başın sağolsun Allah sabrını versin arkadaşım bende 36 haftalık meleğimi 28 gün önce kaybettim burası seni anlayan arkadaşlarla dolu hepimiz çok ağladık Allahtan tek dileğimiz meleğimizin kardeşini versin bu acı dinsin. Bu paylaştığımı okumanı isterim

MERHABA ANNECİĞİM...Oluşumuma, gelişimime ve gidişime karar veren Cenab-ı Allah, beni ve arkadaşlarımı cennet bahçelerinde yaşatıyor. Ben de, arkadaşlarım da en güzel cennet elbiselerini giyiyor, en güzel nimetlerden tadıyoruz; sadece anne sütünün tadını bilmiyoruz. Burada huriler var, beni ve arkadaşlarımı çok seviyorlar, hatta hep bizi emzirmek istiyorlar ama biz annelerimizi, sizleri bekliyoruz. Sonra huriler ne kadar talihli olduğunuzu söylüyorlar. Ben seni, senin karnımda varlığımı öğrendiğin andan sonraki gibi yeterince tanımadan, bilmeden çok ama çok seviyorum. Sadece özlemiyorum, çünkü hüzne ya da acıya sebep olacak hiçbir şeyi hissettirmiyor Rabbimiz. Hem dünyada nefes alıp veren hem de dünyaya gelemeden anne rahminin içinde ruhu buraya alınan hiçbir arkadaşımız, acının ne olduğunu bilmiyor..Nasıl rahminize düşerken acı çekmediysek, buralara çağrılırken de acı çekmedik; aksine buralara gelmek için hepimiz çok istekliydik, bu isteği yine "Allah" vermişti. Hem acıya günahlara kefaret olsun diye, ya da kişinin makamı yükselsin diye çektirilirmiş ama anneciğim bizim hiç günahımız olmadı. Hani "Vildan" deniyor ya bize, yani "Cennet Çocukları", bizim makama da ihtiyacımız yok ki! Hz.İbrahim sizi anlatıyor, bize dünyada doktorların sizi bizim adımıza bilgilendirmesi.gibi bir şey bu ve ekliyor; "size öğreteceklerimi.kıyamet koptuğunda sakın unutmayın, annelerinizi almadan hiçbiriniz cennete girmeyin. Çünkü onlar sizler yanlarından alınınca çok üzüldüler, onları o kutlu günde sevindirin."Anneciğim üzüntünün ne olduğunu bilmiyorum ama hissedemediğimize göre iyi bir şey olmamalı....Ben şanslı bir bebeğim ve sen de şanslı bir annesin, çünkü milyonlarca beden varken, ben sana sen bana seçilmiştin. Ve şimdi herkesin gelmeye çalıştığı yerde seni bekliyorum ve herkesin hesap korkusuyla titrediği günde kundaktaki halimle kucağına verileceğim. Bana kavuşmanın mutluluğuyla hesabın sana nasıl geldiğini hissetmeyeceksin. Yine ben sana ortalığın kavrulduğu o sıcak günde, cennetten buz gibi sular getireceğim ve Rabb'ime "ayrılığımla üzülen anne ve babamı müsade et bugün sevindireyim" diyeceğim ve bizim bir istediğimizi iki etmeyen Allah, bizi en büyük sevgiyle seven, sana sadece sevgisinin ve şefkatinin en küçük zerresini veren Allah, tebessüm ederek ne yapmak istediğimi soracak, ben de senin ellerinden tutup cennete getireceğim. Sizin için burada hazırlıklar yapıyor, Hz. İbrahim'in her söylediğini aklıma kazıyorum. Biz burada tekrar bir aile olunca başka insanlar sana çok özenecek, çünkü ebedi hayatınızda ebeden hanenizi şenlendirecek ve hiç büyümeyecek olan bir yavrun var, "BEN" varım....Sen şimdi hamilelere ya da yaşayan akranlarıma özenerek bakıyorsun, oysaki onlar en fazla on sene daha sevimli olacaklar, sonra ergenlik sıkıntıları başlayacak ya da başka problemler, daha da büyüdüklerinde kendi hayatları olacak. Bekledikleri, istedikleri gibi vakit geçiremeyecek anneleri, belki annelerini çok üzecek, onlar kötü şeyler yapacaklar, ya da başkalarının kötülüklerinden.etkilenecekler ama ben hiç büyümeyeceğim seni hiiiiiç üzmeyeceğim.Anneciğim, benim olduğum yer çok güzel, lütfen benim için üzülme! Hem kendini suçluyormuşsun bana olanlar için, halbuki benim varlığıma da, yokluğuma da karar veren bir kudret var. O bizim için her zaman iyi olanı seçer ama bazı şeyler görünürde o an için iyidir, bazı şeyler o an için kötü, ancak sonrası için o an göremediğimiz akıbeti için iyidir. Anneciğim, bizim ayrılığımızda böyle inan, sonradan anlayacaksın ikimizin de seçilmiş olduğunu. Anne, benim için sahip olduğun her şeyi düşünmeden feda edebileceğini biliyorum, bana olanlar senin suçun değildi. Hem sen benim annemsin, Allah'ın kulusun, senin de benim de asıl sahibimiz O...Sen onun sana verdiği şefkat ve sevgiyle bağlısın bana, inan ki o ikimize de "zulmetmedi", sadece sabret lütfen, isyan etme ve lütfen gücünü aşan şeyler için kendini suçlama! Benseni tanıyor, biliyorum, mahşer günü milyonlarca insan içinde seni bulacağım ve seni kendimle cennete getirene kadar ağlayıp feryad edeceğim. Senden isteğim işimi zorlaştırmaman,."BÜYÜK GÜNAHLARDAN UZAK DURMAN VE FARZ OLANLARI YERİNE GETİRMEN", çünkü "şefaat hakkımı aşan günahlara sahip olursanız" ben de üzülüceğim... Yanında olsaydım bana her şeyi sen öğretecektin anneciğim, lütfen bana üzüntünün ne olduğunu öğretme, şefaatimi aşan günahlardan uzak dur olur mu?.Hastaneden eli boş döndüğünüz günü hatırlıyorsun değil mi? Aynı şeyleri bana yaşatma anneciğim, cennetteki evime "SİZSİZ" dönmek istemiyorum... Şefaatimi aşmasından korktuğum günahlardan biri de "kaderimden kendini sorumlu tutmak", oysaki gidişim hem senin hem de benim kaderimizdi ve lütfen "kadere isyan etme"! Çünkü ikimiz içinde en hayırlısı en iyisi buydu.ALLAH SANA VE BANA "ZULMETMEDİ" ANNECİĞİM.....