Acaba diyorum, bir yerde, sanki kıskanıyormuş gibi bir profil mi sergilediniz?
Bunu sormamın nedeni, aile eğer cahil ise, lütfen yanlış anlaşılmasın, okul okumakla kültür edinilmiyor, cahil ise, "Bunda bir şey olmadığını öğrenecek!" inadı ile, hepsi birden sizin üzerinize gelmeye de çalışabilirler..
Demek istediğim doz artabilir zaman içinde... "Abinle yat, abine kahvaltısını sen hazırla, düğüne abinle sen git" hatta cehaletin boyutuna göre "git abine bornozunu ver" bile çıkabilir bir gün ağızlardan... Amiyane oldu.. Ama anlatmaya çalıştığım, bazı cehaletin hüküm sürdüğü ailelerde, ne yazık ki artan doz "inatlaşma" yüzünden takip edilemiyor ve dönülemeyen bir yere gelindiğinde herkes "suçlu" arıyor...
Olan bu küçük kıza olacak... Haketmiş olmayacak mı? Çok fena hakedecek ama neden, ailenin bilgisizliği yüzünden...
Sizin "kıskanıyor" olduğunuz düşüncesi anneyi ve görümceyi bazı dedikodu ortamlarında buluşturmuş olabilir:) Kadınız, biliriz böyle şeyleri.. Dolayısıyla, annenin desteklediği, kızın körüklediği ve sizi etkisizleştirecek bir uzun vadeli hareket listesi bile yapılmış olabilir o halde.. Ben işin bu boyutta olduğunu düşünemedim...
Kadınlarımız, hislerini belli etmekte acele etmeseler keşke... Çünkü bu aslında zayıflıklarımızdır.. cephe açmışsınız resmen..
Oysa önce keşke biraz strateji yapsaydınız...
Sabırla...
Erkek arkadaş edinmesi gerek.. Çok sevmesi gerek... Gerek de gerek şu anda... Ancak siz buna müdahale de edemezsiniz, yön de veremezsiniz...
Ne yapmak gerek, tam olarak kestiremiyorum. Eşiniz de problem var.. Rahatsız olduğunuzu bile bile bunu yapıyor olması çirkin... Kimse "aptal" değil, elbette ensest beklenmiyor.. Ama kıskanmanız, hem de bir aile bireyinden, o kadar narsistçe hoşuna gitmiş ki, bu durumu eminim bazen kullanıyor bile.. harisçe..
Neden olaylar buraya geldi bilemiyorum...
Bir arkadaşım çok doğru bir şey yazmış...
Sanırım sizde de bu aşamaya gelinmiş ne yazık ki... Tatlılıkla çözülmeyecek gibi..
Kısas yapmaya gayret edin...
Yok mu kuzeniniz, erkek kardeşiniz veya yeğeniniz...
gerekirse bu durumları da paylaşarak, yakınlığınızı bilemeyeceğim, aynısını, birebirini yapın hatta...
Eşiniz sorarsa (ki soracak) "Hayır ne oldu böyle?" diye...
"Biz hep böyleydik... Sadece evlilik otururken zaman ayıramadık birbirimize... Şimdi aradaki zamanı kapatıyoruz... Meğer ne çok özlemişiz... Hastalık gibi" deyiverirsiniz...
Ancak yerinizde olsam.. ASLA.. ASLA VE ASLA... mimiklerime kadar dikkat ederim gerekirse ama kıskanıyormuş gibi görünmem... Eşimin üstüne mi atlıyor.. Resimlerini çekerim ve sosyal paylaşım sitesine bile yüklerim "Benim çocuk ruhlularım!" diye... Elele mi yürüyorlar.. Bir resim daha çekerim mutlaka "Kuzuşlar... Yerim ben bunları.. bebişler gibi kaybolmaktan korkarcasına hala elele bir aşk!" yazar yine paylaşırım...
Ben yerinizde olsam eğlenirim...
Çünkü birbirleriyle evlenecekleri yok.. Merak etmeyin.. Sizin de yeriniz ayrı...
Siz bundan eğlenecek bir şeyler çıkarın ve kısas yapın...
Başka çözüm önerebileceğimi düşünmüyorum.. İki uç çözüm.. Kendinizi nereye yakın görüyorsanız, size onu önerebilirim,
Allah eşinize akıl, evliliğinize huzur, görümcenize empati, kayınvalidenize mantık versin...
Selamlar,