sevgilimin mezuniyet yemeğine tepkisi

Son derece öznel konular bunlar, genel bi dogrusu yanlışı oldugunu düşünmüyorum. Herkes duygularını ve beklentilerini paylaştıgı biriyle kendi usulünce mutlu olma hakkına sahip tabi ki.

Ancak beklentilerinize sonuna kadar saygı duymakla beraber hiçbirine katılmadığımı söylemek istedim.

İlişki. Sevgili. Aşk.
Sevildiğini hissetmek.
Sahiplenmek/Sahiplenilmek.

Hepimiz aynı şeyi yazıyoruz ama aynı şeyi okumuyoruz aslında. Siz farklı dolduruyorsunuz bu kelimelerin içini ben farklı. Diger yorum sahibeleri ve konu sahibesi de bizden farklı.

Mesela "eve varıp varmadıgının teyitini isteyen erkeğin eksikligini hissedecegini" söylemissiniz konu sahibesine.

Hani bi liste yapsam eksikliğini hissetmeyecegim ilk elli şey diye bu söylediginizin kesin o listede yeri olur.

Bu "öldük mü kaldık mı birbirimizden haberimiz olmasın" demek değil yanlış anlaşılmasın, mesaj atma/görüsme sıklıgı için de aynı şey geçerli, ya hep ya hiç mantıgıyla düsünmeyin.

Şehir dışı diyebilecegimiz uzun bi yolculuğa çıktıysam ya da nispeten güvende olmadıgım bi saatte/yerde kalacagım yere dönüyorsam; özetle güvenligimden endişe edilmesi ve gerektiginde hızlı haber alınıp müdahale edilmesi gereken bi durum varsa "varınca haber ver" cümlesi elbette mantıklıdır. Bunu sadece sevgiliniz sormaz zaten, aileniz de sorar arkadaşlarınız da.

Gel gelelim
-her buluşmadan sonra rapor verir gibi "ladyamore'dan semurcan'a... ladyamore'dan semurcan'a... eve varma islemi başarıyla tamamlanmıstır efendim." diye açıklama yapmak
-"neden bu kadar geç yazdın, neredeydin, nasıl ayagın kapının eşiginden geçer geçmez yazmasın da 10 dk sonra yazarsın" trbiyle muhattap olmak (dur bi üstümü degistireyim, belki sıkıştım tuvalete gideyim be adam/kadin)
-gün içinde saat saat oradan çıktım buraya gittim, buradan çıktım şuraya geçiyorum diye haber vermek (bakmayın aslında haber vermek de degil bu alenen izin almak, "geçme oraya" dese adam/kadın geçmeyecek çünkü adım gibi biliyorum)

Bunların hiçbiri benim gibi hisseden, düşünen bi insanın eksikliğini hissedeceği şeyler degil. Bırakın eksikligini aşkından ölse 1 aydan fazla tahammül edebilecegi şeyler de degil. Korkunç bi yük ve paranoya benim durdugun yerden.

"Sahiplenme kriterleri belirlemek"ten bahsetmişsiniz. Kelimenin kendisinden nefret etsem de (mesela hayatımda sen sahipsiz degilsin kadar karşıdakini kollayıp koruyayım derken tabiri caizse s.çıp sıvayan, karşıdakinin özgüvenini, kolunu kanadını kırıp aşağılayan bi cümle duymadım ben.) kastettiginiz şeyin aslında destek olmak, gereken yerlerde kollamak, hayatta yalnız yürümedigini hissettirmek, kimsesiz bırakmamak oldugunu anlıyorum.

Anlıyorum da "sahiplenme" göstergesi olarak saydıgınız davranısları zerre anlayamıyorum. "5 yasındaki cocugun annesinden bekledigi ilgi"den farklı bi şey çagrıştırmıyorlar kendi adıma. En basit haliyle bunaltıcı, aşırı, çocukça bi tür şımarıklık olarak görüyorum.

Konu sahibesinin örneginde benim gidecegim mezuniyet yemegi sevgilimin onayına tabi bi konu degil, olmamalı, olamaz. İmkan olda zaten davet edecekken koşullar müsait degil diye onunla gidemememi sorun haline getiremez. O yemekte giyecegim kıyafet icin ondan izin almamı bekleyemez. 60 tane insan saati bana sormayacaklarına göre orada saat kaça kadar kalacagımı o belirleyemez.

Ha ne yapabilir "dönemindeki insanları o kadar da sevmiyorken bu kadar hazırlık ve masrafa değer mi sence" diye fikrini belirtebilir, fikri kabul edip etmemek bana kalır.

Onu mezuniyetime götüremedigim için önce benim üzüldügümü bilir, "İstersen başbaşa, istersen sevdigin arkadasların ve onların sevgilileriyle ayrıca kutlarız mezuniyetini" diye bi öneride bulunabilir. Saate göre çıkışta katılmayı teklif edebilir.

Grup dönüş saatini geçe ayarlamışsa gelip almayı teklif edebilir ya da benim güvenli bi dönüs vasıtası bulmama yardımcı olabilir.

Karşımdaki bunları yapabildiginde ben sevildigimi hissederim mesela. "Yapamazsın, edemezsin, bağırırım, kıskanırım" diyen adamın da istedigi yere kadar yolu var.
 
Bana yazmamışsınız ama içimden geldi söylemek istiyorum; 23 yaşındayım, hayatımdaki insanı çok seviyorum ama bir kere bile eve varıp varmadığımın teyitini istemiş biri değil ve ben bunun eksikliğini hiç duymadım. Dünyanın en gereksiz şeylerinden biri, çok önemli ya da sıkıntılı bir durum yoksa ortada. Erkek arkadaşımın karışabileceği şey vardır, karışamayacağı şey vardır. Hiçbir zaman da kimsesiz gibi hissetmedim. Siz ortaya tamamen kopuk bir ilişki profili çizmişsiniz. Bi kere sahiplenmek nasıl bir kelimedir? Ne demek sahiplenmek yani? Benim sahibim yine benimdir, kendimdir yani, ben neyim ki bir erkeğin sahiplenmesine ihtiyaç duyayım ya da bunu bir kriter olarak belirleyeyim? Ben neyim yani birisi bana sahip çıksın, o ne demek yani?
 
Olmaz bu çocukla yapamazsın bence. O normal falan değil. Şişik egosuyla başbaşa bırak bence.
3 yıldır evliyim daha hiç eşimi ilkten haberdar etmedim. Plan yaptıktan sonra eşime 'şu gün şuradayım' derim.
 
Seni niye sevdiğimi şu mesajını okuyunca bir kez daha hatırladım :)
 
Ha ha kaç yıllık evliyim bunun gibi bir meselede eşimden izin istemem,

Anca çocuğa bakacağı için müsait misin cano derim müsait değilse de ayarlar canısı ya
 
Seni niye sevdiğimi şu mesajını okuyunca bir kez daha hatırladım :)
Benim de yüzümü güldüren, "hah işte tam da bunu söylemek istiyodum" dedigim yorumların çogunun altından ya sen çıkıyosun ya marilyn monroe .

Konu dışına çıkmış olmayalım bari. Konu sahibesi ayrılacagım diyordunuz ne yaptınız, var mı bi gelişme? M MilkCoffe
 
senenin 2016 olmasıyla anne babanın insanın umrunda olmaması ne alaka kardeş bana bi bunu anlatsana ? sevgiliyi hiçe saymak nerde geçmiş bana bunu bi anlatsana bunları bi anlat be ya

banane senin bilmem ne muhendisi olmandan edebiyat bilginden
 
Sana cevap yazmaya üşendirdin beni dostum cidden ya

Sen usturuplu bir şekilde yorum yazarsan ben de o şekilde cevap veririm. Ayrıntılı yorum analizi istiyorsan özelden konuşalım konuyu saptırmaya gerek yok daha fazla
 
Senin üstünde hakimiyet kurmaya çalışıyor. Önce haber vereceksin her gittiğim yere,sonra izin almaya başlayacaksın sonra izin alırken bile çekinmeye başlayacaksın. Ben neciyim diyomuş ya sende sor bekçim misin diye. 22 yaşına kadar kendim yaşamayı becerdim çok şükür dersin.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…