Sana fikrini sorduk mu?
Sana ne?
Doğursam rahatlayacak mısın, sen kendi işine baksana.
Aferin, doğurdun da başın göğe mi erdi?
Niye özelimi sorup duruyorsun? Sorma.
Hayırlısı dedik işte, kıt mısın daha ne soruyorsun?
He biz yapamıyoruz, kocanla gelin gösterin nasıl yapıyorsunuz!
Vb.
Tersleyin geçin ve muhatap almayın
ISSIZZ
Sıkmayın canınızı, ağzı olan konuşuyor ama diğer konuda verdiğiniz örnekler dehşetti, ben hayretler içinde kaldım; öyle konuşan insanlardan lütfen uzak durun. Ciddiyim, cahillik ötesi konuşmalar onlar, bir kale almazsınız iki kale almazsınız ama sürekli duymak "Bi beceremediniz mi?" vs. bunlar insanı çileden çıkarır bir noktadan sonra, ben dayanamam şahsen.
Hayatın her kademesinde, sürekli bir şeyleri soranlar-burnunu sokanlar-muhabbeti/karşısındaki kişi ile iletişimi bundan ibaret sananlar oluyor. Bizim milletin kültürü bu, iki bacak arasına odaklı. Evlilik sorarlar, üreme sorarlar, tek çocuk olmaz ikinciyi yap derler... Derler de derler.
Hamile kalmazdan önce, soruyorlardı "Çocuk düşünüyor musunuz?" diye. Hayılısı, bakalım deyip geçiyorduk.
Çocuğum oldu, ikinciyi sorar oldular... "Düşünmüyorum" dedim ve öğütler başladı.
"Tek çocuk olmaz, kardeş şart"
"Sonra çok pişman olursun"
"En az iki çocuk"
"Çocuğun yalnız kalacak"
"Yaşı ufakken yap aradan çıksın"
vs...
"Düşünmüyorum" dedim olmadı.
"Ya hayırlısı, sonra bakarız" dedim olmadı.
"Sen bakıvereceksen doğurayım" dedim olmadı.
Sonra;
"Sana mı soracağım, sana ne?" dedim.
"Senden fikir isteyen oldu mu? Sana niye battı?" dedim.
"Düşünmüyorum dedim, neresini anlamadın, Türkçen mi yok?" dedim.
"Sen misin memleketin seksten sorumlu bakanı? Yeni mi atadılar?" dedim.
Bir rahatlamışım, bir rahatlamışım ki sorma.
Verin lafı gitsin, gerisini düşünmeyin. Yeni çevreler edinin, gezin tozun yaşayın...
Her şey zamanını bekler, olacağı varsa olur.
Şu cahillerin arasına oturup, dinleyip, düşünüp kederleneceğinize, bi deliriverin rahatlayın.