yapmasına dayanamam. Cahillik ettim, evlilik hayallerimi kurdum, geldi annemle babamla abimle tanıştı. 1 2 seneye evlenmeyi kafaya koymuş.

Bana şimdi soracaksınız. Eeee sen ne düşünüyorsun? Seviyor musun bu adamı? Hiç sevdin mi ? Neden hala birliktesin diye...

Onun sevdiği kadar sevmiyorum eminim, aşık da değilim. Aşk cazibe ister, heyecan ister. Bizde ikisi de yok. Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim? ( Bunu yazdığım için bile ona suçluluk duyuyorum ama herşeyi anlatıp içimi dökmem lazım. )

Öte yandan, o iyi olduğumuz günlerde ( az da olsa ) saçımı okşamalarına, ağladığımda benimle ağlamalarına, karşılık beklemeden bana istediğim herşeyi almasına, gülüşmelerimize vs. bayılıyorum. Bu yeterli değil tabi, olmayacak ondan ayrılmam en hayırlısı ama nasıl? En ufak bir fikrim yok. Şu anda çalıştığım işimi Kasım'a kadar bırakma şansım yok. O zamana kadar idare etmek zorundayım galiba. Mutlu değilim, ayrılmak istiyorum ama bunu onu en az şekilde yararalayarak nasıl yapabilırim? Bana neden umut verdin, neden ailenle tanıştırdın diyecek. Belki yine hakaretler edecek ve sonra yine yalvaracak ağlayacak... Yine affetmekten korkuyorum... O ağladıkça ben de ağlayıp kendimi suçlayacağım ve onu özleyeceğim biliyorum.. Az bir zamanım kaldı karar vermek için. Yakında kendi ailesiyle tanışmamı isteyecek ve ben hayır diyeceğim yine kavga edeceğiz. Birşeyler yapmak lazım ama ne!!!!

Sorunlu bu adam belli. Evlensen zehir eder hayatı. Kendinden soğut bence. Hoşlanmadığı şeyleri yap. Bak görüyorsun birbirimize göre değiliz de. Madem beni beğenmiyorsun bırak ben değişemem de. Aşık adam bir de böyle psikopatsa çok sorun çıkarır. Senden soğumasını sağla ki kolay kurtulasın. Yoksa başına bela olur.
 
Bu herif psikopat bence, kac kurtul.

Bu arada baska birine ilgi duydugun icin ayrilmani elestirenler olmus, ama bence yaptigin normal ve saglikli bir sey. Kafan goz gore gore baska birindeyken, baska biriyle sevgili olman, onun yaninda olman 3nuze de haksizlik olurdu, en dogru olani yapmissin, ben de sizin yerinizde olsam aynisini yapardim. Karsi taraf uzulmesin diye hayatin boyunce sevmedigin biriyle olacak halin yoktu herhalde.

Bu Murat bildigin manyak bence, ayril ve arkana bakmadan kac derim ama bu adam senin basina bela olacakmis gibi hissettim akrdes.
 
Adamin boylesinin ayrilmasi da cirkin olur ya..
İsin zor gorunuyor. Kendinden yavas yavas sogutmaya bak derim.
 
Merhaba kızlar, görüşlerinize ihtiyacım var! Düşünmekten, çaresizlikten kafayı yemek üzereyim. Lütfen sıkılmadan okuyun.

20 yaşındayım... 5 aydır birlikte olduğum biri var. 30 yaşında. Aynı ofiste çalışıyoruz. Ben ne kadar istemesem de tüm gün birlikteyiz. Şirkette çalışmaya ilk başladığım da başka bir erkek arkadaşım vardı. Kendisi Alman'dı. Tahmin edeceğiniz üzere Avrupai bir ilişki anlayışı vardı aramızda. Bana bir kere bire argo konuştuğunu, sesini yükselttiğini duymadım 6 ay boyunca, kıskanmazdı da diğerleri gibi. ( Bu arada İstanbul'da yaşıyordu. )Hakkını yiyemem, beni hiç üzmedi, ağlatmadı. Ancak yeni bir işe başlayıp, şu andaki sevgilim olan iş arkadaşımla tanıştıktan sonra birşeylerin aslında onunla benim açımdan yolunda gitmediğini hissettim. Sadakatinden hiç şüphe duymadım ama sıkıntı o ki bu yeni tanıştığım adam bana ilgisini ilk günlerden belli edip, güzel aşk sözcükleri, sürprizler yaparken, her sorunumla derdimle ilgilenirken, Alman sevgilim eğer o gün görüşmüyorsak bana sadece bir mesaj atmakla yetinirdi. Sorunlarım olurdu, anlatırdım ancak aradaki büyük kültür uçurumundan dolayı o beni hiç anlamaz, benim sorumlarım ona hep saçma gelirdi. Öte yandan, kendi kültürümden, kendi dinimden bir insan bana ilgisini belli etmeye başladı ve ben... ONU SEÇTİM! :KK43: Alman sevgilimi bırakmakla iyi yaptığımı düşünüyorum çünkü her ne kadar bir çok konuda ideal bir eş adayı gibi görünse de aslında ortada bariz bir kültür ve din farkı vardı. Ben ki yılladır turizmde çalışan, kafa yapısı olarak genelde Batılı düşünen biriyim, buna rağmen olmadı, olamazdı! Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum. Sonuç olarak onunla konuştum, çok üzülse de yalvarsa da bıraktım. Bir süre sonra iş arkadaşımla çıkmaya başladık. Adına Murat diyelim...

Murat 30 yaşında, 10 yıldır biriyle çıkmamış, 20 yaşında en yakın arkadaşının ölümüyle derinden sarsılmış, sonraki yıllarını sadece çalışmaya adamış biri. Kafa yapısı olarak benim ailemle birebir aynı, benimle ise TAMAMİYLE farklı!

Murat doğulu. Gördüğüm ve anlattıgı kadarıyla ( tıpkı benim gibi ) sevgisiz, saygısız bir ortamda, ailesinden şiddete maruz kalarak büyümüş.

( Bu detayları, onun kişilik yapısını daha iyi çözebilmeniz ve sağlıklı yorumlar yapabilmeniz için yazıyorum. )

Aslında biz çıkmaya başlamadan evvel kendisi yüzünü göstermeye başlamıştı bile. Daha Alman sevgilimle ayrılmadan önce her dışarıya çıktığımda defalarca arar, rahat bırakmazdı! Bilirdi onunla olduğumu, aşkından gözü dönmüş sanki içi acırdı bilirdim. 2 günde bir tartışırdık hep o sevgili yüzünden.. ( Sanırım o yüzü ona ben verdim ) Ben yinede onunla çıkmaya başladım çünkü bu sorunların o ikinci kişi ortadan kalkınca biteceğini düşündüm ama... BİTMEDİ....BİTMİYOR!

O kadar aksi,agrasif bir adam ki.. Her an herşeyi yargılama,yadırgama, bağırma çağırma eğiliminde. Dilinin kemiği yok. Herkese her düşündüğünü rahat rahat söyleyebiliyor. Sinirlendiği, çok üzüldüğü zaman beni değil ama kendini dövüyor, yumrukluyor, işyerinde olduğumuzu bile umursamadan masalara vuruyor. Ortada hiç birşey yokken, biraz dekolte giydiğim de hemen '' kötü kız'' damgası vuruyor sana... Şu tipine bak utanmıyor musun böyle giyinmeye, insanlara koltuk altını göstermeye vs. vs. vs. sonu gelmeyecek iğnelemeler yapıyor. Ve ben özgürlüğüne çok ama çok düşkün, anneme babama bile kıyafetlerime karışma hakkını hiçbir zaman vermemiş biriyim... Düşünün artık nasıl dayanıyorum! Daha doğrusu dayanamıyorum, çünkü bu adam o lafları söyler söylemez birden bire düşmanım gibi görüyorum onu, sevgiye dair birşey kalmıyor tek hissettiğim nefret oluyor. Ama o kendinde o hakkı buluyor '' sevgilim ( ! ) '' olarak... Ben karşılık olarak tabiiki '' sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyosun , herşey bitti defol git, sana hesap mı vericem'' diye karşılık veriyorum. Buna engel olamıyorum ve haklıyım da... Birşeyi söylemenin de adabı var...

Ah benim aptal kafam.. benim saf kafam... Annem ve arkadaşlarım hep uyarmıştı. Kızım sırlarını kimseyle paylaşma diye. Daha ilk günden herşeyi bilmek istedi ve ben herşeyi anlattım. Ailemi, eski sevgililerimi vs. Şimdi her ama her defasında fırsat bulduğunda bunları en acımasız haliyle benim önüme çıkartıyor. '' Sen pisliksin, geçmişin pislik, her altı yemişsin vs. vs. '' diyor ve zaten yaralı olan özgüvenimi benden iyice alıyor. Her iki günde bir ya bir kıyafetten, ya yemediğim bir yemekten, ya başka bir şey den mutlaka tartışıyoruz! Abartmıyorum arkadaşlar, haftada en az iki kez gözyaşı döküyorum hıçkıra hıçkıra ağlıyorum bu yüzden. Bıktım artık! Bu adam sağlıklı değil ama bunu anlatamıyorum ona. Her defasında kaçtım ayrıldım ama peşime bir takıldı ki gitmiyor... Ayrı yaşıyorum, kapıma dayanıyor, anneme gidiyorum annemin evinin önüne gelip çık dışarı diye arıyor. Pişmanlıktan yalvarmalar, kadın gibi hüngür hüngür yanımda ağlamalar, kendimi öldürürüm diye tehdit etmeler, kendini dövmeler ve daha neler neler. O öyle yapınca içim sızlıyor, kendimi suçluyorum ben bu adamı ne hala getirdim diye, o hatalarını görmüyor genelde ona göre herşeyin sorumlusu benim geçmişim, sakadatsizliğim, ilgisizliğim, dik kafalılığım....

Genelde bir gün böyle kabus gibi geçiyor, sonra sırnaşmalar başlıyor ve kaldığımız yerden devam... 2 gün sonra yine aynı kabus. Unuttum sanıyor ama hiç birşeyi unutmuyorum. Ben ailemden şiddetin, saygısızlığın alasını gördüm. Hayatımdaki adamın böyle yapmasına dayanamam. Cahillik ettim, evlilik hayallerimi kurdum, geldi annemle babamla abimle tanıştı. 1 2 seneye evlenmeyi kafaya koymuş.

Bana şimdi soracaksınız. Eeee sen ne düşünüyorsun? Seviyor musun bu adamı? Hiç sevdin mi ? Neden hala birliktesin diye...

Onun sevdiği kadar sevmiyorum eminim, aşık da değilim. Aşk cazibe ister, heyecan ister. Bizde ikisi de yok. Karşımda geğiren, burnunu karıştıran, osuran bir adama nasıl cazibe duyabilirim? ( Bunu yazdığım için bile ona suçluluk duyuyorum ama herşeyi anlatıp içimi dökmem lazım. )

Öte yandan, o iyi olduğumuz günlerde ( az da olsa ) saçımı okşamalarına, ağladığımda benimle ağlamalarına, karşılık beklemeden bana istediğim herşeyi almasına, gülüşmelerimize vs. bayılıyorum. Bu yeterli değil tabi, olmayacak ondan ayrılmam en hayırlısı ama nasıl? En ufak bir fikrim yok. Şu anda çalıştığım işimi Kasım'a kadar bırakma şansım yok. O zamana kadar idare etmek zorundayım galiba. Mutlu değilim, ayrılmak istiyorum ama bunu onu en az şekilde yararalayarak nasıl yapabilırim? Bana neden umut verdin, neden ailenle tanıştırdın diyecek. Belki yine hakaretler edecek ve sonra yine yalvaracak ağlayacak... Yine affetmekten korkuyorum... O ağladıkça ben de ağlayıp kendimi suçlayacağım ve onu özleyeceğim biliyorum.. Az bir zamanım kaldı karar vermek için. Yakında kendi ailesiyle tanışmamı isteyecek ve ben hayır diyeceğim yine kavga edeceğiz. Birşeyler yapmak lazım ama ne!!!!


bence alman sevgilini bırakmakta haklısın gerçektende kültür ve din farkı insanlar uyuyşamayabiliyor.Yeni sevgilin biraz tuhaf geldi bana ya derler ya doğlulular biraz sinirli sert olur diye öyle gibi pek iyi değil alışkanlıkları huyu anlattıgın kadarıyla.E bu kişide seni ilerde üzeceğe benziyor. Şimdi ondan ayrılırsan haliyle bana niye ümit verdin diyecek (ki bu konuda onun haklı oldgnu düşünüyorum). Canım sen bu adamdan ayrılacaksın keşke bu kadar uzamasaydı 5 ay olmuş daha erken bitirseydin Şimdi ona fikirlerinizin uymadıgını bize bu anlattıklarının hepsini aynen anlat rahatsz oldugun şeyleri ben yapamıyorum de. Üzülecek ama bundan daha iyi bi ayrılık şecenegi yok galiba :S
 
Daha fazla ilgi, heyecan, biraz kıskançlık istiyordum demissiniz
ee Allahin sevdigi kuluymussunuz
Allah vermis iste
daha ne istiyorsunuz


ama yanlış bişe değil ki biraz ilgi heyecan kıskançlık istemesi doğal benceinsdan sevldgini hissediyor. Ama bu adamın bu isteklerle hiç alakası yok bence hanzo ya benziyor
 
X