insanlar kapalı kapıların ardında neler yaşıyor,hayat onları nasıl bir noktaya taşıyor bilemiyoruz...:sm_confused:şu yaşıma geldim hayatın bana en iyi öğrettiği şey kişiler hakkında emin olduğumuz bilgiler elimizde olmadığı müddetçe onları yargılamamak...insan hiçte arzu etmediği "asla ben bunu yapamam" dediği şeyi öyle bir yaşarki bu lafı nasıl etmişim der....çünkü hayat sizi öyle bir noktaya taşırki mejbursunuzdur yapacak başka birşey yoktur:sm_confused:...bazıları üst üste olumsuzluklar yaşarken,bazıları uğraşarak mücadele ederek başarır,bazılarıda suya sabuna dokunmadan sanki etrafında bir koruma çemberi varmışcasına çok rahat ezilmeden yaşar....şimdi son gruptaki şanslı kişiler ne anlar hayatın karşısında eli kolu bağlı kalmış çaresiz insanın halinden:sm_confused:mücadele ve uğraş vererek kazananda kendi hayatından bakarak "canım oda uğraşıp mücadele versin"der.....ben kimseyi böyle düşünüyor diye suçlamıyorum...herkes kendi şartlarında düşünür bu çok doğaldır,ama taktir edersinizki gözden kaçan bu ayrıntı karşımızdakine istemeden bir haksızlık yapmamamız ve Allah'ın gözünde yük altına girmememiz için çok önemli bir ayrıntı.........halbuki herkesin mücadelesi kendi çapı oranındadır yani çevre ve sahip olduğu koşulların el verdiği oran kadar mücadele edebilir.....burda arkadaşımıza işte büyük çocuğun nerde? o niye yanında değil...o çocuk ilerde şöyle düşünecek,böyle düşünecek derken bu arkadaşımıza yardımcı olamadığımız gibi üstünede bir yükte biz ilave ederiz....hangi anne çocuğunu yanında istemez:sm_confused:veya çocukları ile beraber yaşayabileceği bir ortam şansı varken daha keyfi bir ortamı tercih eder??? belliki geldiği noktada böyle bir tercihe zorunlu kalmış...bu çocuğun ilerde onu suçlayabileceğini arkadaşımızda düşünmemişmidir?? ama o çocuğun sağlıklı bir ortamda kalıp,rahat eğitim görebilmesi adına bunu göze almasıda bir fedakarlık değilmidir???ayrıca annesinden sonra olabileceği en iyi yerde anneannesinin yanında...sonuçta sokakta veya yurda bırakmamış....geldiği noktaya bakarsakta en iyisini yapmış...işte öbür çocuğu yanında ama ne şartlarda...başında bir dam yok başkalarının yanında kalarak.....yaşı 6 ....bir dahaki sene okulda olması gerek...okula giden çocuğunda düzenli bir hayatı şart....sizce 2 çocuktan hangisi daha şanslı şu anda....dediğim gibi bazen şartlar sizi tercihler yapma noktasına getirir ama o tercihlerin bizi nereye götüreceğini önceden kestirmek çok güç:1no2:.....
arkadaşım durumunuza gerçekten çok üzüldüm....belliki tercihlerde bulunmak zorunda kalmışınız ama çok da arzu ettiğiniz bir sonuc oluşmamış yada şöyle diyeyim henüz bir sonuç oluşmamış ama siz geçmişinizdeki tecrübelerin üstünüzde yarattığı baskıyla hemen bir ümitsizliğe ve yılgınlığa düşmüşünüz...doğruyu aradığınızı söylemişiniz umarım bu doğru"bu eşimde düşündüğüm gibi çıkmadı demekki doğru adam buda değilmiş,yol yakınken ayrılıp başka bir doğru adam arayayım" şeklinde değildir...aksi taktirde doğruyu aradığınız noktada en büyük hatayı yaparsınız....7 ay yılmak ve yorulmak ve kesin yargılar vermek için çok kısa bir süre....sizi anlıyorum geçmişte yaşadıklarınız çok kötü ama buna rağmen çok kısa bir süre....2 çocuk annesi olarak çok dikkatli adımlar atmalısınız...siz 7 ay önce öyle yada böyle bir adım atmışınız şimdi bu noktada mücadele vermeye istikrarlı olun...en azından büyük oğlunuz şu anda sağlam bir yerde bakın bu bir artı...kadınlar yapıcı ve düzenleyicidir....üzülüp kahretmekte şu anda sizin için bir lüks,çünkü annesiniz....önce neler yapılabilir,şartlarınızı iyice gözlemleyin bulunduğunuz şartlar içinde alacağınız en sağlıklı kararları ve yapabileceklerinizi belirleyin...mesela niye kıbrıs??? Türkiye'de çalışıp şartlarınızı olgunlaştıramazmısınız???burda en azından uygun kiralı bir ev bulursunuz taş yerinde ağırdır....ilk etapta iki kanepe alır eve atarsınız...hatta belki yakın cevrenizin elinde bulunan fazla eşyayı alıp küçük bir evi yaşanacak hale getirebilirsiniz....belli bir düzeni oturttuktan sonra yavaş yavaş evinizi istediğiniz gibi döşersiniz....güzel kardeşim bir kanepeyi akşam açar üstünde yatar,gündüz toplar üstünde oturursun,iki tencere üç tabak, bir küçük tüp,üç bardak çatal kaşık vs...mutfağın olur...en azından bir ucundan başlamış olursun...eşin kötü karakterli bir adam değilse bu hayatın yükünü tek başına çekmektense iki kişi sırt sırta vererek daha iyi taşırsın...sengözlerimebaksanab...tüm bunları yaparkende kendine güvenin gelir...zaten kişisel anlamda da kendini yetiştir bu arada..... yani kocaya sırtını dayayarak değil...o olmadanda hayatına idame edebilecek şekilde geliştir kendini...yaşadığın tecrübelerden ancak bu şekilde bir ders çıkarmış olursun anlatabildim mi???hiç değilse olduki bir aksilik oldu(ağaca yaslanma çürür,insana yaslanma ölür demişler)yine hazırlıksız yakalanıp,sudan çıkmış balığa dönmezsin....şu anda ikinizde çalışıyorsunuz anladığım kadarı ile...eğer boş fakat uygun bir ev bulabilirseniz orda da yapabilirsiniz bunu...eminim orda da fazla eşyalarını sizinle paylaşmak isteyecek yürekli insanlar vardır....bu işin gururu felan olmaz...bu dayanışmadır....hadi güzel arkadaşım bırak bu kadar ümitsiz olmayı Allah sağlıktan sorun vermesin işki....şu dünyada halledilmeyecek problem yoktur....kocana tam destek ver...hayata ümitle ve iyimser olarak bak..sorunumuz bunlar olsun ...biz yaparız elele verir aşarız...birgün bunları gülerek anımsarız de....inan ve inandır...Allah mücadele veren hangi kulunu yalnız bırakmış...sen hele bir silkelen ayağa kalk,cesur gözlerle hayata bak korkmadan rabbim size ne kapılar açar.....kaydirigubbakcemile5....en azından tek değil iki kişi mücadele edeceksiniz buda önemli bir artı....az daha dikkatli bakarsan kimbilir başka ne artılar bulacaksın...mesela şu zor gününüzde sizi yanlarında misafir eden en azından dostlarınız var bak buda bir artı...bu zamanda bu bile çok büyük bir lüks biliyormusun....hadi bakalım tüm olumsuz düşünceleri sil aklından....ve nerden ve en iyi nasıl yapabileceğinizden düşünmeye başla...Allah yolunu açık,işlerini olabilir,sorunlarını aşabilir yapsın inşallah...esenkal sevgiler:1hug: