CAnım arkadaşım, bunların hepsinin bizim sabrımızı ölçmek, derecemizi yükseltmek için Allah'ın bir imtihan olduğunu unutma. Benim de 3 ayım doldu. İlk zamanalar gerçekten çok kötüydüm. Kılımı kıpırdatmaya halim olmuyordu, hep mutsuz, hep üzgündüm. Tam da bu dönemde Uğur Koşar'ın kitaplarıyla tanıştım. Beni battığım yerden çekip çıkardı. Hayata başka bir bakış açısı kazandırdı. Allah'ın verdiği her şerde bir hayır vardır ya ben başıma gelen bu ölü doğum sayesnide daha önce hiç farketmediğim şeyleri gördüm. Bütün kinimden, öfkemden, nefretimden arındım. Allah'a yöneldim. Duada inanlımaz tat buldum. Dua ettikçe etmek geldi içimden. Ettikçe daha da çok etmek... Şimdi öyle bir noktaya geldim ki dua etmediğim an kendimi silahsız, savunmasız hissediyorum. Rabbim bana öyle bir rahatlama yolu verdi ki şükürler olsun. Uğur Koşar'ın kitaplarını mutlaka okuyun, internette videoları var, mutlaka izelyin arkadaşlar. Çok çok hafiflediğinizi göreceksiniz. İsterseniz size kitaplarında bahsettiklerini de paylaşabilirim.... Biz kimsenin ibadet ederek gelemeyeceği bir makam kazandık arkadaşlar. üzülüp kendinizi yıpratmak yerine sevinin. Kafanızda dolaşan bu olumsuz düşüncelerin hepsi şeytanın vesvesesi. Onu kulak arkası edin. Bizi en çok düşünen, bizim için en iyisini bilen Rabbimiz değil mi? O ki bir annenin çocuğuna olan merhametinden çok çok daha fazlasını besliyor bizim için. Merhametim 100dü, 99unu kendime ayırdım, 1ini yeryüzüne gönderdim diyor. O zaman bize merhamet etmemesi mümkün mü? Hepimizin kucağı bebeklerle dolacak ama sabretmemiz lazım önce....