Ben hepsiyle sınandım. Evlendiğimden beri bu dediklerinin hepsiyle sınandım... Evlendik paramız olmadığı için bir yıl k.validemin evinde kaldık. K.validem beni istemiyormuş sırf İzmirliyim diye beni tanıyana kadar (Yaklaşık 3 yıl ) bana yapabileceği her şeyi yaptı sağ olsun. Bir yıl k.validemin evinde kaldık eşim ve ben iş bulup, kendimizi toparlayınca ayrıldık o evden, sonra eşimle sorunlar başladı. Bir türlü yeni bir aile kurduğunun farkında olamadı, ailesinden kopması zor oldu. Onunla birlikte eşim işten ayrıldı, yaklaşık bir yıl işsiz kaldı. Onu anlattık, oğluma hamileyken çok iyi bir iş buldu, her şey yoluna girdi derken oğlumu kaybettim. Sanırım benim sınavım hiç bitmeyecek. Hepsine katlandım, hepsine sabır gösterdim, şükrettim. Ama evlat acısı bambaşka, hiç bir acıya benzemiyor. Rabbim bir daha yaşatmasın ne bana ne de başkasına. Buna da şükredip, sabretmeye çalışıyorum. İsyan etmedim hiç bir zaman, Rabbim sen bilirsin en iyisini, en hayırlısını diyorum. Ama içim yanıyor, göz yaşlarım sel oluyor buna engel olamıyorum... Sonra yeni doğan bebekleri görüyorum, her kesin kucağı dolu, bir benim boş diye ağlıyorum. Benim yavrum kucağımda olması gerekirken, kara toprakta diyorum. Rabbim affetsin beni bazen dayanamayıp, bunları düşünüyorum...