Yilbasi icin geldigim ebeveynlerimin cevresine bakiyorum, Apartmanda kimse kimseyle konusmuyor.alt katta genc bir doktorun psikolojik rahatsizliklari var hic evden cikmiyor hic. Annesi yasi ileri bir hakime hanim, kalp hastasi. Hep kavga, hep siddet var. Yan tarafta dul, dogulu bir hanim. Cocuklariyla kavge ediyor. Oglu, kizi cekip gidiyorlar. Onlarin ustunde dogulu bir bey, pek serttir ailesine, iscilerine, kufreder. ama onu kediler icin yiyecek birakirken ve onlar icin endislenirken goruyorum. Yine alt katta daha 45 yasinda ogullarini kaybetmis cift, ust katta damar tikanikligindan bacagi kesilmis yasi ileri bey ve hanimi, evden cikmiyorlar. Hep onlarin tikirtilari, mirmirlari, bagrismalari, aglamalari, kulagimda.
Hey diyorum, hey insanlar. Ne olurdu acaba, bilim adamlari atom bombasi yapacaklarina sevgi dalgalari yaratan bir alet yapsalardi. Bu aletten herkese sevgi su gibi aksaydi, onlari kucaklasaydi, iyilestirseydi, civil civil yapsaydi, cok iyi olurdu.