Siz nasıl tahammül edebiliyorsunuz?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Biz son 3 yılda tükendik malesef. Antidepresan içiyorum ben, eşimde evde ruh gibi sürekli uyuyor. Öyle tahammül ediyoruz.
Eşim asgarî ücretli iş arıyor, kimse ise almıyor.
Gecen hafta bi halı firmasiyla görüştü, yine ümitlendik. Adam senin ne isin var burda bize cok fazlasın demiş almamış işe :KK43:
Yine içine kapandi.
Ben ünv.de çalışıyordum. Açılırsa tekrar ise başlayacağım ama ne zaman açılacağı belki değil. Kaygılarım en üst seviyede, zaten anksiyete vardı adim atmaktan korkar hake geldim.
Devlet büyüklerine bile yazdim eşime iş verin, ölüyoruz diye mailler attim, okundu mailler ama yanıt yok :KK43:
Haluk Levent ahbap platformuna yazdim, attigim tweetler arada kaynıyor görünmüyor bile :KK43:
Tahammül etmeye çalışıyoruz ama gerçekten çok zor. Buradan bi hayırsever yardımcı oldu bize, kim olduğunu bilmiyorum ama çocuklarımın karnını onun sayesinde doyurdum. Bizi intiharin eşiğinden kurtaran tek kisi odur ki gece gündüz dularimda.
Ama iş bulamazsak daha ne kadar dayanırız bilmiyorum. Borçların içinde yeni bir güne uyanmak bile cok zor geliyor. Uyanmak mücadele etmek zor geliyor :KK43:

Siz Almanya'da yaşıyor olsaydınız, işsiz kaldığınız bu dönemde en az ihtimalle çocuk parası alıyor ve onunla idare ediyor olacaktınız. Üstüne belki başka haklarınızda olacaktı bilemiyorum.
Sayfalarca anlatılmak istenen tamda bu iken, olay ağaçlardan toplanan paralara, gurbetçi kıskançlığına kadar avam konuşmalara gelmiş.

Paranın değeri, alım gücü, enflasyon oranı dendiğinde matematikten anlamıyorum diyen insandan bir kaç gömlek fazla cevap beklentisi içindesiniz. Sonra 3 hafta içinde 18 bin harcayabilen ama 18 binin ülkemde ne kadar sürede kazanılabildiğini bilmeyen biri tey tey çeker karşınızda, birde kıskanç yaftası yapıştırır. 4 çocuk doğurduğu için hiç bir emek sarf etmeden çocuk parası alan kişi klavye delikanlılığı yapar, aynı para için akşama kadar çalışan beyaz yakalıya. Tamamen cehalet! Bel altı vurmadan beklediğin cevabı vermesi için bilmeleri gerekiyor çünkü.

Daha önce ki yazımda da belirttiğim gibi alım gücü iyi standartlarda olan biriyim. Bahçeli bir villada oturuyorum, lüks sayılabilecek otomatik arabam var, çocuğum özel okulda okuyor. Komşularımda alım gücü yüksek insanlar. Ama ben hayatın oturduğum siteyle sınırlı olmadığını biliyorum. Sitenin dışına çıkıp gecekondu mahallesinde yaşayanı düşünmezsem, onu bu hale iten sistemi yargılamak yerine karşına geçip tey tey çekersem insan olabilir miyim?

Standartlarım ülkemde ki gerçekleri görmeme, sorgulamama engel olmamalı. Sonra da koyun deyince celalleniyorlar, zekalarını sevdiklerim.
 
Benim patronlar demişti buraya yatak alıcam arka tarafa arada kalın işler yetişmiyor :KK70:

Bu arada görüştüğüm bir iş yerinden de henüz evlenmemiş ve doğum yapmamış olmam dolayısıyla reddedildim .
:KK70: Kurumları içinde evlenir doğurursam eğer sıkıntı olurmuş , izinler çok fazlaymış .

Üstlerimiz sağolsun , 4 ay izin veriyorsun zaten emzirmeye , sağlıklı olsun diye bi bebeğin 6 ay emmesi gerekirken en az .

Bu havada çok kolay sanki evlenmekti , çocuk sahini olmaktı . Bir de işverenlerin kafa yapısı bu .


Evliysen almazlar, bekarsan yine almazlar evlenirsin diye medeni hal kadınlarda hiç bir türlü tutmuyor :D
Doğum iznine hiç girmiyorum.
İşveren de anlayış sıfır bile değil :(
 
Sorgulamadığımı nerden çıkadınız tuhaf. Acıma, rahatlama, izansızlık enteresan tanımlamalar. Belli ki şükür kavramına aynı bakmıyoruz neyse konu bu değil zaten. Farklı düşünebiliriz.

Konu sahibinin yazdığı sorudan yola çıkarak bir öneride bulundum. “Şöyle şöyle sorunlar var ülkede ve ben buna artık dayanamıyorum ilaç da kullanıyorum siz nasıl tahammül ediyorsunuz bu duruma?” yazmış, ben de dedim ki “elimde var olana şükrederek buna dayanmaya çalışıyorum siz de deneyin” dedim. Başka bir üyenin de yazdığı gibi konu merkezinden sapmış. Dünden beri habire mesaj yazılıyor doğru düzgün bir çözüm odaklı mesaj yok. Sürekli bir atışma. Polemik. “Ahh ne olacak halimiz, her şey berbat...” temalı mesajlar.. Öteki diğerine “senin tuzun kuru dövizin var zenginsin herhalde” gibi şeyler yazmış. Gerçekten çok komik. Çözümümüz ne? Hiç. Benim elimden ötesi şu an için gelmiyor. Konu sahibi bu kadar ileri düzeyde bir rahatsızlık içinde ise zaten uzman desteği gerekir. Onun da yerinin burası olmadığını biliyoruz. Bazıları sırf yazmak için yazıyor. Al, alıntıla. Bilmiyorum belki de bu da onların motivasyon kaynağı. Sorgulayalım dediğiniz gibi sonra? Sistemi yıkalım baştan yapalım mı? Evet. Sizin mesajınızın nezdinde son kez mesaj yazmış oldum konuya. Konu çığırından çıkmış. Nasılsa kimseyi kimseyi anlamıyor. :KK70: Muhtemelen konu böyle uzanırsa kapanır da. Benim bu kadar polemiğe ne zamanım var ne isteğim var. Enerjisi olan arkadaşlar devam etsin kaldığı yerden belki atışa atışa bir çıkar yol bulurlar konu sahibine.
“Ülkenin değil çünkü dünyanın çivisi çıktı. Siz de var olup belki başkasında olamayacak her ne var ise onun için şükretmeyi denediniz mi?” Bu size ait olan cümle. Ülkeye mahsus kötü bir durum olmadığını, tüm dünyanın kötü durumda olduğunu söylemeye çalıştığınızı anlıyorum, değilse düzeltebilirsiniz. Ben de bu fikre karşı çıkıyorum. Sebebini mesajımın ikinci paragrafında açıkladım, herkesin kötüye gitme yarışında biz hızla öne geçtik, veriler bunu gösteriyor.

ben de eskiden (çocukken) kendimde olup başkasında olmayan bişey gördüğümde şükrederdim. Ama bu yanlış, şimdi kendi özelimde Allah’ın verdiği sağlığıma şükrediyorum, birini görerek veya göstererek kıyaslama yapmıyorum. Biraz felsefe okumak ikisinin tamamen farklı şeyler olduğunu anlamanız için yardımcı olabilir. Sağlığını kaybetmiş, düşkün, ekonomik olarak kötü durumda birini görmek bende, şükürler olsun ben bu imkanlara sahibim duygusu uyandırmıyor. Çünkü konu sahibinin anlattığı şeyler lüks değil tamamen temel ihtiyaçlar. ülkemiz fazlasıyla kaynağa sahip belki dünyanın en güzel coğrafyasında yaşıyoruz. Bu bolluk içindeki yokluk canımı sıkıyor. İnsanlar peynirin kilosunu tartışıyor yukarıda, havyarın değil. evinde çocuğu olan kimse böyle zengin bir ülkede en azından peynirin kilosunu tartışmamalı bence.

çözüm için herkes elinden geldiğince bişeyler yapıyordur elbette. Ben bunların herkese açık platformlarda tartışılmasını bile bir adım olarak görüyorum. Mesela şiddet gören kadınlar gündem olduğunda serbest bırakılmış faillerin tutuklu yargılandığını gördüm bunu dile getirmek, gündem oluşturmak bile bir adımdır. Tüm sistemi yıkmak gerekmeden yanlış işleyişi düzeltmeye yetiyor. Bunlardan bunaldığını dile getiren kişiye şükret demek akıllıca gelmedi bana
 
Panpa valla 100le tüm aylık alışverişini yapıyor öğrenciler😊😊

Haftada 3 kez balık yiyorum, ciks çikolata alıyorum, taze kesilmiş spagetti alıyorum o kiloyla satılıyor, parmesan ve pastırma da kiloyla.. Hülöööğğ geçinemiyorum 🤭😂
Ben de bir kaç aya İngiltere'den yazıcam tekrar buraya nasıl geçinemediğimi 😂
 
Eşime linkdin’den bir iş teklifi geldi (sonuca bağlanmadı ama malesef) olsaydı dolarla maaş alacaktı, beni aldı mı bir karalar :KK70: Şaka bir yana gülüyoruz ağlanacak halimize.
esiniz bilisim sektöründe demissiniz ama yurtdisi niye düsünmüyorsunuz? Almanyada önü cok acik esinizin, sadece ingilizcesi bile varsa basvurun, Berlinde arkadaslarim bu sektörde calisiyor ve gayet iyi kazaniyorlar.
 
Valla soyle bir iki sayfa oku ne rezillikler göreceksin eurosuyla hava atan bile var gelip tr de çatır çatır yemişler

Biraz göz gezdirdim benim de içimi kararttilar yeterince, herseyi okumadim. 😂😂😂

Durumun kotuye gittigi aşikar ama simdilik henüz kendim için depresyonda degilim ama eşim yurtdisi işi icin mirin kirin ediyordu artik daha sicak bakiyor ve gidebilecegimizi soyluyor en azindan oyle diyim. 🙄

Stress beni fena vuruyor valla dunyanin derdini oturup dusunemeyecegim napayim. Bencilce gelebilir ama kendi hayatimi ve mutlulugumu saglamaya calisiyorum sadece. Bir de elimin yettiği şeylere yardimim dokunur o kadar. Gerisine kafa patlatamiyorum.
 
Sabah sabah sinirlerim sadece on sayfa okumaya yetti, sabırla yazan, izah eden sağdıyusunu, mantık ve vicdanını yitirmemiş tüm hemcinslerime teşekkür ederim. Herşey yazılmış, her konunun klasiği olan Avrupa’da yaşayıp Avrupa sistemine b*k atanlar da anında damlamış, Reis’e laf gelecek diye seri eksileyenler de boş durmamış, daha Awaken’in yazdıklarını okuyamadım bir kahve almam gerek öncesinde malum sinirlerin sağlam olması gerekiyor :KK70: Buyur gel diyoruz ona da yok :KK70: olan bizim sinirlerimize oluyor.
Hanımefendi şu üslupla değil Avrupa, tüm dünyayı gezseniz..... (Buraya gelecek atasözünü anlayan anladı, hani altın semerli olan....) Lütfen konumu sabote etmeyin.

Vivecim, not al bu kişileri.
Benzeri bir hafakan basıp konu açacağında baştan yasakla, konuna yazamasınlar.
Ve şimdi de bunu yapabilirsin, konunun sağ üst köşesinde (Telefondan giriyorsan hemen üstünde ortada) 3 noktalı bir yer olması lazım oraya tıkla ve "Yasaklamaları yönet" seçeneğinden konuna kimin yazmasını istemiyorsan, oradaki ayarları doldur kaydet.
Uğraşmayın sayfalarca. :)
 
Sana şuan sarılıp aglamak istiyorum. Iyi bir isim var çok şükür ailemle yasiyorum cocuk yok evlilik yok iliski felan hic birsey yok...
Zaten bu ladar vahsi adami gordukce artik hevesimde yok. Ama hersey çok kotu kotyte gidiyor nerde tutarsak elimizde kalmiyor. Dusundukce carpinti olusuyor resmen.
Allah yardimcimiz olsun.
 
Size mi soracağım nasıl yazacağımı bu bir.
-De -da eklerini ayırmayı beceremeyen birinin Türkçe dersi vermesi komik bu da iki.

Hado size iyi günler canım.
[/QUOTSiz söylediğiniz KÜFRÜ ancak bu tarz yorumla üstünü kabatabilirsiniz ancak bu da sizin Cahilliginizin farkı ne diyeyim kelimelerin tükendigi yer😂😂😂
 
Medeni kanunla mücadele ediyoruz diyen başhekim var bu ülkede ya :KK70:
Uzaklaştırıldı.
Ama yeter mi?
Zihniyetini açık etmeden yıllarca görev yaptı bu ve niceleri insanlar.
Yapmaya da devam edecekler.

Ben anlamadım ki halk olarak kaç cephede savaşıyoruz; ekonomisi bir yanda, zihniyetine tükürdüğüm yobazı bir yanda, sömürgeci işveren ve buna çanak tutan yasalar bir yanda, sağlık desen zaten yok, kanunsuzu, vahşisi, kadın düşmanlığı ohoo.

Eğitimden bir tek umudum var, genç nesil gümbür gümbür geliyor.
Sorgulayan ve korkusuzca kendini ifade eden bir gençlik, onları sindirmemek ve yukarıdakilere kurban etmemek zaten amaç.
 
Siz Almanya'da yaşıyor olsaydınız, işsiz kaldığınız bu dönemde en az ihtimalle çocuk parası alıyor ve onunla idare ediyor olacaktınız. Üstüne belki başka haklarınızda olacaktı bilemiyorum.
Sayfalarca anlatılmak istenen tamda bu iken, olay ağaçlardan toplanan paralara, gurbetçi kıskançlığına kadar avam konuşmalara gelmiş.

Paranın değeri, alım gücü, enflasyon oranı dendiğinde matematikten anlamıyorum diyen insandan bir kaç gömlek fazla cevap beklentisi içindesiniz. Sonra 3 hafta içinde 18 bin harcayabilen ama 18 binin ülkemde ne kadar sürede kazanılabildiğini bilmeyen biri tey tey çeker karşınızda, birde kıskanç yaftası yapıştırır. 4 çocuk doğurduğu için hiç bir emek sarf etmeden çocuk parası alan kişi klavye delikanlılığı yapar, aynı para için akşama kadar çalışan beyaz yakalıya. Tamamen cehalet! Bel altı vurmadan beklediğin cevabı vermesi için bilmeleri gerekiyor çünkü.

Daha önce ki yazımda da belirttiğim gibi alım gücü iyi standartlarda olan biriyim. Bahçeli bir villada oturuyorum, lüks sayılabilecek otomatik arabam var, çocuğum özel okulda okuyor. Komşularımda alım gücü yüksek insanlar. Ama ben hayatın oturduğum siteyle sınırlı olmadığını biliyorum. Sitenin dışına çıkıp gecekondu mahallesinde yaşayanı düşünmezsem, onu bu hale iten sistemi yargılamak yerine karşına geçip tey tey çekersem insan olabilir miyim?

Standartlarım ülkemde ki gerçekleri görmeme, sorgulamama engel olmamalı. Sonra da koyun deyince celalleniyorlar, zekalarını sevdiklerim.

Bu mesajın alnı olsa da öpsem! Ayrıca son pragrafınıza istinaden o sorgulamadığımız adalet bir gün bize de lazım olmaz mı? Bal gibi olur, hangimizin garantisi var ki? Bizim de ev kira değil iyi kötü bir arabamız var ama mesele bu değil ki. Şükür var evet ama kira ödemiyorum diye domatesi 8 liraya almamı normal mi karşılayacağım? Domates bu ya domates. Alalh herkese muhakeme ve vicdan versin.
 
İnş avrupa bizim bu gurbetçilerin gotune tekmeyi basar da o zaman görürüm ben bunları

bunu cok istiyorsunuz biliyorum :KK70:
dört köse olursunuz zevkten böyle olsa hatta..

kudurmaya devam cunki öyle birseyy olmayacak :)

:halay:

simdi alisverise cikiyorum tatlim.. gram nekadar harcadigimi düsünmeden alisveris yapacagim.
sen ise peynir reyonun karsisinda on saat düsünmek zorunda kalacaksin. Allah kimine verir kimine vermez iste.. herkesin gönlüne göre :KK66:

siradaki tatilimi hangi ülkede gecirsem acaba ? simdi bunu da düsünmeliyim.. dubai olurmu kizlar? maledivler? veya parise mi gitsem? gerci durumlar orda suan fena.. corona yüzünden.. hmm nereye gitsem acep
 
100 yıldır mı böyle?? Sizin gerçekten hiiiiiç bir şeyden haberiniz yok. Bakın size şu örneği vereceğim. Babam okul okumamamış, vakti zamanında buraya gelip çeşitli işler yaptıktan sonra borç harç kendi işini yapmaya başlamış (esnaf) ve iyi kötü ev sahibi yapmış bizi. Uzun hikaye aslında neyse. Eşim ve ben üniversite mezunuyuz ki eşim iyi bir okuldan mezun ama yirmi yıl çalışıp kredi çekmeden evin neredeyse yarısı kadar bir de üstüne geri ödeme yapmadan ev sahibi olamıyoruz. Çok basit bir örnek bu. İlkokul mezunu şu an ev alabiliyor mu? Önceden ev fiyatları araba fiyatları böyle miydi? Hiç bir bilginiz yok. 100 yıldır böyleydi demek. Vay be.

Babam 20 sene önce o zamanki işinden çıktığında 15 yıllık tazminatıyla ev almıştık.
Annem 5-6 sene önce emekli oldu. 30 küsur senelik emekli ikramiyesi bir araba parası ediyordu ancak.
Şu an emekli olsaydı 2. el bir arabanın yarısı bile alınmazdı o paraya.
100 yıldır böyle evet :işsiz:

"Araba fiyatları artıyor ama elimizdeki de değerleniyor, bir şey değişmiyor" diyenler neyin kafasını yaşıyor onu da anlamadım.
E elimde bir şey yok benim, o ne olacak?
Maaşlı çalışanların maaşları aynı oranda artmıyor, o ne olacak?

Arkadaşım -neresi olduğunu söylemeyeyim ama- bir Avrupa ülkesinde yaşıyor. Buradaki mesleğini bırakıp gitti, asgari ücretle çalışıyor. Eşi de asgariden biraz fazla kazanıyor.
Eve giren yaklaşık 5 bin euro ile "30 günlük" yıllık izinlerini parça parça kullanıp ülke ülke geziyorlar.
Yakın zamanda yaklaşık 300 bin euroya kocaman triplex ev aldılar.
Benim yaşadığım şehirde öyle bir ev alabilmem için en az 2,5-3 milyonum olması lazım. İstanbul, Ankara gibi şehirleri düşünemiyorum bile.

Oturamadıkları evleri, gezemedikleri ülkeleri, yapamadıkları tatilleri geçtim; temel gıda maddelerine ulaşamamak bile rahatsız etmiyorsa bu insanları, her akşam bir tabak bulgur pilavını ekmekle yiyip "halimize şükür" diyorlarsa, yaşadıkları her şeyi hak ediyorlar.
Ama biz bunlarla yaşamayı hak edecek ne yaptık onu bilmiyorum ben.
 
esiniz bilisim sektöründe demissiniz ama yurtdisi niye düsünmüyorsunuz? Almanyada önü cok acik esinizin, sadece ingilizcesi bile varsa basvurun, Berlinde arkadaslarim bu sektörde calisiyor ve gayet iyi kazaniyorlar.

Yazılımcı değil malesef, test mühendisi. Evet var İngilizcesi ana dil gibi ama bakıyor bulamıyor Linkednde sürekli :(
 
bunu cok istiyorsunuz biliyorum :KK70:
dört köse olursunuz zevkten böyle olsa hatta..

kudurmaya devam cunki öyle birseyy olmayacak :)

:halay:

simdi alisverise cikiyorum tatlim.. gram nekadar harcadigimi düsünmeden alisveris yapacagim.
sen ise peynir reyonun karsisinda on saat düsünmek zorunda kalacaksin. Allah kimine verir kimine vermez iste.. herkesin gönlüne göre :KK66:

Mune Mune Kazen Kazen bu üyeyi tutacak mısınız sitede? Bu nasıl üslup? Açlıktan kendini yakan insanlar, aç kalıp ölen bebekler var bu ülkede onlar hak mı ediyor bunu? Hanımfendiye semer bağlamışlar ama nafile!

Çok kötü bir insansınız, Allah sizi sizin gibilerle karşılaştırsın. Sizi göz ardı ediyorum yazma dedikle azmış köpek gibi ağzınızdan köpükler çıkartarak yazıyorsunuz.
 
Finlere hastayım gerçekten çok eşitlikçiler

Türkiyeden daha kötü Hindistan var, cinsiyetçilik kast sistemi derken toplum ayrımcılık üstüne kurulu iğrenç leş gibi zihniyetler yani

Ben de başıma gelen bir olayı anlatayım. Ben takım lideriyim, başka takımlar da var birinin lideri kadın Finli 45 yaş civarı.

İşe alınacak bir adayı değerlendiriyoruz. Ben, bu kadın, bir de benim takımdan bir Hint, bir de grup yöneticisi var. Aday da Hint bir kadın, her adaya ufak bir kod egzersizi gönderiyoruz. Bizim Hint dedi ki çok güvenmeyin belki kocası yapıp yollamıştır. Fin kadın da durmadı keşke senin de bir erkeğin olsaydı o zaman kodda bunca bug olmazdı erkeğin yapardı oh mis dedi😂🙈 Neyse çok kızdım Hinte sen 1i patronun 2 kadının önünde nasıl bu şekilde konuşursun dedim. Sonra kovdum toplantı salonundan. İKcı da beni bunu kapıdan hışımla çıkarken görmüş. Neyse beni, Hinti, grup yöneticisini sonra çağırdılar. Ben de dedim ki böyle böyle oldu haddini bildirdim o kadar. Yöneticiye size de yazıklar olsun tek kelime etmediniz dedim. Sonuç olarak hem Hinte hem yöneticiye özür dilettiler. Yapın aynısını Türkiyede, işten kovulan/ceza alan taraf olursunuz valla. Ayrımcılığa ses edince de kötü oluyorsun çünkü.

Ayyy cok benzeri basima geldi. Yoneticilige geceli cok olmadi benim, ama ilk ciddi uyarimi ayni ayrimcilik yuzunden Hintli bir calisana verdim (yasadigim ulkenin yanilmiyorsam 15%i Hintli). Ekibimize yeni katilan biri vardi (kadin), bu Hintli arkadas (erkek) da guya ona destek olacak. Bir gun kahve aldim geri donuyorum ofisin onunden gecerken bir baktim sesler yukseliyor diyor ki 'Kac ay oldu sen burada baslayali? 2 ay 3 ay? Hala bu kodu ogrenemedin mi nasil yanlis yaparsin' bir yandan da klavyeye basiyor hizli hizli. Tam ben ofise girerken kendini kaptirdi soyleniyor 'Kadinlarla calisinca boyle oluyor iste. Ogrenemiyorlar'. Beni gorunce bir anda rengi atti. Sadece 'Simdi buradan cikiyorsun, 15 dakika sonra yanima geliyorsun. Hicbir yerde bu kadinlarla bu sekilde konusamazsin, benim ekibimde bunu yapmayi aklindan bile gecirme, nasil bir ortamda yetistin bilmiyorum ama burasi senin getirdigin cinsiyet ayrimciligi kavramini kaldirmaz' dedim yolladim. Diger calisandan olayi dinledim. HR' la konustum, yazili uyari verildi ve yaninda toplumsal cinsiyet esitligi ile ofke kontrolu hakkinda sirket icinde saglanan egitimlere gitmesini zorunlu tuttum. Sonraki toplantida bu olayin herhangi biri tarafindan tekrarlanmasinin sonuclarinin daha buyuk olacagini anlattim. Bunu yazarken bile hala sinirleniyorum, ayni sektordeyiz sanirim Hintliler evet sektor icinde cok basarililar ama bu kafa yapisi asla kabul edilebilir degil.
 
Sizce bu normal mi?
Evde 2 çalışan yetişkin var, bir arabanız bile yok. Harcama kısıyorum yazmışsınız. Benim maaşım Almanya'da temiz bir 2.el Hyundai i20 alıyor. Sizin 20 maaşınız bir araba ediyor ya da etmiyor artık.
Çalışıyorsunuz, çabalıyorsun ancak geçiniyor sunu size yazık değil mi? Beceriksiz ülke yönetimine sebep telef olmayı niye kabulleniyorsunuz, canınız yok mu?
kabul etmeyip ne yapayım elime benzin bidonu alıp kendimi mi yakayım? sonuçta başımı sokacak evim, karnımı doyuracak aşım var, tatilimden eksik kalmıyorum. kıyafet zaten marka giyinince adam olunmuyor yani marka takıntısı gereksiz bir şey, arabaya gelince şu an yok ama ilerde olacak yani şartta değil toplu taşıma taksi ne güne duruyor ki????
devleti yönetenleri korumuyorum ama değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmekten başka seçeneğim yok.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back
X