• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sırtı Kocaya Yaslama

Siz niye gocunuyorsunuz ki.. Kocanız mühendis diye hava atın o zaman.
Küçük bir yer. Kıskanmışlar herhalde.
 
Iyi geceler herkese. Belki dert olarak görmeyeceksiniz ama beni rahatsız eden bir konu bu. Eşimle üniversiteden tanışıyoruz. Öğrencilikten itibaren maddi pek çok sıkıntı yaşadık. Ay sonunu bozukluklarla getirdiğimiz çok zaman oldu. Hep çalıştım çabaladım eşimin yetmediği yerde açığı ben kapattım.

Özel sektörde çalıştım önceleri. Tempo zorlayınca işi bıraktım ama çeviri büroları ile anlaşıp sabahlara kadar çeviri yaparak 1 yıl boyunca düğün borçlarımızı ben ödedim. Sonra devlete atandım.

Tabii zaman geçtikçe eşim de tecrübelendi işinde uzmanlaştı. Eşim yazılım mühendisi. Şu an küçük bir şehirde bir fabrikanın bilgi işlem yöneticiliğini yapıyor. Ben de burda bir lise de öğretmenim. Küçük bir yer olduğundan mıdır nedir buradaki insanlar, meslektaşlarım resmen benim eşimi kafaladığımı, yani eşimin iyi kısmet olup benim onu bulan kişi olduğumu düşünüyor. Ben öyle düşünmüyorum açıkça ifade ediyorlar bunu.

2 ay önce rehber öğretmen çocukları meslekler konusunda bilgilendirmek için dersime girdi. Çocuklar mühendisliklerle ilgili bilgi almak isteyince "öğretmeninize sorsanız ya. Ohh sırtını dayamış mühendise" dedi. Dumur oldum çocukların önünde, tüm imajım yerle bir. Bir defasında da müdür yeni nişanlanan İngilizce öğretmeninin arkasından "İngilizce öğretmenleri işini bilir. Yaş tahtaya basmaz" dedi gülerek (ben de İngilizce öğretmeniyim). Ne bileyim ağırıma gidiyor insanların böyle düşünmeleri. Sürekli ihtiyaçtan değil keyfen çalıştığıma vurgu yapmaları. Oysa disiplinli olan benim. Eşim belki de benim sayemde mezun olabildi okulundan. Evet küçük çocuklarım olduğu için etüd, özel ders istemiyorum ama ihtiyaç olmadığından değil bu. Bu konularda açıklama yapmak, maddi konularımıza başkalarını dahil etmek istemiyorum ama bu tavırdan mutsuzum.


Çok üzüldüm durumunuza. Malesef yapacağınız her açıklama onların düşüncelerini değiştirmeyeceği gibi, daha da saçmalamalarına sebep olabilir. Nasıl ki hani erkekler için de oh ne güzel öğrentmen hanım bulmuşsn, yarım gün evde, yaz tatili evde gibi saçma yorumlar yapılıyor bu da öyle. Yani aşık olduğu için evlenmiş diyen yok, öğretmen mühendis olduğu için evlenmiş.
İnsanların düşüneceleri değişmez ama bir eğitimcinin öğrencilerin önünde yaptığı terbiyesizlik çok sinir bozucu. Bir de bu rehber öğretmen. Yani o kadar güzel mesleğini icra edebilecek insan atama beklerken böyle densiz insanlar o konumda ya deliriyorum. Biri benim çocuğuma bu şekilde bir rehberlik yapsa ne yaparım bilemedim. Ben onları belirli bir çizgide yetiştirmeye çalışayım dangalağın biri gelsin böyle bir cümle kursun. tam çıldırmalık.
Siz ne yaşadığınızı biliyorsunuz, eşiniz biliyor, eminim en yakınınızdakiler de biliyordur. Onlar size yetsin. Diğer densizleri sallayın.
 
sayın konu sahibi dolaylı yoldan burdanda sizin meslek küçümsendi o
eğitim camiasından oluşan bir sülalede büyüdüm. onlar eski topraklardı. onlarda bu tip şeyler konuşulmazdı, okullarını boya-badana yapan, fakir çocukları okutan öğretmenlerin jenerasyonundan. ama emekliliklerine 2-3 yıl kala kendileri de bu durumu çok dillendirir olmuşlardı.
önyargıyla yaklaştım. tek-tük öyledir benim jenerasyonum daha zeki, akıllı derdim. ama 2 farklı kursa öğretmen çoğunluktan oluşan gruplarla alınca fikrim sabitlendi. maalesef yeni nesiller (aralarında azmi ve başarılarıyla basına yansıyan çok değerli öğretmenlerimi tenzih ederim ancak sayıları eski yıllara göre çok az ve onların şu an yaptığı "özveri" sayılan şeyler eskiden "görev ve öğretmenlik bunu gerektirir" idi.).

doktor veya diğer mühendislerle de (ki bu grubu da bir kenara koymam gerekir ki giderek yozlaşan, bozuşan diğer bir zümre bence) bir arada çok bulundum ve bulunmaya devam ediyorum. kitap, sanat, siyaset, gezi, keşifler gibi konuları konuşabildiğim nadir insanlar bu zümrelerden çıktı. ha bir de sanatçılar elbette. sanatçıları da ayrı bir yere koymak gerek. keşke sayıları artsa.

not: konu sahibinden özür diliyorum, konu dışında çıkıldı ancak mesele temelde bu insanların bu kafa yapısıyla yaşamaları. sosyal çevrenizi değiştirin lütfen ama lütfen.
inşallah öyle olmayanlarla da karşılaşırsınız da bu genellemede yanıldığınızı anlarsınız
 
Sizi anliyorum.1 yil once bir dugune gittik. Esimin ark dugunu idi. Esim muh dogal olarak ark muhendis. 3 arkadasi farkli branslarda muh biz esler de ucumuzde farkli kurumlarda memuruz. Masada biri bizim bu durumumuzu mantik evliligi olarsk yorumladi. Adamlar memur hanim almis. Kadinlar muhendis adam bulmus dedi. Bu arads dugune gittigimiz kisi de muh ve esi de öğretmendi. Kadinlar bozulduk cunku hepimiz ask evliligi yapmistik. Ve hepimiz sonradan atanmistik. Sizinde yasadiginiz gibi sikintili gunlerde gecirmistik gecmiste. Ortada bir emek ve ask vardi. Ben kime emek verecegini bilen kadina saygi duyarim. Bu sirtina birini yaslamak degil dengini bulmaktir. Hepsi bu. Dilerim esiniz cok daha iyi pozisyonlars gelsin sizi kiskananlar orta yerinden catlasin :)
 
sayın konu sahibi dolaylı yoldan burdanda sizin meslek küçümsendi o

inşallah öyle olmayanlarla da karşılaşırsınız da bu genellemede yanıldığınızı anlarsınız
konu sahibinin öyle bir eğitimci olmadığını düşündüğüm tavsiye verdim. benim adıma konuşmaktan men ederim sizi.
diğer temenninize gelince ise: inşallah :KK14:
 
üzgünüm ama bence mesleki sürmenaj diye bir şey var. bazı mesleklerde de bu durum çok erkenden beliriyor. bir noktadan sonra kendini geliştirmekten çok çevreleriyle ilgilenme hastalığına yakalanıyorlar. öğretmen camiasında çok sık gözlemliyorum. benzer meslek dallarında da vardır eminim. ama hiç bir doktor meclisinde "aaa görüyor musun kocası kadından daha çok kazanıyor, üstüne daha çok nöbeti var cık cık cık" lafları duymadım.
Bu da genelde öğretmenlerin aynı bölge ya da okulda uzun süre kalmalarından kaynaklanıyor bence. Kendini geliştirme ihtiyacının doğması için mekan değiştirmek, rahatını bozmak gerekiyor. Ama rotasyon deyince meslektaşlarım küfür işitmiş gibi davranıyor. Çalıştığım okullarda gözünü dikerek milletin ayakkabısını çantasını inceleyen, sıkça aynı şeyleri giyenlerin dedikodusunu yapanları bile gördüm. Bu anlamda görüşünüzü paylaşıyorum.
 
"Günümüzün amansız hastalığı olan Kıskançlığa sizde mi yakalandınız?" Der ve kahkahayı patlatırdım.
Vız tırıs milletin ağzına bakarak yaşamak başkaları ne dedi ne der düşüncesiyle kendinize hayatı dar etmek sizin gibi akıllı tahsil görmüş disiplinli birinin yapmaması gereken bir davranış.
Bahsettiğiniz gibi meziyetleriniz varsa neden çevrenizde ki ufku dar kişilerin ne dediğini umursuyorsunuz ki?
Ben eşimi küçük düşürmeden nasıl cevap verebilirim diye düşünmek yerine karşımdakini nasıl DUMUR ederim diyr düşünürüm :KK66:
Hadi ama özgüven lütfen.
Ayrıca kimseye kendinizi kanıtlamak zorunda değilsiniz.
Özgüvenle ilgili problemim yok. Tam tersi sürekli cevap vermeye çalışsam kompleksim olduğunu düşüneceklerdir bence. Başta da söylediğim gibi kimi için çok da önemli bir dert değil benimki. Hayatı kendime dar edecek kadar değil de huzursuz olacak kadar diyelim. Netice de bu amaç değil araç. Herşey mükemmel olsa ne güzel ama hepsi bir arada olmuyor ne yazik ki. Cevap için teşekkürler.
 
Bu da genelde öğretmenlerin aynı bölge ya da okulda uzun süre kalmalarından kaynaklanıyor bence. Kendini geliştirme ihtiyacının doğması için mekan değiştirmek, rahatını bozmak gerekiyor. Ama rotasyon deyince meslektaşlarım küfür işitmiş gibi davranıyor. Çalıştığım okullarda gözünü dikerek milletin ayakkabısını çantasını inceleyen, sıkça aynı şeyleri giyenlerin dedikodusunu yapanları bile gördüm. Bu anlamda görüşünüzü paylaşıyorum.
Sevgili nery hanım, bu biraz kendi aralarında da "grupdüşün" dediğimiz şeyi yapmalarını çağrıştıyor bana. kendi çevrelerini oluşturmuşlar, zamanla dedikodu mekanizmaları kendi içlerinde kabul görmüş olabilir ve benzer çevreler, benzer işlere sahip eşler vs ile bu giderek perçinlenmiş. işin kötü yanı bu durum gruplarda ve zümrelerde "sosyal kaytarma" dan tutun da aralarında belirledikleri adı konulmamış bir sözüm ona "liderlik" vasfı nedeniyle de tek bir kişinin düşüncesinin peşine takılıp gitme durumu da yaratır.

grupdüşünü vakalarında sosyal ahlaka dayalı yargılar da oldukça çiğleşebilir, gerçeklerle çelişir. grubun çıkarına olmayan her şey kötülenebilir.

siz bu duruma psikolojik, sosyal olarak bakın ve o gruba dahil olmayın lütfen. görünmez sosyal tacizlerine ise izin vermeyin. yoksa sizden sonra birilerine daha çok daha fazla dozajda yapmaya devam edecekler.

düzenleme: imla
 
Iyi geceler herkese. Belki dert olarak görmeyeceksiniz ama beni rahatsız eden bir konu bu. Eşimle üniversiteden tanışıyoruz. Öğrencilikten itibaren maddi pek çok sıkıntı yaşadık. Ay sonunu bozukluklarla getirdiğimiz çok zaman oldu. Hep çalıştım çabaladım eşimin yetmediği yerde açığı ben kapattım.

Özel sektörde çalıştım önceleri. Tempo zorlayınca işi bıraktım ama çeviri büroları ile anlaşıp sabahlara kadar çeviri yaparak 1 yıl boyunca düğün borçlarımızı ben ödedim. Sonra devlete atandım.

Tabii zaman geçtikçe eşim de tecrübelendi işinde uzmanlaştı. Eşim yazılım mühendisi. Şu an küçük bir şehirde bir fabrikanın bilgi işlem yöneticiliğini yapıyor. Ben de burda bir lise de öğretmenim. Küçük bir yer olduğundan mıdır nedir buradaki insanlar, meslektaşlarım resmen benim eşimi kafaladığımı, yani eşimin iyi kısmet olup benim onu bulan kişi olduğumu düşünüyor. Ben öyle düşünmüyorum açıkça ifade ediyorlar bunu.

2 ay önce rehber öğretmen çocukları meslekler konusunda bilgilendirmek için dersime girdi. Çocuklar mühendisliklerle ilgili bilgi almak isteyince "öğretmeninize sorsanız ya. Ohh sırtını dayamış mühendise" dedi. Dumur oldum çocukların önünde, tüm imajım yerle bir. Bir defasında da müdür yeni nişanlanan İngilizce öğretmeninin arkasından "İngilizce öğretmenleri işini bilir. Yaş tahtaya basmaz" dedi gülerek (ben de İngilizce öğretmeniyim). Ne bileyim ağırıma gidiyor insanların böyle düşünmeleri. Sürekli ihtiyaçtan değil keyfen çalıştığıma vurgu yapmaları. Oysa disiplinli olan benim. Eşim belki de benim sayemde mezun olabildi okulundan. Evet küçük çocuklarım olduğu için etüd, özel ders istemiyorum ama ihtiyaç olmadığından değil bu. Bu konularda açıklama yapmak, maddi konularımıza başkalarını dahil etmek istemiyorum ama bu tavırdan mutsuzum.
kiskanclik var etrafinda bol dua ve sadaka ravsiyesinde bulunabilirim
 
Bir rehber öğretmen öğrencilerin önünde nasıl böyle bir cümle kurabilmesi için hasedinin çok büyük olması lazım. Bu arada ben de öğretmenim. Bir öğretmenin öğrenci önünde diğer bir öğretmen hakkında olumsuz yorum yapması haysiyetsizliktir, net!!! Birisi demiş ya hani yukarıda öğretmenler arasında son yıllarda dedikoducu vb çok türedi duyuyorum sağdan soldan diye. Maalesef doğru, öğretmenin kalitesi azalıyor.
 
Birbirini gerçekten seven eşler birbirine sırtını yaslamazlar omuz omuza hayata tutunurlar.
Sizi bu şekilde itham edenler kıskanan kişilerdir.
Hele ki bunların meslektaşlarımız olması... kendi adıma utanç verici diyorum
 
Eğitimli insanlar neden böyle cahil cahil laf ederler.Ben de denk geldim ama çok komik bir konuma düşüyorlar farkında değiller.

Ayrıca siz bir ailesiniz istediğinizi yapabilirsiniz boşverin.
 
Seni kıskanıyor bence,hiç takma boşver gitsin :)
Sanki evde yan gelmiş yatıyorsun. Herkes işini yapıyor kimse kimseye dayanmıyor bence.
 
Özgüvenle ilgili problemim yok. Tam tersi sürekli cevap vermeye çalışsam kompleksim olduğunu düşüneceklerdir bence. Başta da söylediğim gibi kimi için çok da önemli bir dert değil benimki. Hayatı kendime dar edecek kadar değil de huzursuz olacak kadar diyelim. Netice de bu amaç değil araç. Herşey mükemmel olsa ne güzel ama hepsi bir arada olmuyor ne yazik ki. Cevap için teşekkürler.
Bırak ne düşünürlerse düşünsünler kompleksi desinler kendini beğenmiş desinler sonradan görme desinler çıkarcı menfaatçi desinler vrak vrak vraklasın onlar.
Siz şanslı bir kadınsınız çünkü yaşadığınız yerde sizin gibi kocası olan kadın sayısı çok yok gibi ;)
Emin olun sizin yerinizde olmak için canlarını verirlerdi.
Kedi uzanamadığı ciğere mındar dermiş ;)
Sizi resmen çekemiyorlar ve sizin o sessiz tutumunuzdan cesaret alıp ağızlarına geleni söylüyorlar.
Bende küçük bir beldede yaşıyorum dışarıdan gelen herkes için konuşurlar ama kaç yıl oldu bir Allah'ın kulu kalkıp bana laf diyemedi çünkü dedirtmem ;)
Şu anda hamileyim 20 kilo aldım ama çok belli olmuyor boyum uzun olduğu için.Daha önce hep "ay ne güzel zayıfsın o kadar yiyorsun kilo almıyorsun'' diyorlardı.Geçen bir arkadaşımın eltisi beni gördü elimde atıştırmalık bişeyler vardı bana "az ye patlayacaksın duba gibi olcan" dedi.
Bir saniye de düşünmeden verdiğim cevap "Canım benim en şişman halim senin şu anki haline göre zayıf kalır" dedim ve kadın sessizce uzaklaştı :D
 
Canım aslında bozulduğumu mimiklerimden, ses tonumdan vs anlıyorlar. Ama onlar beni takdir ettiklerini, iltifat ettiklerini düşünüyorlar. O yüzden eminim ki tavırlarımı manasız buluyorlar. Anlayış bu. Bu öğretmenlerin çoğu bu okulda göreve başlamış 20 küsür yıldır yerinden kıpramamış. Resmen kök salmışlar buraya. O yüzden kim kimle evlenmiş, kimin kocası ne kadar kazanıyor, kimin ne kadar gayrimenkulü var herşeyi bilmek istiyorlar.
Konuyu okuyunca tahmin ettim ortamı ve evet yanılmamışım.
Ya açıkçası oraya kim gelse aynı şey olacaktı zaten takacak bir şey illaki bulurlar.
Bence hiç cevap bile vermeyin kafaya da takmayın çünkü okumuş cahiller bunlar sizi kırdıklarını düşünemiyorlar bile.
 
Ben çok iyi anlıyorum seni.
Eşim mesleğe ilk başladığıı zamanlarda ofis kirasını bile ödeyemiyordu.
Ben öğrenci halimle hepsini yapıyorum.
Evin faturaları, part time iş o dönem bir de KYK vardı onu da alıyorduk.

Neyse çok geçmeden toparladı. Bazı aylar 10 katım maaş alıyordu.

Şimdi millet bana kaz gelecek yerden tavuğu esirgememişin diyor.
Cevap vermekten yoruldum, he deyip geçiyorum
 
Back
X