Anneme 2, ablama 4 ameliyatında baktım. Geçen yıl 8 ay boyunca babamla hastanede kaldık. Dört kardeşiz ama aileyle aynı şehirde olan tek evlat benim, babam abimin yaşadığı şehirde ameliyat ve tedavi oldu, kaybedene dek abimin evinde kaldık dört kardeş. Bir ablam hasta, diğerinin çocukları var, abim iş adamı işleri yoğun, anneme de kıyamadım o sorumluluğun yükün altına çoğunlukla ben girdim. Annem bir gece de ben kalayım dediğinde bile izin vermedik, biz ne güne duruyoruz dedik. Evlat olmak bunu gerektirir. Hiç bir refakatçilik maceramda da niye hep ben koşuyorum demedim. Hastane dışında da ailemin her işine koşarım, her işini yaparım. Konu sahibinin dediği gibi kargoya da giderim, tamirci de bulurum, pazara markete de taşırım. Her şeyi bir kenara bırakırsak vefa borcum var çünkü. Bu gün bu kadın olmama sebep olan bana özveriyle bakan, büyüten,okutan insanların ağzından çıkan söz emirdir. İyi evlat olmak herkesin harcı değil. Bunları yaparken sıkılıp bunalıyorum bazen, evet. İnsanım çünkü. Sonra diyorum ki yarınımızın garantisi yok kudracığım, pişman olacağın keşke diyeceğin hiç bir şey olmasın hayatında. Bunları yapıyorum diye eşimin bu şekilde düşündüğünü bilsem, çok üzülürüm, soğurum ve eşime bakışım değişir.
Ha bunları eşimin ailesine de yapıyorum gerekli oldukça. Bir yere gidilecekse götürür getiririm, hasta olurlarsa bakarım, ihtiyaçları olduğunda koşarım. Eşime bile bırakmam bu tip şeyleri. Çünkü kendi ailem için düşündüklerim onlar için de geçerlidir. İnsan olmanın minimum şartlarından biridir ihtiyacı olana yardım etmek, aileyi sevmek saymak, el üstünde tutmak. O yüzden buradaki konular bana anormal geliyor. Aile olmak demek karı koca olmak demek değil benim gözümde. Aile annelerle babalarla kardeşlerle bir bütündür. Kayınvalidesine 30 yıl bebek gibi bakmış bir kadının kızıyım çünkü, böyle gördüm.